İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/22 Esas 2023/421 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/22
Karar No: 2023/421
Karar Tarihi: 02.05.2023

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/22 Esas
KARAR NO: 2023/421
DAVA: İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle)
DAVA TARİHİ: 05/01/2022
KARAR TARİHİ: 02/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Haksız Eylemden Kaynaklanan Zarar Nedeniyle) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; "19.12.2018 tarihinde müvekkil ... 'a evinde otururken tanımadığı bir numara tarafından ... Bankası Genel Müdürlüğü'nden arandığı belirtilerek ulaşılmıştır. Müvekkile 2019 yılı itibari ile hesabından sigorta ücretinin alınacağını ve ... Bankası mobil uygulaması üzerinden bunun halledilebileceği söylenmiştir. Daha sonrasında müvekkile mobil uygulamasının güncel olmadığını ve bunu kendilerinin halledebileceğini söyleyen şahıs, müvekkilden hesabıyla ilgili çeşitli bilgiler elde etmiştir. Müvekkil ... , telefon görüşmesinden sonra hesabını kontrol ettiğinde, banka hesabının içinin boşaltıldığını ve hesabındaki dolar ve euro birikimlerinin Türk lirasına dönüştürülerek 10.000 TL'nin ... adına kayıtlı ... T.A.Ş ... numaralı hesaba, 25.000 TL'nin ise ... adına kayıtlı ... BANKASI ... numaralı hesaba gönderildiğini ve paranın çekildiğini öğrenmiştir. Söz konusu para aktarımları banka kayıtları ile de sabittir. Rızası hilafına paraların çekildiği/havale ve EFT edildiğini öğrenir öğrenmez ... Polis Merkez Amirliğine giderek şikayette bulunmuştur. Müvekkil, borçlu/davacıları tanımamakta olup söz konusu para aktarımları müvekkilin rızası hilafına gerçekleşmiştir. Müvekkilin hesabından hesaplarına 25.000 TL ve 10.000 TL havale edilen ve bu paraları çeken ... ve ... hakkındaki ... Ağır Ceza Mahkemesinin 2020/... E. Sayılı dosyasındaki Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık suçundan yargılama devam etmekte olup dosya derdest durumdadır. 25.000 TL hesabına havale yapılan hesap sahibi borçlu ... ... , müvekkilin hesabından kendisine para aktarıldığı dolandırıcılık faaliyetinin gerçekleştiği sırada 18 yaşından küçüktür. Bilindiği üzere reşit olmayan bireyler banka hesaplarını ancak veli ya da vasinin onayı ile açabilmekte olup; banka gişe işlemlerini yine veli ya da vasi ile birlikte gerçekleştirebilmektedirler. Borçlu/davalı ... kendi hesabına havale edilen 25.000 TL'yi yanında velisi/vasisi bulunmadan ... Bankası Kayışdağı şubesinden çekmiştir. Bu husus ... CBS 2019/... Soruşturma numaralı sorgulamada ve ... Çocuk Ağır Ceza Mahkemesinin 2020... E. Sayılı dosyasındaki SSÇ ... 'nin 16.07.2020 tarihli duruşmasındaki savunmasında da ikrar edilmiştir. Dolandırıcılık faaliyetine konu paradan ... Bankası Kayışdağı şubesinden çeken ... ile reşit olmayan ... 'in veli/vasi onayı bulunmadan para çekme işlemini yerine getiren ... Bankası A.Ş müteselsilen sorumludur. TMK m. 352’ ye göre: "Anne ve baba, velayet hakları devam ettiği sürece çocuğun mallarını yönetme hakkına sahip ve bununla görevlidirler." Bu husus dikkate alınmadan banka veznesinden para çekme işleminin gerçekleşmesini sağlayan ... bankası A.Ş.'nin yükümlülüklerini yerine getirmemesi sebebi ile sorumluluğuna gidilmesi gerektiği açıktır. Bilişim Sistemleri Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Dolandırıcılık suçunda SSÇ olan ... ve para çekiminde üzerine düşen yükümlülük ve kontrolleri yerine getirmeyen davalı ... Bankası A.Ş'nin borçlarını ödemekten kaçınması üzerine tarafımızca ... İcra Müdürlüğünün 2020/... Sayılı dosyası üzerinden takip başlatılmış ve borçlular tarafından borca, faize ve tüm ferilerine haksız şekilde itirazda bulunulmuştur. Davalı/borçluların konu icra takibine yaptığı işbu itirazlar hiç bir yasal dayanağı bulunmayan haksız ve mesnetsiz itirazlar niteliğinde olup, kötü niyetle takibi sürüncemede bırakma, müvekkil davacının alacağının tahsilini geciktirme amacına yönelik olduğundan iptalini talep etmek zorunlu olmuştur." şeklinde beyanda bulunarak davasını ikame etmiştir.
Davalılar vekilleri ayrı ayrı sundukları cevap dilekçesi ile özetle; davanın reddine karar verilmesini istemişlerdir.
İlgili yerlere müzekkereler yazılmış, cevabı yazılar dosya arasına alınmıştır.
GEREKÇE:
Uyuşmazlığın konusunun davalı banka mudisi olan davacının banka bünyesinde mevcut hesabından rızası hilafi paraların çekilerek EFT edildiğinden bahisle oluşan zararın tahsili için başlatılan takibe yönelik itirazın iptali istemi olup bu kapsamda davalıların sorumlu olup olmadıkları sorumlu olmaları halinde varsa miktarı noktasında toplandığı görüldü.
