İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/766 Esas 2023/377 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 20. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/766
Karar No: 2023/377
Karar Tarihi: 10.05.2023

T.C.
İSTANBUL
20. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/766 Esas
KARAR NO: 2023/377
DAVA: Tazminat (Rücuen Tazminat)
DAVA TARİHİ: 09/12/2022
KARAR TARİHİ: 10/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Rücuen Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
TALEP: Davacı vekili tarafından sunulan dava dilekçesinde özetle; davacının 14.02.2017 günü şoför olarak çalıştığı kontrolündeki ... plakalı servis aracı ile ölümlü bir trafik kazasına karıştığını, kaza neticesinde.... Asliye Ceza Mahkemesinin 2017/... E. sayılı dosyası ile yapılan ceza yargılaması neticesinde davacı taksiler ölüme sebebiyet vermekten mahkum olduğunu, trafik kazasında vefat eden ... ’nin yakınları .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/... E. sayılı davası ile manevi tazminat talep ettiklerini, yapılan yargılama neticesinde .... Asliye Hukuk Mahkemesi 25.05.2022 tarihli 2021/... E. Ve 2022/... K. Sayılı kararı ile davanın kabulüne karar verdiğini, karar hakkında istinaf yoluna başvurulmuş olup karar henüz kesinleşmediğini, yargılama devam ederken davanın davalıya ihbarı mahkemeden talep edildiğini,16.03.2022 tarihinde yapılan duruşmada davanın davalıya ihbarına karar verildiğini, davalı verdiği cevapta kazanın gerçekleştiği tarihte kazaya karışan araçla ilgili geçerli bir kasko poliçesinin bulunmadığını ifade ettiğini, ancak kazanın gerçekleştiği tarihte kazaya karışan ... plakalı araç davalı tarafından sigorta ettirildiğini, araştırılacak sebeplerle davanın kabulüne, .... Asliye Hukuk Mahkemesi 25.05.2022 tarihli 2021/... E. ve 2022/... K. Sayılı kararı doğrultusunda ödemek zorunda olduğu tazminattan fazlaya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik 12.500 TL 'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili tarafından sunulan cevap dilekçesinde özetle; ... plakalı kazaya karışan araç müvekkil şirkete, 19.02.2016 - 19.02.2017 tarihleri arasında geçerli olmak üzere 302019 numaralı Genişletilmiş Kasko Poliçesi ile sigortalı olduğunu, işbu poliçeden dolayı sorumluluğumuz, sigortalımızın kusuru oranında olmak üzere, manevi tazminat IMM Kombine Limiti olan 50.000,00-TL'nin %25'i (12.500) ile sınırlı olduğunu, poliçe limitini bildirmeleri davayı ve iddiaları kabul anlamında olmadığını, davacı vekili dilekçesinde .... Asliye Hukuk Mahkemesi 2017/... E. 2022/... K. numaralı dosyaya istinaden icra tehdidi altında olduğu söylendiğini, ancak yine davacı vekilinin dilekçesinde belirttiği üzere karar hakkında istinaf yoluna başvurulmuş olup kararın henüz kesinleşmediğini, hal böyle iken kesinleşmeyen kararın rücuen tazminat davası olarak açılan iş bu davanın esastan reddi gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğundan bahsedebilmek için öncelikle sigortalı araç sürücüsünün kusurunun ispat edilmesi gerektiğini, müvekkil sigorta şirketi aleyhine ikame edilen işbu başvurunun reddine, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER : .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/... Esas sayılı dosyası UYAP kayıtları, ... 'ndan gelen ... T.C.Numaralı ... ...' ın herhangi bir gerçek kişi tacir
kaydına rastlanılmadığına dair müzekkere cevabı, ... .İcra Müdürlüğü'nün 2022/... E sayılı dosyası UYAP kayıtları, ... Vergi Dairesi Müdürlüğü'nden gelen davacı ... TC kimlik numarasında kayıtlı ... ... hakkında yapılan araştırma ve
sicil kayıtlarının tetkiki ile bilgisayar (e-VDB) kayıtlarında gelir vergisi yönünden herhangi bir
mükellefiyet kaydına rastlanmadığına dair müzekkere cevabı,.... Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2017/... E sayılı dosyası UYAP kayıtları, Türkiye Noterler Birliği'nden gelen ... plakalı aracın ... şasi
numarasından yapılan sorgulama sonucu devir ve malik bilgileri gösteren tablo, 01.11.2022 düzenleme tarihli dava şartı arabuluculuk son tutanağı, tüm dosya kapsamı.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Mahkememizce yapılan yargılama, taraf beyanları, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre; dava, 14.02.2017 tarihinde meydana gelen kaza sebebiyle .... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/... Esas, 2022/... Karar sayılı ilamı ile davacı aleyhine verilen tazminat kararı nedeniyle ödenmesi muhtemel tazminatın kasko sigortasına rücu isteminden ibaret tazminat davasıdır.
Dava dışı müteveffa ... 'nin mirasçıları tarafından davacımız ... ... aleyhine .... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2021/... Esas, 2022/... Karar sayılı dosyası ile maddi ve manevi tazminat davası açıldığı, davanın davalımız ... Sigorta Şirketine ihbar edildiği, mahkemece 25/05/2022 tarih ve 2022/... karar no’lu kararla “davanın kabulü ile müteveffa ... nin eşi ... yönünden 40.000,00-TL, çocukları ,... 'ın her biri için 15.000,00-TL olmak üzere toplam 130.000,00-TL manevi tazminatın davalılar ... ... ve ... 'dan 14/02/2017 olay tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte müştereken ve müteselsilen alınarak davacılara verilmesine” karar verildiği, hükmün 25/08/2022 tarihinde istinafa gönderildiği, henüz dönmediği ve kesinleşmediği anlaşılmıştır.
