İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/416 Esas 2023/297 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/416
Karar No: 2023/297
Karar Tarihi: 08.05.2023

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/416 Esas
KARAR NO: 2023/297
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 01/07/2022
KARAR TARİHİ: 08/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; ...(“Otoyol”)’nun işletmesi Davacı Müvekkili şirket tarafından yürütüldüğünü, davalı-Borçlu şirkete ait .... ...., ... plakalı araçlar ile 28/02/2017-10/04/2017 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerine, 6001 Sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 7. Fıkrası gereğince, ihlalli geçiş tarihinden itibaren on beş günlük süre içerisinde geçiş bedellerini cezasız olarak ödeyebilme imkânı verilmekte ise de, işbu davaya konu ihlalli geçiş ücretlerinin anılan süre içerisinde ödenmediğinin tespit edildiğini, geçiş ücretlerinin süresi içerisinde ödenmemesi üzerine Müvekkili Şirketçe; Davalı-Borçlu şirket aleyhine ... 26. İcra Müdürlüğü’nün ... E. sayılı dosyası ile ödenmeyen geçiş ücretleri ve geçiş ücretlerine 6001 Sayılı Kanunun 30/5 maddesi uyarınca tahakkuk ettirilen geçiş ücretinin 10 katı tutarındaki gecikme cezası alacağının tahsili amacıyla 27/10/2017 tarihinde icra takibi başlatılmış olduğunu, Davalı-Borçlu şirkete ödeme emrinin 03/11/2017 tarihinde tebliğ edildiğini, Davalı-Borçlu şirketin “borcun tamamına, faize ve her türlü ferilerine ve icra müdürlüğünün yetkisine” itiraz ettiğini, İlgili İcra Müdürlüğünce de söz konusu itirazın süresinde olması halinde takibin durdurulmasına karar verildiğini, davalı borçluya karşı ... 26. İcra Müdürlüğü ...E. sayılı icra dosyası ile davaya konu icra takibi 27/10/2017 tarihinde başlatıldığını, takip tarihinde davacı müvekkili şirketin ... olduğunu, takibe konu borcun ihlalli geçişten kaynaklanan para borcu olması nedeniyle TBK md.89/1 uyarınca şirket merkezinin bulunduğu ... İCRA DAİRELERİNDE takip açılışını gerçekleştirildiğini, Davalı-Borçluya ait...., ..., ... plakalı araçlar ile işletme hakkı Davacı-Alacaklı Müvekkil Şirket’e ait Otoyol’ dan 28/02/2017-10/04/2017 tarihleri arasında ücret ödenmeksizin ihlalli geçişler yapıldığını, Davalı-Borçlu şirketin araçları ile Otoyol’ u kullandığı anlarda HGS/OGS hesapları müsait olmadığını, mahkemece de takdir edileceği üzere HGS/OGS hesabını müsait tutmak ve geçiş ücretini ödemeye yetecek bakiye bulundurmak Davalı-Borçlu' nun sorumluluğunda olduğunu, davalı-Borçlu Şirketin itirazları zaman kazanma amacı ile haksız ve kötü niyetle yapılmış olduğundan, süresi içerisinde itirazın iptali davası açıldığını, mahkemenin icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için; Davacı-Alacaklı tarafın dava dilekçesinde açıkça icra inkar tazminatı talep etmesi, geçerli bir ilamsız genel icra takibi olması, borca konu alacağın likit olması ve borçlunun itirazının haksız olması gerektiğini, dolayısıyla takibe konu alacağın likit olduğunu ve borçlunun kötü niyetli olarak ve takip sürecini sürüncemede bırakmak maksadı ile takibe itiraz ettiğini bu durumda itirazın iptali ile takibin devamı yanında borçlu aleyhine en az %20 tutarında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğini, talep edilen harca esas değer üzerinden, Davalı-Borçlu şirket tarafından ... 