İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/214 Esas 2023/454 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 15. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/214
Karar No: 2023/454
Karar Tarihi: 09.05.2023

T.C.
İSTANBUL
15. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/206 Esas
KARAR NO: 2023/453
DAVA: Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 22/09/2021
KARAR TARİHİ: 09/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Sözleşmeden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle;Müvekkil ile muhatap arasında akdedilmiş olan 01/12/2004 tarihli sözleşme gereğince davalı şirketin ... ilçesinde ... markalı suyunun bayiligini yapmakta olduğu, Müvekkil ile davalı arasında sözleşme şartlarının yerine getirilmesine ilişkin herhangi bir anlaşmazlık olmadığı halde davalı taraf öncelikle fiilen müvekkile mal vermeyerek ve ... ilçesindeki satışları Kırklareli, bayisine yönlendirerek sonlandırmış olduğunu, Müvekkil ile davalı tarafın kendisine gönderdiği ... Noterliği'nin 21/09/2020 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesine ... Noterliği'nin 16/10/2020 tarih ve ... yevmiye nolu ihtarnamesine cevap vererek sözleşmenin tek yanlı olarak feshinin zararın doğuracağını davalı tarafın kötü niyetli davranması nedeni ile zarara uğradığını bildirerek sözleşmenin bu koşullarda feshi durumunda haksız feshi koşullarının doğacağını ihtar ettiği, Ancak davalı taraf müvekkilin kendisinde bulunan depozitosunu bugüne kadar iade etmediğini, Müvekkil ile davalı tarafa gönderdiği ... Noterliği'nin 09/12/2020 tarih ... yevmiye nolu ihtarnamesi ile davalıya sözleşmesinin fesih etmek istediği takdirde kendilerinde bulunan depozitosunun iade edilmesini ve karşılıklı olarak mutabakat sağlanarak cari hesabın kapatılmasını talep ettiğini, Davalının müvekkiline mal vermemesi nedeni ile su bayiliğini yapamamış ve işyerini kapatmak zorunda kaldığı, Ayrıca davalı taraf depozito bedelini de ödemediğinden müvekkilin oluşan zararı için fazlaya ilişkin haklarının saklı tutularak dava açıldığını, Fazlaya ilişkin istem hakları saklı tutularak davalı tarafın müvekkile iade etmediği depozito bedelini ve haksız feshi nedeni ile uğradığı zararlara karşılık olarak 30.000 TL'nin haksız feshi tarihi olan 29/12/2020 tarihinden itibaren işleyecek ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
CEVAP
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, Müvekkili ile davacı yan arasında akdedilen Bayilik Sözleşmesi hukuki niteliği itibariyle “sui-generis" (kanun ile düzenlenmemiş) atipik bir sözleşme olduğunu, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu ("TBK") uyarınca sözleşme hukukunun genel prensipleri, kural olarak bayilik ilişkilerine de kıyasen uygulanabilmekte ve Türk mevzuatı özel olarak bayilik sözleşmeleri ile ilgili herhangi bir hüküm barındırmadığını, Bayinin müvekkilin sistemiyle daha çok bütünleştiği hallerde acentelik hükümlerini uygulamak daha uygun olacağını, bu nedenle sui-generis hükümleri kapsamında Acenta Sözleşmelerine ilişkin TTK düzenlenmesinin kıyasen esas alınması hukuken mümkün olduğunu, dosyadaki fesih usulü, belirsiz bir süre için yapılmış veya belirsiz hale dönüşmüş bayilik ilişkinleri için geçerli olan, olağan fesih olup, Olağan fesih halinde feshedenin herhangi bir sebebe dayanma zorunluluğu bulunmamakta olduğunu, Söz konusu fesih uyarınca, TTK'nın 121. Maddesi düzenlemesi mucibince, taraflara belirsiz bir süre için yapılmış acentelik sözleşmesini üç ay önceden ihbarda bulunmak şartıyla feshetme imkânı tanımakta olduğunu, Aynı şekilde, müvekkili ile davacı yan arasında akdedilen sözleşmede de olağan fesih hali olarak 90 gün önceden bildirimde bulunma yükümlülüğü getirilmiş olduğunu, Aynı Kanunun 121/2 fıkrası ile de "Belirli süre için yapılan bir acentelik sözleşmesinin, süre dolduktan sonra uygulanmaya devam edilmesi halinde, sözleşme belirsiz süreli hale gelir." hükmü yer aldığını, Kıyasen uygulama alanı bulan Bayilik Sözleşmesinde sözleşmenin süresi 9.1. Maddesinde "Bu Sözleşme, taraflarca imzalandığı tarihten itibaren dört (4) yıl için geçerlidir. Ancak aşağıdaki hükümler uyarınca sona ermediği ve taraflardan her hangi biri, Sözleşme süresinin sona ermesinden en az üç (3) ay önce, diğer tarafa yazılı ihbarda bulunarak Sözleşme'yi sona erdirdiğini bildirmediği taktirde; Sözleşme'nin süresi kendiliğinden bir (1) yıl için uzayacaktır" şeklinde düzenlendiğini, Yani sözleşme süresi hitamı olan 01.12.2018 tarihinden sonra belirsiz sözleşme hükmüne haiz olduğunu, Somut olayın özellikleri açısından, müvekkilinin feshi yapmasına sebebiyet verecek gerekçeleri mevcut olduğunu, Davacı yanın satışlarındaki düşüş, istenen istikrarın sağlanamaması, söz konusu satış artışını sağlayan başka bayiilerin bulunması gibi. Ayrıca, davacı yanın sözleşme hükümlerine aykırı şekilde faaliyetleri de mevcut olduğu. Müvekkili tarafından sözleşmenin , davacının haksız ve mesnetsiz edimleri ile sözleşmeye aykırı davranması nedeniyle "haklı - olağanüstü nedenle fesih" edilerek , tazminat talep etme hakkı saklı iken, müvekkilinin iyi niyetli olarak sözleşmeyi olağan fesih usulüne göre feshettiğini, Müvekkili tarafından davacı yanın belirtilen, davacı yanın, sözleşmenin 7.4. Maddesinde düzenlenen rekabet yasağına aykırı şekilde, müvekkilinin markası olan ...'yun yanında ... da sattığı anlaşılmış. Söz konusu durumun, müvekkil yanca tespiti ile davacı yan ile müvekkili arasında ticari ilişkinin sonlandırılması zarureti hasıl olduğunu, Taraflar arasında akdedilen Bayilik Sözleşmesi'nin 8.3. Maddesi hükmüne göre, . "BAYİ tarafından bu Sözleşme uyarınca ŞİRKET'e tevdi edilen teminatlar, BAYÎ'nin Sözleşme ve mevzuat gereğince ŞlRKET'e karşı olan her türlü edim, taahhüt ve borçlarının tamamını ŞİRKET'in münhasır takdirine göre tam-zamanında ifa etmiş olması kaydıyla Sözleşme'nin sona ermesinden altı ay sonra iade edilir" düzenlemesi mevcut olduğunu, Davacı yan tarafından feshe ilişkin ticari hususlar yerine getirilmediği için davacının depozito bedeli olarak belirttiği teminatı şirket nezdinde sözleşme usul ve esasları uyarınca tutulduğunu,Bu nedenle, davacının alacak hakkının bulunduğu iddiası da haksız ve mesnetsiz olduğunu belirterek davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLER
Mahkememizce dava, cevap, ibraz edilen deliller tarafların ticari defter kayıt ve belgeleri, tüm dosya kapsamı üzerinde bilirkişi incelemesi yapılarak davacının davalıdan alacağı olup olmadığı varsa miktarının ve davacı yararına depozito bedelini alım koşullarının oluşup oluşmadığının oluşması halinde miktarının hesaplanması istenilmiştir.
Bilirkişi raporunun incelenmesinde ilk olarak davacı tarafın istenen belgelerin ibraz etmediği, depozito ödemesine dair bilgilerin Davalı tarafın kurumsal firma olması sebebiyle Ticari Defterlerinde mevcut bulunabileceğini belirttiği ve Davalıya yapılan depozito bedeline dair banka dekontunun sunulmadığı anlaşılmıştır.
