İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/628 Esas 2023/314 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/628
Karar No: 2023/314
Karar Tarihi: 13.04.2023

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/628 Esas
KARAR NO:2023/314
DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ:28/09/2021
KARŞI DAVA:Alacak (Eser Sözleşmesinden Kaynaklanan)
KARŞI DAVA TARİHİ:01/11/2021
KARAR TARİHİ:13/04/2023
Yukarıda tarafları ve konusu yazılı asıl ve karşı davanın mahkememizce yapılan açık yargılaması sonrasında;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Asıl davada davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında, ... isimli dijital alışveriş platformu için yürütülecek mobil uygulama ve web sitesi tasarımının ve yazılımının geliştirilmesi ile pazara açılış sürecindeki danışmanlık hizmetleri konusunda 10/06/2020 tarihli Dijital Ürün Tasarım ve Yazılım Sözleşmesi imzalandığını, müvekkilinin sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerini yerine getirdiğini ve ödemelerin yapıldığını, davalı şirket tarafından teslimi yapılan eserin Faz-1 kısmının eksik ve ayıplı olduğunu, eserin incelenmesi sonucu hazırlanan raporla tespit edilen hususların davalı şirkete ihtar edildiğini ancak, sonuç alınamadığını, eserin müvekkili şirket tarafından kullanılamadığını, ayıplı eserin 3.kişi yazılım şirketleri tarafından düzeltilerek/onarılarak tamamlanmasının mümkün olmadığını, bu nedenle projenin baştan hazırlatıldığını, süresinde teslim edilmeyen eserden dolayı müvekkilinin kar mahrumiyetine uğradığını, ayrıca aynı işi iki kez yaptırmak durumunda kaldığı için maddi ve manevi zarara uğradığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle müvekkili tarafından davalıya yapılan ödemelerin toplamı 739.664,20 TL'nin davalıdan tahsiline ve eserin 3.kişiye yaptırılmasından kaynaklı zararın davalıdan tazminine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Asıl davada davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; müvekkili şirket ile davacı şirket arasında 10/06/2020 tarihli sözleşme imzalandığını, sözleşme kapsamında Faz-1 ve Faz-2 projeler için KDV hariç 880.000 TL hizmet bedelinin berilendiğini, ayrıca e-ticaret aracılığıyla elde edilecek gelirler üzerinden hisse anlaşması yapıldığını ve Faz-1'in tamamlanması ile %3, Faz-2'nin tamamlanması ile %3 ve ikinci yılın sonunda %4 olmak üzere toplam %10 hissenin müvekkiline verilmesinin kararlaştırıldığını, müvekkili şirketin Faz-1'in tamamını, Faz-2'nin birçok kalem işini ve ek işini davacıya teslim etmesine rağmen davacı tarafça işlerin eksik veya süresinde teslim edilmediği gibi bahanelerle işlerin askıya alınmaya çalışıldığını, davacı tarafça Faz-2 ödemesinin zamanında yapılmadığını, müvekkilinin sözleşmeden kaynaklı edimlerini yerine getirmesine rağmen davacı tarafça işin durdurulduğunu, müvekkilinin ödemelerini yerine getirmediğini ve hisse devrinin yapılmadığını; projenin davacıdan kaynaklı sebeplerden dolayı yarım kaldığını; davacı tarafça usulüne uygun şekilde ayıp ihbarının yapılmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle davanın reddini savunmuştur.
Karşı davada karşı davacı vekili dava dilekçesinde özetle; asıl davaya cevap dilekçesinde bildirdiği nedenlerle, sözleşme kapsamında müvekkilinin yerine getirdiği ek taleplerin ve Faz-2 kapsamında yapılan işlerin bedellerinin ödenmemesi ve işin karşı tarafça kötüniyetli, haksız olarak durdurulması sebebiyle müvekkilinin kar kaybına uğradığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 1.000 TL ek talep bedelinin, şimdilik 1.000 TL Faz-2 kapsamında yapılan iş bedellerinin ve şimdilik 1.000 TL kar kaybının karşı davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Karşı davada karşı davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; karşı davacı tarafça eserin eksik ve ayıplı teslim edildiğini, karşı davacıdan kaynaklı sebeplerden dolayı işin durdurulduğunu, taraflar arasında hisse devrine ilişkin anlaşma bulunmadığını ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle karşı davanın reddini savunmuştur.
