İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/134 Esas 2023/295 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 11. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/134
Karar No: 2023/295
Karar Tarihi: 11.04.2023

T.C.
İSTANBUL
11. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2021/134 Esas
KARAR NO:2023/295
DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:24/02/2021
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
MAHKEMEMİZ DOSYASI İLE BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2021/136 ESAS 2021/924 KARAR SAYILI DOSYASI YÖNÜNDEN
DAVA:İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı)
DAVA TARİHİ:24/02/2021
KARAR TARİHİ:24/11/2021
-------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
KARAR TARİHİ:11/04/2023
Mahkememizde görülmekte olan İtirazın İptali (Taşıma Sözleşmesi Kaynaklı) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA DİLEKÇESİ:
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkil şirket ile davalı arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, bu sözleşme unsurları gereği taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi borçlanması olduğunu, bu sözleşme içerisinde mesafelere ulaştırma saatleri, davalı ve müvekkili şirketin yükümlülükleri, ücret tarifesi ve ödeme şekli, uyuşmazlık durumunda yetkili mahkemeleri hususları belirtildiğini, müvekkili şirket, davalı ile aralarındaki kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirmiş olup yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturalar kesildiğini, buna karşılık davalı, müvekkili şirket tarafından gerçekleştirilmiş olan taşıma hizmetine karşılık olarak ödenmesi gereken ücreti ödemediğini, bu fatura değerlerinin toplamı 2.645,63-TL olarak çıkmakta olduğunu, müvekkili şirket tarafından bahse konu alacağın tahsili amacıyla davalı taraf ile defalarca iletişime geçmiş olsa da bu borcu ödemekten kaçındıklarını, bunun neticesinde müvekkili şirket tarafından .... İcra Müdürlüğü ... Esas Numaralı dosyasıyla icra takibi başlatılmış olup davalı tarafından bu takibe kötü niyetli olarak itiraz edilmesi neticesinde takibin durduğunu, bu doğrultuda, davalı tarafından haksız ve alacağı sürüncemede bırakmak amacıyla takibe yapılan itirazın iptaline ve takibin devamına karar verilmesi gerekmekte olduğunu, zira müvekkil şirket faturaya ilişkin edim borcunu yerine getirmesine rağmen davalı tarafından bedel ödeme borcu tam ve eksiksiz olarak yerine getirilmediğini, açıklanan tüm bu nedenlerle davalarının kabulü ile borçlunun .... İcra Müdürlüğü ... E. Sayılı takibine yaptığı itirazının iptaline ve takibin devamına, kötü niyetli olarak takibe itiraz eden borçlunun %20'den aşağı olmamak üzere icra inkâr tazminatına hükmedilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı taraf üzerine bırakılmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili şirket ile davalı şirket arasında kargo sözleşmesi imzalandığını, anılan sözleşme gereğince müvekkili taşıyıcının taşıma taahhüdünde bulunduğunu, karşı yan gönderenin ise taşıma ücretini vermeyi kabul ettiğini, müvekkili şirketin kargo sözleşmesindeki taşıma taahhüdünü özen ve ivedilikle yerine getirdiğini, yapılan taşıma işlemleri neticesinde faturaların kesinleştiğini, davalı tarafın ise ödemesi gereken fatura bedellerini müvekkiline ödemediğini, fatura bedelleri toplamının 62.581,81-TL. olduğunu, ödenmeyen fatura bedellerinin tahsiline yönelik olarak davalı şirket aleyhine .... İcra Müdürlüğü'nün ... Esas sayılı dosyası ile ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalı/borçlu tarafından icra takibine haksız ve kötü niyetli olarak itiraz edildiğini, itiraz üzerine takibin durduğunu belirterek, icra takibine davalı tarafından yapılan itirazın iptali ile takibin devamına, davalı aleyhine %20'den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP DİLEKÇESİ:
Asıl davada, davalıya, dava dilekçesi usulüne uygun olarak tebliğ edilmesine rağmen davalı taraf herhangi bir cevap dilekçesi sunmadığı görülmüş, yargılama sırasında davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkili şirketin davacı tarafa herhangi bir borcunun bulunmadığını, bu nedenle borca, işleyecek ve işlemiş faize, faiz oranına haklı olarak itiraz ettiklerini, davacı tarafın talep ettiği faizin fahiş olduğunu, somut olayda icra inkar tazminatı şartlarının da oluşmadığını, davacı tarafın alacağını ispat etmekle yükümlü olduğunu belirterek; haksız ve hukuka aykırı davanın reddine, davacı taraf aleyhine %20'den az olmamak üzere kötü niyet tazminatına hükmedilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davacı karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
HUKUKİ NİTELENDİRME DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Asıl ve birleşen dava icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
2004 sayılı İİK 'nun 67. maddesinde takip talebine itiraz edilen alacaklının, itirazın tebliği tarihinden itibaren bir sene içinde mahkemeye başvurarak, genel hükümler dairesinde alacağının varlığını ispat suretiyle itirazın iptalini dava edebileceği düzenlenmiştir.
Somut olayda, davacı tarafından davalı aleyhine .... İcra Dairesi'nin ... sayılı takip dosyası ile "2.645,63 TL tutarlı asıl alacak " açıklaması ile 2.645,63 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 01/09/2020 tarihinde borçlu davalıya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından sunulan 03/09/2020 tarihli dilekçe ile takibe yasal 7 günlük süre içerisinde itiraz edildiği takibin durduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 24/02/2021 tarihinde eldeki asıl davanın açıldığı, yine davacı tarafından davalı aleyhine .... İcra Dairesi'nin ... sayılı takip dosyası ile "62.581,81 TL tutarlı asıl alacak " açıklaması ile 62.581,81 TL alacak için ilamsız icra takibine başlandığı, ödeme emrinin 29/07/2020 tarihinde davalı borçluya tebliğ edildiği, borçlu vekili tarafından 05/08/2020 tarihinde sunulan dilekçe ile 7 günlük yasal itiraz süresi içerisinde takibe itiraz edildiği takibin durduğu, itirazın davacı alacaklıya tebliğ edilmeksizin 24/02/2021 tarihinde eldeki birleşen davanın açıldığı anlaşılmıştır.
Dava ve takip konusu alacağın taraflar arasındaki taşıma sözleşmesi nedeni ile davacı tarafından düzenlenen faturalardan kaynaklandığı anlaşılmıştır. Talep edilen alacağın varlığının tespiti için tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde bilirkişi aracılığıyla inceleme yaptırılmış. Davacı tarafından ticari defter ve kayıtları bilirkişi incelemesi için ibraz edilmiş ancak davalı tarafından ticari defter ve kayıtları inceleme için yapılan ihtara rağmen ibraz edilmemiştir.
Davacı ticari defter ve kayıtları incelenerek düzenlenen 01/07/2022 tarihli bilirkişi raporu ile, davacı yanın lehine delil niteliğine sahip ticari defter ve kayıtlarına göre davalıdan 65.171,87 TL alacaklı olduğu tespit edilmiş, mahkememizce takip tarihleri itibariyle davacının alacağının ayrı ayrı belirlenmesi için bilirkişiden ek rapor alınmasına karar verilmiş, bilirkişi tarafından düzenlenen 20/01/2023 tarihli ek rapor ile dava tarihi itibariyle alacak bakiyesi yönünden tespitlerini değiştirecek bir husus olmadığı ancak .... İcra Dairesi'nin ... sayılı takip dosyasının takip tarihi itibariyle davacının 37.828,04 TL ve .... İcra Dairesi'nin ... sayılı takip dosyasının takip tarihi itibariyle davacının 43.101,18 TL alacaklı olduğu rapor edilmiştir.
6100 sayılı HMK'nun ticari defterlerin ibrazı ve delil olması başlıklı 222. Maddesinin 3. fıkrasında " İkinci fıkrada belirtilen şartlara uygun olarak tutulan ticari defter kayıtlarının sahibi ve halefleri lehine delil olarak kabul edilebilmesi için, diğer tarafın aynı şartlara uygun olarak tutulmuş ticari defterlerindeki kayıtların bunlara aykırı olmaması veya diğer tarafın ticari defterlerini ibraz etmemesi yahut defter kayıtlarının aksinin senet veya diğer kesin delillerle ispatlanmamış olması gerekir. (Ek cümle:22/7/2020-7251/23 md.)..." düzenlemesine yer verilmiştir.
