İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/255 Esas 2023/145 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 16. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/255
Karar No: 2023/145
Karar Tarihi: 04.04.2023

T.C.
İSTANBUL
16. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/255 Esas
KARAR NO: 2023/145
DAVA: Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 07/04/2021
KARAR TARİHİ: 04/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız İhtiyati Hacizden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
DAVA:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı, İstanbul ... İcra Md....E Sayılı dosyasından , dava dışı... Tekstil İmalat İhracat Dış Tic Ltd Şti’den alacağından dolayı müvekkili şirketin Sanayi Mah. ... Cd. No... Güngören /İstanbul adresinde 18.05.2018 tarihinde haciz işlemi yapıldığını ve 13.06.2018 tarihinde de haciz işlemi ile makinalar muhafaza altına alındığı, müvekkili şirkete ait 2 adet tavukoğlu marka babinur İplik aktarma makinası, 6 Adet Triko ütü ve 3 adet triko el ütüsü, başka bir şirketin borcu nedeniyle istihkaklı olarak haciz edilerek
muhafaza altına alındığı, yapılan haciz ve muhafaza işlemi haksız ve kötü niyetli olarak müvekkil şirket işyerinde yapıldığı, müvekkili şirkete haksız ve kötü niyetli olarak haciz ve muhafaza yapılması neticesinde , İstanbul ... İcra Hukuk Mahkemesi ... Esas sayılı dosyası ile istihkak davacı açıldığı, açılan dava haciz edilen ve muhafaza altına alınan makinelerin müvekkile ait olduğu tespit edilmiş ve lehe karar verildiği ve verilen karar İstinafta kesinleştiği,
makinelerin 13.06.2018 tarihinde muhafaza altına alınması ile birlikte müvekkil 12 adet...marka iplik makinesi almak zorunda kalmış ütülerini ise fason olarak başka bir şirkete yaptırmak zorunda kaldığı ve bedel ödediği, müvekkil şirket davalının haksız haczi nedeniyle hem yeni iplik makinası alarak hem de ütülerini fason olarak başka bir şirkete yaptırmak zorunda kalarak maddi zarara uğradığı, dosyanın kesinleşmesi ile makinaların iadesi için 19.03.2021 tarihinde depoya gidildiği, yediemin
makinaların depoda olmadığını beyan etmiş ve makinaları teslim etmediği, bu hususta yedieminliğin suiistimali nedeniyle ayrıca suç duyurusunda bulunulduğu,
dava dışı ... Ltd Şti.’nin borcu nedeniyle müvekkil şirkete haksız olarak haciz ve muhafaza yapılması sonucunda müvekkil şirketin ticari itibarı zedelendiği, İstanbul ... ATM ... E. Tazminat
tüm işçiler ve müşteriler nezdinde borcu varmış ve batma ihtimali olduğu düşünülmüş, işçilerin bir kısmı işten çıkmak, müşteriler iş vermekten kaçınmış, müvekkil şirketin ticari itibarı zedelendiğinden 50.000TL manevi tazminata hükmedilmesi talep edildiği, ayrıca makinaların muhafaza altına alınması nedeniyle uğradığı maddi zararın tespiti ile tahsilinin talep edildiği, arz ve izah edilen nedenlerle, davanın kabulüne, haksız haciz nedeniyle müvekkilin maddi
zararının tespiti ile (fazlaya ilişkin hakkın saklı kalmaka kaydıyla şimdilik) 1.000 TL maddi tazminatın ve 50.000 TL manevi tazminatın haksız haciz tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı taraftan tahsiline karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkilinin alacağını tahsil amacıyla borçlular hakkında İstanbul ... İcra Md....E. sayılı dosyası ile İcra takibi başlattığı, dosyadan gönderilen talimat neticesinde tespit edilen adreste 18.05.2018 tarihinde haciz işlemi gerçekleştiği, davacı, haciz işleminin haksız olduğunu ve haciz nedeniyle mağduriyet yaşadığı gerekçesi ile
