İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/196 Esas 2023/483 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2023/196
Karar No: 2023/483
Karar Tarihi: 16.05.2023

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2023/196 Esas
KARAR NO: 2023/483
DAVA: Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 20/03/2023
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Alacak (Havale Sözleşmesinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; Anılan adrese 17.02.2023 tarihinde ... İcra Müdürlüğü’nün 2018/... Esas sayılı dosyasından yazılan talimat neticesinde ... İcra Müdürlüğü’nün 2023/... Tal. Sayılı dosyası ile müvekkilimin babası ... ’ın borcu için hacze gelindiğini, hukuken tarafı, ilgisi ve bağı olmadığı bu borçla ilgili haciz işlemini kabul etmeyerek istihkak iddiasında bulunduğunu, Davalı vekilinin haciz talebinde ısrar olması üzerine, müvekkilim haciz baskısı altında, bu tehdidi savuşturmak için talimat dosyasında vekil sıfatıyla ismi geçen Av. ... ’ın hesabına 53.000,00-TL para yatırmak zorunda kalındığını, Akabinde haciz tutanağının son sayfasından da anlaşılacağı üzere müvekkilin haklı istihkak talebi alacaklı vekilince kabul edilerek haciz işleminden vazgeçildiğini, davacının hiçbir şekilde tarafı olmadığı, ticari işletmesi ile alakası olmayan icra dosyası ile ilgili ekte sunacağımız dekonttan da anlaşılacağı üzere 53.000,00-TL bedel ödemek zorunda kaldığını, Kaldı ki icra hukuku açısından da davalı tarafın yaptığı haciz işleminin haksız ve kötü niyetli olduğu bizzat kendilerinin istihkak iddiasını kabul etmeleriyle de açığa çıktığını, bu nedenle Davalıya haciz baskısı altında ödenen 53.000 TL’nin en yüksek temerrüt faizi ile birlikte müvekkilime iadesine, Yargılama giderleri ve ücreti vekaletin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP
Davalı vekilinin cevap dilekçesi özetle; Borçlu ... ...' ın menkul, gayrimenkul malları ile hak ve alacaklarının haczi ve muhafazası için 17/02/2023 tarihinde ... İcra Dairesi 2023/... Tal. sayılı dosyası ile ... mah. ... sk. no: ... / ... adresinde haciz işlemi gerçekleştirildiğini, gerçekleştirilen haciz işlemi sırasında borçlu ... ... haciz mahallinde hazır bulunduğunu, akabinde borçlunun oğlu /davacı) ... ..., babasının kendisi ile hiçbir ilgisinin olmadığını ailesi ile de görüşme sağlamadığını iddia ederek istihkak iddiası ileri sürdüğünü, ancak dilekçe ekinde sunmuş olduğumuz borçlu ... ...'ın uyap mernis sorgu dokümanı ile sabit olduğu üzere borçlunun resmi adresi "... mah. ... cad. no: ... " olduğunu, davacı ... ... haciz mahallinde her ne kadar babası ve ailesi ile görüşmediklerini hiçbir ilgilerinin olmadığını iddia ederek istihkak iddiası ileri sürmüşse de davacı ... ...'ın işbu davayı açarken kullandığı adresinde dahi borçlu babasının resmi mernis adresi yazılı olduğunu, borçlunun oğlunun istihkak iddiası ve işbu davayı açmaktaki amacı kötü niyetli olduğu beyanı ile davanın reddi ile davacı aleyhine tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Dosya kapsamına göre ilgili icra dosyası istenmiş, dava dosyasına mevcut olan belgeler incelenmiş, taraf delilleri dosya içine alınmıştır.
Dava dosyasına eklenen ... icra müdürlüğü 2023/... tal sayılı dosyasının incelenmesinde, 17/02/2023 tarihinde yapılan haciz uyarınca tutulan tutanakta davacının dükkanın kendisinin olduğunu, kimsenin borcunu kabul etmediğini, borçla ilgili bir alakasının olmadığını, mağdur olduğunu, beyan ettiği ve devamında da alacaklı vekilinin istihkak iddiasını kabul ederek herhangi bir işlem yapılmamasını talep ettiği anlaşılmıştır.
Borçlunun 17/02/2023 tarihinde alıcı ... ... a 2018/... esas nolu dosyaya istinaden borç kapama açıklaması ile 53.000 TL gönderdiği sunulan dekontla anlaşılmıştır.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Uyuşmazlık, davalının, dava dışı üçüncü kişiden olan alacağı için davacıya yönelttiği haciz tehdidi altında, davacının dosya borcunu yatırması nedeniyle zenginleşenin alacaklı olduğu iddiası ile sebepsiz zenginleşme hukuksal nedenine dayanılarak açılmıştır.
Davacının icra dosyasına haciz tehdidi altında yatırmış olduğu parayla kim menfaat temin ediyorsa onun sebepsiz zenginleşme davasının muhatabı olacağı hususunda kuşku bulunmamaktadır. İİK’nın 12. maddesine göre icra dairesi takip edilen para alacağına mahsuben üçüncü şahıs tarafından ödenen paraları kabule mecburdur. Bununla borçlu bu miktar kadar borcundan kurtulur. Somut olayda da, yapılan ödemeyle ilk bakışta icra dosyasının borçlusunun borcunun söndüğü, bu nedenle menfaat temin edenin dava dışı asıl borçlu şirket olduğu, sebepsiz zenginleşme davasının muhatabının da anılan şirket olması gerektiği düşünülebilirse de, davacı ihtirazî kayıtla yatırdığı parayı asıl borçlunun borcundan kurtulması amacıyla kendiliğinden değil, haciz tehdidinden korunmak amacıyla ve bu hususu da haciz tutanağında açıkça belirterek yatırmıştır. Yatırılan para davalı alacaklının mal varlığına dâhil olmuştur. Davacının istemi, kendisinden haksız şekilde tahsil edilerek davalının mal varlığına giren paranın iadesi olduğuna göre muhatap da davalı olmalıdır. Aksinin kabulü, davacıyı muhatabı olmayan, borcu ödeme kabiliyetinin olup olmadığı belirsiz dava dışı borçluya yönelmeye zorlayacaktır ki, bu tür bir riskin davacıya yüklenmesi adil olmaz. Öyle ise, dava konusu olayda sebepsiz zenginleşenin davalı olduğunun kabulü gerekir. (YARGITAY HGK 2022/3-80, 2022/107)
Davanın dayanağını teşkil eden haciz işlemi yapılmasına yönelik talimat yazıldığı, talimat icra müdürlüğünce 17/02/2023 tarihinde hacze gidildiği, bu hususta haciz tutanağı düzenlendiği, haciz sırasında dosyamız davacısının ihtirazi kayıt öne sürerek dükkanın kendisinin olduğunu, kimsenin borcunu kabul etmediğini, borçla ilgili bir alakasının olmadığını, mağdur olduğunu, beyan ettiği ve devamında da alacaklı vekilinin istihkak iddiasını kabul ederek herhangi bir işlem yapılmamasını talep ettiği ve yine aynı gün davalı vekilinin hesabına 53.000 TL lik ödeme yapıldığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davacı şirketin sicilde kayıtlı adresinin ... mah. ... sokak No: ... olduğu, davalı tarafça borçlunun davacının babası olduğu gerekçesiyle organik bağın varlığının kanıtlandığını iddia ettiği, akrabalık durumunun olmasının organik bağın varlığına yeterli olmadığı, yine icra takibinde borçlu sıfatı bulunmayan davacıdan doğrudan tahsil yapılmasının mümkün olmadığı, buna rağmen davalının borçlu adına kayıtlı olmayan davacı şirket adresine hacze gelinmesinin sağladığı ve davacının da haciz baskısı altında borcu ödemek zorunda kaldığı, kaldı ki haciz tutanağına ihtirazi kayıt düşerek borcu kabul etmediğini, borçla bir ilgisinin olmadığını beyan ettiği, ardından davalı vekilinin istihkak iddiasını kabul ederek herhangi bir işlem yapılmamasını da talep ettiği dikkate alınarak davacının borçla ilgisi olmadığı halde söz konusu borcu ihtirazi kayıtla ödemek zorunda kaldığı anlaşıldığından açıklanan nedenler ve tüm dosya içeriğine göre davacı tarafça yapılan bu ödemenin davalı yönünden haksız kazanç ve sebebsiz zenginleşme sayılması ve yapılan ödemenin davalıdan iadesi gerektiği anlaşılmakla açılan davanın kabulüne karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın KABULÜ ile,
53.000,00 TL'nin ödeme tarihinden (17/02/2023 itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine ,
2- Davalı harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına,
3-Davacı tarafından başvurma harcı ve peşin harcı olmak üzere toplam olarak yatırılan 1.085,01.TL harcın iadesine,
4-Davacı tarafından sarfedilen 30,00.TL tebligat/ posta gideri ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-13 maddesinin "... Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır..." hükmü gereği 1.32,00-TL'sı arabuluculuk ücretinin davalıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine
6-Davalı tarafından sarfedilen yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
7-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden Dairemiz karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca kabul edilen miktar üzerinden hesap ve takdir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Bakiye gider avansı varsa talep halinde yatıran tarafa iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ... BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere İstinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair karar verildi. 16/05/2023

Katip ...
e-imza

Hakim ...
e-imza
*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*



Full & Egal Universal Law Academy