İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi 2020/434 Esas 2023/422 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 2. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2020/434
Karar No: 2023/422
Karar Tarihi: 15.05.2023

T.C.
İSTANBUL
ASLİYE 2.TİCARET MAHKEMESİ
DOSYA NO: 2020/413
KARAR NO: 2023/425
DAVA: TAZMİNAT (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 07/08/2020
KARAR TARİHİ: 15/05/2023
Yukarıda açık kimliği yazılı taraflar arasında görülen TAZMİNAT davasının mahkememizde yapılan yargılaması sonunda:
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; 03.09.2016 günü sürücü ... sevk ve idaresindeki, ZMSS poliçesi bulunmayan ... plakalı otomobil ile seyri sırasında aracın lastiğinin patlamasından dolayı aracının direksiyon hakimiyetini kaybetmesi sonucu bariyerlere çarparak yolun sol şeridi üzerinde duruşa geçtikten sonra; arkasından aynı istikamette seyir halinde davacı sürücü ...'nın sevk ve idaresindeki ... plakalı otomobilinin altına ön ilerisinde kaza yapan ... plakalı otomobilden yola düşen parçaların girmesi sonucu aracını banket üzerinde park ettikten sonra, arkalarından sol şerit üzerinden seyir ile gelen sürücü ...'ın sevk ve idaresindeki, yabancı plaka olması nedeniyle davalı ... Hizm. Ltd. Şti. Sorumluluğunda olan, ... plakalı otomobil ile önce sol şerit üzerinde bulunan ... plakalı otomobilin sağ yan kısımlarından çarpıp daha sonra direksiyon hakimiyetini kaybederek banket üzerinde bulunan ... plakalı otomobilin arka kısımlarına çarpması sonucu yaralanmalı trafik kazası meydana geldiğini, kazada neticesinde müvekkili ...'nın kısmi olarak iş göremez hale geldiğini, davalılara dava konusu tazminat talebine ilişkin ayrı ayrı başvuru yapıldığını, davalılarca yapılan ödemenin müvekkilin zararını tam olarak karşılayamadığını, Arabuluculuk başvurularının olumsuz sonuçlandığını belirterek, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik, 5.000-TL sürekli iş göremezlikten kaynaklı maddi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek avans faiz oranları ile davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinden 29.01.2021 tarihli duruşmada 6 nolu ara karar ile "Davacı vekiline, dava dilekçesindeki 5.000,00-TL tazminat talebinin ne kadarının kalıcı işgücü kaybı zararı, ne kadarının geçici iş göremezlik zararı talebi olduğunu açıklamak üzere HMK m.31 kapsamında iki hafta kesin süre verilmesine, kesin sürede açıklanmazsa dava dilekçesinin 5 no.lu maddesindeki beyana itibar edilerek talebin tamamının kalıcı iş göremezlik tazminatı talebi kabul edileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)" denilerek netice-i talebini açıklaması istenmiş, davacı vekili de 12.02.2021 tarihli dilekçesi ile taleplerinin tamamının kalıcı iş göremezliğe ilişkin olduğunu belirtmiştir.
CEVAP:
Davalı ... Hesabı vekili cevap dilekçesinde özetle; İlgili başvuru neticesinde ... numaralı hasar dosyası oluşturulduğunu, gerekli incelemeler yapılarak, davacı tarafa 10.03.2020 tarihinde 76.169,00.-TL tutarında tazminat ödemesi yapıldığını, sorumluluklarının hukuka ve yasalara uygun şekilde yerine getirildiğini, kazanın 03.09.2016 günü meydana geldiğini, üzerinden dört yılı aşkın bir süre geçmekle KTK.nun 109. Maddesi gereğince taleplerin zamanaşımına uğradığını, tazminat hesaplaması yapılacak ise Adli Tıp Kurumundan rapor alınması gerektiğini, ayrıca davacı tarafın, kazanın meydana gelmesinde kusuru bulunup bulunmadığı, kusuru var ise yüzde olarak kusurunun açıkça tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Davalı ...Ltd. Şti. vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin davada zira müvekkilinin sigortacılık yapması, poliçe düzenlemesi ve keşide etmesi ve şirket olarak buna ilişkin her türlü riski garanti etmesinin mümkürn olmadığını, müvekkilinin uluslararası hasar tasfiye işlemleri yapan bir şirket olduğunu, vekaleten hareket ile bu işlemi yaptığını, davanın muhatabının ... olduğunu, müvekkilinin bu nedenle davada taraf ehliyeti olmadığını belirterek davanın reddini istemiştir.