26. İcra Müdürlüğü ... Esas sayılı dosyası kapsamında yapılan İTİRAZIN İPTALİ ile, 7144 sayılı Kanun’un 18 inci maddesi ile 6001 sayılı Karayolları Genel Müdürlüğünün Hizmetleri Hakkında Kanun’un 30. maddesinin 5. fıkrasında geçiş ücretine uygulanan “on katı tutarın dört katına indirilmesi” ile ve asıl alacak olan ihlalli geçiş bedelleri ile ceza bedellerine temerrüt tarihlerinden itibaren avans faizi işletilerek takibin devamına, Davalı-Borçlu şirketin İİK.m.67/2.maddesi uyarınca takip konusu alacağın %20' sinden az olmamak üzere İcra inkar tazminatına mahkum edilmesine, Yargılama giderleri, arabuluculuk ücreti ve vekalet ücretinin Davalı-Borçlu şirkete yükletilmesine, karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde;Davalı müvekkili şirketin ikamet adresinin cevap dilekçesinde de belirtildiği üzere ...olup yetkili mahkemenin de Kahramankazan olduğunu, Davacının, 28/02/2017, 04/03/2017 VE 10/04/2017 tarihli taleplerini davaya konu etmiş olup, 01/07/2022 tarihinde açmış olduğu işbu davada tüm taleplerin zamanaşımına uğradığını, davacının dava dilekçesinde haksız olarak, 28/02/2017, 04/03/2017 ve 10/04/2017 tarihlerine ilişkin davalı müvekkili şirkete ait araçların geçiş ücretlerini ve dört katı tutarındaki cezalarını talep ettiğini, davalı Müvekkili şirketin, 28/10/2017 ve 04/03/2017 tarihlerinde söz konusu geçişler için ödeme yaptığını, nitekim davalı müvekkilinin bugüne kadar yüksek miktarda belki de milyon lirayı bulan düzeyde davacı şirkete geçişler için ödemede bulunduğunu, halen de ödeme yapmaya devam ettiğini, Hal böyle iken 3 adet geçişin ödenmediği iddiası hayatın olağan akışına da aykırı olduğunu, davalı müvekkilinin geçiş ödemeleri için .... Bankası'nda otomatik ödeme anlaşması bulunduğunu, davacının ödeme yapılmadığına yönelik iddiasının asılsız ve olanaksız olduğunu, 10/04/2017 tarihinde ise herhangi bir köprü, otoyol vs.den müvekkili şirkete ait araç geçişi olmadığını, ihlal yapılmadığını, davacının, provizyon sorgusunda "HGS/OGS' de tanımlı olmayan plaka" sonucunun çıktığını belirtse de davalı müvekkiline ait bu araçlar HGS/OGS' de tanımlı olduğu gibi, araçlar öncesinde de sayısız kez geçiş yaptığını, eğer sistemde bir hata veya kusur var ise, bunun tek sorumlusunun davacı olduğunu, davacının, kendi hata ve kusurundan kaynaklı dava açamayacağını bu itibarla, müvekkilinin herhangi bir ihmali ve kusuru bulunmadığını, davalı müvekkiline karşı herhangi bir bildirimde de bulunulmadığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, kaldı ki davacının ekte sunduğu ihlalli geçiş listesinde 664,75-TL, 664,75-TL ve 648,50-TL toplamda da 1.978,00-TL belirtmesine karşın dava dilekçesinde 3.096,96-TL talep ettiğini, bu hali ile davacının talebinin de haksız ve fahiş olduğunu, davacının mahkemeye yanıltıcı beyanda bulunarak "icra takibinde değişen oranlarda ve faiz oranlarındaki artıştan doğan hakkımız saklı tutularak talepte bulunulduğu," şeklinde beyanda bulunsa da icra takibinde de açıkça görüleceği üzre böyle bir talep hiçbir yerde yer almadığını, davacının faiz üzerinden KDV hesaplanması talebinşn de hukuka aykırı olup reddi gerektiğini, davacının, haksız olduğu bu davaya icra inkar tazminatı talebini de eklediğini, davalı müvekkilinin hiçbir borcu bulunmadığını, kesinlikle kabul anlamına gelmemek kaydıyla, icra inkar tazminatının koşullarının da oluşmadığını, İcra takibinin haksız olduğu gibi, icra takibini içeriğini, faiz oranı ve türü de haksız olduğunu, haksız olarak icra takibi ve dava açan davacı yan aleyhine takip miktarının %20’sinden aşağı olmamak üzere faizi ile birlikte icra inkâr tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER:
Türkiye Noterler Birliği'ne müzekkere yazılarak ..., ..., ... plaka sayılı araçların mülkiyet bilgilerinin çıkartılarak gönderilmesi istenilmiştir.
Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketi'ne müzekkere yazılarak davalıya ait ..., ..., ... plaka sayılı araçlara ait OGS/HGS kartının 28.02.2017-10.04.2017 tarihi ve devamındaki 15 günlük tarih aralığında hesap bakiye hareketlerini gösterir evraklar ile HGS geçiş ücreti tahsilatlarına ilişkin herhangi bir bankaya verilmiş otomatik ödeme talimatı verilip verilmediği verildi ise ilgili banka bilgilerinin mahkememize gönderilmesi rica olunur.
Karayolları genel müdürlüğü'ne müzekkere yazılarak Davalıya ait ..., ..., ... plakalı araçların ... 28.02.2017-10.04.2017 tarihlerinde ve devamındaki 15 günlük tarih aralığında tüm gün boyu herhangi bir sistem arızasının bulunup bulunmadığı hususunun mahkememize bildirilmesi rica olunur.
... 26. İcra Dairesi'ne müzekkere yazılarak ... esas sayılı takıp dosyasının UYAP sistemi üzerinden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
18/02/2023 tarihinde SMMM bilirkişisi vasıtası ile bilirkişi raporu alınmıştır.
GEREKÇE:
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Somut olayda takip sebebi ihlalli geçişe dayanmaktadır. Ücretli otoyollardan geçiş sözleşme sorumluluğu doğurmaktadır. Davalı borçlu, ücretli otoyoldan geçerek geçiş ücretini ödeme borcunu yüklenmiş olur. 6001 sayılı Kanun’un 30/5. maddesi “4046, 3465 ve 3996 sayılı kanunlar çerçevesinde işletme hakkı verilen veya devredilen otoyollar veya erişme kontrolünün uygulandığı karayollarından geçiş ücretlerini ödemeden geçiş yapan araç sahiplerinden, işletici şirket tarafından geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte, bu ücretin dört katı tutarında ceza, genel hükümlere göre tahsil edilir. Bununla birlikte, bu maddenin yedinci fıkrasına tabi olmak üzere ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beş gün içinde yükümlü olduğu geçiş ücretini usulüne uygun olarak ödeyenlerden, ödemekle yükümlü oldukları geçiş ücreti ile birlikte bu ücretin bir katı ceza tahsil edilir. Ödemesiz geçiş tarihini izleyen kırk beşinci günden sonra ise geçiş ücreti ödemeden giriş çıkış yaptığı mesafeye ait geçiş ücreti ile birlikte dört katı tutarında ceza, araç sahibine ücret toplama sistemlerinde tanımlı olan bilgiler doğrultusunda, en az on beş gün önceden kısa mesaj, e-posta, ihbarname, e-devlet bildirimi vb. yöntemlerinden en az biriyle bilgi verilir. Bu tutar genel hükümlere göre tahsil edilir.” şeklindedir. Aynı maddenin 7. fıkrasına göre geçiş tarihinden itibaren 15 gün içinde geçiş ücretini ödeyen kişiler hakkında ceza uygulanmaz.
İhlalli geçişlere ilişkin açılan davalar hizmet sözleşmesine dayalı bir para alacağına ilişkin olması sebebiyle TBK md. 89 ve HMK md. 10 hükümleri uyarınca yetkili mahkeme belirlenir.
Yukarıda belirtilen yasal düzenlemeler uyarınca ücretli otoyollardan geçiş yapan kişiler, geçiş ücretini ödemekle yükümlü olup, ödemenin yapılıp yapılmadığını takip etmek zorundadır. İstanbul BAM 17. HD 2019/105 Esas ve 2022/389 Karar sayılı ilamında “Geçiş esnasında ödeme olmadığında veya HGS veya OGS sisteminden provizyon alınamadığı takdirde gişe çıkışlarındaki bariyerler açılmadığından, davalı ücret ödemeden geçiş yaptığını bilmektedir. OGS ve HGS kartlarından para çekilmemesi halinde davalı geçiş ücretini ödemek zorundadır.” şeklinde karar vererek geçiş yapanların ödeme yapmadığını bildiğini kabul etmiştir.