Alınan 07/02/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle, davalı tarafın ticari defterlerini sunduğu, 2019 Yılı ... Müşteri Numaralı Davacı ...' ye Müşteri Bölge ... Koduna ait Hesap Dökümünde 21/02/2019 tarihinde hesaplararası virman ile cari hesabın kapatıldığı aynı şekilde 01/09/2019 tarihinde mutabakat farkı ile cari hesabın kapatıldığı, Davalı Şirketin iddia etmiş olduğu Davalı markası olan ...' yun yanında Davacının ...'da sattığı iddiasında bulunulduğu Ancak; Davacı tarafından ticari defterlerin tarafımıza ibraz edilmediğinden bu hususta herhangi bir tespit tarafımızdan yapılamadığı, Davacı'nın ... firmasının sularını sattığı hususunun tespiti halinde, taraflar arasında düzenlenen Sözleşmenin 7.4. Maddesindeki Rekabet Yasağına aykırılık teşkil ettiğinden Davalının sözleşmeyi feshetmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, Davacı ... ile Davalı ... ... Tic. A.Ş. arasında 01.12.2004 tarihinde Bayilik Sözleşmesi imzalandığı, Bayilik Sözleşmesinin Davalı tarafından 09/12/2020 tarihinde feshedildiği, Dava konusu somut uyuşmazlıkta; Davalı'nın dilekçe ekinde delil olarak sunduğu fotoğrafların değerlendirilmesi mahkemeye ait olduğu, Somut olayda sözleşme ilişkisinin sona erdiği tespit olunmakla Sözleşmenin haklı bir neden haricinde sona erdirilmesi durumunda tek satıcıya münasip bir tazminat ödenmesi hakkaniyet gereği olduğu ancak dosyada ihtilafın temellendirilmesi bakımından dava malzemesi kapsamında delil niteliğinde defter ve diğer delillerin eksikliğinden ötürü somut olayda sözleşmenin haksız feshedilmiş olup olmadığının tespitinin de yapılamadığı tespit edilmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME ve GEREKÇE
Dava, bayilik sözleşmesinin haksız feshi iddiasına adayalı depozito bedeli ve uğranılan zararların istemine ilişkin alacak davasıdır.
Davacı ve davalı arasında 01.12.2014 tarihinde imzalanan Bayilik Sözleşmesi ve Uygulama Esaslarının içine alan sözleşme incelenmiştir. Buna göre sözleşmenin;
Madde 7.4 "BAYI, Sözleşme yürürlükteyken, Rekabetin Korunmasına dair mevzuatın izin verdiği süre boyunca, doğrudan veya dolaylı olarak (birinci ve ikinci derece akrabaları ile, bunların birinci ve ikinci derece akrabalarının, bağlı şirketleri, yan kuruluşları. ilişkili kişiler kanalı ile ve sair surette) başka kişi ve kuruluşların Ürünler ile rekabet halindeki ürünlerini satışa arz edemez, tanıtamaz, teşhir edemez, pazarlayamaz, bunları imal edemez/ettiremez, benzer ürünleri üreten, satan veya pazarlayan üçüncü kişi ve kuruluşların bayii, acentası, ortağı, vekili, komisyoncusu' olarak veya başka sair sıfatla hareket edemez veya bunlara benzer her hangi bir teşebbüste bulunamaz. Bu yükümlülük, Rekabetin Korunmasına dair mevzuat şartları çerçevesinde, bu Sözleşme'nin herhangi bir nedenden sona ermesi halinde de, işbu Sözleşme bitiş tarihinden itibaren I (bir) yıl süreyle devam eder. BAYI, bu maddeye aykırı hareket etmesi halinde 50.000 ABD Dolan (ELLIBIN ABD Dolan) tutarındaki cezai şartı, hiçbir yazılı ihbar, ihtar keşidesine gerek olmaksızın, ŞİRKETe, ilk talebi üzerine, derhal nakden ve defaten ödemeyi kabul, beyan ve taahhüt eder."
Madde 9.1 "Bu Sözleşme, taraflarca imzalandığı tarihten ibaren dört (4) yıl için geçerlidir. Ancak aşağıdaki hükümler uyarınca sona ermediği ve taraflardan her hangi biri, sözleşme süresinin sona ermesinden en az üç (3) ay önce diğer tarafa yazılı ihbarda bulunarak Sözleşme'yi sona erdindiğini bildirmediği taktirde Sözleşmenin süresi kendiliğinden bir (1) yıl için uzayacaktır. Ancak beşinci yıldan sonra Sözleşmenin yenilenmesi için tarafların yazılı mutabakatı gerekir."
8.3. Maddesi "BAYİ tarafından bu Sözleşme uyarınca ŞİRKET'e tevdi edilen teminatlar, BAYÎ'nin Sözleşme ve mevzuat gereğince ŞlRKET'e karşı olan her türlü edim, taahhüt ve borçlarının tamamını ŞİRKET'in münhasır takdirine göre tam-zamanında ifa etmiş olması kaydıyla Sözleşme'nin sona ermesinden altı ay sonra iade edilir"
Madde 9.2. " Bu Sözleşme, yukarıda 9.1.Maddede yazılı ssüre içerisinde (uzayan süreler dahil) şirketin yazılı ihbarı üzerine yazılı ihbarın bayi gönderdiği tarihten itibaren 90(doksan) gün sonunda kendiliğinden sona erer. Sözleşmenin bu nedenlen sonra ermesi halinde, Bayi şirketten herhangi bir zararının veya kaybının tazmin edilmesi talep edemez."şeklindedir.
Dosya kapsamı ile uyumlu bulunarak hükme esas alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde;
Taraflar arasında 01/12/2004 tarihinde imzalanan bayilik sözleşmesi, davalı tarafından ... Noterliği’nin 21 Eylül 2020 tarih ve ... Yevmiye numaralı ihtarnamesi ile keşide edilerek, tebliğini takip eden 90. gün sonunda geçerli olmak üzere taraflar arasındaki sözleşmenin fesih olacağı belirtilerek davacı yana 28.09.2020 tarihinde tebliğ edildiği ve buna göre aralarındaki Bayilik Sözleşmesinin 90. gün sonu olan 28.12.2020 tarihinden sonra geçerli olmak üzere münfesih olduğu anlaşılmıştır.
Davalının incelenen ticaret defterlerine göre 2019 Yılı ... Müşteri Numaralı Davacı ... ye Müşteri Bölge ... Koduna ait Hesap Dökümünde 21/02/2019 tarihinde hesaplararası virman ile cari hesabın kapatıldığı ve aynı şekilde 01/09/2019 tarihinde mutabakat farkı ile cari hesabın kapatıldığı, Davalı Şirketin 21/12/2020 tarihi itibariyle de 10.852,59-TL (B) bakiyesi ile Davacı ...' den alacağı bulunduğu tespit edilerek Davalı Şirketin fesih iradesinde de belirtmiş olduğu Davalı markası olan ... yanında davacının ...'da sattığına dair iddiasının sunulan fotoğraflarla birlikte doğrulandığı anlaşılmakla Davacı tarafından ticari defterlerin ibraz edilmemesinden de hareketle bu durum taraflar arasında düzenlenen Sözleşmenin 7.4. Maddesindeki Rekabet Yasağına aykırılık teşkil ettiğinden Davalının sözleşmeyi feshetmesi haklı fesih nedeni olarak değerlendirilmiş ve davacı tarafından dosyaya iddialarını ispatlar nitelikte delillerini sunmadığı gibi ticaret defterlerini de sunmayarak üzerinde bir inceleme yapılamaması karşısında ( davacının iddia olunan depozito bedeline ilişkin yapılan ödemelere dair dekont vs. sunmadığı da anlaşılmakla sözleşme madde 8.3 de belirtilen her türlü edim, taahhüt ve borçlarının tamamının tam-zamanında ifa edilmiş olması şartının hem bu duruma hem de davalının defter kayıtlarına göre davacının borçlu olduğunu tespit edilmesi üzerine yerine getirilemediği kanaati ile ) davalının fesih durumunun haklı olduğu sunulan fotoğraflar ve ticari defter kayıtları üzerinde yapılan incelemeler ile sabit hale gelmiş bu nedenle davacının davasının ispatlanamamış olması nedeniyle reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Kanunu Genel Tebliği gereğince hesap olunan 179,90-TL karar ve ilam harcının davacı tarafından peşin yatırılan 512,33-TL harçtan mahsubu ile fazla alınan 332,43-TL harcın kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya iadesine,
3-Davacı tarafça yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-Arabulucu Ücret Kararı gereği Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00.-TL'nin davacıdan alınarak Hazineye irat kaydına,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesaplanan 9.200,00-TL nispi vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-davalı tarafından yapılan toplam 200 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-HMK.nun 333 (1) maddesi uyarınca taraflarca yatırılan gider avansından bakiyesinin kararın kesinleşmesi sonrası resen mahkememizce taraflara iadesine
Dair, gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içinde ... Mahkemesi'ne hitaben yazılacak dilekçeyle istinaf yolu açık olmak üzere karar verildi 09/05/2023

Katip ...
E-İMZA

Hakim ...
E-İMZA

*Bu evrak 5070 Sayılı Kanun hükümlerine uygun olarak elektronik imza ile imzalanmıştır.*



Full & Egal Universal Law Academy