Gelir İdaresi Başkanlığı Özelge Kararı Sayı B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-19/3-b-124
Karar Dilini Çevir:
Gelir İdaresi Başkanlığı Özelge
Sayı: B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-19/3-b-124
Özelge: İştirak hisselerinin yeni kurulacak bir şirkete ayni sermaye olarak konulması işleminin kısmi bölünme kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hk
Karar Tarihi: 10.05.2020

 

T.C.

GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI

BÜYÜK MÜKELLEFLER VERGİ DAİRESİ BAŞKANLIĞI

Mükellef Hizmetleri Grup Müdürlüğü

 
 

 
Sayı

:
B.07.1.GİB.4.99.16.02-KVK-19/3-b-124

13/10/2011
Konu

:
İştirak hisselerinin yeni kurulacak bir şirkete ayni sermaye olarak konulması işleminin kısmi bölünme kapsamında değerlendirilip değerlendirilmeyeceği
 

 

İlgide kayıtlı özelge talep formunda, kurumunuzun aktifinde iki yıldan fazla süreyle tutuğunuz ve %49.99 oranında payına sahip olduğunuz ..... Grubu şirket hisselerinin, Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi kapsamında yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devredilmesinin düşünüldüğü belirtilmiş olup, yapılacak işlemin kısmi bölünme olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği konusunda Başkanlığımız görüşü sorulmuştur.

5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanununun "Devir, bölünme ve hisse değişimi" başlıklı 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde, "Kısmî bölünme: Tam mükellef bir sermaye şirketinin veya sermaye şirketi niteliğindeki bir yabancı kurumun Türkiye'deki işyeri veya daimi temsilcisinin bilançosunda yer alan taşınmaz ile en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya bir kaçını kayıtlı değerleri üzerinden aynî sermaye olarak mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine devretmesi kısmî bölünme hükmündedir. Ancak, üretim veya hizmet işletmelerinin devrinde işletme bütünlüğü korunacak şekilde faaliyetin devamı için gerekli aktif ve pasif kalemlerin tümünün devredilmesi zorunludur. Kısmî bölünmede devredilen varlıklara karşılık edinilen devralan şirket hisseleri devreden şirkette kalabileceği gibi doğrudan bu şirketin ortaklarına da verilebilir. Taşınmaz ve iştirak hisselerinin bu bent kapsamında devrinde devralan şirketin hisselerinin devreden şirketin ortaklarına verilmesi halinde, devredilen taşınmaz ve iştirak hisselerine ilişkin borçlarında da devri zorunludur." hükmü yer almaktadır.

1 seri Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "19.2.2. Kısmi bölünme" başlıklı bölümünde ise;

"Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendinde, tam mükellef bir sermaye şirketi veya sermaye şirketi niteliğindeki yabancı bir kurumun Türkiye'deki işyeri ya da daimi temsilcisinin bilançosunda yer alan taşınmazlar ile bilançoda yer alan ve en az iki tam yıl süreyle elde tutulan iştirak hisseleri ya da sahip oldukları üretim veya hizmet işletmelerinin bir veya birkaçının mevcut veya yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine kayıtlı değerleri üzerinden ayni sermaye olarak konulması kısmi bölünme olarak kabul edilmiştir.

Bu düzenleme ile iştirak hisselerinin kısmi bölünme kapsamında ayni sermaye olarak konulabilmesi için aktifte yer alan bu kıymetlerin en az iki tam yıl süreyle elde tutulması şarttır.

Kısmi bölünme işleminde, aktifi ve pasifi düzenleyici hesaplar, ilgili olduğu aktif veya pasif hesapla birlikte devrolunmak zorundadır."

açıklamalarına yer verilmiştir.

Buna göre, kurumunuzun iki yıldan fazla süreyle aktifte tuttuğu ve %49.99 oranında payına sahip olduğunuz hisselerin, Kurumlar Vergisi Kanununun 19 uncu maddesinin üçüncü fıkrasının (b) bendi ile 1 seri Kurumlar Vergisi Genel Tebliğinin "19.2.2." bölümünde yer alan açıklamalar kapsamında yeni kurulacak tam mükellef bir sermaye şirketine ayni sermaye olarak konulması durumunda, söz konusu işlem kısmi bölünme kapsamında değerlendirilecektir.

Öte yandan, yapılan işlemlerin kısmi bölünme müessesesinin amacına aykırı olması ya da vergi planlamasına yol açacak şekilde yapılması halinde ise gerekli tarhiyatların yapılabileceği tabiidir. 

Bilgi edinilmesini rica ederim.
 

 

(*)     Bu Özelge 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 413.maddesine dayanılarak verilmiştir.

(**)   İnceleme, yargı ya da uzlaşmada olduğu halde bu konuya ilişkin olarak yanlış bilgi verilmiş ise bu özelge geçersizdir.

(***) Talebiniz üzerine tayin edilmiş olan bu özelgeye uygun işlem yapmanız hâlinde, bu fiilleriniz dolayısıyla vergi tarh edilmesi icap ederse, tarafınıza vergi cezası kesilmeyecek ve tarh edilen vergi için gecikme faizi hesaplanmayacaktır.

Full & Egal Universal Law Academy