İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/185 Esas 2023/323 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 19. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/185
Karar No: 2023/323
Karar Tarihi: 15.05.2023

T.C.
İSTANBUL
19. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/185 Esas
KARAR NO: 2023/323
DAVA: İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 28/03/2022
KARAR TARİHİ: 15/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Hizmet Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacı alacaklının ... A.Ş ile ... . A.Ş arasında, 09/06/2015 tarihinde "Çerçeve Abonelik Sözleşmesi" akdedildiğini, taraflar arasında iş bu sözleşmeler kapsamında gerekli işlemlerinin tamamlanmasının akabinde elektronik haberleşme hizmeti davalının kullanımına açıldığını, iş bu mezkur sözleşme kapsamında davalı borçlu tacir sıfatına haiz olduğunu, davacı alacaklının davalıya tahsis etmiş olduğu iletişim hizmeti kullanımından doğan alacağına istinaden merkezi takip sistemi üzerinden takibe geçildiğini, bahse konu icra takibine davalı borçlunun haksız ve mesnetsiz nitelikteki itirazı sonucu takibin durdurulduğunu, bahse konu iletişim hizmeti için düzenlenen faturaların son ödeme tarihi geçtiği halde ödenmediğini, bu nedenle ödenmemiş fatura borcunun tahsiline dair işlemlere başlandığını, gelinen noktada davalı borçlu ile vadesi geçmiş olan borcun ödenmesi hususunda şifahen gerçekleştirilen görüşmelerden de sonuç alınamaması üzerine müvekkili şirket tarafından 388,95 TL'lik haklı alacağın tahsili zımnında ... nin 2020/... sayılı dosyası ile icra takibi başlatıldığını, davalı borçlu tarafından ödeme emrine, borca ve faize itiraz edildiğini, davalı borçlunun mezkur icra takibine yönelik 12/02/2021 tarihli itiraz dilekçesinde müvekkili şirkete borcunun bulunmadığından bahisle icra takibine, ödeme emrine, borca ve faize itiraz ettiğini, iş bu itirazın haksız mesnetsiz nitelikte olduğunu bildirip, davanın kabulüne ve ... 2020/ ... sayılı dosyasına yapılan itirazının iptaline karar verilmesini, davalı borçlu aleyhine dava konusu tutarın %20'sinden az olmamak kaydıyla icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, fazlaya ilişkin her türlü talep ve dava hakkı saklı kalmak kaydıyla, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:
Davalıya usulüne uygun tebligat çıkartılmış, ancak mahkememize herhangi bir cevap dilekçesi sunulmamıştır.
DELİLLER:
... ne müzekkere yazılarak, 2020/... esas sayılı takip dosyasının UYAP sisteminden mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
Elektronik ve Haberleşme Mühendisi alanında uzman bilirkişi aracılığı ile, 24/02/2023 tarihinde bilirkişi raporu alınmıştır.
... A.ş'ye müzekkere yazılarak Dava konusu 09/06/2015 tarihli sözleşme, ... abone/müşteri numaralı 09/12/2020 tarihli fatura ve ilgili aboneliğe ilişkin kullanım bilgisi, ödeme bilgisi ve faturalar ile tüm belgelerin araştırılarak mahkememize gönderilmesi istenilmiştir.
GEREKÇE:
Dava, ... 2020/... Esas sayılı takip dosyasında itirazın iptali istemine ilişkindir.
İcra İflas Kanunu’nun 67. maddesine göre takip talebine itiraz edilen alacaklı, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebilir. Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkûm edilir.
İtirazın iptali davalarında dava konusu farklı sebeplere dayanabileceği için görev ve yetki hususu, dava konusunun niteliğine göre HMK ve özel kanunlar çerçevesinde gözetilmesi gerekir.
İtirazın iptali davaları, icra takibine bağlı davalar olup, takibe dayanak belgelere bağlı olarak yargılama yapılır. Yargıtay HGK’nun 11/02/2020 tarih, 2017/19-2076 E. ve 2020/117 K. sayılı ilamında belirtildiği üzere itirazın iptali davaları icra takibine bağlı davalardır. Alacağın varlığının genel hükümlere göre ispatlanması imkânı, takip talebinde yer alan borç sebebinden ve takip dayanağından uzaklaşmak anlamında düşünülmemelidir. Burada sadece icra mahkemesinin dar yetkisi nedeniyle inceleyemediği delillerin genel mahkemede serbestçe ancak borca bağlı olarak ileri sürülmesi olanağının varlığı söz konusu olmaktadır. Bu sebeple itirazın iptali davalarında alacaklı, takipte dayanmadığı belgeler dışındaki başka belgelere dayanamaz. Bu davaların konusu, icra takibine konu alacağın varlığıdır. Bu yönüyle itirazın iptali davalarının alacak davalarından farklı bir yönü bulunmamaktadır.
Davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için davalı borçlunun itirazında haksız olması ve alacağın likit olması gerekir. Alacağın likit olmasından kasıt, alacağın belirlenebilir olmasıdır. Bunun yanında davalı borçlu yararına icra inkâr tazminatına hükmedilebilmesi için alacaklının takibinde haksız olması ve kötü niyetli olması gerekir.
Takip dosyasının incelenmesinde takibin usul ve yasaya uygun olduğu, davalı borçlunun yaptığı itirazın ve davacı alacaklının açtığı işbu davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Takibe konu alacak, taraflar arasındaki abonelik sözleşmesi uyarınca ödenmeyen 8 adet faturaya dayanmaktadır. Taraflar arasında 23/07/2012 tarihli ve 09/06/2015 tarihli çerçeve abonelik sözleşmesi bulunmaktadır. Abonelik sözleşmesi kapsamında davacı alacaklı, davalı borçluya telefon hizmeti vermeyi taahhüt etmiştir. Taraflar arasındaki sözleşme konusu abonelik hattının 28/08/2020 tarihinde iptal edildiği anlaşılmıştır.
Alanında uzman bilirkişi tarafından hazırlanan denetime elverişli 24/02/2023 tarihli bilirkişi raporuna göre, takip konusu faturaların aylık tarife ücreti, gecikme faizi ve açma-kapama bedellerine ilişkin olduğu; düzenlenen faturaların taraflar arasındaki sözleşmeye uygun olduğu tespit edilmiştir. Davacı taraf yapılan bilirkişi incelemesine itirazda bulunmuş, borcun bulunmadığını, davalı şirketin faal olmadığını iddia etmiştir. Öncelikle davalı taraf cevap dilekçesi sunmadığından HMK md. 141 kapsamında bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesi ile delil ve vaka öne sürmesi mümkün değildir. Bununla birlikte şirketin faal olmaması yapılan sözleşme uyarınca taahhüt bedelinin doğmasına engel bir durum değildir. Mahkememizce yapılan bilirkişi incelemesi tahakkuk eden faturaların denetlenmesine ilişkin olup, hesap bilirkişisinin uzmanlık alanına ilişkin değildir. Dolayısıyla davalı borçlunun rapora karşı itirazları yerinde görülmemiştir.
Tüm dosya kapsamı bir bütün olarak değerlendirildiğinde; yukarıda açıklanan sebeplerle davacının davalıdan takip konusu 8 adet fatura sebebiyle 372,33 TL alacaklı olduğu, faturaların sözleşmeye uygun olduğu, faturaların tebliğine dair belge bulunmadığından işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı ve alacak miktarı yargılama sonunda belirlendiğinden icra inkâr tazminatı talebinin yerinde olmadığı kanaatiyle aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah edilen gerekçeye istinaden;
1-Davanın kısmen kabul kısmen reddine,
2-... MTS 2020/... Esas sayılı takip dosyasında davalı borçlunun yaptığı itirazın 372,33 TL’lik kısmının iptaline; takibin 372,33 TL asıl alacak ve asıl alacağa takip tarihinden itibaren işleyecek yıllık reeskont avans faizi ile devamına, fazlaya ilişkin talebin reddine,
3-İcra inkâr tazminatı talebinin reddine,
4-Harçlar kanunu gereğince kabul edilen değer üzerinden alınması gereken toplam 179,90-TL harçtan daha önceden ödenen toplam 80,70-TL harç düşüldükten sonra eksik kalan 99,20-TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
5-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre hesaplanan 372,33-TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiginden A.A.Ü.T göre vekalet ücreti red edilen miktarı geçemeyeceğinden 16,62-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan; 80,70-TL Başvuru Harcı, 80,70-TL Peşin/nisbi Harcı, olmak üzere toplam 161,40TL harcın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ,
8-Davacı tarafından yapılan; 2.000,00-TL Bilirkişi ücreti, 75,50-TL Tebligat, Posta ve diğer masraflar, olmak üzere toplam 2.075,50-TL yargılama giderinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.986,81-TL lik kısmanın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiye yargılama giderinin ise Davacı üzerinde bırakılmasına,
9-Zorunlu arabuluculuk başvurusu nedeniyle devletçe karşılanacak 1.320,00-TL arabuluculuk ücretinin kabul red oranı dikkate alınarak 1.263,60-TL lik kısmının davalıdan alınarak hazineye irad kaydına, kalan 56,40-TL lik kısmın ise davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına
10-Fazla yatan ve sarf edilmeyen gider avansının talep halinde iadesine,
Dair, miktar itibariyle istinaf sınırı altında kaldığından KESİN olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 15/05/2023
Katip ...
¸e-imzalıdır

Hakim ...
e-imzalıdır


Full & Egal Universal Law Academy