İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/846 Esas 2023/481 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/846
Karar No: 2023/481
Karar Tarihi: 16.05.2023

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/536 Esas
KARAR NO: 2023/477
DAVA: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
DAVA TARİHİ: 28/07/2022
KARAR TARİHİ: 16/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekilinin dava dilekçesi özetle; 23.10.2015 tarihinde müvekkil yayanın; Davalılardan sürücü ... ...' in idaresindeki, ... ... ...* ın maliki ve ... Sigorta A.Ş.' nin KZMS sigortası olduğu ... plakalı aracın çarpması sonucu yaralandığı; Kazaya sebebiyet veren etkenlerden birinin de trafik lambasının arızası olduğu, belirtilen trafik lambalarının ... Belediyesinin sorumluluğunda olduğunu, Trafik Kaza Tutanağının araç sürücüsünün beyanları doğrultusunda gerçeğe aykırı olarak tanzim edilmiş olduğu, kusur dağılımını hatalı gösteren Trafik Kaza Tutanağının geçerliliği bulunmadığını, Aynı Tutanakta trafik lambalarının arızalı olduğunun da tutanağa geçirildiğini, Olayla ilgili olarak ... C. Başsavcılığınca 2015-... sayılı dosya ile soruşturma yapıldığını, Fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak kaydı ile şimdilik; Davacı için 100,00 TL maddi ve 25.000 TL manevi tazminatın davalılardan müştereken tahsiline; Yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesi dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı Sigorta A.Ş. vekilinin cevap dilekçesi özetle; Dava konusu kaza tarihinde aracın müvekkil sigorta şirketince ZMSS ile teminat altına alındığını, müvekkil şirketin sorumluluğunun sigortalısının kusuru oranında ve teminat limitleri ile sınırlı olduğunu, kabul anlamına gelmemek kaydıyla kaza ile sakatlık arasındaki illiyet bağının tespit edilmesi gerektiğini, mahkemece dosyanın ATK'na gönderilerek davacının maluliyetinin tespiti yaptırılmasını gerektiğini ve aktüerya bilirkişisinden rapor alınması gerektiğini, mahkemece dosyanın ATK ... İhtisas Dairesi'ne gönderilerek kusur tespiti yaptırılmasını gerektiğini, davacının kaza neticesinde herhangi bir maluliyetinin olup olmadığının tespiti için ATK'dan maluliyet raporu alınması ve aktüerya bilirkişisinden rapor alınması gerektiğini, müvekkil şirketin sorumluluğunun bulunmadığını, müvekkilinin söz konusu zarardan poliçe teminat limitleri dahilinde sorumlu olduğundan faiz başlangıç tarihinin dava tarihi itibariyle yasal faiz olması gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... belediye başkanlığı vekilinin cevap dilekçesi özetle; davacının müvekkilin kusurlu olduğu yönündeki iddiaları kabul etmediklerini, kabul anlamına gelmemek kaydıyla mahkemece dosyanın ATK Trafik İhtisas Dairesi'ne gönderilerek kusur tespiti yaptırılmasını gerektiğini, davacının kaza neticesinde herhangi bir maluliyetinin olup olmadığının tespiti için ATK'dan maluliyet raporu alınması ve aktüerya bilirkişisinden rapor alınması gerektiğini ve tüm bu nedenlerle davanın reddine, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER
Dava konusu olayın 23.10.2015 tarihinde davacı yayanın; Davalılardan sürücü ... ...' in idaresindeki, ... ... ... ın maliki ve ... Sigorta A.Ş. nin KZMS sigortası olduğu ... plakalı aracın çarpması sonucu yaralanması ve Kazaya sebebiyet veren etkenlerden birinin de trafik lambasının arızası olduğundan belirtilen trafik lambalarının ... Belediyesinin sorumluluğunda olduğu belirtilerek meydana geldiği anlaşılmıştır.
Kazaya ilişkin kusur raporu, soruşturma dosyası, sigorta poliçesi, trafik kayıtları ve sair tüm evrak getirtilerek dosya arasında alınmıştır.
Alınan 01/03/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle,teknik olarak belirlenmiş (KTK 47/b, 68/b.c. Md. ile; KT. Yönet. 138. Md. Trafik işaretlerine uyma, Yayalarla ilgili) kurallara karşı dikkat ve özen" yükümlülüğünü yerine getirmeyen davacı yaya ... ' ın "%75 Oranında Asli Kusurlu" olduğu, Yine önceden teknik olarak belirlenmiş (KTK 47/c.d, 52/a.b. Md. Trafik işaretlerine Uyma, Hızın Gerekli Şartlara Uygunluğunu Sağlama) kurallara karşı dikkat ve özen yükümlülüğünü yerine getirmeyen ... plakalı otomobil sürücüsü davalı ... ...' in "%25 Oranında Tali Kusurlu" olduğu, Kaza tarihinde ... plakalı otomobilin sigortası olan davalı ... Sigorta A.Ş.' nin ( KTK' nun 91. Md. Sigorta) kurallar gereği araç sürücüsü davalı ... ...' in kusuru oranında ve sigorta kapsamında sorumlu olduğu, Aynı kaza tarihinde ... plakalı otomobilin maliki olan davalı ... ... ... nin" ise ( KTK' nun 85. Md. işleten) kurallar gereği araç sürücüsü davalı ... ...' in kusuru oranında ve adı geçen sürücü ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, Teknik olarak trafik sinyalizasyon sistemli kavşaklarda bulunan trafik ışıklı lambaların zamanla arıza yapmasının teknik olarak mümkün olduğu; Kaza tarihinde anılan yolun yapım ve bakımından sorumlu olan davalı ... Belediye Başkanlığının trafik ışıklı lambalarının arızalanmasında ihmali bulunmadığı, kazada etkisi olmadığı, alabileceği bir tedbir bulunmadığı ve " Tamamen Kusursuz" olduğu tespit edilmiştir.
GEREKÇE
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Dava, trafik kazasından kaynaklanan cismani zarar nedeniyle, ZMMS kapsamında sigorta şirketinden, araç sürücüsü ve maliki ile kusuru olduğu iddia edilen belediyeden MADDİ tazminat istemine ilişkindir.
Kaza 23/10/2015 tarihinde meydana gelmiş olup, kaza sonucu davacının yaralandığı, kazaya karışan aracın sürücüsü ile davacı arasında, uzlaştırmacı huzurunda uzlaşma müzakereleri yapıldığı, taraflara uzlaştırmacı tarafından uzlaşmanın tüm hukuki sonuçları anlatıldıktan sonra, davacı vekili ile araç sürücüsünün arasında ve uzlaştırmacı huzurunda gerçekleşen uzlaşmada tarafların “şikayetinden vazgeçerek, maddi ve/ veya manevi başkaca talepte bulunmayacaklarına” dair beyanda bulunarak anlaştıkları, uzlaştırma tutanağından anlaşılmaktadır.
Olayla ilgili olarak ... C. Başsavcılığınca 2015-... sayılı Soruşturma yapıldığı, düzenlenen uzlaştırma raporunda davacı olayla ilgili bir şikayetinin olmadığını, uzlaşmak istediğini, ayrıca herhangi bir maddi ve manevi talebinin olmadığını belirterek beyanı ibraz ettiği e posta adresine imzalanmak üzere gönderilerek 21/01/2016 günü imzaladığı tutanağı göndermiş olup ıslak imzalısını postaya vereceğini beyan ederek buna göre şüpheli sürücü ... ... hakkında "Taksirle Bir Kişinin Yaralanmasına Neden Olma" suçundan 22.02.2016 tarih ve 2016-1404 nolu "Kovuşturmaya Yer Olmadığına Dair Karar" verildiği anlaşılmıştır.
CMK'nın 253/19 maddesinin "Uzlaşma sonucunda şüphelinin edimini def’aten yerine getirmesi halinde, hakkında kovuşturmaya yer olmadığı kararı verilir. Edimin yerine getirilmesinin ileri tarihe bırakılması, takside bağlanması veya süreklilik arz etmesi halinde, 171'inci maddedeki şartlar aranmaksızın, şüpheli hakkında kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararı verilir. Erteleme süresince zamanaşımı işlemez. Kamu davasının açılmasının ertelenmesi kararından sonra, uzlaşmanın gereklerinin yerine getirilmemesi halinde, 171'inci maddenin dördüncü fıkrasındaki şart aranmaksızın, kamu davası açılır. Uzlaşmanın sağlanması halinde, soruşturma konusu suç nedeniyle tazminat davası açılamaz; açılmış olan davadan feragat edilmiş sayılır. Şüphelinin, edimini yerine getirmemesi halinde uzlaşma raporu veya belgesi, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesinde yazılı ilam mahiyetini haiz belgelerden sayılır." düzenlemesiyle şüpheli ile mağdur arasında uzlaşmanın gerçekleşmesi halinde tazminat davası açılmayacağı, açılmış davalardan ise feragat etmiş sayılacağı kabul edilerek, uzlaşmanın hukuk davaları açısından da sonuçları yasa ile açık şekilde belirlenmiştir.