İcra inkâr tazminatına ilişkin olarak ise Yargıtay 3. HD 2022/3213 Esas ve 2022/5927 Karar sayılı ilamında “…bu nedenle davacı şirketin 6001 sayılı Kanun’un 30 uncu maddesinin beşinci fıkrası uyarınca geçiş ücreti ile kesinleşmiş olan dört katı tutarındaki cezadan ibaret olan alacağını takibe konu ettiği, alacak miktarının belirlenebilir (likit) nitelikte olduğu gözetilerek, alacak miktarının tamamı üzerinden davacı lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerekirken…” şeklinde karar vererek, geçiş ücreti ile cezai bedelin likit olduğunu içtihat etmiştir.
Dava konusu icra dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı borçlunun itirazının ve davacı alacaklının davasının süresinde olduğu anlaşılmıştır. İcra müdürlüğünün yetkisine ilişkin itiraz TBK md. 89 uyarınca, takip tarihinde davacının yerleşim yeri Ankara olduğundan mahkememizce kabul edilmemiştir. Mahkememiz yetkisine yapılan itiraz ise, yine aynı madde gereği alacaklının dava tarihindeki yerleşim yeri İstanbul olduğundan reddedilmiştir. Davalı borçlunun zamanaşımı itirazı da on yıllık süre dolmadığından yerinde değildir. Ayrıca davalı borçlunun davanın hak düşürücü süre içinde açılmadığı iddiası, itiraz dilekçesi davacı alacaklıya tebliğ edilmeden bir yıllık hak düşürücü süre başlamayacağından yerinde değildir.
Dava konusu ..., ... ve ... plakalı araçların mülkiyet kaydından, geçiş tarihlerinde davalı borçlu adına kayıtlı oldukları görülmüştür. 28/02/2017 – 10/04/2017 tarihleri arası geçiş kayıtlarının incelenmesinde, bu üç aracın ücret ödemeden üç kez geçiş yaptığı anlaşılmıştır. Geçiş esnasında herhangi bir sistem arızası bulunmadığı, plakalara ait otomatik ödeme kaydı bulunmadığı ve herhangi bir ödeme yapılmadığı anlaşılmıştır. ...plakalı aracın HGS hesabında yeterli bakiyenin bulunduğu, ancak ödeme yapılmadığı tespit edilmiştir. Yukarıda da açıklandığı üzere yeterli bakiyenin bulunması ödeme yapıldığı anlamına gelmez. Ödemenin yapılıp yapılmadığını takip ve ve kontrol etme yükümlülüğü davalı borçluya aittir. Dolayısıyla yeterli bakiye bulunmasına rağmen ödeme yapılmaması yine ihlalli geçiş yapıldığı anlamına gelir ve hukuki sonuçları doğurur. Diğer araçların HGS hesaplarının incelenmesinde ise, geçiş esnasında yeterli bakiye bulunmadığı, geçişlerden sonra yüklenen bakiyelerin ise diğer geçişler için tahsil edildiği ve dava konusu geçiş bedellerinin ödenmediği tespit edilmiştir.
Alanında uzman bilirkişi aracılığı ile yapılan hesap sonucu, yukarıda açıklandığı davalı borçlunun yaptığı ihlalli geçişler sebebiyle davacı alacaklıya 395,60 TL geçiş bedeli, 1.582,40 TL cezai bedel, 114,02 TL işlemiş faiz ve 20,52 TL KDV borcu olduğu kanaatine varılmıştır. Davacı alacaklının icra inkâr tazminatı talebi, dava dilekçesinde 3.019,96 TL talep edilmesine rağmen yargılama sonunda 2.112,54 TL alacak miktarı tespit edildiğinden, şartları oluşmadığından reddedilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın KISMEN KABUL KISMEN REDDİNE,
2-2-... 26. İcra Müdürlüğü’nün ... Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın 2.112,54 TL’lik kısmının iptaline; takibin 1.978,00 TL asıl alacak, 114,02 TL işlemiş faiz ve 20,52 TL KDV alacağı olmak üzere toplam 2.112,54 TL üzerinden, yıllık %9,75 oranında temerrüt faiziyle birlikte devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-İcra inkâr tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 179,90-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 99,20-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 2.112,54-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 907,42-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 161,40TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 83,75-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.083,75-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.457,64-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranı dikkate alınarak 923,37-TL lik kısmının davalıdan tahsili ile hazineye irad kaydına, kalan 396,63- TL lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
10-Fazla yatan ve sarf edilmeyen gider avansının talep halinde iadesine,
Dair, miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 08/05/2023

Katip
¸e-imzalıdır


Hakim
¸e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy