İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/52 Esas 2023/374 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/52
Karar No: 2023/374
Karar Tarihi: 26.04.2023

T.C.
İSTANBUL
2. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/52 Esas
KARAR NO: 2023/374
DAVA: Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 29/12/2015
KARAR TARİHİ: 26/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Özel Sigorta Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Mülkiyeti müvekkile ait olan ... plakalı ... marka araç... ili sınırları içinde otoban kesiminde seyir halinde iken davalı ... işletmesine ait ... plaka sayılı yolcu otobüsünden fırlayan lastiğin müvekkilin aracına çarpması sonucu müvekkiline ait aracın hasara uğradığını, davalıya ait aracın kusuru sebebiyle oluşan kazada müvekkile ait aracın maddi zarara uğradığını, Almanya'da tamir edilip bedeli müvekkilince karşılandığını, karşılığnda tamir servisi fatura düzenlendiğini, söz konusu kaza nedeniyle müvekkilinin faturalandırılan 16.350,25 Euro maddi hasarı bulunduğunu, araç sürücüsü ve sigorta şirketi kusur ve teminat limitleri ölçüsünde sorumlu olduğunu, bu nedenlerle 52.258,66 TL'nin olay tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan (sigorta şirketi yönünden poliçe limitlerini aşmamak üzere) müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılara tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Cevap: Dava dilekçesi ve ekleri davalılara usulüne uygun olarak tebliğ edilmiştir.
Davalı ...A.Ş. Vekili cevap dilekçesinde özetle; davaya konu edilen...plakalı araç, müvekkili şirket nezdinde 10.04.2014-10.04.2015 tarihlerini kapsayan ... no.lu Zorunlu Mali Sorumluluk(Trafik) Sigorta Poliçesi ile sigortalı olduğunu, davayı kabul anlamına gelmemek üzere, sigorta şirketleri, belli yasal mevzuat ve prosedürleri takip ederek, teminatları altındaki hasarları karşıladığını, davacı eğer kaza sonrasında müvekkil şirkete başvurmuş olsa idi, burada ekspertizi yapılıp, onarımı yapılabilecek iken, tamamen keyfi olarak aracını yurt dışına götürüp ve onarımını orada yaptırdığını iddia ettiğini, bu nedenle artık aracın gerçek hasarı hakkında bilgi sahibi olmanın engellendiği gibi, eğer gerçekten iddia edilen hasar oluştu ise Almanya'daki onarım fiyatları Türkiye'nin üzerinde olacağından davacının bu yöndeki taleplerinin hiçbirini kabul etmiyor davanın reddini talep ettiğini, davayı kabul anlamına gelmemek üzere davacının dava öncesinde müvekkil şirkete müracaatı olmadığından olay tarihinden itibaren faiz talebi yasal olmayıp reddi gerektiğini, müvekkil hakkında haksız, yersiz, usul, yasa ve içtihatlara aykırı açılmış davanın reddine, mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... Tic. A.Ş. vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde belirtilen ve tazminat talebinin dayanağını oluşturan herhangi bir belge ibraz edilmediğini, araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde herhangi bir kusuru bulunmadığını, dolayısıyla müvekkilinin de bir sorumluluğunun olmadığını, mahkemece kusur incelemesi yapılması gerektiğini, yine davacı dava dilekçesinde aracını Türkiye'de değil de Almanya'da yaptırdığını beyan etmiş, Türkiye dışında yapılacak işçilik ücretleri ve araç parçaları daha pahalı olacağından fiyat farkı olacağını, bu nedenle de davacının bu eyleminden müvekkil şirketin sorumluluğu olmayacağını, yine davayı kabul anlamına gelmemek üzere; olayın oluş şekli itibariyle davacının dava öncesinde müvekkil şirketimize kazayı bildirmediğinden kaza tarihinden itibaren faiz talebinin de reddi gerektiğini, bu nedenlerle usul e yasalara aykırı davayı kabul etmediklerini, davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar olunan ...vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın ihbar eden davalısı ile ihbar olunan ve fer’i müdahale isteminde bulunan müvekkili ...arasında sözleşmesel ilişki bulunduğunu, ihbar eden davalı ... plakalı aracın işleteni olduğunu, müvekkilinin ise söz konusu aracın maliki olduğunu, dolayısıyla dava sonucunda verilecek olan kararın, ihbar eden davalı ile arasındaki iç ilişkideki rücu ihtimaline binaen müvekkilinin de etkisi olacağını, öncelikle müvekkiline ihbar edilen davada; davalı ...Tic. A.Ş. yanında yer alması amacıyla fer’i müdahale talebinin kabulüne, davacı tarafça haksız olarak ikame edilen davanın reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Delillerin Değerlendirilmesi, Tartışılması, Davanın Hukuki Niteliği ve Gerekçe ;
Mahkememizce kaldırma ilamı öncesinde;
"... 3. Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılarak kaza sebebi ile mala zarar verme suçu kapsamında yapılan yargılamaya ilişkin ceza dava dosya örneği dosya arasına celp edilmiş, ... sigorta Aş ye müzekkere yazılarak hasar dosyasının dosya içine alınması sağlanmıştır.