huzurdaki davayı ikame etmiş ise de somut olayda haksız haciz söz konusu olmadığı, Yargıtay kararlarına, haciz işleminin borçlu olmadığını bildiği ya da borçluya ait olmadığını
bildiği kişi ve eşyaya yönelik yapılması durumunda haksız haciz söz konusu olabileceği, öncelikle haczin haksız olup olmadığı hususunun tespitinin yapılması gerektiği, haksız bir haciz
söz konusu ise davacı yanın tazminat alacaklarının mevcut olup, olmayacağının tartışma konusu yapılabileceği, somut olayda haksız bir haczin söz konusu olmadığı, zira, haczin gerçekleştirildiği adresin borçlu şirketin açık bağlantısının mevcut olduğu, borçlu şirketin bağlantılı olduğu adreste haciz işlemi gerçekleştirildiği davacı taraf, işbu hacze ilişkin olarak İstanbul ... İcra Hukuk Mahkemesi ... E Sayılı dosyasından İstihkak davası ikame edilmiş ise de, yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar
verilmiş olması, bu durum tek başına haczin haksız bir haciz olduğunu göstermeyeceği, ilgili mahkeme kararı celp edildiğinde, müvekkil aleyhine tazminata hükmedilmediğinin görüleceği, haciz işleminin kötü niyetli yapılmadığı, haczin kasten zarar verme amacıyla yapıldığını davacı yanın ispatlayamadığı,
borçluya çıkartılan ödeme emrinde yazılı adres haczi adresi olduğu, dava konusu menkul borçlunun takip dayanağı belgede gösterilen adresinde yapıldığı, İİK.97/a maddesinde öngörülen mülkiyet karinesi alacaklının yararına olduğu, haciz yapılan adres, borçlunun haciz sırasında bulunan çekteki kaşe adresi olduğu, borçlunun
adreste faal olarak faaliyetlerine devam ettiği de bu suretle ortaya konulduğu, Haciz tatbik edilen adres borçlu şirketin eski adresi olduğu, davacı ile borçlunun faaliyet konusunun aynı olduğu ve aralarında organik bağın varlığının tespitinde bir kriterde faaliyet ve amaçlarının aynı olması olduğu, takip borçlusu hakkında internet üzerinden yapılan faaliyet adresi haciz tatbik edişlen adres olarak göründüğü, borçlu ile davacı arasında bir bağlantının bulunduğu, aralarında muvazalı işlemlerde bulundukları ve bu suretle mal kaçırdıklarının göstergesi olduğu, tüm bu hususlar saklı kalmak kaydıyla istihkak davasında müvekkil şirket aleyhine inkar tazminatı hükmedilmediği, bu husus dahi haczin kasten zarar verme amacıyla yapılmadığını ispatladığı, bu anlamda maddi ve manevi tazminatın şartlarının olayda vücut bulmadığı, tüm işlemlerin yasal prosedür çerçevesinde gerçekleştiği, açıklanan nedenlerle, haksız ve kötü niyetli açılan davanın reddine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini, talep etmiş ve savunmuştur.
DELİLLER
Taraflarca dava ve cevap dilekçeleri ekinde sunulan faturalar vs evraklar dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul ... İcra müdürlüğüne ait ... Esas sayılı dosyası istenilmiş olup, ilgili dosya dosyamız arasına alınmıştır.
İstanbul ... İcra Hukuk Mahkemesine ait ... Esas sayılı dosyası istenilmiş olup, ilgili dosya dosyamız arasına alınmıştır.
Bakırköy ... İcra müdürlüğüne müzekkere yazılarak... TLMT. Sayılı dosyası istenilmiş olup, uyap çıktıları dosyamız arasına alınmıştır.
Bakırköy... asliye Ceza Mahkemesine ait... Esas sayılı dosyası istenilmiş olup, uyap çıktıları dosyamız arasına alınmıştır.
... Vergi dairesine müzekkere yazılarak ...Tic. Ltd. Şti'nin son 7 yıllık vergi kayıtları, bilanço ve gelir gider durumunu gösterir belgeler uyap üzerinden dosyamız arasına alınmıştır.
Mahkememizce dosya kapsamına alınan bilirkişilerce tarafların iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde, bankacı mali müşavir ... ve nitelikli hesaplamalar uzmanı Prof. Dr. ... tarafından hazırlanan 05/01/2022 tarihli kök rapor ile 10/04/2022 ve 09/01/2023 tarihli ek rapor alınmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE
Dava; İstanbul ... İcra Müdürlüğünün... esas sayılı dosyasında davalı tarafça dava dışı ...şirketi aleyhine başlatılan takipte davacı şirkete haksız olarak hacze gelindiği ve bir kısım malların haczedildiğinden bahisle maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Maddi tazminat talebi bakımından yapılan değerlendirmede:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2018/1311 Esas 2019/1451 Karar sayılı ilamında " Taraflar arasındaki uyuşmazlık; haksız haciz nedenine dayalı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Somut olayda; davalı-alacaklı şirket tarafından İstanbul ...İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı takip dosyası ile borçlular..., ... Şti. ile ... Taşımacılık ... İhracat San. ve Ltd. Şti. aleyhine takip başlatıldığı, 08.07.2014 tarihinde davacının iş yerine hacze gidildiği, bu haciz sırasında haciz mahallinde hazır bulunan ...isimli şahsın borçlu firmalar ile ilgi ve alakalarının olmadığını beyan ettiği, buna rağmen alacaklı vekilinin daha önce İstanbul ... İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında haczedilen mallar üzerine bu dosyadan da iştirak haczi tatbik edilmesini talep etmesi üzerine 14 başlık halinde listelenen menkul eşyalar üzerinde haciz ve muhafaza işlemi yapıldığı, davacı tarafından buna karşı açılan dava neticesinde İstanbul ...İcra Hukuk Mahkemesinin... esas- ... Karar sayılı kararla istihkak davasının kabul edilip, kötü niyet tazminatının reddedildiği, bu kararın taraflarca temyiz edilmemesi üzerine 11/08/2015 tarihinde kesinleştiği, haciz konan malların talebi üzerine 18/09/2015 tarihinde yedieminden alınarak davacı şirket temsilcisine teslim edildiği, davacının takip dosyasında 3.kişi durumunda olduğu anlaşılmıştır.
Maddi tazminat bakımından dosya değerlendirildiğinde;
Davalının söz konusu haczi haksız koydurduğunun mahkeme kararı ile kesin olarak belirlenmiş olması karşısında, davalı ayrıca kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı dikkate alınmasızın, bu nedenle davacının (varsa) oluşan maddi zararınıtazminle yükümlüdür.
Dosya kapsamına göre, davaya konu 08/07/2014 tarihli haciz işlemi sırasında davacı şirketin 14 başlık halinde; "3 adet laptop, 1 adet masaüstü bilgisayar (sekreterlikteki) , 1 adet Hitachi Kırıcı, 3 adet Hitachi Akülü Vidalama, 1 adet...GF2 14-35 A, 2 adet ... Anahtarı, 1 adet darbeli matkap, 1 adet... Akülü Somon Sıkma, 1 adet Tarayıcı ve Fotokopi, 2 adet Nokta Vuruşlu Yazıcı" şeklinde listelenen eşyaları haczedilip muhafaza altına alınmış ve bu eşyalar ancak 18/09/2015 tarihinde davacıya geri teslim edilmiştir.
Buna göre, davacı şirketin iştigal konusu göz önünde bulundurulduğunda, haczedilip muhafaza altına alınan bu eşyalar nedeniyle davacı şirketin işleyişinin olumsuz yönde etkileneceği, gelir getirici ticari faaliyetlerinin duracağı, ayrıca iş merkezinde komşu esnafın ve müşterilerinin gözü önünde gerçekleşen muhafaza ve yediemine teslim işlemi nedeniyle 3.kişiler nezdinde güvenirliğinin düşeceği, iş kaybına uğrayacağı ve bu nedenle kâr kaybı yaşamasının muhtemel olduğu açıkça ortadadır. " şeklide belirtilmiştir.
Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2021/17980 Esas 2022/9874 Karar sayılı ilamında "Haksız takip ve haciz, haksız fiil niteliğindedir. Uyuşmazlığa, olay tarihinde yürürlükte bulunan 6098 Sayılı TBK'nun 50. Maddesi uygulanmalıdır. Belirtilen hükümler uyarınca; haksız fiilden kaynaklanan tazminat davalarında kural olarak gerçek zarar ilkesi geçerli olup zararın kanıtlanması davacı tarafa, hükmedilecek tazminatın miktarının belirlenmesi ise hakime aittir.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 49. maddesi hükmünde açıklanan maddi zarar, fiilen gerçekleşen(eylemli) zarar ile kar kaybı zararını kapsar. Fiili zarar, malvarlığının aktifinde bir azalma veya pasifinde bir çoğalmayı ifade eder. Oysa ki geleceğe yönelik kar kaybı zararında malvarlığının fiilden önceki durumu ile sonraki durumu arasında bir fark yoktur. Zararı doğuran fiil meydana gelmemiş olsa idi gelecekte malvarlığı çoğalacak idiyse ancak bu halde kar kaybı zararından söz edilebilir. Kar kaybı zararı malvarlığının fiilden sonraki durumu ile, çoğalma ihtimali gerçekleşmiş olsa idi ulaşabileceği varsayılan (farazi) durumu arasındaki fark göz önünde bulundurularak hesaplanır.
Kural olarak 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50. maddesi hükmüne göre zararın kanıtlanması davacı tarafa, tazminat miktarının belirlenmesi ise hakime aittir. Hakim kar kaybı zararının miktarını belirlerken halin icaplarını ve kusurun ağırlığını (TBK 51. md), zararın azaltılması için davacı tarafın aldığı veya alması gereken tedbirleri (TBK 52. md) gözönünde tutmalı, olayların olağan akışına ve davacının aldığı veya alması gereken tedbirlere göre elde edilmesi kuvvetle mümkün görülen karı davacı tarafın zararı olarak kabul etmelidir. " şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda anılan yargı kararları ve ilgili kanun maddeleri ışığında maddi tazminat talebi bakımından somut olay değerlendirildiğinde; dosya kapsamından davalının, davacı ve dava dışı kişiler aleyhine İstanbul ... İcra Dairesinin ... E. Sayılı takip dosyasında toplam 45.000,00 TL bedelli 1 adet çeki dayanak göstererek kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile takip başlattığı, çekin keşidecisinin dava dışı ... LTD. ŞTİ, lehtarının dava dışı Benim...LTD. ŞTİ. olduğu, davalının çeki ciro ile edinen hamil konumunda olduğu, Bakırköy ... İcra Müdürlüğü'nün ... Talimat numaralı dosyası ile 18/05/2018 tarihinde haciz uygulanarak ve 13/06/2018 tarihinde muhafaza altına alınarak davacıya ait dava konusu 2 adet iplik aktarma makinesi, 6 adet triko ütü ve 3 adet triko el ütüsünün haczedildiği, davacının istihkak iddiasında bulunduğu , İstanbul ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... E.,...K. sayılı ilamı ile bu iddianın kabul edildiği, haczin kaldırılarak malların davacıya iadesine karar verildiği, istinaf incelemesi neticesinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 21.Hukuk Dairesi 20/01/2020 tarih 2020/2701 Esas - 2020/2751 Karar sayılı ilamı ile istinaf başvurusunun usulden reddedildiği ve kararın kesinleştiği, davacı tarafından haczedilen malların davacıya teslimi için yediemine gidildiğinde malların davacıya teslim edilmediğinin iddia edildiği anlaşılmıştır.
Haksız haciz haksız fiil niteliğindedir bu halde davalının sorumluluğu kural olarak TBK’nın 49.maddesinde düzenlenen haksız fiil hakkındaki hükümlere tabidir.
Maddi zararların tazmini yönünden bu sorumluluğun doğması için;
a) İhtiyati haczin haksız olması,
b) Borçlu veya üçüncü kişinin zarar görmesi,
c) Zarar ile haksız ihtiyati haciz arasında uygun illiyet bağının bulunması gerekmektedir.
Somut olayda davalının söz konusu haczi haksız koydurduğunun İstanbul ... İcra Hukuk Mahkemesi'nin ... E., ... K. sayılı ilamı ile kesin olarak belirlenmiş olması karşısında, davalı ayrıca kötüniyetli veya iyiniyetli olup olmadığı dikkate alınmasızın, bu nedenle davacının (varsa) oluşan maddi zararını tazminle yükümlüdür.
Davacının davaya konu ettiği zarar, haczedilip yediemine teslim edilen ve sonrasında bulunmayan iplik makinesi yerine alınan 2 adet iplik makinesi ve ütülerin fason olarak başka firmalara yaptırılması nedeniyle oluşan zarara ilişkindir. Davacıya ait iplik makinesi ve ütülerin haczinin takibe konu çekte keşideci, lehtar ya da ciranta sıfatının olmaması ve istihkak iddiasının kabul edilmesi ile haczedilen malların davacının kendisine ait olduğunun kesinleşen mahkeme kararı ile sabit olduğu anlaşılmakla haczin haksız eylem mahiyetinde olduğu, haksız eylem neticesinde meydana gelen zarardan malları haczettiren davalının sorumlu olduğu kanaatine varılmıştır.
