İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/559 Esas 2023/298 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 12. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/559
Karar No: 2023/298
Karar Tarihi: 06.04.2023

T.C.
İSTANBUL
12. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2021/559 Esas
KARAR NO: 2023/298
DAVA: Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali)
DAVA TARİHİ: 08/09/2021
KARAR TARİHİ: 06/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA :Davacı vekili dava dilekçesinde özetle:Dava dışı ... San. Ve Tic. Ltd. Şti., ... ... ve davalı ... ... aleyhine ödenmeyen ticari kredi kartı borcu nedeniyle ... İcra Müd. 2021/... E sayılı dosyası ile genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, borçlulardan ... ... ve ... ... genel kredi sözleşmesine dayanan müşterek ve müteselsil kefil olduğunu, ödeme emrini tebliğ alan borçlulardan ... ... borcun tamamına, asıl alacağa, işlemiş faize ve tüm fer'ilere itiraz ettiğini, dava dışı ... ve ... ... ise itiraz etmemiş, takip usulüne uygun olarak kesinleştiğini, davalının itirazının taraflarına tebliğe çıkartılmamış olup dosyada işlem yapmak istediklerinde itirazı öğrendiklerini, davalının itirazının haksız ve mesnetsiz olup müvekkilinin alacağının tahsilini sürüncemede bırakmaya yönelik olduğunu, davalılar tarafından borçların ödenmemiş olması sebebiyle ...'in sözleşme kurulurken bankaya bildirdiği adresine ihtarname keşide edildiğini, borçluya ihtar olunan sürede muaccel olan borcun ödenmemesi sebebiyle hakkında genel haciz yolu ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, takip konusu alacağın ticari kredi kartı borcundan kaynaklanmakta olup, takip tarihinden önce borç miktarının belli olduğunu, davalılar bakımından hesabının kolayca mümkün olduğunu belirterek, davalı borçluların haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini, haksız, kötü niyetli ve alacağın tahsilini sürüncemede bırakmak için yapılan itiraz nedeniyle İİK.67/2 Maddesi gereği %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine karar verilmesini, yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davalı borçluya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı/alacaklı tarafından 08.09.2021 harç tarihli dilekçesi ile dava esas değerinin 9.739,03 TL olarak bildirmiş ve bu miktar üzerinden sair harç ve giderler mahkeme veznesine yatırılmış ve yine dava dilekçesinin sonuç ve istem başlıklı kısmının 2. Paragrafında "Davalı borçluların haksız ve hukuki mesnetten yoksun itirazının iptali ile icra takibinin devamına karar verilmesini" talep ettiğini, Mahkememizce celb edilen dava konusu .... İcra Müdürlüğü 2021/... E. Sayılı dosyası incelendiğinde alacaklı tarafından takip talebinde mevcut takip çıkış miktarı ile iş bu davada mevcut harca esas değer arasındaki fark sebebiyle Davacı/Alacaklı tarafça eksik yatırılan harcın ikmali gerektiğini, Davacı/Alacaklı tarafından müvekkili hakkında .... İcra Müdürlüğü 2021/... E. Sayılı dosyası ile ilamsız takip başlatıldığını, haksız ve her türlü hukuki dayanaktan yoksun işbu icra takibe müvekkili tarafından 12.04.2017 tarihinde itiraz edilmiş ve takip itiraz sebebiyle durdurulduğunu, Davacı/Alacaklı tarafça itirazın haksız ve kötü niyetli olduğundan bahisle itirazın iptali istenmiş ve dava dilekçesi 20.04.2022 tarihinde taraflarına tebliğ edildiğini, davaya konu icra takibinde borçlu konumunda olan ... SANAYİ VE TİCARET LİMİTED ŞİRKETİ' nin, yine borçlu konumunda olan ... ... ve müvekkil ... ...'nun eski ortağı olduğu limited şirket olduğunu, ... ile ... ... 08.06.2007 tarihinde kurmuş bulundukları ... SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ 'ni müvekkili tarafından şirkette mevcut hissesini ... Noterliğinden 26/03/2013 tarih ve ... sayı ile tasdikli hisse devir ve temlik sözleşmesi ile şirket ortaklığından mevcut hissesini ... ...'ye devrederek ortaklıktan ayrıldığını, Davacı/Alacaklı tarafından ... İcra Müdürlüğü 2021/... E. Sayılı dosyası ile müvekkili aleyhine başlatılan icra takibi ... Anonim Şirketinden alınan ... (A) numaralı ticari Kredi Kartı Sözleşmesinden doğan borçtan kaynaklandığı iddia edildiğini, ancak mahkememizce celp edilen 15/10/2021 tarihli kredi kartı üyelik sözleşmesinde görüleceği üzere şirket ortaklarından sadece ... ...'nin, ... SAN. VE TİC. LTD. ŞTİ kaşesi üzerinde imzasının mevcut olduğunu, Şirket ortaklarından ... ... tarafından 19/02/2013 tarihinde ... Bankası Anonim Şirketinden alınan ticari kredi kartından habersiz olan ve sadece bir ay kadar kısa bir süre sonra paylarını devrederek ortaklıktan ayrılan müvekkilinin bu borçtan dolayı sorumluluğuna gidilmesi kabul edilemeyeceğini, Türk Ticaret Kanunun 602. Maddesinin 1. Fıkrası gereğince "Şirket, borç ve yükümlülükleri dolayısıyla sadece malvarlığıyla sorumludur." Ancak Davacı/Alacaklı tarafından şirket ile birlikte müvekkilin şahsi sorumluluğuna da gidilerek haksız ve hertürlü hukuki dayanaktan yoksun bir şekilde icra takibi başlatıldığını, belirterek, davanın dava şartı noksanlığından usulden reddini, Mahkememiz aksi kanaatte ise müvekkili hakkında açılmış bulunan işbu itirazın iptali davasının esastan reddini, ESASTAN REDDİNE, takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklı hakkında takip konusu alacağın % 40’sinden az olmamak üzere tazminata mahkûm edilmesini, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE :
Dava; Banka Dışındaki Diğer Kredi Kuruluşlarına İlişkin Düzenlemelerden Kaynaklanan (İtrazın İptali) davasıdır.
Taraflar arasındaki ihtilafın; taraflar arasında imzalanan Genel Kredi Sözleşmesi uyarınca davalı tarafından kullanılan kredinin geri ödenmemesi iddiasıyla yapılan icra takibine davalıların itirazı sonucu takibin durması ve mahkememize açılan itirazın iptali davası ile tazminata hükmedilmesi talebi hususlarında olduğu, davalıların davaya cevap vermeyerek tüm iddiaları HMK madde 128 uyarınca inkar ettiğinin tespit edildiği noktalarında toplanmıştır.
Mahkememizin dosyasından verilen yargılamada, tüm deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle davacı bankanın davalılar ile imzalamış olduğu GKS nedeniyle davacının davalılardan alacağı bulunup bulunmadığı, var ise miktarı, işlemiş faiz ve BSMV miktarları hususunda dosyanın bankacı bir bilirkişiye tevdine karar verilmiştir.
09/01/2023 tarihli bilirkişi raporunda özetle; Davacı Banka ile dava dışı şirket araasında tarihsiz olarak 30.000,00 TL limit dâhilinde Genel Kredi Sözleşmesi imzalanmış olup, söz konusu sözleşmede davalı ile dava dışı ... ...' nin Genel Kredi Sözleşmesine istinaden kullandırılan ve kullandırılacak tüm kredilerden kaynaklı tüm borçlardan tutar belirtilmeksizin Genel Kredi Sözleşmesindeki hükümler çerçevesinde müteselsil kefil sıfatıyla imzası bulunduğu, dava dosyasına sunulu bulunan kredi sözleşmesinin yazılı şekilde yapıldığı, kefilin sorumlu olduğu miktarın ve kefalet tarihinin belirtilmediği görüldüğü, sözleşmede yazılmamış olan isfadelerin kefilin kendi el yazısı ile yazması gerektiği hususunda düzenleme bulunduğu, davadışı şirket lehine verilen Gerçek Kişi kefaletlerde şirketin ortağı olup olmaması dusumuna göre eş rızası aranması gerektiği, ancak; dava dosyasında sunulu bulunan kredi sözleşmesinde Eş Rızası Beyanı bölümünün doldurulmadığı ve imza edilmediği, aynı zamanda sözleşme tarihinin de bulunmadığı, bu açıdan sözleşme tarihi olmaması dolayısı ile davalının evlilik tarihi bilinse dahi bu tarih öncesi veya sonrasında kefalet verildiği bilinmediğinden müteselsil kefaletin geçerliliğinin irdelenemeyeceği, son tahlilde; dava dosyasına sunulu bulunan Genel Kredi Sözleşmesinde kefilin sorumlu olduğu miktarın ve kefalet tarihinin bı ilmediği, dolayısı ile 6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunun Madde 583 hükümü çerçevesinde kefaletin geçersiz olduğu davalının dava konusu kredi kartı borcundan sorumlu tutulamayacağı görüş ve kanaatine varıldığı, ancak; Mahkememizin aksi kanaat oluşturması durumunda karşı bilirkişiliklerince aşağıdaki şekilde hesaplama yapıldığı, davacı banka tarafından dava dışı şirkete 1 adet ticari kredi kartı verildiği, davacı banka tarafından dava dışı firmaya kullandırılan kredilerden kaynaklanan alacak tutarları nedeniyle davalı hakkında başlattığı icra takiplerinde alacak tutarlarının; T.C. ... İcra Müdürlüğü 2017/... Esas sayılı dosyasından 27.0,3.2017 tarihinde başlatılan icra takibine konu alacağın; 9.739,02 TL olduğunun tespit edildiği, bilirkişiliklerince, Davacı Bankanın Kredi Kartı alacağının yukarıda detayı bulunan faiz oranları üzerinden; 9.530,29 TL anapara, 178,72 TL Gecikme Faizi ve 8,94 BSMV'si, olmak üzere toplam 9.717,95 TL olarak hesaplandığı, buna göre icra tarihi olan 27.03.2017 itibariyle;
Anapara 9.530,29
Gecikme Faizi 178,72
Gecikme Faizinin
BSMV'si 8,94
Toplam 9.717,95 olarak hesaplandığı, icra tarihinden itibaren tahsil tarihine kadar yukarıda yer alan temerrüt faiz oranlarından, değişmesi durumunda değişen oranlardan temerrüt faizi talep edilebileceği, davacının inkâr tazminatı, yargılama giderleri ve vekâlet ücreti vb. gibi taleplerinin mahkememizin taktirinde bulunduğu kanaatine varıldığı bildirilmiştir.