Uzlaşma kapsamında yapılan anlaşmaların da; TBK'nın 28. maddesi (aşırı yararlanma) yahut TBK'nın 30 ve devamı maddeleri gereğince irade bozukluklarına ilişkin hükümler çerçevesinde iptalinin talep edilmesi mümkün ise de, bu husus ancak anlaşmanın tarafına karşı açılabilecek dava ile ileri sürülebilir.
Uzlaşma tutanağı CMK'nın 253/19. maddesi gereği ilam niteliğindedir. Öte yandan araç sürücüsü, işleteni ve trafik sigortası şirketi arasında kanundan kaynaklanan müteselsil borçluluk ilişkisi bulunduğundan, kendi aralarındaki iç ilişkide rücu şartları varsa zarar en son haksız fiil faili olan araç sürücüsü üzerinde kalır. (TBK'nın 162,163.vd mad.) TBK'nın 166. maddesi gereğince borçlulardan birinin ifa veya takasla borcun tamamını veya bir kısmını sona erdirmesi halinde, bu oranda diğer borçluların da borcundan kurtulacağı; borçlulardan biri, alacaklıya ifada bulunmaksızın borçtan kurtulmuşsa, diğer borçlular bundan, ancak durumun veya borcun niteliğinin elverdiği ölçüde yararlanabilirler şeklindeki düzenleme; yine aynı Kanun'un 168/2 fıkrası gereğince alacaklının diğerlerinin zararına olarak borçlulardan birinin durumunu iyileştirmesi halinde bunun sonuçlarına kendisinin katlanması gerekeceğine ilişkin düzenleme karşında, zarar görenin, sürücü ve/veya işleten ile yapacağı borcu sona erdiren anlaşmadan sigorta şirketi de istifade eder.
Bu durumda, ZMSS şirketi malikin 3. kişilere olan hukuki sorumluluğunu sigortalısının kusuru ve azami poliçe limitine kadar üstlenmesi nedeniyle sürücü ile yapılan uzlaşma, davalı sigorta şirketine ve malikine de sirayet ettiğinden (uzlaşma tutanağının imzalanarak 21/01/201 tarihinde gönderilmekle ıslak imzalı olanın da postayla gönderileceği davacı tarafından beyan edilmiş olup buna göre yapılan uzlaşmanın imzalanarak onaylandığı tespiti ile buna dair de davacı tarafından dava açılana dek herhangi bir itiraz yapılmayarak uzlaşmanın kabul edilmediği hususunun belirtilmediği ve soruşturma dosyasının bu nedenle de sonuçlandığı görülmekle sonrasında bu itirazın dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağı aşikar olup ) açılan iş bu davacının davalılar sigorta şirketi ve gerçek kişiler yönünden reddi ile davalı belediye açısından ise alınan kusur raporu uyarınca oluşan kazada herhangi bir kusurunun bulunmadığı tespiti ile buna göre zarardan da sorumlu tutulamayacağı gerekçesi ile davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın davalılar yönünden ayrı ayrı REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan harcın 179,90-TL karar harcından mahsubu ile kalan 93,82-TL harcın davacıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
3-6325 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu'nun 18/A-13 maddesinin "...Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen ve taraflarca karşılanan arabuluculuk ücreti, yargılama giderlerinden sayılır..." hükmü gereği 1.320,00-TL'sı arabuluculuk ücretinin davacıdan tahsili ile Hazineye gelir kaydedilmesine,
4-Davalı ... sigorta vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
-Davalı ... Belediye baş. vekili lehine karar tarihindeki avukatlık asgari ücret tarifesi üzerinden hesap olunan 9.200,00-TL vekalet ücretinin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-HMK. 333. md. uyarınca davacı tarafından yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası davacıya iadesine,
Mahkememizin bu kararına karşı gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde, Mahkememize ve Mahkememize gönderilmek üzere başka yer mahkemesine dilekçe verilmek suretiyle ... BAM ilgili Hukuk Dairesince incelenmek üzere istinaf yoluna başvuru hakkı bulunduğuna dair verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 16/05/2023
Katip ...
e-imza

Hakim ...
e-imza

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*



Full & Egal Universal Law Academy