Dosya İTÜ Karayolu ve trafik mühendisliği em.öğrt üyesi ...'ya tevdi edilmiş bilirkişiden kusur ve hasar konusunda rapor tanzim edilmesi istenmiş, bilirkişi 10/05/2017 tarihli raporda davacının 14.850,25 EURO (42.166,00 TL) hasar tazminatı talep edebileceği ,kazanın meydana gelmesinde otobüs sürücüsünün ve işleteninin kusurlu olduğu ,davacının kusursuz olduğu yönünde görüş ve kanaat belirttiği anlaşılmıştır.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde;
Dava, maddi hasarlı trafik kazasından kaynaklanan hasar tazminatı istemine ilişkindir.
Somut olayda,04/09/2014 tarihinde davalı ... Tic.AŞ. tarafından işletilen davalı... AŞ.ye ZMMS poliçesi bulunan ,davalı ... sevk ve idaresindeki ... plaka sayılı otobüsün kaplama lastiğinden düşen parçaya seyir halinde bulunan davacı idaresindeki aracın çarpması neticesinde oluşan kazanın meydana gelmesinde davalı işletenin sorumlu olduğu ve davalı sürücünün de %25 oranında kusurlu olduğu, davacıya atfedilebilecek kusur bulunmadığı, kaza nedeni ile davacıya ait araçta 42.166,00 TL tutarında hasar meydana geldiği dosya kapsamı ,... Asliye Ceza Mahkemesinin ... Esas ...K sayılı dosyası ile anlaşılmakla denetime elverişli kusur ve hasar konusundaki rapor hükme esas alınarak davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir..." şeklinde karar verilmiş, işbu karara karşı davalı ...A.Ş. vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi 10/12/2020 tarih ve 2020/1193 Esas - 2020/4085 Karar sayılı ilamında;
"...Dava, maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkin olup istinaf açısından uyuşmazlık konusu HMK'nın 355. maddesine göre kamu düzeni ve istinaf nedenleri ile sınırlı olmak üzere İlk Derece Mahkemesince verilen kararın usul, yasa ve dosya içeriğine uygun olup olmadığıdır.
Türkiye üye devletlerin teminattan muafiyetine ilişkin 01.03.1954 günlü Hukuk Usulüne Dair Lahey Sözleşmesi 1972 yılında (1574 sayıl Kanunla) katılmıştır. Bu sözleşmeye Türkiye gibi Almanya da taraftır. Bundan başka Türkiye ile Almanya arasında teminattan muafiyete ilişin hükümler içeren ve Türkiye tarafından 15.05.1930 gün ve 1622 sayılı Kanunla onanan "Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Devleti Arasında Hukuki ve Ticari Mevaddı Adliyeye Müteallik Münasebatı Mütekabileye Dair Mukavelename"nin 2.maddesi uyarınca, Alman vatandaşı olan davacı dava açarken teminat göstermekten muaftır (Yargıtay 17.Hukuk 15/10/2015 tarih,2013/21469 Esas ve 2015/10644 Karar sayılı kararı) Bu nedenle teminata ilişkin istinaf itirazı yerinde değildir.
Davalı tarafça cevap dilekçesinde ileri sürülmeyen, araçta oluşan hasarların başka bir kaza nedeniyle oluşup oluşmadığının ve araç Almanya'ya götürülür iken hasarın artıp artmadığının da belli olmadığına, davacının yurtdışında kasko benzeri sigortası olup olmadığının, varsa bu sigorta şirketince hasarın karşılanıp karşılanmadığının belli olmadığına, aracın tamirinin ekonomik olup olmadığı yönünde bir araştırma da yapılmadığına ilişkin savunmaları açısından, alacağın talep edilebilirliğini engelleyici işlev gören def'ilerin ancak belirli sürelerde ileri sürülebileceği, her aşamada ileri sürülemeyeceği hususları dikkate alınmak suretiyle, davalı tarafça cevap süresinde ileri sürülmeyen davacının açık muvafakatı bulunmayan ve bilirkişi raporuna beyan aşamasında dile getirilen bu yöndeki savunmaya göre, bu yönlerden inceleme yapılmamasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
İlk Derece Mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunda ... plakalı otobüs sürücüsü ... % 25 oranında kusurlu bulunmuş, davacı araç sürücüsü ...'un kusursuz olduğu,davacının Almanya'da 16/10/2014 tarihinde hasar tespiti yaptırdığı, bu raporla 16.350,25 Euro hasar belirlendiği, amortisman düşümü ile araçtaki hasarın 42.166,00 TL olduğu bildirilmiştir. Bilirkişi raporunda ... plakalı otobüs sürücüsü ... % 25 oranında kusurlu bulunduğu açıklanmış ise de % 75 kusur açısından bir değerlendirme yapılmamış olması yine hasarlı parçalar, hasar miktarı, kaza ile hasarlı parçalardaki illiyet bağının açıklanmamış olması nedeniyle rapor bu haliyle karar vermeye elverişli değildir.
