İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi 2018/376 Esas 2023/89 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 18. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2018/376
Karar No: 2023/89
Karar Tarihi: 08.02.2023

T.C.
İSTANBUL
18. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2017/1128 Esas
KARAR NO: 2022/853
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat)
DAVA TARİHİ: 23/12/2017
KARAR TARİHİ: 12/12/2022
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ... Bankası A.Ş....Şubesi'nde şirketin hesabı bulunduğunu ve 30.11.2017 tarihi itibariyle; ...hesap numaralı döviz hesabından 3.400,00 USD bozdurularak bu parayı ... numaralı ana hesaba geçerek müvekkilin bilgisi ve iradesi dışında Şirket Muhasebe Müdürü ...'ın bilgisi dışında...numaralı Vodofone firmasından hizmet alınan başka bir telefona yönlendirilerek bu hesaptan 20.500,00 TL'sını açılan... hesabına yatırılarak usülsüz işlem gerçekleştirildiğini, müvekkilinin işbu durum hakkında suç duyurusunda bulunduğunu, müvekkil banka çalışanlarına mağduriyetini izah etmeye çalıştığı gün dahi hesabından bilgisi ve iradesi dışında para çekildiğini, ilgili banka ve çalışanlarının öngörülebilir ve önlenebilir bu zararın önüne geçmek için üzerine düşen özen yükümlülüğüne aykırı davrandıklarını, görüşmenin ardından müvekkilinin hesap hareketlerini incelediğinde usulsüz işlemlerin hesabından bilgisi ve iradesi dışında çekildiğini fark ettiğini fakat söz konusu işlemlerin güvenilirliği açısından ilgili bankanın müvekkili ile görüşmeye geçmediğini, bu açıdan bakıldığında da ilgili banka ve çalışanları üzerlerine düşen özen yükümlülüğüne aykırı davrandığından müvekkilinin zararının tazmini açısından kusurları nedeniyle tek sorumlu olarak görüldüğünü beyanla dava konusu paranın 05.12.2015 tarihinden itibarcn en yüksek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı müvekkiline verilmesine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; iddia edilen işlemler bakımından sorumluluğun kimde olduğu tespit edilmeden müvekkili bankaya dava açılmasının hakkaniyet aykırı bir durum olduğunu, bu nedenle davanın husumetten reddini talep ettiğini, müvekkili bankanın güvenlik bakımından alınabilecek bütün önlemleri almış olduğunu ve dava konusu olayla ilgili herhangi bir sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
Dava, internet bankacılığı yolu ile davacının hesabından 3.kişilerin hesabına aktarılan para nedeniyle uğranılan zararın tazmini istemine ilişkin olup, havale işleminde davalı bankanın kusur ve sorumluluğu bulunup bulunmadığının belirlenmesi noktasında toplanmaktadır.
Davacı vekili, 12/12/2022 tarihli dilekçesi ile davalı taraf ile sulh olduklarını ve dilekçe ekinde sundukları sulh beyanı ile davadan feragat ettiklerini beyan ettiği anlaşılmış, davacı vekilinin Beşiktaş ... Noterliğinin 31/09/2009 tarih ve ... yevmiye nolu vekaletnamesinin incelenmesinde feragate yetkisinin bulunduğu görülmüştür.
12/12/2022 tarihli celsede taraf vekillerinin ıslak imzalı beyanları alınmış olup davacı vekilinin feragat dilekçesi ekinde sundukları protokol doğrultusunda davadan feragat ettiklerini, tarafların karşılıklı olarak vekalet ücreti ve yargılama gideri taleplerinin bulunmadığını bildirdiği, davalı vekilinin ise protokol kapsamında sulh olunduğunu ve yargılama gideri ile vekalet ücreti taleplerinin bulunmadığını bildirdiği anlaşılmıştır.
6100 sayılı H.M.K’ nun 307. maddesinde feragat, davacının talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olarak tanımlanmış olup aynı yasanın 309. maddesinde feragat ve kabul beyanının dilekçe ile veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılabileceği, hüküm ifade etmesinin karşı tarafın muvafakatine bağlı olmadığı,feragat ve kabulün kayıtsız ve şartsız olarak yapılması gerektiği ve hüküm kesinleşinceye kadar her zaman yapılabileceği belirtilmiştir. Yine aynı yasanın 311. maddesinde de feragat ve kabulün kati bir hükmün hukuki neticelerini doğuracağı hüküm altına alınmıştır. Açıklanan yasal hükümler ışığında davacı vekilinin feragatinin usulüne uygun olduğu anlaşılmış ve feragat nedeniyle davanın reddine ilişkin aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.
Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
HÜKÜM:
1-Davacının davasının FERAGAT NEDENİYLE REDDİNE
2- Harçlar kanunu gereğince alınması gereken 80,70 TL harcın dava açılırken yatırılan 350,09 TL harçtan mahsubu ile bakiye 269,39 TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3- Taraf vekillerince yargılama gideri talep edilmediği beyan edildiğinden taraflarca yapılan yapılan yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
4- Taraf vekillerince vekalet ücreti talep edilmediği beyan edildiğinden vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
5- Taraflarca yatırılan gider avansından kullanılmayan kısmının karar kesinleştiğinde ve talep halinde kendilerine iadesine,
Dair davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı kararın tebliğden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize yada mahkememize gönderilmek üzere başka yer Asliye Ticaret Mahkemesine verilecek dilekçe ile istinaf yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/12/2022
Katip
(e-imza)


Hakim
(e-imza)




Full & Egal Universal Law Academy