Mahkememizce talep edilen zararın varlığı ve miktarının tespiti için dosya kapsamına alınan bilirkişilerce tarafların iddia ve savunmaları ile dosya üzerinde, bankacı mali müşavir ... ve nitelikli hesaplamalar uzmanı Prof. Dr. ... tarafından hazırlanan 05/01/2022 tarihli kök raporda özetle; "davalı yanın, davacı ile dava dışı borçlu arasında organik bağın
varlığını haklı kılacak ve ispatlanmış bir vakıa ya da durumu ortaya koyamamış olduğu, perdeyi kaldırma
teorisinin, tüzel kişiler bakımından istisnaen ve çok sıkı şartlar altında gündeme gelmesi gereken bir
kurum olması gerekmesine rağmen, davalının organik bağın varlığını haklı kılacak durum ya da koşulları basiretli tacir gibi gerekli dikkat ve özeni göstererek araştırmadığı ve bu suretle başkasının borcu için
üçüncü kişinin mallarına haciz tatbik ettiği mütalaa edilmekle birlikte takdirin sayın mahkemede olduğu, Bu suretle davacının tazminat talebine hakkının bulunduğu,
dava konusu haczedilen menkullerle ilgili olarak gerek dosya kapsamı delillerin değerlendirilmesi
gerekse, ilgili menkullere ilişkin Faturalar üzerinde yapılan inceleme, tespitler sonucunda söz konusu
hacizli Menkullerin Davacı şirket kayıtlarına KDV hariç olmak üzere 50.750 TL olduğu,
% 20 amortisman payı indirildikten sonra kalan tutarın 40.600 TL olduğu ve davacının
hacizli makinalardan dolayı Maddi zararının (Söz konusu Makinaların teslim alınamadığının kabulüyle)
40.600 TL olduğunun kabulü gerektiği,
Ayrıca, Haciz tarihi 18.05.2018 tarihinden 07.04.2021 Dava tarihi arasında 3095 sayılı
yasanın 2/2 maddesi gereğince değişen oranlarda olmak üzere hesaplanan işlemiş faizin de
18.879.28 TL olarak hesaplandığı,
Davacının diğer maddi zarara ilişkin taleplerinin işletmenin faaliyetleri için zorunlu harcamalar
olarak değerlendirildiği, manevi tazminat taleplerinin ve diğer taleplerin ise mahkemenin takdirinde olduğu" yönünde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Bilirkişi raporunun taraflara tebliğ edildiği taraflarca rapora karşı beyanda bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce tarafların beyan ve itirazlarının incelenmesi amacıyla bilirkişiler bankacı mali müşavir ... ve nitelikli hesaplamalar uzmanı Prof. Dr. ... tarafından hazırlanan 10/04/2022 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; kök raporun sonuç kısmında da özetlendiği üzere;
"Dava konusu haczedilen menkullerle ilgili olarak gerek dosya kapsamı delillerin değerlendirilmesi
gerekse, ilgili menkullere ilişkin Faturalar üzerinde yapılan inceleme, tespitler sonucunda söz konusu hacizli
Menkullerin Davacı şirket kayıtlarına KDV hariç olmak üzere 50.750 TL olduğu,
% 20 amortisman payı indirildikten sonra kalan tutarın 40.600 TL olduğu ve davacının hacizli
makinalardan dolayı Maddi zararının (Söz konusu Makinaların teslim alınamadığının kabulüyle) 40.600 TL olduğunun kabulü gerektiği,
Ayrıca, Haciz tarihi 18.05.2018 tarihinden 07.04.2021 Dava tarihi arasında 3095 sayılı yasanın maddesi gereğince değişen oranlarda olmak üzere hesaplanan işlemiş faizin de 18.879.28 TL olarak
hesaplandığı, Davacının diğer maddi zarara ilişkin taleplerinin işletmenin faaliyetleri için zorunlu harcamalar olarak
değerlendirildiği, Manevi Tazminat Taleplerinin ve Diğer taleplerin ise Sayın Mahkemeniz takdirlerinde olduğu , “
Şeklinde görüş ve kanaatimizin değişmediği, ancak, Mahkemenin takdirlerinde olmak üzere: Davacı, yanın Rapora yönelik itiraz beyanları
çerçevesinde, itiraz taleplerinin Mahkemenizce de benimsenmesi halinde, İşbu Ek raporun yukarıda yapılan tespitler ile
Haczedilen Makinalardan yeniden alım yapılan 2 adet Makine için : 20.060.00 TL
Fason Ütüleme giderleri toplamı olarak 116.551.09 TL
toplamda 136.611.09 TL Maddi zarara uğradığının kabulü ile dava tarihinden itibaren % 16, 75 ve değişen oranlarda
işlemiş faiz talep edilebileceği, " yönünde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Mahkememizce tarafların rapora itirazlarının karşılanması ve davacı şirketin son 7 yıllık ticari defter ve kayıtları ile vergi kayıtları üzerinde amacıyla bilirkişiler bankacı mali müşavir ...ve nitelikli hesaplamalar uzmanı Prof. Dr. ... tarafından hazırlanan 09/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporunda özetle; "İşbu ek değerlendirmeler sonucunda; haciz ile muhafaza altına alınan Makine ve menkullerden dolayı :
40.600.00 TL Makine bedeli
18.879.28 TL İşlemiş Faiz (18.05.2018 Tarihinden 07.04.2021 dava tarihi arası)
59.479.28 TL
“6 adet Triko Ütü ve 2 adet Triko El Ütüsü” alımı yapılmadığı, Üretilen malların Ütü ve paketleme
işinin Fason Olarak dışarıya yaptırıldığını,
Haksız haciz nedeniyle müvekkilinin yeni makine alımı ve fason ütülemeden dolayı uğranılan
toplamda 116.551.11 TL .zararın tazmin edilmesi gerektiği,
haczedilen Makinalardan yeniden alım yapılan 2 adet Makine için : 20.060.00 TL
Fason Ütüleme giderleri toplamı olarak 116.551.11 TL, toplamda 136.611.11 TL
. maddi zarara uğradığının kabulü ile dava tarihinden itibaren 136.611.11 TL için % 16,75 ve
değişen oranlarda işlemiş faiz talep edilebileceği, tarafların diğer talepleri Mahkemenin takdirinde kaldığı " yönünde mütalaada bulundukları görülmüştür.
Davacı vekili 19/01/2023 tarihli ıslah dilekçesi ile; " maddi tazminat talebimizi ; 40.600.00 TL makine bedeli (Haciz ile muhafaza altına alınan Makine ve menkullerden dolayı ) Ütüleme makinelerinin mahrumiyetinden kaynaklı ; 116.551.11 TL Fason Ütüleme giderleri olmak üzere maddi tazminat taleplerini toplam 157.151,11TL olarak davanın kabulü ile (fazlaya ilişkin talep ve dava hakkımız saklı kalmak kaydıyla şimdilik ) 157.151,11TL maddi tazminatın ve 50.000TL manevi tazminatın haksız haciz tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini, yargılama gideri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine" karar verilmesini talep etmiştir.
Alınan raporlar ve ıslah dilekçesi doğrultusunda davacı tarafından alınan iki adet iplik makinesi ve fason ütü yaptırılmasına ilişkin giderlerin davacı şirketin tekstil işiyle uğraştığı göz önüne alındığında haksız haciz nedeniyle meydana gelen doğrudan zararlar olduğu, davacı yanın son 7 yıllık defterleri üzerinde yapılan inceleme sonucu ticari kayıt ve defterlerin HMK 222. maddesi gereği davacı lehine delil olarak kabul edilebileceği, makine bedeli ve fason ütü bedellerinin davacı tarafından faturalandırılıp defterlerine kaydının yapıldığı, haksız haciz tarihinden dava tarihine kadar iki yılı aşkın bir sürenin geçtiği düşünüldüğünde fason ütü giderinin raporlarda belirtildiği şekliyle kabulünün mümkün olduğu anlaşıldığından 40.600 TL makine bedeli ve 116.551,11 TL fason ütüleme gideri olmak üzere 157.151,11 TL maddi tazminatın haksız haciz sonrası muhafaza altına alma işlemi tarihi olan 13/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
Faiz yönünden yapılan değerlendirmede; davacı yanca dava dilekçesi veya ıslah dilekçesinde talep edilen faiz türü belirtilmediğinden mahkememizce yasal faize hükmedilmiştir.
Manevi tazminat bakımından yapılan değerlendirmede:
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi 2021/1877 Esas 2023/842 Karar sayılı ilamında " Dava; Haksız haciz sebebiyle manevi tazminat talebine ilişkindir.
Haksız icra takibi veya hacze dayalı manevi tazminat istemi 818 sayılı BK.'nun 49. maddesinden (6098 sayılı TBK'nun 58. maddesi) kaynaklanan bir sorumluluk olup, kusura dayanan bir sorumluluk türüdür. Bu sebeple de takip (haciz) yaptıran kişinin takipte veya haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu olgusu gerçekleşmedikçe ve ağır bir zarar da doğmadıkça manevi tazminatla sorumlu tutulamaz.
6098 Sayılı TBK'nın 58. maddesine göre ''Kişilik hakkının zedelenmesinden zarar gören, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat adı altında bir miktar para ödenmesini isteyebilir''
Somut uyuşmazlıkta, İcra takibi ekinde yer alan faturada dava dışı şirketin adresi ; "...Mah. ...Cad. No; ...Yeni Bosna Bahçelievler" olarak yazılmıştır. Ödeme emri bu adrese tebliğ edilmiş olup, borca itiraz dilekçesinde de boçlu vekili aynı adresi göstermiştir.
Bakırköy ...İcra Müdürlüğü'nün ... E. Sayılı dosyasında 27.09.2016 tarihinde düzenlenen ilama dayalı icra emrinde borçlu adresi yine bu adres gösterilmiş ve tebligat yapılmıştır. Davacı şirket çalışanı 05.10.2016 tarihinde tebligatı yanlışlıkla aldığını ve borçlu şirketin neresi olduğunu bilmediğini belirterek tebligatı iade etmiş ve tebligatın yapılmamış sayılmasını talep etmiştir.
İcra müdürlüğünce, tebligatın takip ekindeki faturada belirtilen adrese yapıldığı ve tebligatın usulsüzlüğünün yargılama neticesinde anlaşılabileceği gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Adreste haciz tutanağı düzenlenmiş ancak muhafaza işlemi yapılmamıştır. Buna göre davalının (takip yaptıran kişinin) haciz işleminde kötü niyetli ve kusurlu olduğu ve ağır bir zarar doğduğu ispatlanamadığından manevi tazminata hükmedilmesi hukuka aykırıdır. Bu sebeplerle davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmiştir.
Yukarıda açıklanan hususlar gereğince davalı vekilinin istinaf talebinin kabulüne kabulüne, ilk derece mahkemesi kararının 6100 Sayılı HMK'nın 353/1-b/2. maddesi gereğince kaldırılmasına ancak bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, davanın reddi yönünde yeniden karar verilmesi gerektiği kanaat ve sonucuna varılarak aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur." şeklinde belirtilmiştir.
Konya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2023/349 Esas 2023/504 Karar sayılı ilamında " Haksız haciz nedeniyle manevi tazminata hükmedilebilmesi için davalının haksız hacizde kötü niyetinin ve ağır kusurunun varlığı gereklidir. Buna göre;
Kişilik hakları hukuka aykırı olarak saldırıya uğrayan kimse manevi tazminat ödetilmesini isteyebilir. Yargıç, manevi tazminatın tutarını belirlerken, saldırı oluşturan eylem ve olayın özelliği yanında tarafların kusur oranını, sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate almalıdır. Tutarın belirlenmesinde her olaya göre değişebilecek özel durum ve koşulların bulunacağı da gözetilerek takdir hakkını etkileyecek nedenleri karar yerinde nesnel (objektif) olarak göstermelidir. Çünkü yasanın takdir hakkı verdiği durumlarda yargıcın, hukuk ve adalete uygun (hak ve nasfetle) karar vereceği Medeni Yasa'nın 4. maddesinde belirtilmiştir. Takdir edilecek bu para, zarara uğrayanda manevi huzuru doğurmayı gerçekleştirecek tazminata benzer bir işlevi (fonksiyonu) olan özgün bir nitelik taşır. Bir ceza olmadığı gibi malvarlığı hukukuna ilişkin bir zararın karşılanmasını da amaç edinmemiştir. O halde bu tazminatın sınırı onun amacına göre belirlenmelidir. Takdir edilecek tutar, var olan durumda elde edilmek istenilen doyum (tatmin) duygusunun etkisine ulaşmak için gerekli olan kadar olmalıdır." şeklinde belirtilmiştir.