O halde İlk Derece Mahkemesince KUSUR ORANININ NET OLARAK BELİRLENMESİ için ATK'dan, İTÜ Makine Mühendisliği bölümünde görevli akademisyenlerden oluşturulacak bilirkişi kurulundan veya Karayolları Genel Müdürlüğü Fen Heyeti gibi kurumlardan seçilecek uzman bilirkişi kurulundan itirazları da karşılar şekilde kazanın oluşumunda kusur dağılımını belirleyen gerekçeli kusur raporu alınması; davalı sigorta şirketine sigortalı olan araç sürücüsüne kusur verilmesi halinde kusur oranı ile sınırlı olarak daha önce rapor düzenleyen bilirkişiden TÜM DOSYA KAPSAMI, FOTOĞRAFLAR, KAZA TESPİT TUTANAĞI, ARAÇ RUHSATI VS. DELLİLER GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURULARAK DAVACIYA AİT ARAÇTA OLUŞAN HASARLI PARÇALARDA AÇIKLANARAK HASARIN KAZAYLA UYUMU, İLLLİYET BAĞI, ARACIN AĞIR HASARLI OLUP OLMADIĞI, ORANIMININ EKONOMİK OLUP OLMADIĞI, ARACIN ONARILMASI HALİNDE GEREKLİ ONARIM GİDERİNİN NE KADAR OLACAĞI hususlarında ayrıntılı, gerekçeli, denetime elverişli ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı olduğu biçimde eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınarak ... plakalı otobüs sürücüsü ...'un % 25 oranında kusurlu bulunduğu açıklanmış iken hasarın tamamından sorumlu tutularak karar verilmesi eksik incelemeye dayalı olmuştur.
Açıklanan nedenlerle, davalı ... Sigorta A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nın 353/1-a/6. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına.. karar verilmiştir..." denilerek Mahkememiz kararı kaldırılmış, dosya yukarıda belirtilen esas sırasına kaydedilmiştir.
Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi hasara dayalı tazminat (hasar / onarım bedeli) istemine ilişkindir.
Mahkememizce istinaf kaldırma ilamına uygun hareket edilmiş, öncelikle dava konusu trafik kazasında kusur durumunun belirlenmesi için yine istinaf ilamında işaret edildiği üzere dosya İ.T.Ü. Makine Fakültesinde görevli öğretim üyelerinden oluşan üçlü bilirkişi kuruluna tevdi edilmiş ve rapor alınmıştır.
İ.T.Ü. Makine Fakültesinde görevli Öğretim Görevlisi ve Yüksek Mühendisleri ..., ... ve ...'dan oluşan bilirkişi heyeti tarafından dosyaya sunulan 11/10/2021 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; "...I. Durumda : olayın davacı sürücünün ifade ettiği şekilde ... plaka sayılı otobüsten düşen lastik kaplama parçasına çarpması şeklinde meydana geldiğinin kabulü halinde;
Davacıya ait ...plakalı otomobil sürücüsü ...'un olayda kusursuz olduğu
Davalıya sigortalı ... plakalı otobüs sürücüsü ...'un olayda %25 oranında kusurlu olduğu
Davalıya sigortalı ... plakalı otobüsün işleteni diğer davalı ...şirketinin olayda %75 oranında kusurlu olduğu
Somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı,
II. Durumda : olayın davalı sürücünün ifade ettiği şekilde idaresindeki otobüs haricinde plakası tespit edilemeyen ve sürücüsü meçhul taşıttan düşen lastik kaplama parçasına çarpması şeklinde meydana geldiğinin kabulü halinde;
Davacıya ait ... plakalı otomobil sürücüsü ...'un olayda kusursuz olduğu
Plakası tespit edilemeyen taşıtın kimliği meçhul sürücüsünün olayda %25 oranında kusurlu olduğu
Plakası tespit edilemeyen vasıtanın işleteni/malikinin olayda %75 oranında kusurlu olduğu
Somut olayda bahsi geçenlerin dışında herhangi bir kimseye atfı kabil kusur imkanının bulunmadığı,kanaat ve sonucuna ulaşmış bulunmaktayız." şeklinde tespit edilmiştir.
