İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/133 Esas 2023/299 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 14. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/133
Karar No: 2023/299
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C.
İSTANBUL
14. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/133 Esas
KARAR NO: 2023/299
DAVA: İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ: 26/02/2021
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Ticari Satımdan Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı şirketin ihracat kayıtlı olarak müvekkili şirketten satın aldığı fakat bedelini ödemediği mal bedellerinin tahsiline yönelik olarak davalı şirket aleyhine ... 34. İcra Müdürlüğünün ...Esas sayılı icra dosyası üzerinden ilamsız icra yoluyla takip başlatıldığını, davalı şirketin süresi içinde borca, faize ve ferilerine itiraz ettiğini ve takibin durduğunu, icra takibine yapılan itirazların tamamının hukuki dayanaktan yoksun, haksız ve hukuka aykırı olduğunu, zorunlu arabuluculuk yoluna başvurulduğunu ancak anlaşma sağlanamadığını, davalı şirketin müvekkili şirketten ihracat yapmak üzere mal satın aldığını ve malların asıl teslim yerine gönderilerek ihracatını tamamladığını, dava konusu ihracatta da ihracatın tamamlandıktan sonra müvekkili şirketin KDV'leri iade alarak vergi ve SGK borcuna mahsup ettiğini, müvekkili şirket ile davalı şirketin defter kayıtları üzerinde bilirkişi incelemesi yapılmasını talep ettiklerini, bu nedenlerle davanın kabulü ile itirazın iptalini ve takibin devamını, davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalıdan tahsil edilmesine karar verilmesini arz ve talep etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Müvekkili şirketin ... Sulh Ceza Hakimliğinin ... D. İş sayılı dosyasından verilen karar ile ... devredilmesine karar verildiğini, dava konusu faturaların incelendiğinde ilgili faturaların el koyma kararından çok kısa süre önce düzenlenmiş faturalar olduğunun tartışmasız olduğunu, davacı yana hiçbir surette suç isnadı anlamına gelmemekle birlikte ilgili faturalara konu mal ve hizmetlerin hiç sunulmamış, davacı yanca ileri sürülen ihracatın hiç gerçekleşmediğinin değerlendirilmesi gerektiğini, ilgili faturaya konu malların hiçbir zaman müvekkili şirkete teslim edilmediği gibi kanaatlerince hiçbir surette bir ihracat işlemine de konu edilmediğini, müvekkili şirketin eski yöneticilerinin muhtemelen bilerek ve isteyerek şirketi borçlandırmak amacıyla hareket ettiklerini, davaya konu alım-satım işlemi ile müvekkili şirketin yaklaşık 4.000.000,00 TL borçlandırıldığını, oysa fatura konusu malların müvekkili şirkete hiç teslim edilmediği gibi hiçbir surette ihraç da edilmediğini, bu nedenlerle davanın reddini, davacı şirket aleyhine kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
İcra takip dosyasının incelenmesinde, davacının ... 34. İcra Dairesi'nin ... esas sayılı takip dosyasında fatura alacağından kaynaklanan 372.086,95-Euro asıl alacak 52.274,33-Euro faiz olmak üzere toplam 424.274,28-EUR takip yapıldığı, ödeme emrinin 28/02/2020 tarihinde tebliğ edildiği, borçlunun da süresi içerisinde 02/03/2020 tarihinde borca itiraz ettiği, borca itirazla birlikte takibin durduğu, durdurma kararının alacaklı vekiline tebliğ edilmediği, dava İİK'nın 67. maddesi düzenlenen bir yıllık hakdüşürücü süre içinde açıldığı görülmüştür.
Mali bilirkişinin 24/06/2022 tarihli 9 sayfadan ibaret raporunda özetle; Davacı taraf ...’da mukim olup yasal defterlerinin talimatla incelenmesi gerektiği hususu mahkemenin takdirinde olduğu, davacı tarafça dosyaya sunulan davalı cari hesap kayıtları incelendiğinde davacının davalıdan 372.086,95-EURO karşılığında 1.230.612,81-TL alacaklı olarak göründüğü, davalı vekili tarafından 2016 yılı defterlerinin kayyım heyetinde bulunmadığı beyan edilerek davalı nezdindeki davacı cari hesap kayıtları ve 2016 yılı yevmiye ve kebir defterinin bilgisayar çıktılarının ibraz edildiği, söz konusu kayıtlar incelendiğinde dava konusu alacak dayanağı faturaların tümünün davalının yasal defter kayıtlarında mevcut olduğunun görüldüğü, davalı tarafça dosyaya sunulan belgeler ile davacı tarafça dosyaya sunulan davalı cari hesap kayıtları karşılaştırıldığında tarafların cari hesap kayıtlarının birebir örtüştüğünün görüldüğü, dava konusu alacak dayanağı olarak gösterilen faturaların davacı tarafça davalıya EURO olarak düzenlendiği ve fatura tarihlerinde yasal defterlere o günkü kur üzerinden kaydedildiği, davacı tarafça davalıya ihraç kayıtlı fatura düzenlendiğinin görüldüğü, ... Gümrük Müdürlüğü tarafından dosyaya gönderilen gümrük beyannameleri incelendiğinde gümrük beyannamelerinin ihracatçı kısmında davalı firmanın unvanı, imalatçı kısmında ise davacı şirket ünvanının yer aldığının görüldüğü, davacı şirket vergi dairesi olan ... Vergi Dairesi tarafından dosyaya gönderilen belgeler incelendiğinde ise davacının ihraç kayıtlı mal teslimlerine ilişkin KDV iadesi talebinde bulunduğu, ... Vergi Dairesi tarafın söz konusu KDV iade taleplerinin yerine getirildiğinin görüldüğü, Vergi Dairesince ihraç kayıtlı mal teslimlerine ilişkin KDV iadesi taleplerinin sonuçlandırılması için malın ihraç edilmiş olmasının şart olduğu, bu şart gerçekleştikten sonra KDV iade taleplerinin yerine getirildiği, davacı tarafça icra takip tarihi itibariyle talep edilebilecek asıl alacak tutarının 372.086,95-EURO olarak hesaplandığı, bu tutarın takip tarihi itibariyle TL karşılığının (TC Merkez Bankası Efektif Satış Kurundan) 372.086,95 EURO * 6,2005 TL = 2.315.831,97-TL olarak hesaplandığı, davacı tarafın takip tarihine kadar davalıyı temerrüde düşürdüğü hususunda dosyada bir belgeye rastlanılmadığı belirtilmiştir.
Davalı defterlerinin incelenmesi hususunda mahkememizce talimat yoluyla bilirkişi atanmış olup, ... Asliye Ticaret Mahkemesi'nin... Talimat sayılı dosyası ile davalı şirketin ticari defterleri inceletilerek bilirkişi raporu alınmıştır.
Talimat yoluyla atanan Mali bilirkişinin 21/11/2022 tarihli 7 sayfadan ibaret raporunda özetle; davacı tarafından ibraz edilmiş olan yasal ticari defterlerin incelenmesinden, davacı şirketin 2016 yılına ilişkin yasal ticari defter kayıtlarını kağıt ortamında tuttuğu, bu yıla ilişkin yasal ticari defterlerin açılış tasdiklerinin yasal sürelerinde yaptırılmış olduğu, bu deftere yapılması gereken muhasebe kayıtlarının usulüne göre yapıldığı, bu defterlerden kapanış tasdiki yaptırılması gereken yevmiye defterine kapanış tasdikinin yasal süresinde yaptırılmış olduğu, davacı şirketin 2017, 2018 ve 2019 yıllarında e-defter kapsamında olduğu, bu yıllara ilişkin yasal kayıtlarını elektronik ortamda takip ettiği, bu defterlere yapılan kayıtların usulüne göre olduğu, yine bu defterlerin aylık beratlamalarının yasal sürelerinde ve usulüne uygun olarak yapıldıkları, diğer bir ifade ile davacı şirketin yasal ticari defter kayıtlarının lehine delil olmasına engel bir durumun bulunmadığı, davacı şirketin kendi yasal defter kayıtlarına göre takip tarihi itibari ile davalıdan 372.086,95 Euro asıl alacak, bu alacak için vade tarihlerinden takip tarihine kadar hesaplanan 27.300,85 Euro gecikme faizi olmak üzere toplam 399.387,80 Euro alacağının bulunduğu, dava dosyasında mevcut fatura ve GÇB'lerin fotokopilerinden, davacı tarafından ihraç kayıtlı olarak davalıya satışı gerçekleştirilen malların tamamının yurt dışına ihraç edildiği, yine GÇB'lerde bu malların imalatçısının davacı şirket olduğu belirtilmiştir.