Davalı ... vekili cevap dilekçesinde özetle; 28.06.2008 gün ve 26920 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan yönetmeliğe göre çalışma usul ve esasları düzenlenmiş olan müvekkili büronun, yabancı ülke Yeşil Kart Büroları (Emsal Bürolar) ile yaptığı ... çerçevesinde yabancı plakalı araçların Türkiye’de karıştıkları kazalarda şayet geçerli bir Yeşil Kart sigortaları mevcutsa Yeşil Kart Sigortacıları adına kusur esasına göre sebebiyet verilen üçüncü şahıs hasarlarını tedvir ettiğini, Trafik Kanunu ve Ticaret Kanunu hükümleri gereği, yabancı plakalı bir aracın sebebiyet verdiği trafik kazası sonrası ortaya çıkan hasarlar için kusur esasına göre ve yabancı sigorta şirketine izafeten Mali Sorumluluk Sigortası limit ve şartları çerçevesinde, limit üstü ve trafik sigortası şartları dışındaki talepler için ise ancak yabancı sigorta şirketinin ihtiyaren teminat vermesi halinde müvekkil büro’nun sorumluluğu doğduğunu, dava dilekçesinde davalı olarak ... Şirketi gösterilmiş ise de ...Ltd Şti'nin bir sigorta şirketi olmadığını, vekaletname aldığı yabancı sigorta şirketlerinin danışmanlığını vekil olarak yaptığını, yeşil kart sisteminde yabancı sigorta şirketleri adına hareket eden tek kurumun kendileri olduğunu, ...Şirketini yöneltilen husumetin yanlış olduğunu, taraf sıfatının ...(... Şirketi’ne izafeten) olarak değiştirilmesinin doğru olduğunu, davacı ...'ya 27.02.2019 tarihinde 23.794,37.-TL işgöremezlik tazminatı ödendiğini, davacının hiçbir hak edişi kalmadığını, yabancı plakalı araç sürücüsünün kazanın meydana gelmesinde kusurunun ve kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, maluliyetin Adli Tıp Kurumu Üçüncü İhtisas Kurulu tarafından tespit edilmesi gerektiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE HUKUKİ NİTELENDİRME:
Dava; trafik kazasından kaynaklanan maddi zararların giderilmesi talebine ilişkin tazminat davasıdır.
Taraflar arasında kazanın varlığı, davacının olay nedeniyle yaralanması ve sigorta poliçeleri hususlarında tartışma bulunmamaktadır.
Uyuşmazlık; kazadaki kusur durumu ve tazminat miktarı konusunda toplanmaktadır.
Olaya ilişkin hasar dosyası, trafik kazasının oluşumuna ilişkin soruşturma evrakları, tedavi belgeleri, tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına ilişkin kolluk araştırma sonuçları ve alınan bilirkişi raporları, toplanan sair deliller, yapılan yargılama ve tüm dosya kapsamına göre;
Öncelikle; dava, ... Şti. aleyhine açıldıktan sonra kazaya karışan yabancı plakalı araç için husumetin ...'na yöneltilmesi gerektiğinin farkına varılması üzerine davacı vekilince 10/02//2021 tarihinde tebligat çıkartılmak ve dava dilekçesinin tebliği ile taraf değişikliği yapılmaya çalışıldığı, mahkememizin 11/06/2021 tarihli celsesinde de bu fiili durumun ara karar ile olmasa da HMK.nun 124. maddesi kapsamında kabul edilebilir yanılgı olduğunun tespitiyle UYAP kayıtlarında taraf değişikliği yapılmıştır. Her ne kadar davalı tarafın sıfatındaki yanılgı HMK.nun 124/2. Maddesinde belirtilen kabul edilebilir bir maddi hatadan ziyade bariz bir özensizlik niteliğinde olduğu anlaşılmakta ise de, davanın ... şirketine yöneltilmesinde davacı tarafın bir menfaatinin olmadığı, subjektif iyiniyet kuralları çerçevesinde değerlendirildiğinde maddede belirtilen dürüstlük kuralına aykırılık görülmemiş, davalı Motorlu Taşıtlar Bürosu'nun da bu duruma itirazının olmadığı anlaşıldığından mevcut durum korunmuştur.
... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü... tarihli cevabi yazısında davacının sosyal güvenlik kaydının bulunmadığını ve dolayısıyla bir ödeme yapılmadığını bildirmiştir.
Yargıtay 17. Hukuk Dairesi'nin 11/03/2021 tarih ve 2020/7120 E. 2021/2627 K.sayılı kararında da işaret edildiği üzere; malüliyet hesabının kaza tarihi olan 03.09.2016 tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurul Raporları Hakkında Yönetmelik hükümlerine göre malüliyet hesabı yaptırılmıştır.
Olay nedeniyle, tarihli İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı 2.İhtisas Kurulunun ... tarih ve ... sayılı raporuna göre davacının tüm vücut engellilik oranının %0 (yüzdesıfır) olduğu, iyileşme (iş göremezlik) süresinin kaza tarihinden itibaren 6 (altı) aya kadar uzayabileceği, başka birisinin sürekli bakımına muhtaç durumda olmadığı, ancak iyileşme süresi içerisinde 2 (iki) ay boyunca başka birisinin yardımına ihtiyaç duyabileceği bildirilmiştir.