Hemen belirtmek gerekir ki, bilirkişi kurulu raporunda kazaya karışan araç sürücülerinin ifadelerine göre ihtimalli değerlendirme yapılmış ve kusur tayini yoluna gidilmiştir. Bilirkişi heyeti raporu ihtimalli değerlendirme içerse de; her bir değerlendirme (I. Durum ve II. Durum ) kendi içinde bilimsel mütalaanın sonuçları itibariyle gerekçeli olup, denetime elverişlidir. Ancak, kusur tayininde hangi değerlendirmenin (I. Durum ve II. Durum ) esas alınması gerektiği; mutlak suretle mahkememize ait olup gerekçesiyle birlikte bu husus ortaya konulmalıdır. Kusur dağılımının sağlıklı yapılabilmesi için özellikle somut olay açısından kazanın oluş şeklinin aydınlatılması zorunludur. Esasen, tarafların uyuşmazlığa düştüğü durum da budur. Bu nedenle, taraflar kendi lehlerine olan kusur oranlarına göre sürekli olarak (davanın kabulüne yahut reddine karar verilmesi) itirazlarda bulunmaktadır. Bu bağlamda, eldeki davada yargılamanın yıllarca sürmesi, gelinen aşama, düzenlenen rapor içeriği ve açıklanan nedenlerle kazanın oluş şeklinin mahkememizce tayin edilmesi gerekmektedir. Diğer taraftan bilirkişi heyetindeki bilimsel mütalaanın değerlendirilmesi ve esasen kusurun tayini hukuki değerlendirme kapsamında mahkememize aittir.
Bilindiği üzere, ceza mahkemesinin beraat kararı ile ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ilişkin kararı hukuk hâkimi için bağlayıcı değildir (TBK 74). Ancak, Ceza Mahkemesince verilen mahkumiyet kararı bağlayıcı nitelikte olduğu gibi, Hukuk Mahkemesi hakimi her halde Ceza Mahkemesince belirlenen maddi olgu / vakıalarla bağlıdır. Dolayısıyla, Hukuk Mahkemesi Hakimi, ceza mahkemesinin belirlediği maddi olgularla bağlı olduğundan belirtilen bu hususları nazara almak zorundadır. Nitekim, Mahkememizce, ceza yargılamasındaki maddi olgularla trafik kazası ve kazanın oluş şekline yönelik bağlı kalınarak kusur tayini yapılmıştır.
Davaya konu trafik kazası sebebiyle ... 3. Asliye Ceza Mahkemesinde davalı sürücü / sanık ... hakkında kamu davası açılmıştır. ... 3. Asliye Ceza Mahkemesi ... E. ... K.sayılı dava dosyasında; davalı otobüs sürücüsü sanık ... güvenliğini tehlikeye sokmak suçundan yapılan yargılama sonucunda bu suçun yasal unsurları oluşmadığından sanığın CMK 223/2-c maddesi gereğince beraatine karar vermiştir. Ancak, davaya konu trafik kazasının meydana gelmesinde, özellikle ceza mahkemesince "...sanık ...'un kullandığı otobüsten TEM otoyoluna düşen lastik parçalarının müştekilerin ve katılanın araçlarına zarar vermesi olayında, sanığın yola saçılan lastik parçalarını kasıtlı olarak bıraktığının sabit olmadığı..." maddi vakıa olarak kabul edilmesi karşısında; artık dava konusu trafik kazasına ... plaka sayılı sigortalı otobüsten kopan lastik kaplama parçalarının sebep olduğunun kabulü zorunludur. Ayrıca, ceza dosyasında sabit olduğu üzere ... plaka sayılı sigortalı otobüsten kopan lastik kaplama parçalarından dolayı, davacı dışında başkaca şahısların da kaza yaptığı ve araçlarının hasara uğradığı belirlenmiştir.
Bu halde, Mahkememizce kabul edilen kazanın oluş şekline göre, kusur tayini noktasında 11/10/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporundaki I. Duruma / Değerlendirmeye itibar edilmiştir. I. Durumda bahsedildiği üzere; dava konusu trafik kazasına ...plaka sayılı sigortalı otobüsten kopan lastik kaplama parçalarının sebep olduğu, bu nedenle kazada davacıya ait ...plakalı otomobil sürücüsü ...'un olayda kusursuz olduğu, davalıya sigortalı ... plakalı otobüs sürücüsü ...'un olayda %25 oranında kusurlu olduğu, sigortalı ... plakalı otobüsün işleteni diğer davalı ... şirketinin olayda %75 oranında kusurlu olduğu kabul edilmiştir.
... plaka sayılı otobüsün işleteni, sürücüsü ve sigorta şirketi olan davalıların dava konusu trafik kazasında kazaya sebep olan otobüs lastik kaplama parçalarının... plaka sayılı araçtan düşen parçalar olmadığı, bunların kimliği meçhul araç sürücüleri ve işletenlerine ait olduğu yönündeki savunmalarına ceza mahkemesince belirlenen maddi vakıa karşısında itibar edilmemiş, ayrıca davalılar bu yöndeki savunmaları esasen ispat edemediğinden kusura yönelik itirazları yerinde görülmemiştir.
Mahkememizce kazanın oluş şekli ve kusur tayini net olarak belirlendikten sonra, araçta oluşan hasar bedelinin belirlenmesine yönelik olarak dosya makine mühendisi olan bilirkişilere tevdi edilmiştir.
İ.T.Ü. Emekli Öğretim Üyesi ...tarafından dosyaya sunulan 14/02/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda; bilirkişinin kök raporundaki kanaatlerini koruduğunu belirtmiştir. Ancak, istinaf ilamında belirtilen (tüm dosya kapsamı, fotoğraflar, kaza tespit tutanağı, araç ruhsatı vs. delliler göz önünde bulundurularak davacıya ait araçta oluşan hasarlı parçalarda açıklanarak hasarın kazayla uyumu, illliyet bağı, aracın ağır hasarlı olup olmadığı, oranımının ekonomik olup olmadığı, aracın onarılması halinde gerekli onarım giderinin ne kadar olacağı) hususlarda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır. Esasen istinaf ilamında değinilen hususların incelenmesi özellikle ifade edildiği halde, sunulan ek raporun hasar bedeli noktasında denetime elverişli olmadığından hükme esas alınmamış, tarafların işbu ek rapora itirazları doğrultusunda başka bir bilirkişiden rapor alınması yoluna gidilmiştir.
Dosya İ.T.Ü. Öğretim Üyesi ...'e tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 06/06/2022 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; "...
Mevcut dosya kapsamı itibariyle davacı tarafa ait N-KE-9999 Almanya plakalı aracın kaza tarihinde meydana gelen hasarla ilgili olarak uğradığı zararın Almanya’daki %19 vergi dahil 2.237,69 € , Kaza tarihindeki T.C. Merkez Bankası efektif satış kuru ile hasar tutarı Türk Lirası cinsinden 6.353,70 TL (vergi dahil) mertebesinde olacağı." şeklinde tespit edilmiştir. İlk bilirkişi tarafından sunulan ek rapor ile ikinci bilirkişiden alınan işbu rapor arasında; özellikle hasar bedeli noktasında temel görüş farklılığı ve tutar bakımından hesaplama farkı ortaya çıkmıştır. Taraflar işbu rapora karşı da itirazda bulunmuş, yeniden rapor alınmasını istemiştir. Mahkememizce çelişkili raporlara göre hüküm verilmesi mümkün olmadığından, bu rapor da hükme esas alınmamış, tarafların itirazları ve talepleri doğrultusunda çelişkileri gideren üçüncü rapor alınması yoluna gidilmiştir. Bu nedenle dosya daha önce görev almamış bir bilirkişiye tevdi edilerek inceleme yapılmıştır.
Dosya, Adli Bilimler ve Trafik Kazaları Kusur, Hasar ve Değer Tespiti konusunda Uzman Yüksek Makine Mühendisi ....'a tevdi edilmiş, bilirkişi tarafından dosyaya sunulan 12/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle ve sonuç olarak; "... 04/09/2014 tarihinde meydana gelen olayda; a) Dava konusu... plaka sayılı ... marka/tip, 2010 model otomobilin Almanya koşullarında kaza tarihi itibariyle dava konusu kaza öncesindeki serbest piyasa koşullarındaki piyasa rayiç değerinin yukarıda detaylıca açıklandığı üzere ortalama 23.200,00 EURO ve kaza sonrası-sovtaj değerinin 18.200,00 EURO olabileceği, hesaplanan bu tutarın Almanya piyasa koşullarına göre kabul edilebilir makul fiyat aralığında, günün rayicine uygun olabileceği,
b)Dava konusu ... plaka sayılı otomobildeki toplam hasarlı parça, malzeme ve işçilik tutarının 3.617,38 EURO olabileceği, aracın rayiç ve sovtaj değeri dikkate alındığında, aracın tamirinin Almanya şartlarında ekonomik olduğu,
c)04/09/2014 tarihinde Kaza Tespit Tutanağı ve ifadeler ile meydana gelen kaza sonucu oluşan hasara ilişkin tespitlerin, ... plakalı araçta kısmi hasar oluşturduğu (ağır hasar olmadığı) ve hasarlı parça-malzeme kalemlerinin meydana gelen maddi hasar ile uyumlu olduğu,
d)Dava konusu ... plaka sayılı ... marka/tip, 2010 model araçta meydana gelen toplam hasar tutarı kaza tarihi itibariyle 3.617,38 EUR olarak hesaplanmış olup, Kaza tarihindeki (04/09/2014) TCMB döviz kuruna (2.1635) göre;
(3.617,38 X 2,1635=) 7.826,20 TL olarak hesaplandığı, (11/10/2021 tarihli kusur raporunda sigortalı araç sürücüsünün %25 oranında kusurlu olduğunun Sayın mahkemece kabul edildiği dikkate alındığında) Sürücünün kusur oranına isabet eden tutarın; ( 3.617,38 EUR x %25) 904,345 EUR olabileceği, (7.826,20 TL x %25) 1.956,55 TL olabileceği,
e) Dava konusu aracın olay yeri fotoğrafları, hasar ve hasar-onarım fotoğrafları, Türkiye’de bağımsız sigorta eksperlerince hazırlanmış ekspertiz raporu bulunmadığı,
f) Hasar/Zarar araştırmalarında dünyada kabul gören ve ülkemizde olduğu gibi Almanyadaki yetkili-yeminli (... Alman Medeni Usul Kanunu) eksperler/bilirkişiler tarafından da hazırlanan ekspertiz raporu bulunmadığı,
g) Davacı tarafından sunulan “...” antetli belgenin Türkçe çevirisinden “Ticari araç ticari araç ticareti, tamiri, kiralaması yapan” firmaya ait MALİYET TAHMİNİ / FİYAT TEKLİFİ olduğunun anlaşıldığı (TERCÜMESİNDEN FATURA OLMADIĞININ
ANLAŞILDIĞI) bu belgede belirtilen bedel olan 16.350,25 EURO onarım bedeli olarak talep edilmiş ise de dosya kapsamında DAVA KONUSU ARACIN ONARIMINA AİT FATURA/ÖDEME BELGESİ VE ONARIM FOTOĞRAFLARI BULUNMADIĞI,
h) Davacı tarafından sunulan “...” antetli, 16.350,25 EURO toplam bedelli MALİYET TAHMİNİ / FİYAT TEKLİFİ şeklinde Türkçe tercümesinde de (FATURA OLMADIĞI ANLAŞILMIŞTIR) belirtilen yedek parçalardan kazanın oluş şekli ile uyumsuz olduğu değerlendirilen ve fonksiyonel olarak aracın seyir güvenliğinde önem arz eden bazı parça-malzeme kalemlerinin dava konusu araçta hasarlı olması halinde, araçtaki bu parçaların onarım görmeden Türkiye’den Almanya ülkesi arasındaki mesafeyi karayolunu kullanarak taşıt ve seyir güvenliği açısından sorunsuzca gitmesinin mümkün olamayacağı,
i) Dosyada mevcut 06.06.2022 tarihli (2.237,69 € hasar tutarlı)Bilirkişi Raporundaki Kaza Tespit Tutanağı, kolluk kuvvetlerince düzenlenmiş görgü tutanağı ve olay ile ilgili ifadeler dikkate alındığında rapordaki dava konusu aracın ön tampon ve bağlantılı yedek parça hasar kalemlerinin isabetli olduğu, bu rapordaki tespitlere ilaveten yine tampon üzerinde yer alan “ön sol-sağ gündüz sürüş aydınlatma” parçaları ile tutanaklarda belirtilen marşbiyel hasarı nedeniyle “sağ yan eşik (marşbiyel kaplama) ve sağ taban kalkanı” parçalarının da hasarlı değerlendirilmesi gerektiği,
j) Yine 06.06.2022 tarihli Bilirkişi Raporundaki Kaza Tespit Tutanağı, kolluk kuvvetlerince düzenlenmiş Görgü Tutanağı ve olay ile ilgili İfadeler dikkate alındığında; Bilirkişi raporundaki “Aracın ön –sol sağ sis lambaları, sağ far, direksiyon kutusu, komple sağ tekerlek taşıyıcı sağ tekerlek göbek, ön aks ve rotilli kolu, salıncak ve amortisörü, Z rot parçası, sağ ön lastik, komple egzos sistemi gibi parçaların bir aracın sevk ve idaresi için gerekli olan parçalar olduğu, bu arızalı parçalar bir araçta varken bu hasarla bir aracın Düzce-Bolu dan Almanya Nürnberg’e kadar uzun yolda ve yer yer otobanlarda yer yer şehir içi trafikte tam performansla yol almasının, aracın bu hasarlı haliyle sürücü tarafından sevk ve idare edilmesinin mümkün olamayacağI açıktır. Bunun yanı sıra araçta komple değiştirmeyi gerektirecek seviyedeki sağ far, sağ çamurluk kaporta hasarları veya alt kaplama hasarlarının da uzun yol sürüşü esnasında tamir edilmeden çıkılmasının araç ve yolcu emniyeti açısından sakıncalı olacağı ve uygulama açısından da onarılmadan çıkılmasının mümkün olamayacağı” değerlendirmesi ve “bu nedenle hasar onarım tutarı 16.350,25 Euro olarak kabul eden önceki 10.05.2017 tarihli kök ve 16.02.2022 tarihli ek bilirkişi raporundaki görüşe katılmadığı” şeklindeki değerlendirmelerin isabetli olduğu, sonucuna varılmış olup, tarafımdan tanzim olunan işbu raporu saygılarımla arz ederim " şeklinde tespit edilmiştir.
