İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2021/276 Esas 2023/176 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: İstanbul 1. Asliye Ticaret Mahkemesi
Esas No: 2021/276
Karar No: 2023/176
Karar Tarihi: 16.03.2023

T.C.
İSTANBUL
1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
ESAS NO: 2019/20
KARAR NO: 2023/174
DAVA: Şirketin Fesih ve Tasfiyesi -Ticari Şirkete Kayyım Atanması
DAVA TARİHİ: 10/03/2017
KARAR TARİHİ: 16/03/2023
Mahkememizde görülmekte olan Şirketin Fesih ve Tasfiyesi -Ticari Şirkete Kayyım Atanması davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalı şirkette 4/10 oranında pay sahibi olduğunu, müvekkilinin davalı şirketin yönetim kurulu başkanı ... ve ... ile kurmuş oldukları şirket yoluyla ''...'' isimli derginin yayım hayatına başlaması hususunda iştirakte bulunduklarını, şirket kurulduğunda çoğunluk hissesine sahip müvekkilinin, ...'in hisselerini 02.09.2016 tarihinde ...'e devretmesiyle azınlık pay sahibi durumuna geldiğini, 10.09.2016 tarihinde ise ...'in hisselerini ... A.Ş'ye devrettiğini, bununla birlikte şirketin adresinin müvekkilinin bilgisi haricinde değiştirildiğini, şirketin akıllı ofise taşınarak posta kutusu haline getirildiğini, şirket kayıtlarına ulaşmak ve yapılan işlemleri görmek adına müvekkilinin bilgi alma hakkını kullandığını, bu doğrultuda ... 28. Noterliğinden ... tarihli ihtarının gönderildiğini ancak muhatabın adresten taşınmış olması sebebiyle tebligatın yapılamadığını, bu arada ... hisselerini devralan ... A.Ş temsilcisi ... tarafından iadeli taahhütlü mektupla şirketin merkezinin değiştiği ve 30.12.2016 tarihinde bu adreste genel kurul yapılacağının bildirildiğini, genel kurula çağrı konusunda hiçbir usule uyulmamış olmasına rağmen müvekkilinin belirlenen tarih ve saatte genel kurulun yapılacağı adrese gittiğini ve anılan adreste kimsenin olmadığının görülerek tutanak tutulduğunu belirterek şirketin genel kurulunun toplanamadığının açıkça ortada olduğu ve yönetim kurulu görünürde bulunmasına rağmen fiilen olmadığını, mevcut organ eksikliğinin giderilmesi adına şirketin kayyuma devredilmesi gerektiğini, TTK. 530/1. maddesi uyarınca şirketin feshi ve TTK. 530/2. maddesi uyarınca da gerekli önlemlerin alınmasını talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun tebligat yapılmış ancak herhangi bir savunmada bulunmadığı görülmüştür.
Şirketin sicil kaydı celp edilip incelenmiş, davalı şirketin sicil kaydına göre kurulu olduğu adresin ...'de bulunduğu ve anılan yerin mahkememizin yargı çevresi içinde bulunduğu anlaşılmakla mahkememizin bu davaya bakmaya kesin yetkili olduğu kabul edilmiştir.
Tüm Dosya Kapsamı Birlikte Değerlendirildiğinde
Dava, TTK. 530. maddesine dayalı olarak açılan şirketin feshi davasıdır.
Davacı tarafından davalı şirketin hissedarı olduğu, şirketin görünüşte yönetim kurulu olmasına rağmen fiilen yönetim kurulu bulunmadığı, ayrıca şirketin genel kurulunun toplanamayıp, yapılamadığı ileri sürülerek TTK'nın 530/1-2 maddeleri kapsamında davalı şirketin yönetim kurulunun oluşturulabilmesi ve genel kurulunun yapılabilmesi için tedbiren kayyım atanmasının ve yönetim oluşturulamaması halinde organ eksikliğinden şirketin feshine karar verilmesi talebinde bulunulmuş mahkememizce 26/102017 tarihli karar ile şirketin ticaret sicil kayıtlarına göre yöneticisi bulunduğu, organ eksikliği bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ve davacı vekilinin istinaf başvurusu üzerine İstanbul BAM 14.Hukuk Dairesinin 06/12/2018 tarih 2018/645 E 2018/1475 K sayılı kararı ile mahkememiz kararın kaldırılması üzerine dosya yukarıda belirtilen sıraya kaydedilmiş ve yeniden yargılamaya devam edilmiştir.
Yargılama sırasında davalı şirket hakkında ... 5. Asliye Ticaret Mahkemesinin 06/02/2020 tarih ... Esas ...K sayılı kararı ile verilen iflas kararının Yargıtay 6. Hukuk Dairesinin 2021/4162 Esas, 2022/3083 Karar sayılı 06/06/2022 Tarihi ile onandığı ve iflas kararın 06/06/2022 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.
