İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/399 Esas 2023/292 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 13. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/399
Karar No: 2023/292
Karar Tarihi: 05.04.2023

T.C.
İSTANBUL
13. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/399 Esas
KARAR NO:2023/292
DAVA:Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:13/06/2022
KARAR TARİHİ:05/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Kambiyo Senetlerinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ;
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davalı alacaklı vekilince hakkında yapılan ... 6.İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı Örnek 10 molu Kambiyo Senetleri üzerine Haciz yolu ile yapılacak takip taleplerinde Ödeme Emrinin 14.08.2017 tarıhinde tarafına tebliğ edildiğini, tarafınca borca itiraz ettiğini, ancak zamanında İcra Hukuk Mahkemesi'ne dava açamadığı için takibin kesinleştiğini ve davalı(alacaklı) vekili tarafından icra ve haciz işlemlerinin yapıldığını, Davalı (Alacaklı)'nın kendisinden alacak talep etmesinin haksız olduğunu, kendisinden 3.700,00 TL borç para aldığını, bu borcuna karşılık 10.02.2016 tanzim tarihli, 10.04.2016 vade tarihli 5.060,00 TL'lik senet imzaladığını, daha sonrasında kendisini hile ve desise ile kandırarak elinden aldığı senede 100.000,00 TL bedel yazarak bu senet ile alacak talebinde bulunmasının haksız olduğunu, kendisine borcunun olmadığını, emekli aylığından başka gelirinin olmadığını, kendisine herhangi bir mal satmadığını, alacaklının hakkında ... 6. İcra Müdürlüğünün ... esas sayılı icra dosyasıyla takibe geçtiğini, bilirkişi incelemesi ile takibe konu senetle ilgili tarafına ne sattığını ispatlaması gerektiğini, borcunun ortadan kaldırılması için dava açtığını, öncelikle Adli Yardım Talebimin Kabulüne, takibe konu 10.02.2016 tanzim ve 10.03.2016 vade tarihli 100,000,00 TL'lık senetle ilgili her hangi bir mal satın almadığı halde sahtekârlıkla tarafına mal satmış gibi göstererek malen yazılı senet ile tarafına hangi malı satmış ise bu malı ispatlamasını, ispatlayamadığı taktirde bu senet ile ilgili borcunun bulunmadığından, borçlu bulunmadığının tespitine, 176.218,71 TL borcun ve icra dosyasının Menfi Tespit yolu ile ortadan kaldırılmasına, dava sonuna kadar İİK 170/B ye göre icra takibinin tedbiren durdurulmasına, alacaklı görünen davalının haksız olarak kendisine borcu olmamasına rağmen borçlu gösterdiğinden dolayı kötü niyetli olduğundan % 20 İnkar ve Kötü Niyet Tazminatı ite mahkum edilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle: Öngörülen süre içerisinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesini, ayrıca, Huzurdaki davanın derdestlik nedeniyle usulden reddi gerektiği, Davacı ...'nin aynı dava konusu ve taleplerle önceden ikame ettiği dava bulunduğu, söz konusu dava ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin .... sayılı ilamında görevsizlik sebebiyle reddedilmiş olup; aynı dava dilekçesi, aynı talep ve iddialarla işbu dava ikame edildiği, davacı yanın kaldırılmasını talep ettiği icra takibi esasen ... 3. İcra Müdürlüğü'nün ... E. sayılı dosyası üzerinden başlatılmış olup, 5.000,00-TL ve 100.000,00-TL değerinde iki adet bonoyu konu ettiği, ... 