Yüksek Makine Mühendisi ... tarafından dosyaya sunulan 12/01/2023 tarihli bilirkişi raporu ayrıntılı, gerekçeli ve denetime elverişlidir. Davacıya ait araçtaki hasarlı parçalar, kazayla illiyet bağı kurularak tablo halinde tek tek gösterilmiş, aracın ağır hasarlı olmadığı ve objektif olarak tamirinin ekonomik olduğu gerekçeleri ile birlikte açıklandıktan sonra hasar bedelinin 3.617,38 Euro olduğu belirlenmiştir. Rapor, dosyadaki tüm deliller değerlendirilerek istinaf ilamına uygun şekilde hazırlanmıştır. Bu bağlamda, Mahkememizce 12/01/2023 tarihli rapora itibar edilmiş, çelişkileri gideren işbu rapor hükümde esas alınmıştır.
Davalı ...A.Ş. vekili ile davalı ...A.Ş. Vekili aracın tamirinin Türkiye' de yapılmak zorunda olduğunu, bu nedenle yurt dışında yapılan tamir masraflarını kabul etmediklerini belirterek itirazda bulunmuş ise de; davacının yabancı plakalı aracını Türkiye' de tamir ettirmek zorunda olduğuna ilişkin yasal bir düzenleme bulunmadığı, davacının yabancı plakalı aracını yurt dışında da tamir ettirebileceği, bu kapsamda yapılan tamir masraflarının davalı işleten ve sigorta şirketi tarafından poliçe kapsamında karşılanması gerektiğinden bu yöne ilişkin itirazları yerinde görülmemiştir. Davacı vekili hasarlı parçalar yönünden önceki bilirkişi raporunda hesaplamaya dahil edilen kısımların eklenmediğini ileri sürmüşse de; hükme esas alınan raporda hasarlı parçaların tablo halinde gösterildiği, önceki bilirkişi raporları ile karşılaştırılarak tek tek hangi parçaların kazayla illiyet bağı bulunduğu açıklanarak onarım bedeline belirlendiğinin / etki edeceğinin ifade edildiği, bu bağlamda önceki raporların dahi karşılaştırılarak kapsamlı ve tablolu ayrıntılı rapor düzenlendiği, bu yöne ilişkin mahkememizce raporun içeriğin ayrıca denetlendiğinden mevcut itirazlar yerinde görülmemiştir.
Önemle ve tekraren vurgulanmalıdır ki; davacıya ait aracın hasar bedeline yönelik 12/01/2023 tarihli bilirkişi raporu çelişkileri gideren, gerekçeli, denetime elverişli ve hükme esas alınabilecek bir niteliğe sahiptir. Rapor içerik itibariyle, bilimsel mütalaa yönünden yeterince aydınlatıcı ve uyuşmazlığı giderici mahiyettedir. Rapordan ayrılmayı gerektirir yahut itibar etmeye engel herhangi bir somut itiraz ileri sürülememiştir. Bu bağlamda, 12/01/2023 tarihli rapor hükme esas alınmıştır.
Dava konusu trafik kazası sebebiyle davacıya ait araçta meydana gelen hasar bedeli 3.617,38 Euro'dur. Hükme esas alınan raporda kaza tarihi itibariyle yabancı paranın kuru 2,1635 TL olarak belirlenip netice tazminat 7.826,20 TL olarak hesaplanmış ise de; raporun yalnızca bu kısmında maddi hata yapılmıştır. Şöyle ki, davacının netice-i talebine göre (taleple bağlılık ilkesi) kaza tarihi itibariyle yabancı para cinsinden ödenen hasar bedelinin Türk Lirasına çevrilmesinde hukuka ve usule aykırılık yoktur. Ancak, mahkememize rapor içeriği denetlendiğinde; 04/09/2014 kaza tarihi itibariyle kurlar: Euro 2,8394 TL; USD kur karşılığı 2,1635 TL'dir. Bilirkişi sehven Euro yerine USD kurunu esas alarak tazminatı hesaplamıştır. Mevcut hata, maddi hata olup mahkememizce gözetilmiş; yeniden rapor alınması yoluna gidilmemiştir. Bu itibarla; davacıya ait araçta hasar bedeli 3.617,38 Euro karşılığı (3.617,38 * 2.8394 = 10.271,18 TL) olmak üzere toplam 10.271,18 TL' dir.