Yukarıda belirtilen yargı kararları ışığında somut olayda davacının manevi tazminat talebi değerlendirildiğinde; haksız takip ve haciz nedeniyle manevi zarara uğranıldığının kabul edilebilmesi için alacaklının takipte kötüniyetli olması, ağır kusurlu davranması ve bu nedenle ağır bir zarar meydana gelmesi gerekir. (Yargıtay 4. Hukuk Dairesi, 2018/2838 E., 2019/1049 K.sayılı ve 2019/2954 E., 2021/5764 K. Sayılı ilamları)
İlgili takip dosyasında İcra takibinin borçlu konumundaki keşidecinin ticaret sicili adresinde yer alan ve icra dosyasına sunulan tahsilat makbuzlarında belirtilen ve davacının faal olarak çalıştığı Davutpaşa/Güngören adresinde haksız haczin yapıldığı, haciz mahallinde borçluya ait belgelere rastlandığı bunun haciz tutanaklarına geçtiği, davacının haciz esnasında istihkak iddiasında bulunduğu, istihkak iddiasına ilişkin iddianın ise yargılama neticesinde ortaya çıktığı görülmüştür. Açıklanan nedenlerle davalının (takip yaptıran kişinin) haciz işleminde kötü niyetli olduğu ispatlanamadığından manevi tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜ K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacı tarafından açılan davanın KISMEN KABULÜ KISMEN REDDİ ile;
A) 40.600 TL makine bedeli ve 116.551,11 TL fason ütüleme gideri olmak üzere 157.151,11 TL maddi tazminatın haksız haciz sonrası muhafaza altına alma işlemi tarihi olan 13/06/2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine,
B) Koşulları oluşmayan manevi tazminat isteminin REDDİNE,
2-Maddi tazminat yönünden; alınması gerekli 10.734,99 TL karar harcından davacı tarafça peşin olarak yatırılan 870,96TL peşin harç ile 2.666,68TL ıslah harcın mahsubu ile 7.197,35 TL'nin davalıdan tahsili ile Hazine'ye irat kaydına,
3-Manevi tazminat yönünden; 179,90 TL karar ve ilam harcının davacıdan tahsili ile Hazine'ye irat kaydına,
4-Davacı tarafından yatırılan 870,96TL peşin harç ile 2.666,68TL ıslah harcı ve 59,30TL başvurma harcı olmak üzere toplam 3.596,94TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
5-Maddi tazminat ve manevi tazminat talepleri birlikte değerlendirildiğinde; davacı tarafından yapılan 3.547TL ve yargılama giderinin ret ve kabul oranına göre hesap edilen 2.690,86TL'nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kalan bakiyenin davacı üzerinden BIRAKILMASINA,
6-Maddi tazminat yönünden; davacı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 24.572,67TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Manevi tazminat yönünden; davalı kendisini vekille temsil ettirmiş olduğundan A.A.Ü.T. gereğince hesap ve taktir olunan 9.200TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Taraflarca yatırılan gider avansının kullanılmayan kısmının 6100 sayılı Yasanın 333. maddesi ile Yönetmeliğin 207. maddesi gereğince hükmün kesinleşmesinden sonra hesap numarası bildirilmiş ise elektronik ortamda hesaba aktarmak suretiyle; hesap numarası bildirilmemiş ise masrafı kalan paradan karşılanmak suretiyle PTT merkez ve işyerleri vasıtasıyla adreste ödemeli olarak yazı işleri müdürü tarafından iadesine,
9-Devletçe karşılanan 1.320 TL arabuluculuk ücretinin, davanın ret ve kabul oranına göre hesap edilen 1.001,39TL'nin davalıdan, bakiye 318,61TL'sinin davacıdan tahsili ile hazineye irat KAYDINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde mahkememize ya da mahkememize gönderilmek üzere istinaf dilekçesi sunulmak suretiyle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.. 04/04/2023
Katip
¸e-imzalıdır


Hakim
¸e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy