İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/315 Esas 2023/403 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/315
Karar No: 2023/403
Karar Tarihi: 08.05.2023

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/345 Esas
KARAR NO: 2023/436
DAVA: Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 14/06/2019
KARAR TARİHİ: 17/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilini ile davalı arasında eser sözleşmesi mevcut olduğunu, müvekkilinin imalatçı firma olduğunu, kendi müşterilerinden siparişler alarak, aldığını ve bu siparişleri davalı gibi fason dikim atölyelerinde kullanarak modele uygun olarak ve belirtilen sürede dikimini yaptırdığını, dolayısıyla aradaki anlaşmanın bir eser sözleşmesi olduğunu, davacı müvekkilinin hem ...firmasına hem de ...firmasına teslim edilecek siparişlerinde sorun yaşadığını, ... firmasının siparişlerini zamanında yetiştiremediğini ve gecikme sebebiyle müvekkili firmanın % 25 gecikme indirimi ve havayolu kargosu ödemek zorunda kaldığını, müvekkilin kendi müşterisine karşı çok zor durumda kaldığını, zamanında yüklenmesi gereken malların 15 gün geç yüklenmek zorunda kaldığı, atölyenin malları yetiştiremediği ve bu sebeplerle müvekkilinin gecikme tazminatı ödemek ve havayolu kargosu yapmak zorunda kaldığını, müvekkiline kendi müşterisi tarafından uygulanan bu yaptırımların müvekkiline zarar verildiğini, bu nedenle bu zararların davalıya rücu edilmesi gerektiğini, bu hususun davacıya ihtarname ile bildirildiği ve zararın istendiğini, davalının müvekkilinin zararını tazmin etmekle yükümlü olduğunu, davalının temerrüdü ve sonuç olarak borcunu süresi için hiç ifa etmemesi müvekkilini hem maddi hem de itibari açıdan zarara uğradığını, ... firmasının siparişleri ise kabul edilemeyecek derecede hatalı dikilmiş olduğundan malların müvekkilinin müşterisi tarafından kabul edilmediğini ve depoda kaldığını, Sözkonusu malların defalarca tamir için gittiğini ancak her defasında hatalı olarak geri döndüğünü ve en son kabul edilmeyerek depoda bırakıldığını, ataların dikimden kaynaklı olduğunu ekspertiz raporlarında açıkça görüldüğünü, hatalı mallar için davalıya iade faturası kesildiğini ve ihtarnameye eklenerek bir ihtarname daha gönderildiğini, belirtilen hususlar gözönüne alındığında gecikmeden kaynaklanan havayolu kargosu yapılmak zorunda bırakılmış olmaktan, gecikme tazminatı ödemek zorunda bırakılmış olmaktan ve hatalı dikilen malların elde kalmasından doğan zarar ve hatalı dikilen mallardan dolayı uğranılan reklamasyon bedeli müvekkilince davalıya yansıtıldığını, bu nedenle müvekkilinin alacaklı durumuna geçtiğini, arabuluculuk süreci anlaşmazlık ile sonuçlandığını, davalı firma hem müvekkiline karşı basiretli bir tacirin yerine getirmesi gereken yükümlülükleri yerine getirmemiş hem de müvekkilinin kendisi sebebiyle düştüğü zor durumda yardımcı olmak yerine bakiyesi kaldığı iddiasıyla müvekkiline icra takibi yapmış ve itiraz akabinde dava açtığını, bunlara ek olarak davalının müvekkili firmaya bir topluluk halinde ve silahlı olarak gelerek bu zararları kendisine yansıtılmaması ve kalan bakiyesinin ödenmesi için müvekkilini tehdit ettiğini, müvekkili firmada çalışan işçilerin tehlike altına sokulduğunu, müvekkilinin her 2 müşterisine karşı zor durumda bırakıldığını ve müvekkilinin ticari itibarını sarstığını, açıklanan nedenlerle, bir adet 17.000,00 TL reklamasyon faturası, 6.984,90 TL fiyat farkı faturası ve bir adet 58.178,74 TL reklamasyon faturası toplamı 82.163,64 TL alacağın ticari reeskont faizi ile ödemesine, masraf ve yargı giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine, 1136 Sayılı Avukatlık Kanununun 4667 Sayılı Kanunla değişik 164/son fıkrası uyarınca karşı taraf vekalet ücretinin Avukat olarak tarafı adına hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkili ... firmasının sahibi olduğunu, davacı şirket ile mal alım satımı yaptığını, müvekkilinin davacı şirkete vermiş olduğu mallar ve bunlara ilişkin düzenlenen faturalardan anlaşılacağı üzere toplamda 65.398,00 TL'lik mal satımı karşılığında, davacı tarafça sadece 30.000 TL ödeme yapıldığını, müvekkilinin davacı şirketten bakiye 35.398,00 TL fatura alacağını tahsil etmek amacıyla ... 18. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyası üzerinden icra takibine başlandığını, davacı borçlunun dosya borcunu ödemediği gibi haksız ve kötüniyetli bir şekilde borca itiraz ettiğini, İtirazın iptali için ... 9.Asliye Ticaret Mahkemesinin ... Esas sayılı dosyası üzerinden açılan davanın reddedildiğini, davanın istinaf aşamasında olduğunu, huzurdaki dava ile irtibatlı olduğundan bekletici mesele yapılması gerektiğini, dava dilekçesinde, davacı şirketin dava dışı 3. kişilerle arasında meydana gelen "basiretli tacir gibi davranma" yükümlülüğünü yerine getirmemesinden kaynaklanan vakıalardan söz edildiğini, Belirtilen hususlarla müvekkilinin bir alakası bulunmadığını, müvekkilinin üzerine düşen edimleri süresi içerisinde yerine getirdiği ve vermiş olduğu hizmet karşılığında da faturalarını tanzim ederek davacı şirkete gönderdiğini, müvekkili ile davacı şirket arasında, müvekkilinin yükümlendiği işe ilişkin yapılmış yazılı bir anlaşma olmadığını, Tarafların yapılacak iş konusunda sözlü olarak anlaşmaya vardıklarını, Üretilen malların da davacı şirketin belirlediği süre içerisinde teslim edildiğini, dolayısıyla, ortada belirlenmiş bir vade bulunmadığını, belirli bir vade olmadığından müvekkilinin geç teslimat yaptığından bahsedilemeyeceğini, davacı tarafın iddia ettiği ... firmasına ve ... firmasına satacağı ürünlerin, müvekkilinden aldığı ürünler olduğunu ispat etmesi gerektiğini, davacı şirketin müvekkili haricinde başka firmalara da ürün dikimi yaptırmakta olduğunu, davacıya ürün veren tek firma müvekkilinin firması olmadığını, Bu sebeple de eğer davacı, kendi müşterisine teslimatta sıkıntı yaşamış ise, mutlaka bunun sadece müvekkilinden kaynaklandığını ispat etmesi gerektiğini, eğer bir gecikme ve kusur var ise, bunu ispatlayacak olanın davacı olduğunu, müvekkilinin süresi içerisinde sağlam ve kusursuz ürünleri teslim ettiğini ve karşılığında faturasını düzenlediğini, davacı şirketin sözleşme imzaladığı 3. kişi ile arasında meydana gelen ticari anlaşmazlık neticesinde, geç teslim nedeniyle, davacı şirkete reklamasyon / iade faturası düzenlendiğini, davacı şirketin kendi kusurundan, basiretli tacir gibi davranmamasından kaynaklanan zararların, müvekkiline yansıtılmaya çalışılmasının, bunun için müvekkiline tebliğ edilmeyen iade faturaları düzenlenmesinin hukuken kabul edilebilir bir durum olmadığını, davacı tarafça ayıplı mal teslimi yapıldığı gerekçesiyle müvekkili aleyhine düzenlenen reklamasyon faturasının TTK'nın 21. maddesi anlamında fatura olmadığını, fatura içeriğine süresi içerisinde itiraz edilmediği varsayılarak, davacının müvekkilinden bu miktarda alacağı olduğu kabul edilemeyeceğini, davacı şirket kayıtlarında yer alan reklamasyon faturasının müvekkiline tebliğ edilmediğini, ayıplı mal teslimi nedeniyle zarara uğradığını ve zarar miktarını, davacı tarafın ispat etmesi gerektiğini, müvekkilince davacı hakkında icra takibi başlatıldıktan sonra haksız ve kötü niyetli olarak, ayıplı mal teslimi ve geç mal teslim edildiği gerekçesiyle reklamasyon faturası düzenlendiğini, süresi içerisinde ayıplı mal teslim ettiği müvekkiline bildirilmediği gibi, bu ayıbın ne olduğu davacı tarafça ispatlanamadığını, davacı şirket kayıtlarında bulunan reklamasyon faturasından müvekkilinin sorumlu olmasının düşünülemeyeceği, müvekkili ile davacı şirket arasında, davaya konu işlerin yapılıp yapılmadığı konusunda bir uyuşmazlık bulunmadığını, uyuşulamayan noktanın davacı şirketin müvekkilinin cari hesap alacağından yapmış olduğu reklamasyon / iade kesintilerinin haklı ve hukuki olup olmadığı olduğunu, davacı taraf işin yapıldığını ve teslim edildiğini kabul etmekle beraber, işin vaadedilen tarihten sonra geç teslim edildiğini iddia ederek, geç teslimata dayalı olarak müvekkilinin cari hesap alacağından reklamasyon / iade kesintisi yaptığını ileri sürdüğünü, ispat kuralları gereğince, müvekkilinin zamanında teslimde bulunmadığını davacının ispatlaması gerektiğini, müvekkili ile davacı şirket arasında dava dışı ... firmasına ait ürünlerin fason olarak dikiminin yapılması konusunda da sözlü olarak anlaşmaya varıldığını, yapılan anlaşma gereğince, müvekkilinin yükümlenmiş olduğu edimi zamanında ve gereği gibi yapıp davacı şirkete teslim ettiğini, ürünlerde dikim hatası olduğunu ve ürünlerin bu nedenle dava dışı ...firması tarafından kabul edilmediğini iddia eden davacı taraf olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere müvekkilinin dikimini üstlendiği ürünlerde gerçekten bir dikim hatası olduğu varsayılsa ve kabul edilse bile, davacı şirketin süresi içinde ayıp ihbarında bulunmadığını, ürünlerde kabul edilemeyecek derecede hatalı dikim varsa ve sattığı firma bunları kabul etmemiş ise, bu ürünlerde açık ayıp olduğu anlamına geldiğini, ürünlerde açık ayıp var ise, davacının bu ayıp ihbarını yaklaşık 5 ay sonra, müvekkilinin iş bedelini tahsil amacıyla başlattığı icra takibinden sonra yapmasının kabul edilemeyeceği, TTK'nun 23.maddesinde, teslim sırasında açıkça belli olan ayıplar yönünden ayıbın 2 gün içinde satıcıya bildirilmesi gerektiğini, yapılan inceleme neticesinde malın ayıplı olduğunun tespit edilmesi halinde bu ayıbın aynı süre içinde yani 8 günlük süre içinde satıcıya bildirilmesi gerektiği, 8 günlük sürenin malın alıcı tarafından satım ve teslim alındığı tarih itibariyle başladığı, yasal süre içinde ayıp ihbarının yapılmaması alıcının kanundan doğan seçimlik haklarına başvuramaması sonucunu doğurduğunu, alıcı olan davacı, malı satın aldığı hali ile kabul etmiş sayılmakta ve seçimlik haklara başvuru hakkını kaybettiğini, Davacı tarafça ne 2 günlük süre, ne de 8 günlük sürede yapılan bir ayıp ihbarı bulunmadığını, ürünlerin ... firmasından teslim alınmama sebebinin müvekkilinden kaynaklı olduğu yani ürünlerin hatalı dikim nedeniyle teslim alınmadığının davacı tarafından ispatlanamadığını, davacının iddiasınının objektif, somut bilgi ve belgelerle belgelendirmediği, davacının ayıp ihbarını süresinde yapmadığını, bu nedenle artık ürünlerin ayıplı olduğuna ilişkin iddiasının dinlemeyeceğini ve iş bedelinin cari hesap alacağından kesilemeyeceğini belirtmekle beraber, bir an için ayıp ihbarının süresinde olduğu kabul edilse dahi, davacının ürünlerin dava dışı firma tarafından dikim hatası nedeniyle teslim alınmadığını ispatlaması gerektiğini, bahse konu ürünler üzerinde hatalı dikim olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasını, bu nedenlerle öncelikle tarafları, konusu aynı olan ve istinaf aşamasında bulunan ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin ...Esas sayılı dosyasının bekletici mesele yapılmasına, davanın reddine, yargılama giderlerinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Tartışılması, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
... 9.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...Esas (kaldırma öncesi ... Esas) sayılı dosyası celp edilmiş, incelenmiştir.
Dava eser sözleşmesinden kaynaklanan alacağın tahsili istemine ilişkindir.
6100 sayılı HMK' nun ''DAVALARIN BİRLEŞTİRİLMESİ'' başlıklı 166. maddesine göre;
(1)Aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış davalar, aralarında bağlantı bulunması durumunda, davanın her aşamasında, talep üzerine veya kendiliğinden ilk davanın açıldığı mahkemede birleştirilebilir. Birleştirme kararı, ikinci davanın açıldığı mahkemece verilir ve bu karar, diğer mahkemeyi bağlar.
(2)Davalar, ayrı yargı çevrelerinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde açılmış ise bağlantı sebebiyle birleştirme ikinci davanın açıldığı mahkemeden talep edilebilir. Birinci davanın açıldığı mahkeme, talebin kabulü ile davaların birleştirilmesine ilişkin kararın kesinleşmesinden itibaren, bununla bağlıdır.
(3)Birleştirme kararı, derhâl ilk davanın açıldığı mahkemeye bildirilir.
(4)Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması durumunda, bağlantı var sayılır.
Davacı vekili 17/05/2023 tarihli celsede, eldeki dava ile ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... Esas (bozma sonrası ...Esas) sayılı dava dosyası arasında; davanın sebebinin ve tarafların aynı olması, dava konusu bakımından sıkı hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan usul ekonomisi ilkesi uyarınca öncelikle her iki davanın birleştirilmesini talep etmiştir.
... 9. Asliye Ticaret Mahkemesinin... Esas (bozma sonrası ...Esas) sayılı dava dosyasının yapılan incelemesinde; eldeki dava ile tarafların, dava konusunun ve dava sebeplerinin aynı olduğu, uyuşmazlığın aynı hukuksal ilişkiye dayandığı, bu itibarla ileri sürülen vakıların birlikte değerlendirilmesinin usul ekonomisi ilkesi açısından yararlı olacağı, dosyalardan biri hakkında verilecek kararın diğerini mutlak suretle etkileyecek nitelikte olduğu, öte yandan eser sözleşmesinden kaynaklanan davalarda iş bedeli, ayıplı edim ifası, eksik ifa veyahut geç ifaya dayalı açılan davalarda uyuşmazlığın birbiriyle bağlantılı olduğundan birlikte değerlendirme yapılması gerektiği belirtilerek davalar hakkında birleştirme kararı verilmemesinin Daire uygulamasında bozma nedeni yapıldığı, (Yargıtay 15 HD. 2019/972E. 2019/1388K.; Yargıtay 15. HD. 2018/2157E. 2018/5233K.; Yargıtay 15. HD. 2018/3977E. 2018/4557K.) birleştirme istenilen davanın mahkememiz dava dosyasından daha önce açılmış olduğu, her iki dava dosyası arasında taraflar, dava konusu yönünden sıkı hukuki ve fiili bağlantı bulunduğu, usul ekonomisi ilkesi ve birbirine aykırı veya çelişkili hükümlere neden olunmasının önlenmesi açısından yargılamanın birlikte yürütülmesinde yarar görülmekle, eldeki davanın, dava tarihi önce olan, tarafları, dava sebepleri ve hukuki ilişki bakımından aralarında sıkı hukuki ve fiili bağlantı bulunan ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas (bozma sonrası ... Esas) sayılı davası ile birleştirilmesine dair karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
1-Mahkememizin iş bu dava dosyasının ... 9.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ... Esas (kaldırma öncesi ... Esas) sayılı dosyası ile aralarında hukuki ve fiili bağlantı bulunduğundan BİRLEŞTİRİLMESİNE,
2-Davaya ve yargılamaya birleştirilen ... 9.Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...Esas sayılı dosyası üzerinden DEVAM EDİLMESİNE,
3-Harç, yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin asıl dosya ile birlikte hüküm altına ALINMASINA,
4-Dosyanın esas kaydının bu şekilde KAPATILMASINA,
5-Birleştirmeye dair kısa kararın yasal zorunluluk nedeniyle ... 9. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin ...Esas sayılı dosyasına derhal BİLDİRİLMESİNE,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda, asıl hüküm ile birlikte istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/05/2023
Katip ...
¸e-imzalıdır


Hakim ...
¸e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy