İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/806 Esas 2023/319 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/806
Karar No: 2023/319
Karar Tarihi: 11.04.2023

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2022/626 Esas
KARAR NO: 2023/315 Karar
DAVA: Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 23/09/2022
KARAR TARİHİ: 11/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Tazminat (Haksız Fiilden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle ; 10.06.2021 tarihinde sürücü ... idaresindeki ... plakalı araç ile ... plakalı davalı sigorta şirketinin sigortalısı arasında maddi hasarlı trafik kazası meydana geldiğini, kazanın çift taraflı olduğunu, kazada ... plakalı aracın kusurlu olduğunu, müvekkilin ise işbu kazada kusuru bulunmadığını, kazanın çift taraflı olduğu karşı yanın kusurlu olduğu dikkate alındığında açıkça sigortalısının kusurlu bulunduğunu , müvekkilin ise kusurunun bulunmadığı dikkate alındığında müvekkili zarara uğratmak maksadıyla herhangi bir ödeme yapmadığını, müvekkilin borcu tahsil etmek amacıyla borçluyu 15.06.2021 tarihinde temerrüde düşürdüğünü ancak borcunu 13/01/2022 tarihinde icra kanalı ile tahsil edebildiğini, müvekkilin davalıdan talep ettiği değer kaybı tazminatının temerrüde düşürdüğü tarihteki alım gücü ile tahsil edeceği tarihteki alım gücü de aynı olmayacağını ve müvekkilin zarara uğrayacağını, dosyada tahsil edilen faizi ile alacaklı müvekkilinin zararını karşılar nitelikte bir bedel olmadığını, müvekkilin alacağını zamanında tahsil edememesinden kaynaklanan belirsiz olan munzam zararının şimdilik 500,00 TL'sinin davalıdan avans faizi ile tahsilini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; Öncelikle usule iliskin zamanasımı, hak düsürücü süre, hukuki yarar ve dava sartı, husumet yokluğu yönünden itirazları ile yeni düzenlemeye göre zarar görenlerin doğrudan dava açma hakkı ortadan kaldırıldığını, dava öncesinde sigorta kuruluşu’na başvuru zorunluluğu getirildiğini, haliye başvurunun tam ve eksiksiz yapılması gerektiğini, huzurdaki davanın “belirsiz alacak” nevinde ikame edilmesi usul hukuku kurallarına aykırı olduğunu, taraf sıfatı yoklugundan davanın reddıne karar verılmesi gerektiğini, müvekkili şirket tarafından davacıya ödeme yapılmış olduğundan herhangi bir sorumluluklarının bulunmadığını, davacı tarafın talebinin teminat dışı olduğunu, yargılamanın uzun sürmesınden dolayı müvekkil şirkete kusur atfedilemeyeceğini, ikame edilmiş olan haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, harç, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin Mahkemeye sunmuş olduğu 09/02/2023 tarihli ıslah dilekçesini özetle; Sigorta şirketleri kendilerin ihbar olduğu tarihten itibaren en geç 8 iş gün içerisinde kusursuz tarafa poliçeden gerçek değeri ödemekle yükümlüğü olduğunu, davalı yan tazminatı zamanından ödemediğini, fiyatların yükseldiği, döviz fiyatlarının öngörülmeyen değişikliklerin olduğu dönemlerde gerçekleşen enflasyona bağlı olarak alacaklının alacağını geç alması nedeniyle zararın gerçekleştiğini, somut olarak delil talebinize paranın gerçek kudretinin zaten somut ibare olduğu, müvekkilin kredi çekmesi durumunda somut zararın olacağı lakin kredi yerine cebinde ki aktif varlığını kullandığında ise somut munzam zararın olmayacağı düşüncesi dürüstlük , açıklık ve eşitlik ilkesiyle hukuka aykırı olacağını, müvekkilin aktifinde ki azalmanın ortada olduğu, mahkemelerin davayı aydınlatma yükümlüğünün olduğu göz önünde bulundurularak müvekkilin uğradığı zararın tespit edilmesini talep etmiştir.
Dava maddi hasarlı trafik kazası nedeniyle ... kararı gereği hükmolunan 1.831,59 TL ve buna bağlı olarak tahkim giderleri ve vekalet ücretinin tahsili amacıyla 15/06/2021 tarihinde davalının temmerüde düşürüldüğü ancak alacağın 13/01/2023 tarihinde tahsil edilmesi nedeniyle munzam zararın tazmini istemine ilişkin olduğu anlaşıldı.
6098 sayılı TBK.nın aşkın zararı düzenleyen 122.maddesinde “Alacaklı, temerrüt faizini aşan bir zarara uğramış olursa, borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat etmedikçe, bu zararı da gidermekle yükümlüdür.Temerrüt faizini aşan zarar miktarı görülmekte olan davada belirlenebiliyorsa, davacının istemi üzerine hâkim, esas hakkında karar verirken bu zararın miktarına da hükmeder.” Şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Kanun hükmünün açık lafzından da anlaşılacağı üzere, munzam zarar; borçlunun temerrütü nedeniyle uğranılmış olan ve temerrüt faizini aşması nedeniyle borçlu tarafından karşılanmayan zarardır. Alacaklı, temerrüt nedeniyle uğradığı ve temerrüt faizini aşan bakiye zararının borçludan tahsilini talep edebilir. Ancak munzam zararın olduğu hususunun alacaklı tarafından ispatlanması gerekir. Diğer bir anlatımla fiilen uğranılan zararın somut veri ve belgelerle tevsik edilmesi gerekir. Zira munzam zarar, alacaklının öz varlığından, ekonomik ve sosyal faaliyetlerinden, toplum içerisindeki statüsünden, başına gelen olaylardan kaynaklanan, somut olgular nedeniyle uğramış olduğu fiili zarardır (HGK'nın 31.10.2007 tarih ve 2007/11- ... E.-2007/ ... K. ilamı).
Tüm dosya kapsamının incelenmesi neticesinde davacının karıştığı trafik kazası nedeniyle aracında değer kaybı meydana geldiği, bu hususta ... 'nin 20.12.2021 tarih, 2021/... E, 2021/ ... K sayılı kararı ile 1.831,59 TL değer kaybı zararının, 21/07/2021 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle ve buna bağlı olarak tahkim giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verildiği, davacı tarafından toplam 4.133,83TL'nin tahsili amacıyla ... İcra Müdürlüğü'nün 2021/... E. sayılı dosyasında icra takibi başlattığı, 21/01/2022 tarihinde icra dairesine ödeme yapılmak suretiyle borcun tahsil edildiği, davacı tarafından yasal faizi aşan munzam zararının tazmini talep edilmiş ise de Yargıtay 11. Hukuk dairesinin yerleşik içtihatları da nazara alındığında davacının sadece yüksek enflasyon, serbest piyasadaki faiz oranlarının yüksek oluşu hususları alacaklının faizi aşan zararın iddiasına ilişkin ispat yükünü ortadan kaldırmayacağı, davacının somut olarak zararını ispat etmesi gerektiği, (Aynı yönde bakınız Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2019/101 E. , 2022/7803k. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2021/4165 E. , 2022/8361 K. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, 2021/4970 E. , 2022/8362 K. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7117 E. , 2022/6705 K.), davacının somut olarak gerçek zararını ispata yönelik delil sunmadığı anlaşıldığından munzam zarar isteminin ispatlanamadığı anlaşılmış ve bu nedenlerle davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Her ne kadar davacı tarafından Anayasa Mahkemesi'nin ... tarih, 2019/... Başvuru numaralı kararı ile davanın kabulü talep edilmiş ise de; anılan kararın incelenmesinde dava konusunun Cumhuriyet altını olduğu, zararın somut olarak ispat edildiği anlaşıldığından davamıza olaya emsal teşkil edemeyeceği anlışılmıştır.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davanın reddine,
2-179,90-TL karar harcının peşin alınan 80,70-TL den düşümü ile kalan 99,20-TL bakiye karar harcın davacıdan alınarak hazineye irat kaydına
3-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13-14 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.600,00-TL'nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
4-Davalı taraf kendisini dava ve duruşmalarda vekili ile temsil ettirdiği anlaşılmakla AAÜT gereğince 500,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
6-Tarafların gider avansından artan bakiyesinin karar kesinleştiğinde ve talep halinde taraflara iadesine,
Dair HMK 341/3 maddesi gereği gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde ... Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip ...
e-imzalıdır


Hakim ...
e-imzalıdır




Full & Egal Universal Law Academy