Dava, cari hesap ilişkisinden ve faturalardan kaynaklanan alacağın tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali istemine ilişkindir.
Vergi Usul Kanunu hükümlerine göre fatura emtia veya yapılan iş karşılığında müşterinin borçlandığı meblağı göstermek üzere emtiayı satan veya işi yapan tüccar tarafından müşteriye verilen ticari vesikadır (229. md.). Fatura malın teslimi veya hizmetin yapıldığı tarihten itibaren azami "yedi gün" içinde düzenlenir. Bu süre içerisinde düzenlenmeyen faturalar hiç düzenlenmemiş sayılır (231/5. md.). 6102 sayılı TTK'da da fatura konusunda hükümler vardır. Ticari işletmesi bağlamında bir mal satmış, üretmiş, bir iş görmüş veya bir menfaat sağlamış olan tacirden, diğer taraf, kendisine bir fatura verilmesini ve bedeli ödenmiş ise bunun da faturada gösterilmesini isteyebilir.” (6102 Sayılı TTK 21/1) Bir fatura alan kişi aldığı tarihten itibaren sekiz gün içinde, faturanın içeriği hakkında bir itirazda bulunmamışsa bu içeriği kabul etmiş sayılır (6102 Sayılı TTK 21/2).
Faturanın onu teslim alan kişiyi borç altına sokabilmesi için taraflar arasında borç doğurucu bir ilişkinin varlığı ve faturanın da bu ilişki nedeniyle düzenlenmiş olması gerekir. Borç münasebeti olmaksızın düzenlenen ve muhatap tarafından her nasılsa teslim alınan faturaya sekiz günde itiraz edilmemiş olması onu borç altına sokmaz. Ancak TTK 21/2 maddesi uyarınca , faturalara 8 gün içerisinde itiraz edilmediği takdirde faturadaki gösterilen bu bedeli kabul edilmiş sayılır.
Faturanın tebliği şekle bağlı değildir, yazılı veya sözlü herhangi bir şekilde yapılabilir. Muhatap hazır ise kendisine elden verilmesi, değil ise herhangi bir şekilde gönderilmesi mümkündür. Ancak, uyuşmazlık halinde ispat kolaylığı açısından, fatura tebliğinin noter aracılığıyla ya da imza karşılığı elden tebliğ yolu ile ya da telgraf, teleks yolu ile veya PTT aracılığıyla ya da faks çekilmesi yahut güvenli elektronik imza ile elektronik posta gönderilmesi şeklinde yapılması uygundur.
Faturaların borçluya tebliğ edilip edilmediği, itiraza uğrayıp uğramadığı belirlenmeli, faturaların tebliğ edilmiş ve 8 günlük itiraz süresi içerisinde itiraz edilmemiş olduğunun tespiti halinde faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olduğunun alacaklı tarafça kanıtlanmış olduğu ve sadece fatura içeriğinin kesinleştiği, bunun aksinin yani faturaların içeriğinin sözleşmeye uygun olmadığının ve kesinleşmediğinin kanıt yükünün bu kez borçluya geçtiği kabul edilmelidir.
Faturanın delil olması ile ticari defterlerin delil olması birbirinden farklıdır. 6102 sayılı TTK'nın 21/2. maddeye göre faturaya itiraz edilmemiş ise içeriği kesinleşir ise de akdî ilişkinin yazılı delillerle ispatı gerekir. Fatura ticari defterlere kayıt edilmiş ise artık faturanın delil olmasıyla ilgili bu maddeye değil ticari defterlerin delil olmasıyla ilgili TTK'nın 222. maddeye bakmak gerekir. Bu nedenle ticari defterlere kaydedilmiş fatura akdi ilişkinin varlığını da kanıtlar. Faturayı teslim aldıktan sonra süresi içinde itiraz ve iade etmeyerek ticari defterlerine kaydeden kimse, bu faturanın mal veya hizmet aldığı için geçerli bir sözleşme ilişkisine göre düzenlendiğini kabul etmiş sayılır ve fatura nedeniyle mal veya hizmet almadığını, bu faturadan dolayı borçlu olmadığını yazılı veya kesin delillerle ispatlaması gerekir.
Faturalarda belirtilen mal veya hizmetin davalı alıcıya teslim edildiği iddiasını davacı ispatla yükümlüdür. Fatura içeriğindeki mal veya hizmetin davalıya teslimi dayanak belgelerle kanıtlanmadığı sürece ticari defterler tek başına malın teslim edildiğini ispata yeterli değildir.
Bu açıklamalar ışığında davacı ve davalının sunmuş oldukları tüm deliller dosya içerisine alınmış, icra dosyası getirtilerek incelenmiş, tüm deliller toplandıktan sonra alanında uzman mali bilirkişilerden raporlar alınmıştır.
Yasal dayanakları ortaya konularak yapılan bu açıklamalardan sonra somut olaya gelindiğinde; taraflar arasında ticari ilişki bulunduğu, dava konusu takibe ilişkin borç bakiyesi bulunduğu ve bu anlamda cari hesap borç ilişkisinin oluştuğu, davacının bu cari hesap alacağının tahsili istemiyle icra dosyasında takip yaptığı, davalının yasal süresi içerisinde yaptığı itiraz üzerine takibin durmasına karar verildiği, davacının alacağına dayanak olan faturaların davalıya tebliğ edildiği, faturaya itiraz olmadığı, davacı ve davalının ticari defterlerini usulüne uygun tutulmuş ve faturaların tümü davalının ticari defterlerinde kayıtlıdır.
Dosyada bulunan faturalar incelendiğinde davacı tarafın faturaları EURO bazında düzenlediği ve tarafların faturaları düzenlendiği tarihteki kurlardan TL'ye çevirerek kayıtlarına aldığı ve bu şekilde cari hesap kayıtlarının örtüştüğü anlaşılmaktadır. ... Gümrük Müdürlüğü' nin 23.06.2021 tarih ve ...sayılı yazı ekinde dosyaya gönderilen gümrük beyannameleri üzerinde yapılan incelemelerde gümrük beyannameleri üzerinde davalı şirketçe yapılan ihracata ilişkin bilgilerinin yer aldığı görülmekle birlikte ihraç edilen malların imalatçısı kısmında ise davacı şirket bilgilerinin yer aldığı görülmektedir. Davalı şirket ihraç etmiş olduğu malları davacıdan almış olduğunu gümrük beyannamelerinde kendisi beyan etmiştir. Netice itibariyle davalı şirketin söz konusu gümrük beyannameleri ile ihraç ettiği malları davacıdan almış olduğunu ve davacı şirketin malı teslim ettiği ve davalı şirketin de bu malları ihraç ettiği ve ihraç ederken malı aldığı yer olarak davacı şirketi bildirdiği tespit edilmiştir. Söz konusu gümrük beyannameleri konusu ihraç edilen malların ise dava konusu alacak dayanağı olarak gösterilen faturalar muhteviyatı olduğu görülmüştür.
Dolayısıyla davalının bu faturaya ilişkin işin yapıldığının kabulü gerektiği, aksini yazılı delil veya kesin delil ile ispat edebileceği, davalının ise herhangi bir ödeme belgesi ibraz etmediği, taraf defterleri arasındaki borç farkının bulunmadığı, davacının davasını tüm bu açıklamalarla ispatladığının kabulü gerektiği, her ne kadar icra takibinde davacının işlemiş faiz talebi olsa da, işlemiş faiz yönünden davalının temerrüde düşürülmediği, davacı tarafından davalıya ihtarname gönderilmediği, o halde davacı tarafın takip tarihinden önce işlemiş faiz talebinin yerinde olmadığı, nitekim Yargıtay 19. Hukuk Dairesinin 2018/1037 Esas 2019/2322 Karar, 2017/3150 Esas 2019/647 Karar sayılı ilamlarının da bu doğrultu da olduğu, bu nedenle işlemiş faiz talebinin reddi gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Faturalardaki "Fatura tarihinden 60 gün sonra" ödeneceği ibaresi konulmuş ise de davacının faturadaki bu kaydının taraflar arasında genel hükümlerin aksine bir vade anlaşmasının bulunduğunun kabulü anlamına geldiği, ancak bu anlaşmanın faturada yazılı olduğu gibi mi olduğunun ispatının davacının tek taraflı olarak faturaya koymuş olduğu kayıt ile sağlanamadığı anlaşılmıştır.
İcra İnkar Tazminatı yönünden; dava konusu fatura alacağının önceden belirlenebilirlik, bilinebilirlik, hesap edilebilirlik vasfı ve dolayısıyla likit alacak niteliği taşıdığı, bu haliyle İİK'nın 67. maddesindeki koşullar gerçekleştiği görülmekle, davacının icra inkar tazminatı kabulü ile, alacağın % 20 si oranında icra inkar tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm tahsis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda ayrıntılı açıklandığı üzere;
1-Davanın kısmen kabulü ile davalının ... 34. İcra Müdürlüğünün ... Esas sayılı dosyasında 372.086,95-Euro asıl alacağa ve işleyecek faiz oranına itirazın iptaline, takibin bu asıl alacak ve 3095 sayılı kanunun 4a maddesi gereğince Devlet Bankalarının Euro ile açılmış 1 yıl vadeli mevcuat hesabına ödediği en yüksek faiz oranında temerrüt faizi kaydı ile ve bunların dışındaki takibin ödeme emrindeki kayıt ve şartlarda devamına,
2-438.980,74-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-İşlemiş faiz talebine itirazın iptali talebinin REDDİNE;
4-Hüküm altına alınan miktar üzerinden hesaplanan 228.030,94-TL ilam harcından peşin alınan 50.638,83-TL'nin mahsubu ile bakiye 177.392,11-TL ilam harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
5-Davacı tarafından yatırılan 50.638,83-TL peşin harç ve 59,30-TL başvuru harcı olmak üzere toplam 50.698,13-TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 291.908,90-TL vekalet ücretinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine,
7-Davalı, kendisini vekille temsil ettirmiş olmakla, karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T. göre hesaplanan 68.547,80-TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili ile davalıya verilmesine,
8-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı Kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.320,00-TL'nin Kabul-red oranına göre 1.157,64-TL'nin davalıdan, 162,36-TL'nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
9-Davacı tarafından yapılan 3.733,70-TL yargılama giderinin red ve kabul durumuna göre takdiren oranlayarak 3.274,44-TL'nin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; arda kalan bakiye kısmın davacı üzerinde bırakılmasına,
10-Taraflarca yatırılan ve kullanılmayan gider avansının karar kesinleştiğinde resen taraflara iadesine,
Dair, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süresi içerisinde Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu kabil olmak üzere oy birliği ile karar verildi. 06/04/2023

Başkan
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Üye
¸e-imzalıdır
Katip
¸e-imzalıdır
Bu belge elektronik imza ile imzalanmış olup ayrıca ıslak imza uygulanmayacaktır.“5070 sayılı Yasanın 5. ve 22. maddeleri gereğince elektronik imza ile oluşturulan belgeler elle atılan ıslak imza ile aynı hukuki sonucu doğurur.”


Full & Egal Universal Law Academy