6. İcra Müdürlüğü'nün ... esas sayılı dosyasında görüldüğü, davacı, icra takibine konu 100.000,00-TL değerindeki bonoya ilişkin asılsız iddialarda bulunmakta ve hiçbir dayanağa isnat etmeksizin; borçlu olmadığını, senedin geçerli olmadığını, müvekkilin haksız kazanç elde ettiğini ifade ettiği, davacı tarafın dayanaktan yoksun ve salt borçtan kurtulmaya yönelik beyanlarının kabulünün mümkün olmadığı, zira, dava konusu bononun boş bir durumda imzalandığı yönündeki iddialar gerçeği yansıtmadığı, davacı taraf imzalarını ikrar ettiği senedi, üzerindeki kayıtları okuyarak 10/02/2016 tarihinde hür iradesi ile imzaladığı, söz konusu senedin 2017 yılından bu yana icra takibinde olduğu hesaba katıldığında, davacının hile ve desise ile kandırıldığı yönündeki iddialarını 5 yıl boyunca dile getirmeyip, işbu dava ile ortaya atması samimi olmadığının bir göstergesi olduğu, davacı, senet üzerindeki kayıtları açık bir şekilde okuyarak imzalamış ve bu surette müvekkilime karşı 100.000,00-TL borçlanmıştır, gerçekten boş bir bonoya imzaya attığını düşünecek olunsa da ispat yükü davacıda olduğu, senet üzerindeki imzanın aidiyeti konusunda ihtilaf bulunmadığı, boş senet metninin tedavüle konulma aşamasında anlaşmaya aykırı bir şekilde doldurulduğu iddiasına yönelik yazılı delil sunulmadığı, davacı taraf, senedin "malen" kaydı ihtiva ettiğini ileri sürerek ispat yükünden kurtulmak istemiş, müvekkilin mal teslim ettiğini kanıtlaması gerektiğini ileri sürdüğü, ancak davacının iddiaları gerçeğe aykırı olduğu gibi hukuki geçerlilikten de yoksun olduğu, somut olayımızda; dava konusu bonoda "malen" ibaresi bulunduğuna göre, böyle bir malın teslim alındığı, borçlu tarafından ikrar edildiği, müvekkilin teslim ettiğini kanıtlama yükümlülüğü bulunmadığı, yazılı ikrarın aksini, yani malın teslim edilmediğini borçlu kanıtlamak yükümlülüğünde olduğu, dolayısıyla, dava konusu 100.000,00-TL değerindeki bononun geçerli olduğu, bu durumda, ispat yükü bononun bedelsiz olduğunu ileri süren davacıya ait olduğu, davacının, iddiasının ispatı için şart olan herhangi bir yazılı delil sunmadığı dikkate alındığında menfi tespit talebinin reddi gerektiği, bu çerçevede, davacı tarafından dile getirilen; senedin tahrif edildiği, hile ve desise kullanılarak tanzim edildiği, "malen" kaydı bulunduğu için asıl ilişkiyi müvekkilin ispat etmesi gerektiği, boş senedin anlaşma hilafında doldurulduğu yönündeki dayanaksız ve mesnetsiz iddialara itibar edilemeyeceği, huzurdaki davanın reddine karar verilmesini, davacıdan %20 oranında icra inkar tazminatın alınarak müvekkile verilmesine, yargılama giderleri ve ücret-i vekaletin davacı karar verilmesini talep etmiştir.
İş bu davada, tarafların davayı takip etmemesi nedeni ile HMK'nın 150. Maddesi uyarınca işlemden kaldırılmış, işlemden kaldırılma tarihi olan 30/11/2022 tarihinden itibaren aradan geçen 3 ay içerisinde de dava yenilenmediğinden, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerektiği kanaatine varılarak buna ilişkin aşağıdaki hüküm oluşturulmuştur.
HÜKÜM: Yukarıda izah olunan nedenlerle;
1-İşbu dava, 30/11/2022 tarihli oturumda tarafların davayı takip etmemesi nedeni ile HMK'nın 150.maddesi uyarınca işlemden kaldırılmış ve 3 aylık yasal süre içinde de yenilenmediği anlaşıldığından, davanın AÇILMAMIŞ SAYILMASINA,
2-Karar tarihi itibariyle alınması gereken 179,90-TL harcın, peşin alınan 3.009,38-TL harçtan mahsubu ile bakiye 2.829,48-TL harcın karar kesinleştiğinde davacıya iadesine,
3-Yapılan yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Kendini vekille temsil ettiren davalı lehine karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan AAÜT uyarınca ön inceleme tutanağı imzalanmadan karar verildiğinde 4.600,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Yatırılan avanstan artan kısmın karar kesinleştiğinde yatırana/vekiline iadesine,
Dair, davacı vekili ve davalının yokluğunda dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde Mahkememize verilecek bir dilekçe ile veya başka bir yer Mahkemesi aracılığı ile gönderilecek bir dilekçe ile İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı.
Katip ...
e-imzalıdır

Hakim ...
e-imzalıdır


Full & Egal Universal Law Academy