Bilirkişi raporunun davaya esas alındığında; T.C. .... İcra Müdürlüğü 2017/... Esas sayılı dosyasından 27.0,3.2017 tarihinde başlatılan icra takibine konu alacağın; 9.739,02 TL olduğu, Davacı Bankanın Kredi Kartı alacağının yukarıda detayı bulunan faiz oranları üzerinden; 9.530,29 TL anapara, 178,72 TL Gecikme Faizi ve 8,94 BSMV'si, olmak üzere toplam 9.717,95 TL olarak hesaplandığı, buna göre icra tarihi olan 27.03.2017 itibariyle;
Anapara 9.530,29
Gecikme Faizi 178,72
Gecikme Faizinin
BSMV'si 8,94
Toplam 9.717,95 olarak hesaplandığı anlaşılmıştır.
Dava dosyasına sunulu bulunan genel kredi sözleşmesinde kefilin sorumlu bulunduğu miktarın ve kefalet tarihinin belirtilmediği, dolayısıyla 698 sayılı Borçlar Kanununun 583. Madde hükmü çerçevesinde kefaletin geçersiz olduğu ve davalının dava konusu borçtan sorumlu tutulamayacağı Mahkememizce değerlendirilmiş ve kabul edilmiş ve davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
İcra İflas Kanununun 67/2 maddesine göre "Bu davada borçlunun itirazının haksızlığına karar verilirse borçlu; takibinde haksız ve kötü niyetli görülürse alacaklı; diğer tarafın talebi üzerine iki tarafın durumuna, davanın ve hükmolunan şeyin tahammülüne göre, red veya hükmolunan meblağın yüzde yirmisinden aşağı olmamak üzere, uygun bir tazminatla mahkum edilir." madde olduğundan, dava açmakta kötü niyetli ve haksız olduğu davalı tarafından ispat edilmediğinden davalının kötü niyet tazminatı isteminin reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle:
1-Davacının Davasının SÜBUT BULMADĞINDAN REDDİNE,
2-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin yasal koşulları oluşmadığından REDDİNE,
3-Alınması gerekli 179,90-TL karar ve ilam harcının peşin yatırılan 93.17 TL peşin harcın mahsubu ile eksik alınan 86,73 TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydedilmesine,
4-Davacı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde ilgili tarafa iadesine,
6-Davalı taraf vekil ile temsil olunduğundan, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve taktir olunan 9.200,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı tarafa verilmesine,
7-Tarafların zorunlu arabuluculuk sürecinde anlaşmamaları nedeniyle 6325 sayılı kanunun 18/A-13 maddesi uyarınca zorunlu arabuluculuk gideri olan 1.360,00 TL'nin davacıdan tahsil edilerek hazineye gelir kaydına,
Dair, HMK 345 maddesi uyarınca kararın taraflara tebliğ edildiği tarihten başlayarak iki hafta içinde HMK 342 maddesi gereğince düzenlenmiş dilekçe ile HMK 343 maddesi uyarınca mahkememize veya başka bir mahkemeye yapılacak başvuru ile HMK 341/1 maddesi uyarınca ... Mahkemesi nezdinde istinaf yolu açık olarak taraf vekillirinin yüzüne karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.06/04/2023
Katip ...
e-imza

Hakim ...
e-imza




Full & Egal Universal Law Academy