Uyuşmazlık konusu incelendiğinde; davacı yan, davalı gerçek kişinin rızası olmaksızın haksız bir şekilde davacı aleyhine olacak şekilde zenginleştiğini ileri sürmüş, davalı bankanın ise yapılan bu işlemler yönünden davalı gerçek kişinin para çekme işlemi esnasında 18 yaşından küçük olmasına rağmen işlemin gerçekleşmesine izin vermesi sebebi ile sorumlu olduğunu ileri sürmüş olup, esas itibari ile davacı zorunlu dava arkadaşı olmayan davalılardan her biri yönünden ayrı bir hukuki sebebe dayanarak davasını ikame etmiştir.
Dosya kapsamı incelendiğinde davacı ile davalı gerçek kişinin tacir olmadığı, davalının olay tarihinde reşit olmadığı, davacının ise kolluk ifadesinden de anlaşılacağı üzere emekli olduğu, davalının hesabının bireysel ve vadesiz hesap olduğu, davacının ise davaya konu paranın çekildiği hesabın yine bireysel ve vadesiz hesabından gerçekleştiği bu durumda parayı gönderen ve alan kişilerin tacir olmamasının yanında yapılan işlemlerin ticari mahiyetinin bulunmadığı yani davacının vadesiz hesabından gönderilen ve davalı tarafça çekilen para alışverişinin ticari bir amaç ile yapılmadığı, binaenaleyh davacının ticari işletmesini ilgilendiren mahiyetinin de olmadığı, bilindiği üzere bir davanın nispi ticari dava olarak kabul edilmesi için iki tarafın da tacir olması yeterli olmayıp aynı zamanda yapılan işlemlerin ticari işletmeyi ilgilendiren mahiyetinin bulunması gerektiği hususları nazara alındığında, davalı ... yönünden görevli mahkemenin Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu, davalı banka yönünden ise davalının bankacılık işlemini hatalı yapması sebebi ile bankanın hukuki sorumluluğuna dayalı davanın ikame edilmesi, para çekme işleminin yapıldığı hesap ile banka arasında tüketici sözleşmesin kurulması, yapılan işlemin bankacılık işleminden kaynaklı olması, davacı ile diğer davalının tacir sıfatının bulunmaması ve yapılan işlemlerin ticari işletmeyi ilgilendiren mahiyette olmaması hususları nazara alındığında görevli mahkeme davalı banka yönünden Tüketici Mahkemesi olup, konuya ilişkin emsal mahiyette olan ve Tüketici Mahkemesi sıfatıyla görülen bir çok dava dosyası istinaf denetiminden geçmiş olup, (İstanbul BAM 46.Hukuk Dairesi 2020/2538Esas, 2022/1279 Karar), bu yönde bir ihtilafın bulunmadığı, davalılardan biri için özel diğeri için genel mahkemelerin görevli olduğu dava dosyasında özel mahkeme sıfatının bulunduğu mahkemenin görevli olması gerektiği, bu durumda görevli mahkemenin Tüketici Mahkemeleri olduğu anlaşılmakla; mahkememizin görevli olduğuna dair aşağıdaki şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davacının açtığı davada, mahkememizin görevli olmadığı anlaşılmakla; açılan davanın HMK'nun 115/2. Maddasi uyannca aynı kanunun 114/l-(c) maddesinde belirtilen dava şartı noksanlığı nedeniyle usulen REDDİNE, Mahkememizin GÖREVSİZLİĞİNE, görevli mahkemenin İstanbul Tüketici mahkemesi olduğunun tespitine,
2-6100 Sayılı HMK'nun 20. maddesi gereğince taraflardan birinin görevsizlik kararı süresi içinde kanun yoluna başvurulmayarak kesinleşmiş ise kararın kesinleştiği tarihten, kanun yoluna başvurulmuşsa bu başvurunun reddi karannın tebliğ tarihinden itibaren 2 hafta içerisinde mahkememize başvurarak dava dosyasının görevli mahkemeye gönderilmesini talep etmelerinin gerektiğinin, aksi taktirde mahkememizce davanın açılmamış sayılmasına karar serileceğinin İHTARATINA,
3-HMK'nun 20 maddesi uyarınca kararın kesinleşmesini müteakip yasal iki haftalık sürede talepte bulunulduğunda dosyanın görevli İstanbul Tüketici Mahkemesi'ne tevzi edilmek üzere İstanbul Hukuk Mahkemeleri Tevzi Bürosu'na GÖNDERİLMESİNE,
4-Mahkememizce verilen görevsizlik kararının kesinleşmesinden sonra dava yetkili görevli mahkemede devam edilmemesi ve talep halinde yargılama giderlerinin değerlendirilerek HMK' nun 331/2. maddesi gereğince bir karar verileceğinin İHTARATINA,
5-Harç ve masrafların görevli mahkemede nazara ALINMASINA,
Dair, taraf vekillerinin yüzlerine karşı, kararın taraflara tebliğinden itibaren 2 haftalık süre içerisinde ... Mahkemesine istinaf nezdinde temyizi kabil olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 02/05/2023

Katip ...
¸e-imzalıdır

Hakim ...
¸e-imzalıdır
*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*



Full & Egal Universal Law Academy