Davalı yan tüzel kişi tacir olarak ticari defter tutmakla yükümlü olmasına rağmen ticari defterlerini ibrazdan kaçınmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar, tüm dosya kapsamı davalı yanın ticari defterlerini ibrazdan kaçınmış olması, HMK'nun ticari defterlerin ibrazına dair 222/3 maddesi ile 01/07/2022 tarihli bilirkişi kök raporu ve 20/01/2023 tarihli bilirkişi ek raporu ile davacının dava tarihi itibariyle davalıdan 65.171,87 TL alacaklı olduğunun tespit edilmiş olması ve davacının asıl davaya konu 07/08/2020 tarihli 2.645,63 TL miktarlı faturayı ödediğini açıkça ispat edememiş olması nedeni ile asıl davanın kabulüne birleşen davanın ise davacının alacaklı olduğu tespit edilen miktardan (65.171,87 TL ) asıl davaya konu (2.645,63 TL) miktarın mahsubu ile bakiye kalan 62.526,24 TL yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay 3. Hukuk Dairesi'nin 09/10/2019 tarihli 2019/4054 esas ve 2019/7699 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 67. maddesinin 2. fıkrası hükmünce, icra inkar tazminatına hükmedilebilmesi için, borçlunun takip sırasında ödeme emrine itiraz etmesi ve alacaklının alacağını mahkemede dava ederek haklı çıkması, borçlunun itirazında haksız olması yasal koşullardandır. Bunlardan başka, alacağın likit ve belli olması da gerekir. Alacağın gerçek miktarı belli, sabit veya borçlu tarafından belirlenebilmesi için bütün unsurlar bilinmekte ya da bilinmesi gerekmekte, böylece borçlu tarafından borcun tutarının tahkik ve tayini mümkün ise; başka bir ifadeyle borçlu yalnız başına ne kadar borçlu olduğunu tespit edebilir durumda ise alacağın likit ve muayyen olduğunun kabulü zorunludur. Davacının talebinin faturaya dayalı olduğu ve alacağın likit olduğu anlaşıldığından davacının asıl ve birleşen davada icra inkar tazminatı isteminin kabulüne karar verilmiştir.
2004 sayılı İcra İflas Kanunu'nun 67/2.maddesi uyarınca itirazın iptali davasının kısmen veya tamamen reddi halinde, borçlu lehine hükmedilecek tazminat kötü niyet tazminatı (haksız takip tazminatı) olup, borçlu lehine kötü niyet tazminatına hükmedilebilmesi için icra takibinin haksız olmasının yanında takip alacaklısının kötü niyetli olması gerekir. Alacaklı icra takibi başlatmakta kötü niyetli değilse aleyhine kötü niyet tazminatı hükmedilemez. Somut olayda, davacı yanın birleşen davada reddine karar verilen alacak miktarı yönünden kötü niyetli olduğu dosya kapsamından anlaşılamamaktadır. Bu sebeple davalı yanın birleşen davadaki kötü niyet tazminatı isteminin reddine karar verilerek uyuşmazlığın bütünü hakkında aşağıda ki şekilde hüküm kurulmuştur.
KARAR : Gerekçesi yukarıda yazılı kararda açıklandığı üzere;
1-Asıl Dava Yönünden;
a-Asıl davanın KABULÜ ile, davalı tarafından .... İcra Müdürlüğünün ... takip sayılı dosyasına yapılan itirazın iptaline takibin devamına,
b-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ' si oranında hesaplanan 529,12 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
c-Alınması gereken 180,72 TL karar ve ilam harcının 59,30 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 121,42 TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
d-Davacı tarafından ödenen 59,20 TL peşin harcın ve 59,30 TL başvuru harcının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.
e-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 2.645,63 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
2-Birleşen Mahkememizin 2021/136 Esas sayılı dosyası yönünden;
a-Davanın KISMEN KABULÜ ile, davalı tarafından .... İcra Müdürlüğünün ... takip sayılı dosyasına yapılan itirazın 62.526,24 TL yönünden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya dair istemin REDDİNE,
b-İtirazın iptaline karar verilen alacağın %20 ' si oranında hesaplanan 12.505,24 TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,
c-Davalının kötü niyet tazminatı isteminin REDDİNE
d-Alınması gereken 4.271,16 TL karar ve ilam harcının 755,84 TL peşin harçtan mahsubu ile bakiye 3.515,32 TL harcın davalıdan alınarak Hazine'ye gelir kaydına,
e-Davacı tarafından ödenen 755,84 TL peşin harcın davalıdan alınarak davacıya ödenmesine.
f-Davacı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 10.004,19 TL vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine
g-Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT gereği hesap olunan 55,57 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine
3-Davacı tarafından birleşen dava yönünden ödenen 59,30 TL başvuru harcı ile asıl ve birleşen dava yönünden ödenen 1331,50 TL posta tebligat ve bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.390,8 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına göre hesaplanan 1.389,61 TL'nin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, bakiyesinin davacı üzerinde bırakılmasına
4-6325 Sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanunu ve Arabuluculuk Kanunu Yönetmeliği gereğince Adalet Bakanlığı bütçesinden ödenen 1.320,00 TL arabulucu ücretinin 1.318.87 TL'sinin davalıdan 1,13 TL'sinin davacıdan alınarak Hazine'ye ödenmesine
5-Gider avansı bakiyesinin karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda gerekçeli kararın taraflara tebliğinden itibaren iki haftalık yasal süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi nezdinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 11/04/2023
Katip ...
e-imzalıdır


Hakim ...
e-imzalıdır



Full & Egal Universal Law Academy