... İcra Müdürlüğü'nün 2022/... E. Sayılı icra dosyasının uyap sistemi üzerinden mahkememiz dosyası arasına alındığı anlaşılmıştır.
Uyap sistemi üzerinden dosya arasında bulunan ... İcra Müdürlüğünün 2022/ ... esas sayılı takip dosyasında; müteveffa ... 'nin mirasçıları alacaklılar tarafından 26/07/2022 tarihinde .... Asliye Hukuk Mahkemesinin kararı gereğince, henüz karar kesinleşmeden, toplam 130.000,00-TL manevi tazminat, işlemiş faizler ve mahkeme yargılama giderleri ile vekalet ücretinin tahsili için toplam 212.436,93-TL üzerinden borçlu ... ... ve ... aleyhine ilamlı icra takibi başlatıldığı görülmüş, icra dosyasında borçlu ... ... (davacımız) tarafından yapılmış bir ödemeye rastlanmamıştır.
Hukuki yarar bir dava şartıdır. Eda davalarında ve inşaî davalarda hukuki yararın bulunduğu varsayılır. Tespit davalarında ise her olayın özelliğine göre davacının tespit davası açmakta hukuki yararının bulunup bulunmadığı değerlendirilmeli, özellikle eda davası açılması mümkün olan hallerde olumlu tespit davası açılmasında hukuki yararın bulunmadığı kabul edilmelidir.
Davacının dava açmakta hukuki yararının bulunması, dava şartı (HMK m. 114/1-h) olup, davanın her aşamasında ileri sürülüp sürülmediğine bakılmaksızın hakim tarafından kendiliğinden gözetilir (HMK m. 115/1). Her dava açıldığı tarihteki şartlara tabidir. (YİBK 18/02/2022 tarih, 2019/5 E. - 2022/1 K. RG'de yayım tarihi 04/11/2022)
Davacı tarafından açılan dava, sigorta sözleşmesine istinaden rücuen tazminat istemiyle açılmış olmasına göre, davacının davalıya rücu koşullarının bulunup bulunmadığı ve rücu edilebilecek miktarın dava tarihi itibariyle belirlenmesi gerekir.
KTK'nın 85. maddesi kapsamındaki, işletenin sorumluğunda kalan zararların Yasa'nın 91. maddesi gereğince sigorta şirketi tarafından üstlenilmesi halinde, zarar görene karşı işleten ve sigorta şirketinin sözleşmeden ve Kanun'dan kaynaklanan müteselsil sorumluluğu bulunduğundan, borçlulardan birisinin zarar görene ödemede bulunması halinde, borçlular arasındaki rücu hakkının bulunup bulunmadığı ve müteselsil borçlular arasındaki iç ilişki TBK'nın 167 ve 168. maddeleri çerçevesinde değerlendirilir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun müteselsil borçlulukta iç ilişkiyi düzenleyen 167. maddesinde "Aksi kararlaştırılmadıkça veya borçlular arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinden anlaşılmadıkça, borçlulardan her biri, alacaklıya yapılan ifadan, birbirlerine karşı eşit paylarla sorumludurlar.
Kendisine düşen paydan fazla ifada bulunan borçlunun, ödediği fazla miktarı diğer borçlulardan isteme hakkı vardır. Bu durumda borçlu, her bir borçluya ancak payı oranında rücu edebilir. (2)Borçlulardan birinden alınamayan miktarı, diğer borçlular eşit olarak üstlenmekle yükümlüdürler." şeklinde, TBK 168. maddesi ise “Diğerlerine rücu hakkına sahip olan borçlulardan her biri, ifa ettiği miktar oranında alacaklının haklarına halef olur. Alacaklı diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirirse, bunun sonuçlarına katlanır.” şeklinde düzenlenme doğrultusunda müteselsil borçlu, ancak ifa ettiği ödeme oranında, rücu hakkını kullanabilir. Bu nedenle davacı, dava tarihi itibariyle, zarar görenin gerçek zararı yanı sıra, belirlenen zarar kapsamında kendisi tarafından yapılan ödemeyi ispatlamakla yükümlüdür.
Somut olayda davacı, taraflar arasındaki sigorta sözleşmesi kapsamında, üçüncü kişinin zararlarından davalının sorumlu olduğunu iddia ederek, dava dışı zarar gören tarafından kendisi aleyhine açılan davada verilen ancak henüz kesinleşmeyen karar gereğince hakkında icra takibi başlatıldığını belirterek, mahkemece karar verilen miktar gereğince icra yoluyla kendisinden talep edilen manevi tazminat ve yargılama giderlerinin rücuen tahsilini istemiş ise de, davacı tarafından talep edilen miktarın dava tarihi itibariyle ödediğine ilişkin iddiada bulunmamıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama , taraf beyanları, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Bu durumda, dava tarihi itibarıyla davacı tarafından dava konusu miktarın ödenmediği, dolayısıyla rücu şartlarının oluşmadığı ve davacının bu aşamada dava açmakta hukuki yararının bulunmadığı sabit olup davacının hukuki yararından bahsedilemeyeceğinden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle usulden reddine karar vermek gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-HMK’nın 114/h-115/2 maddeleri gereğince davanın dava şartı yokluğu nedeniyle USULDEN REDDİNE,
2-Harçlar kanunu gereğince alınması gereken ...,90-TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 33,57-TL'nin yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 9.200,00-TL maktu vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşamamaları nedeniyle 6325 Sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL'nin davacıdan tahsil edilerek Hazineye gelir kaydedilmesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ... Mahkemesi nezdinde istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar usulen okundu, anlatıldı. 10/05/2023
Katip ...
e-imzalı

Hakim ...
¸e-imzalı


Full & Egal Universal Law Academy