T.C.

MALİYE BAKANLIĞI

Gelir İdaresi Başkanlığı
Sayı    :B.07.1.GİB.0.03.43/4313-107/076459           04.10.2006             
Konu :

 

......................
İlgi   : 25/05/2006 tarihli ve 856 sayılı yazınız.
İlgide kayıtlı yazınız ekinde yer alan 14/03/2006 tarihli ve 449 sayılı özelgenin incelenmesinden, tıp fakültesinde çalışan .............'in ..... isimli vakıfta yürüttüğü proje koordinatörlüğü karşılığı 2005 yılı Ocak-Ekim dönemleri için 13.482,80 YTL ücret aldığı, aynı yılın Kasım ve Aralık dönemlerinde tahakkuk eden 2.592,72 YTL ücretin ödenmediğinden bahisle söz konusu ücret geliri bakımından elde etmenin gerçekleşmediği görüşüne yer verildiği anlaşılmış olup, aşağıdaki açıklamaların yapılmasına gerek görülmüştür.
193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun 61'inci maddesinde, "Ücret, işverene tabi ve belirli bir işyerine bağlı olarak çalışanlara hizmet karşılığı verilen para ve ayınlar ile sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaatlerdir."
Ücretin ödenek, tazminat, kasa tazminatı (Mali sorumluluk tazminatı), tahsisat, zam, avans, aidat, huzur hakkı, prim, ikramiye, gider karşılığı veya başka adlar altında ödenmiş olması veya bir ortaklık münasebeti niteliğinde olmamak şartı ile kazancın belli bir yüzdesi şeklinde tayin edilmiş bulunması onun mahiyetini değiştirmez..." hükmü yer almış, aynı Kanunun 62'nci maddesinde ise "İş verenler, hizmet erbabını işe alan, emir ve talimatları dahilinde çalıştıran gerçek ve tüzel kişilerdir..." denilmiştir.
Anılan Kanunun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasında; "Kamu idare ve müesseseleri, iktisadi kamu müesseseleri, sair kurumlar, ticaret şirketleri, iş ortaklıkları, dernekler, vakıflar, dernek ve vakıfların iktisadi işletmeleri, kooperatifler, yatırım fonu yönetenler, gerçek gelirlerini beyan etmeye mecbur olan ticaret ve serbest meslek erbabı, zirai kazançlarını bilanço veya zirai işletme hesabı esasına göre tespit eden çiftçiler aşağıdaki bentlerde sayılan ödemeleri (avans olarak ödenenler dahil) nakden veya hesaben yaptıkları sırada, istihkak sahiplerinin gelir vergilerine mahsuben tevkifat yapmaya mecburdurlar." denilmiş, aynı fıkranın 1 numaralı bendi hükmü ile de hizmet erbabına ödenen ücretler ile 61 inci maddede yazılı olup ücret sayılan ödemelerden (istisnadan faydalananlar hariç), 103 ve 104 üncü maddelere göre vergi tevkifatı yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Anılan Kanunun 96 ncı maddesinde de "Vergi tevkifatı, 94 üncü madde kapsamına giren nakden veya hesaben yapılan ödemelere uygulanır. Bu maddede geçen hesaben ödeme deyimi, vergi tevkifatına tabi kazanç ve iratları ödeyenleri istihkak sahiplerine karşı borçlu durumda gösteren her türlü kayıt ve işlemleri ifade eder." denilmektedir.
Buna göre, ücret gelirlerinin tevkif yoluyla vergilendirilmesi için hizmet erbabını
alacaklı kılan bir kayıt yapılması başka bir deyişle ücretin hesaben ödenmesi yeterli
olmaktadır. Ücretin, hizmet erbabının hesabına alacak kaydedilerek tevkif yoluyla
vergilendirilmesi, hizmet erbabının bu ödeme üzerinde hukuki tasarruf hakkı kazandığım
ifade eder. Bu durumda talep edilebilir aşamaya gelen ücretin hizmet erbabı açısından da elde
edilmiş olacağı tabiidir.           
Yukarıda yapılan açıklamalara göre, .... isimli Vakıf tarafından 2005 yılı Kasım
ve Aralık dönemleri için tahakkuk ettirilerek tevkif yoluyla vergilendirilen ücret geliri, Erdal
Başer yönünden hesaben ödeme gerçekleşmiş sayılmaktadır. Dolayısıyla, birden fazla
işverenden ücret geliri elde edilmesi ve birden sonraki işverenden alınan ücretlerin toplamının
gelir vergisi tarifesinin ikinci gelir diliminde yer alan tutarı aşması halinde anılan Vakıftan
elde edilen ücret toplamının beyan edilmesi gerekmektedir.             .
Bilgi edinilmesini ve yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, özelgenizin yeniden değerlendirilmesini rica ederim.

                                                                                                                                                   Başkan a.

Full & Egal Universal Law Academy