Asıl dava; taraflar arasında yapılmış 10/06/2020 tarihli Dijital Ürün Tasarım ve Yazılım Sözleşmesine konu yazılımdaki (eserdeki) ayıp iddiasına dayalı eserin 3.kişiye yaptırılması nedeniyle davacı iş sahibi tarafından yükleniciye yapılan ödemelerin faizi ile birlikte davalı yükleniciden tahsili istemine ilişkindir.
Karşı dava; taraflar arasındaki aynı sözleşmeden kaynaklı olarak karşı davacı yüklenici tarafça yerine getirildiği ileri sürülen ek işler ile Faz-2 kapsamında yapılan iş bedellerinden şimdilik 1.000,00 TL'nin faizi ile birlikte ve mahrum kalınan karın tazminat olarak iş sahibinden tahsili istemine ilişkindir.
Konusu ... markalı alışveriş platformu için yürütülecek olan mobil uygulama ve web sitesi tasarımı, yazılımı ve pazara açılış süreçlerindeki müşteri deneyimlerini, bilgi birikimlerini içerir şekilde stratejik danışmanlık kapsamında verilecek hizmetler ve bu hizmetlerin ne şekilde yürütüleceği ile taraflar arasındaki çalışma koşul ve yöntemleri ve bu kapsamda tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi olan, taraflar arasında yapılmış 10/06/2020 tarihli eser sözleşmesi her iki tarafında kabulünde olup, asıl davada davacı taraf, taraflar arasındaki eser sözleşmesi kapsamındaki eserin ayıplı olduğunu ileri sürerek eserin 3.kişiye yaptırılması nedeniyle davalı yükleniciye ödenen iş bedelinin tahsilini istemiş; karşı davda davacı taraf ise, aynı eser sözleşmesi kapsamında bakiye alacağın ve ilave iş bedelleri ile mahrum kalınan karın karşı davalıdan tahsilini istemiştir.
Yanlar arasında sözleşmelerin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 6098 sayılı TBK'nın 470 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser sözleşmesi ilişkisi bulunmakta olup, iş sahibinin borcu iş bedelini ödemek ( TBK'nın 479/1.md.), yüklenicinin borcu ise, eseri iş sahibinin amacına uygun, haklı menfaatlerini gözeterek, sadakat ve özenle ifa etmektir (TBK'nın 471/1). Ayıp sebebiyle yüklenicinin sorumluluğunun düzenleyen TBK'nın 474. Maddesi uyarınca açık ayıplar yönünden iş sahibi imkân bulur bulmaz eseri gözden geçirmek ve ayıpları varsa, bunu uygun bir süre içinde; gizli ayıplar yönünden ise, 477/son maddesi uyarınca da, ortaya çıkar çıkmaz gecikmeksizin durumu yükleniciye bildirmek zorunluluğu bulunmaktadır. Ayıbın bildirilmemesi halinde eser kabul edilmiş sayılır. Ayıp ihbarı yapılması vakıasından lehine sonuç çıkaracak olan iş sahibi olduğundan ayıp ihbarı yapıldığını HMK 190 ve TMK 6. madde gereğince iş sahibi ispatlamalıdır. Eksik işler yönünden ise ihbar yapılmasına gerek olmayıp, zamanaşımı süresi içerisinde eksikler yönünden istemde bulunulması mümkündür.
Eser sözleşmesinde ayıba dair hükümler, 6098 sayılı TBK'nın 474-478. Maddeleri arasında düzenlenmiştir. Ayıp, imâl edilen bir eserde veya malda, sözleşme ve ekleri ile iş sahibinin beklediği amaca ve dürüstlük kurallarına göre bulunması gereken vasıfların bulunmaması, bulunmaması gereken vasıfların ise bulunmasıdır. Şayet, imâl edilen eserde ayıp varsa, iş sahibi tarafından süresi içerisinde ayıp ihbarında bulunulması şartıyla sözleşme ve dava tarihinde yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun 475. Maddesinde sayılan seçimlik haklarından birisini kullanabilir. Bu hakkın kullanması için iş sahibi tarafından ayrı bir dava açılabileceği gibi, yüklenici tarafından aleyhine açılmış olan bir davada da bu hususu def'i olarak ileri sürebilir.
Somut olayda; yanlar arasındaki uyuşmazlığın niteliği itibari ile çözümü uzmanlık gerektirdiğinden, asıl ve karşı davaya dayanak ve konu yapılan yanlar arasındaki eser sözleşmesi gereği asıl dava yönünden, sözleşme konusu eserin ayıplı olup olmadığı, ayıplı ise süresinde ayıp ihbarında bulunulup bulunulmadığı, buna bağlı olarak davacının istemlerinin yerinde olup olmadığı, yerinde ise miktarının tespiti, karşı dava yönünden, yüklenici tarafça sözleşme konusu işe ek olarak ek işlerin yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise bedele hak kazanılıp kazanılmadığı ve miktarının tespiti için bilirkişi kurulu raporu alınmasına karar verilmiş; taraf ticari defter ve kayıtları, getirtilen-sunulan belgelerle birlikte dosya konusunda uzman bilirkişiler SMMM ..., Bilgisayar Yüksek Mühendisi ... ve Özel Hukukta Nitelikli Hesaplamalar konusunda uzman Doç. Dr. ...'e tevdi edilmiş, adı geçen bilirkişi kurulu tarafından düzenlenen 05/12/2022 tarihli bilirkişi kurulu raporunun dosya arasında olduğu görülmüştür.
Alınan bilirkişi kurulu raporunda özetle; taraflar arasında ... markalı alışveriş platformu için yürütülecek olan mobil uygulama ve web sitesi tasarımı, yazılımı ve pazara açılış süreçlerindeki müşteri deneyimlerini, bilgi birikimlerini içerir şekilde stratejik danışmanlık kapsamında verilecek hizmetler ve bu hizmetlerin ne şekilde yürütüleceği ile taraflar arasındaki çalışma koşul ve yöntemleri ve bu kapsamda tarafların hak ve yükümlülüklerinin belirlenmesi konusunda 10/06/2020 tarihli Dijital Ürün Tasarım ve Yazılım Sözleşmesi imzalandığı; raporda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, sözleşme konusu işin proje kapsamında belirlenen tüm fonksiyonel gereksinimleri karşılar nitelikte olmadığı, bu nedenle sözleşmenin canlı ortamda test edilebilir seviyede bulunmadığı; bilirkişilerce farklı zamanlarda uygulama üzerinde yapılan incelemelerde de belirtildiği üzere, projenin her iki fazında da yerine getirilmemiş, çalışmayan, hata içeren bir çok modül bulunduğu, projenin bu haliyle kendisinden beklenen makul faydayı sağlamadığı, bu bağlamda sözleşme konusu uygulamaların proje kapsamında belirtildiği şekilde tamamlanıp davacı / k. davalı yana tesliminin sağlanmadığı; bu kapsamda asıl dava yönünden, usulüne uygun tutulan taraf ticari defter ve kayıtları ile banka kayıtlarına göre, davacı karşı davalı tarafça davalı karşı davacıya banka aracılığıyla yapılan toplam 738.925,00 TL havale ödemesinin iadesinin istenebileceği; karşı dava yönünden ise, yukarıda açıklandığı üzere davalı karşı davacı tarafça eserin eksiksiz tamamlanıp teslim edilmediği, dolayısıyla karşı davacının herhangi bir ücret talep edemeyeceği yönünde görüş bildirilmiştir.
Alınan bilirkişi kurulu raporu gerekçeli, denetlenebilir, dosya içeriğine uygun, itirazları cevaplar nitelikte ve uyuşmazlığı çözmeye yeterli görüldüğünden, mahkememizce de benimsenmiş ve hükme esas alınmıştır.
a) Asıl dava yönünden yapılan inceleme sonrasında;
Asıl ve karşı davada tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları alınan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporu ve toplanıp değerlendirilen delillere göre; taraflar arasında yapılmış 10/06/2020 tarihli Dijital Ürün Tasarım ve Yazılım Sözleşmesi gereğince ... markalı alışveriş platformu için uygulama, tasarım, yazılım ve pazar süreçlerindeki danışmanlık hizmetlerinin davalı karşı davacı tarafça üstlenildiği, benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, sözleşmeye konusu uygulamanın ayıplı olduğu ve teknik şartnameye uygun olmadığı, uygulamanın eksiksiz çalışır duruma getirilemediği ve uygulamada hatalar bulunduğu anlaşılmıştır. Bu nedenle eseri eksiksiz ve ayıpsız teslim etmekle yükümlü olan davalı karşı davacı yüklenici, TBK'nın 474.vd maddeleri gereğince ayıp nedeniyle doğan zarardan sorumludur.
Somut olayda; yukarıda dayanak ve gerekçeleriyle ayrıntılı açıklandığı üzere, yüklenici tarafın geliştirdiği sözleşme ve dava konusu uygulamanın ayıplı olması nedeniyle iş sahibinin haklı nedenle sözleşmeden döndüğü, buna göre TBK'nın 475/1-1. ve 125/3. maddeleri gereğince karşı tarafça geliştirilen ve ayıplı olduğu belirlenen uygulama için karşı tarafa yapılan ödemelerin karşı taraftan sebepsiz zenginleşme hükümleri gereğince talep edilebileceği, bu kapsamda benimsenen bilirkişi kurulu raporunda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, usulüne uygun tutulan taraf ticari defter ve kayıtları ile banka kayıtlarına göre, davacı tarafça davalıya yapılan ödemelerden dolayı davacının davalıdan toplam 738.925,00 TL alacaklı olduğu, bu miktarı aşan davacı taraf isteminin açıklanan nedenlerle yerinde olmadığı anlaşıldığından asıl davanın kısmen kabulüne karar vermek gerekmiştir.
b) Karşı dava yönünden yapılan inceleme sonrasında;
Karşı davadaki davacı tarafın talepleri, olumlu zarar kapsamında değerlendirilen talepler olup; bilindiği üzere, sözleşmeden dönülmesi halinde aksi kararlaştırılmamış ise, olumlu zararın talep edilmesi mümkün değildir.
Somut olay bakımından yukarıda açıklanan ve benimsenen bilirkişi kurulu raporunda dayanak ve gerekçeleriyle açıklandığı üzere, taraflar arasında yapılmış eser sözleşmesine konu uygulamanın ayıplı olması, buna bağlı olarak karşı davalı iş sahibi tarafça sözleşmeden haklı nedenlerle dönülmesi nedeniyle karşı davacı yüklenicinin olumlu zarar niteliğinde herhangi bir alacak ve tazminat talebinde bulunamayacağı anlaşıldığından, karşı davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan nedenlerle aşağıdaki kararı vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda gerekçesi açıklandığı üzere;
1-Asıl Davanın KISMEN KABULÜ ile,
a-Toplam 738.925,00 TL'nin dava tarihi olan 28/09/2021 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
Davacının fazlaya ilişkin isteminin reddine,
b-Alınması gerekli 50.475,97-TL karar ve ilam harcından 12.631,62-TL peşin harcın mahsubu ile geriye kalan 37.844,35-TL harcın davalıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
c-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.318,68TL'sinin davalıdan, 1,32TL'sinin davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
d-Davacı tarafça başlangıçta yatırılan peşin harç 12.631,62 TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
e-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 99.281,75 TL vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
f-Davalı kendilerini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 739,20 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
g-Davacı tarafından yatırılan 59,30 TL başvuru harcı, 8,50 TL vekalet harcı, 4.500 TL bilirkişi ücreti ve 239,75 TL tebligat gideri olmak üzere toplam 4.807,55 TL'nin kabul ve red oranına göre 4.802,75 TL'sinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
2-a-Karşı Davanın REDDİNE,
b-Karar tarihinde yürürlükte bulunan Harçlar Tarifesi gereğince alınması gerekli olan 179,90 TL maktu karar ve ilam harcından, karşı davacı tarafça yatırılan 59,30 TL peşin harç ve 59,30 TL karşı dava harcının mahsubu ile bakiye 61,30 TL harcın karşı davacıdan alınıp maliyeye gelir kaydına,
c-Karşı davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince hesap ve takdir olunan 3.000 TL vekalet ücretinin karşı davacıdan alınıp karşı davalıya verilmesine,
d-Karşı davacı tarafça yapılan giderlerin üzerinde bırakılmasına,
3-Taraflarca yatırılan gider avansından arta kalan kısmın karar kesinleştiğinde taraflara iadesine,
Dair, taraf vekillerinin yüzünde, gerekçeli kararın tebliğinden itibaren iki hafta içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkca okunup, usulen anlatıldı.13/04/2023
Başkan ...
e-imzalı
Üye ...
e-imzalı
Üye ...
e-imzalı
Katip ...
e-imzalı


Full & Egal Universal Law Academy