Davacının ekonomik ve sosyal durumu araştırılmış, davacının 17.02.2021 tarihi itibariyle; Herhangi bir işte çalışmadığı, gelirinin olmadığı, ikamet ettiği konutun aile mülkiyeti olduğu, kira vermediği, bakmakla yükümlü olduğu kimse olmadığı, annesi ile ikamet ettiği, adına kayıtlı 1 aracının olduğu, lise mezunu., 51 yaşında, bekar olduğu, geçirmiş olduğu kazadan dolayı rahatsız olduğu tespit edilmiştir.
Yargılama devam ederken dosyadaki Adli Tıp Kurumu faturasının yatırılmamış olduğu, gider avansının da yeterli olmadığı fark edildiğinden 20/12/2022 tarihli ara karar ile "ATK faturasının 1.810,00-TL olduğu, dosyada 944,40-TL gider avansı olduğu anlaşılmakla, ATK faturasının ödenebilmesi için gerekli olan eksik 865,60-TL, dosyada yapılacak posta ve tebligat masrafı için gerekli olan gider avansı 300,00-TL ile kusur incelemesi için adli tıptan rapor aldırılması gerektiğinden 1.334,40-TL toplamı 2.500,00-TL gider avansını mahkememiz veznesine yatırmak üzere HMK m.120/2 hükmü gereği davacı vekiline işbu ara kararın tebliğinden itibaren iki hafta kesin süre verilmesine, kesin sürede eksik gider avansı yatırılmazsa HMK m.114/1-g ve m.115/2 gereği dava şartı yokluğundan davanın usulden reddine karar verileceğinin davacı vekiline ihtarına, ara kararın davacı vekiline tebliğine" karar verilmiş, ara karar 25.11.2022 tarihinde davacı vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı vekili 06.12.2022 tarihli dilekçesi ile ücreti yatıramadıklarını belirterek HMK.nun 325.maddesi gereğince masrafların hazineden karşılanmasını talep etmiştir.
Dosyada alınmış bir adli yardım kararı bulunmadığı, davanın da kamu düzenine ilişkin olmadığı, HMK.nun 325.maddesinin bu nedenle uygulanmasının mümkün olmadığı, kesin süreye rağmen gider avansı yatırılmadığı analaşılmaktadır. Ara kararda her ne kadar 2.500,00.-TL gider avansı denilmiş ise de, belirlenen miktar içerisinde gider avansının 300,00.-TL olduğu, kalan kısmın delil avansı olduğu anlaşıldığından, davanın dava şartı yokluğundan davanın reddi yoluna gidilmemiş, masraf yatırılmadığından daha fazla ilerleme imkanı kalmadığından mevcut delil durumuna göre değerlendirme yapılarak karar vermek gerekmiştir.
Davacı taraf, geçirdiği trafik kazası nedeniyle "Sürekli İş Göremezlik Zararı"nın tazminini istemektedir.
Yukarıda belirtilen Adli Tıp raporuna göre davacının sürekli malüliyeti yoktur. Bu nedenle davanın reddine karar vermek gerekmiş olup aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Davanın esastan REDDİNE,
1-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının, peşin alınan 54,40-TL harçtan mahsubu ile eksik 125,50-TL harcın davacıdan alınarak HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
2-Davalılar vekille temsil olunduğundan yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi m.3/2 uyarınca hesap ve takdir olunan 5.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp DAVALILARA VERİLMESİNE,,
3-Davalılardan ... tarafından yapılan 1.810,00-TL adli tıp faturası yargılama giderinin DAVACIDAN ALINARAK BU DAVALIYA VERİLMESİNE,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin KENDİ ÜZERİNDE BIRAKILMASINA,
5-Taraflarca yatırılan avansın kullanılmayan kısmının, karar kesinleştiğinde ilgili tarafa İADESİNE,
6-Dava şartı arabuluculuk sürecinde Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin, davacıdan 6183 sayılı Kanuna göre tahsili ile HAZİNEYE GELİR KAYDINA,
Dair, davalılardan ... vekilinin yüzüne karşı, davacı ve diğer davalının yokluğunda, tarafların gerekçeli kararı tebliğ tarihinden itibaren 2 HAFTA içerisinde mahkememize verecekleri bir dilekçe ile veya bulundukları yerdeki başka bir mahkeme aracılığıyla mahkememize gönderecekleri dilekçe ile HMK. 341.maddesi uyarınca İstanbul BAM. nezdinde İSTİNAF yoluna başvurma hakları bulunduğu hatırlatılmak suretiyle verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/05/2023

KATİP



HAKİM





Full & Egal Universal Law Academy