Yapılan açıklamalar karşısında; 04/09/2014 tarihinde meydana gelen trafik kazasında davalı ... A.Ş.'nin zorunlu mali mesuliyet sigortacısı olduğu, davalı ... A.Ş.'ye ait, davalı sürücü ...'un sevk ve idaresindeki ...plaka sayılı sigortalı otobüsün lastiğinin patlaması neticesinde otobüs lastiğinden kopan kaplama parçalarının otoyol üzerinden kaldırılmaması ve bu suretle arkadan gelen trafiğin tehlikeye atılması sonucunda kazanın meydana gelmesinde davalı sürücü ...'un %25 oranında kusurlu olduğu, davalı / sigortalı işleten ... A.Ş.'nin işleteni olduğu otobüsün lastiklerinin teknik şartlara uygun olmaması, karayolu yolcu taşımacılığı yapıldığı halde lastiklerinin gerekli vasıflara sahip olmaması, ayrıca lastiklere ilişkin aracın periyodik bakımlarının zamanında yapmaması sebebiyle %75 oranında kusurlu olduğu, davacı araç sürücüsünün ise otoyol üzerinde ve gece vakti kazanın önlenmesi bakımından alması muhtemel bir tedbir bulunmadığından kusurunun bulunmadığı, davacıya ait aracın trafik kazası sebebiyle ön kısımlarından hasara uğradığı, mahkememizce istinaf ilamına uygun olarak hasar bedeline ilişkin araştırmanın / tahkikatın eksiksiz olarak yapıldığı, bu bağlamda hükme esas alınan 12/01/2023 tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda araçta meydana gelen hasar ve kazayla ilgili olan / illiyet bağı kurulan hasarlı parçalar nazara alınarak aracın ağır hasarlı olmadığı, objektif olarak aracının tamirinin ekonomik olduğu belirlendikten sonra araçta oluşan hasar bedelinin 3.617,38 Euro olduğu, davacının talep sonucu nazara alındığında (3.617,38 E x kur 2.8394 TL) netice maddi tazminatın toplam 10.271,18 TL olduğu anlaşılmakla, (davalı sürücü ve işleten yönünden temerrüt, kaza tarihi itibariyle meydana geldiğinden 04/09/2014 kaza tarihinden; davalı sigorta şirketi bakımından temerrüt 2918 s. KTK 99. maddesi uyarınca somut olayda dava tarihi itibariyle gerçekleştiğinden bu davalı yönünden dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte) davacının davasının kısmen kabul kısmen reddine karar vermek gerekmiş, aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: (Gerekçesi ve Ayrıntısı Yukarıda Açıklandığı Üzere);
Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİ ile;
1-Davacının aracında meydana gelen toplam 10.271,18 TL hasar bedeli tazminatının davalılardan ...ve ...A.Ş. yönünden 04/09/2014 kaza tarihinden itibaren, davalı ... A.Ş. yönünden dava tarihi olan 29/12/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, davacının fazlaya ilişkin talebinin REDDİNE,
2-Kabul edilen dava değeri (10.271,18 TL) üzerinden alınması gereken 701,62 TL harçtan başlangıçta peşin alınan 892,45 TL harcın mahsubu ile fazladan alınan 190,83 TL harcın karar kesinleştiğinde ve talep edilmesi halinde davacıya veya vekiline İADESİNE,
3-Davacı tarafından yargılama nedeniyle yapılan 892,45 TL peşin harç, 729,40 TL posta ve tebligat masrafı ile 5.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 7.021,85 TL yargılama giderinden dava kabul ve ret oranına göre hesaplanan 1.380,10 TL yargılama giderinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Davalı ... A.Ş. (... Sigorta A.Ş.) tarafından yargılama nedeniyle yapılan 900,00 TL yargılama giderinden dava kabul ve ret oranına göre hesaplanan 723,10 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalı ... A.Ş. 'ye VERİLMESİNE, bakiye kalan yargılama giderinin davalı ... A.Ş. üzerinde BIRAKILMASINA,
5-Davacı yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden kabul edilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca 9.200,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği, ancak önceki kararın yalnızca davalı ...A.Ş. tarafından istinaf edilmesi ve davacının ise herhangi bir istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle davalılar lehine vekalet ücreti yönünden usuli kazanılmış hak oluştuğundan önceki hükümde karar altına alınan 4.988,26 TL vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen alınarak davacıya VERİLMESİNE,
6-Davalılar ..., ...A.Ş. ve ... A.Ş. yargılama sırasında kendisini bir vekille temsil ettirdiğinden reddedilen dava değeri üzerinden hesaplanan ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/3. maddesi uyarınca maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi sebebiyle takdir edilecek vekalet ücretinin davacı yararına belirlenen ücreti geçmemek koşulu ile 4.988,26 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalılara VERİLMESİNE,
7-HMK' nın 333. maddesi uyarınca taraflarca yatırılan anacak kullanılmayarak artan bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde resen ilgili tarafa veya vekiline İADESİNE,
Dair, Davacı vekili ve Davalı ... A.Ş. vekili ile davalı ... A.Ş. vekilinin yüzüne karşı, davalı ...'un ve ihbar olunan vekilinin yokluğunda, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesine istinaf yasa yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/04/2023
Katip
¸e-imzalıdır


Hakim
¸e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy