İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi 2022/793 Esas 2023/286 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 10. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2022/793
Karar No: 2023/286
Karar Tarihi: 10.05.2023

T.C.
İSTANBUL
10. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO:2022/793
KARAR NO:2023/286
DAVA:3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit
DAVA TARİHİ:22/11/2022
KARAR TARİHİ:10/05/2023
Mahkememizde görülmekte olan 3. Şahıs Tarafından Açılan Menfi Tespit davasının yapılan açık yargılaması sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının dava dışı ... ve Lojistik Ltd.Şti.'nin yetkilisi ve ortağı konumunda olup işbu şirket ile davalı şirket arasında davalı şirketin tescilli ürünlerinin satışı hususunda distribütörlük ilişkisi olduğunu, distribütörlük sözleşmesinin 2019 yılı itibarı ile olağan feshi üzerine dava dışı şirket ile davalı arasında alacak borç ilişkisi doğduğunu ve dava dışı şirket nezdinde bir kısım borcun muaccel olduğunu, davalı şirketin de alacaklarının tahsili için yasal yollara başvurduğunu, dava dışı şirketin sözleşmenin olağan feshinden sonra bir süre faaliyetlerine devam etmekle birlikte malvarlıkları borçlarını karşılayamadığından bahisle 2020 yılı itibarı ile pasif halde olduğunu, davalı tarafça ....İcra Müdürlüğünün 2020/... esas sayılı dosyası ile takip başlatıldığını ve davacıya haciz ihbarnameleri gönderildiğini, ortak sıfatında olan davacının dava dışı şirkete herhangi bir borcu olmadığı gibi şirketten alacağı bulunduğunu, bu nedenlerle davanın kabulü ile davacının ....İcra Müdürlüğünün 2020/... esas sayılı dosyasında borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıya gönderilen 89/6 ihbarnamesi 13/09/2022 tarihinde tebliğ edilmiş olmakla ve menfi tespit davalarında arabuluculuk dava şartı olmadığından hak düşürücü süreleri kesmeyeceğinden davanın süresinde açılmadığını, davacının dosyanın borçlusunun tek ortağı ve tek yetkilisi olduğunu, yani borçlu şirkete borcu olma ihtimalinin mevcut olduğunu, bu durumun davalı tarafça bilinmesi mümkün olmayıp ancak yapılacak bilirkişi incelemesi ile tespit edilebileceğini, bu nedenlerle öncelikle usulüne ilişkin itirazları, sonrasında ise esasa ilişkin itirazları kapsamında davacının dava dışı ... firmasına borçlu olduğunun tespiti halinde davanın reddine karar verilmesini, davacı aleyhine takip çıkışı üzerinden %20 tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLER VE GEREKÇE:
Taraflara usulune uygun davetiye tebliğ edilmiş olup, ....İcra Müdürlüğünün 2020/... esas sayılı takip dosyasının UYAP kayıtları dosya içerisine alınmıştır.
....İcra Müdürlüğünün 2020/... esas sayılı takip dosyası incelendiğinde; davalı tarafından ... ve Lojistik Ltd.Şti.aleyhine 600,000,00 TL asıl alacak, 60.000,00 TL çek tazminatı, 1.200,00 TL çek komisyonu, 4.191,78 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 665.391,78 TL üzerinden takip başlatıldığı anlaşılmıştır.
Dava, İİK 89/3 maddesine dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu(TTK)’nun 4/1. maddesine göre, her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava sayılır. TTK'nın 5/1. Maddesine göre de, aksine hüküm bulunmadıkça, dava olunan şeyin değerine veya tutarına bakılmaksızın tüm ticari davalara asliye ticaret mahkemesi bakmakla görevlidir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun yürürlüğe girdiği 01.07.2012 tarihinden itibaren yasanın 5/3. maddesi gereği Asliye Hukuk Mahkemeleri ile Asliye Ticaret Mahkemeleri arasındaki ilişki görev ilişkisi haline gelmiştir. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 1. maddesi gereği göreve ilişkin kurallar kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece kendiliğinden dikkate alınması gerekmektedir.
Somut olaya konu dava; İİK'nın 89/3 hükmüne dayalı olarak açılmış olup, menfi tespit istemine ilişkindir. İşbu eldeki dava ticari dava değildir. Davacı taraf olmadığı icra takip dosyasında kendisine gönderilen haciz ihbarnameleri nedeniyle borçlu olmadığından menfi tespit talep etmiş olup; davacı 3.şahıs ile davalı alacaklı arasındaki ilişki, ticari iş niteliğinde de değildir. Belirtilen bu nedenlerle takip hukukundan kaynaklanan eldeki davanın TTK'nın 4/1. maddesinin alt bentlerinde sayılan dava türlerinden de olmadığına kanaat getirilmiştir. Davanın, TTK'nın 4. ve 5. maddeleri kapsamında "ticari dava" olarak nitelendirilemeyeceği ve davaya konu uyuşmazlığın çözümünde genel mahkeme olan Asliye Hukuk Mahkemesi(HMK m.2) görevli olduğu , görev hususunun kamu düzeninden olduğu ve HMK 114/1-c bendi gereğince dava şartı olan bu husus HMK m.115/1 gereğince mahkemece davanın her aşamasında kendiliğinden değerlendirilebileceği nazara alındığında davacının davasının görev yönünden reddine, görevli mahkemelerin genel görevli mahkeme İstanbul Asliye Hukuk Mahkemeleri olduğunun tespitine dair karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis olunmuştur.
HÜKÜM: Gerekçeleri yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının görev nedeniyle reddine,
2-Görevli mahkemenin İstanbul Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi olduğunun tespitine,
3-HMK 20. Maddesi uyarınca hükmün kesinleşmesine müteakip taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesi talep edilmesi halinde dosyanın Nöb. Asliye Hukuk Mahkemesine gönderilmesine, taraflarca 2 haftalık süre içerisinde dosyanın görevli mahkemeye gönderilmesinin talep edilmediği takdirde davanın açılmamış sayılacağına karar verileceğinin ihtarına (ihtarat yapıldı)
4-Harç, yargılama giderleri ve sair hususların görevli mahkemece değerlendirilmesine,
Dair, davalı vekilinin yüzüne karşı, davacı vekilinin yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 Hafta süre içerisinde Bölge Adliye Mahkemesine İSTİNAF yolu açık olmak üzere oy birliğiyle verilen karar açıkça okunup, usulen anlatıldı. 10/05/2023
Başkan ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Üye ...
¸e-imzalıdır
Katip ...
¸e-imzalıdır

İşbu evrak, 5070 Sayılı Elektronik İmza Yasası kapsamında imzalanmıştır.


Full & Egal Universal Law Academy