Mahkememizin 25/03/2021 tarihli duruşma ara kararı ile dosyanın mali müşavir bilirkişi ... ile şirketler hukukunda uzman ...'ya tevdi ile bilirkişilerden dava tarihi itibariyle davacının iş bu davayı ikame etmekte haklı olup olmadığı, dava tarihi itibariyle davalı şirketin (yönetim kurulunun bulunmayışı ve genel kurulun toplanmaması nedeniyle) feshini gerektiren bir durum bulunup bulunmadığı konularında rapor tanzim edilmesinin istenmesine karar verildiği ve bilirkişiler tarafından sunulan 12.08.2021 havale tarihli bilirkişi heyeti raporunda özetle, davalı şirket bakımından TTK m. 530 hükmünün şartlarının oluştuğu, bir başka deyişle davalı şirketin “organ boşluğu” sebebiyle feshinin talep edilebileceği, Mahkemece davalı şirketin eski yönetim kurulu üyesi/başkanı ... dinlendikten sonra davalı şirkete organ eksikliğinin giderilmesi amacıyla kısa bir süre verilmesi gerektiği yönünde görüş ve kanaat belirtilmiştir.
TTK'nın 530. maddesinde "Uzun süreden beri şirketin kanunen gerekli olan organlarından biri mevcut değilse veya genel kurul toplanamıyorsa, pay sahipleri şirket alacaklıları veya Gümrük ve Ticaret Bakanlığının istemi üzerine, şirket merkezinin bulunduğu yerdeki asliye ticaret mahkemesi yönetim kurulunu da dinleyerek şirketin durumunu kanuna uygun hale getirmesi için bir süre belirler. Bu süre içinde durum düzeltilmezse, mahkeme şirketin feshine karar verir. Dava açıldığında mahkeme taraflardan birinin istemi üzerine gerekli önlemleri alabilir." şeklinde düzenleme yapılmıştır.
Davalı şirketin sicil kaydı incelendiğinde, şirketin 18.08.2015 tarihinde tescil edilip 28.08.2015 tarihli sicil gazetesinde ilan edilerek kurulduğu, kurucuların davacı ..., dava dışı ... ve dava dışı ... olduğu ve ortaklardan ...'in yönetim kurulu üyesi olarak tayin edilip ilk 3 yıl için münferiden şirketi temsil ve ilzama yetkilendirildiği anlaşılmıştır. Şirket ortaklarından...'in 900 adet hissesini ...'e devrettiği ve bu devir neticesinde şirketin ortaklarının ... ve davacı ... olduğu, buna ilişkin 02.09.2016 tarihli kararın 08.09.2016 tarihli sicil gazetesinde ilan edildiği, daha sonra 10.09.2016 tarihli ve 05.10.2016 tarihli sicil gazetesinde ilan edilen yönetim kurulu kararı ile şirket ortaklarından ...'in de hisselerini ... Yatırım A.Ş'ye devrettiği, bu devir neticesinde şirketin ortaklarının davacı ile dava dışı ... A.Ş olduğu anlaşılmıştır.
Şirketin kuruluşunda ...'in yönetim kurulu üyesi olarak seçildiği ve ilk 3 yıl için şirketin münferiden temsil ve ilzama yetkili kılındığı, bu kararın 18.08.2015 tarihinde sicile tescil ve 24.08.2015 tarihli gazetede ilan edildiği, huzurdaki davanın 10.03.2017 tarihinde açıldığı ve dava tarihi itibari ile ...'in 3 yıllık temsil yetkisinin henüz sonlanmadığı, dava tarihi itibariyle şirketin temsilcisinin mevcut olup organ eksikliğinin bulunduğundan sözedilemeyeceği, dava tarihinden sonra davalı şirket hakkında iflas kararı verildiğinden genel kurulun toplantısı yapılması için verilecek süre sonunda toplantının icra edilip edilmeyeceğinin tespiti bu aşamada mümkün olmadığından şirket hakkında verilen iflas kararı ile konusuz kalan dava ile ilgili karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş, dava tarihi itibari ile davanın haklılığı ispat edilemediğinden yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına dair aşağıdaki şekilde hüküm tesis edilmiştir.
HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davalı şirket hakkında verilen iflas kararı kesinleşmiş olduğundan esas hakkında KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
2-Hüküm tarihinde yürürlükte bulanan harçlar tarifesine göre tahsil edilmesi gereken harç 179,90-TL olduğundan peşin alınan 31,40-TL'nin mahsubu ile bakiye 148,5‬0-TL'nin davacıdan tahsili ile hazineye gelir kaydına,
3-Yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
4-Gider avansının kalan kısımlarının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatıran taraflara iadesine,
Dair, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda, kararın tebliğinden itibaren 2 haftalık yasal süresi içerisinde İstinaf yolu açık olmak üzere oy birliği ile verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/03/2023

BAŞKAN ...

ÜYE ...

ÜYE ...

KATİP ...





Full & Egal Universal Law Academy