Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi 2019/154 Esas 2020/783 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 5. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/154
Karar No: 2020/783
Karar Tarihi: 02.06.2020



(2577 S. K. m. 45) (5510 S. K. m. 40, Geç. m. 4, 40) (3153 S. K. Ek m. 1) (657 S. K. m. 103) (Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği m. 3, 4, 10, 15) (Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulamasının Usul ve Esasları Hakkında Yönetmelik m. 5) (Sağlık Hizmetlerinde İyonlaştırıcı Radyasyon Kaynakları ile Çalışan Personelin Radyasyon Doz Limitleri ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmelik m. 2, 4) (Radyaloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Tüzük m. 19) (Radyasyon Güvenliği Tüzüğü m. 2/K)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Gaziantep 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 30/05/2018 tarih ve E: 2017/2025 K: 2018/598 Sayılı kararın istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: 24/03/2000 tarihli ve 23999 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği'nin 10. maddesi uyarınca radyasyon görevlileri ve toplum üyesi kişiler için ayrı ayrı yıllık doz sınırlarının belirlendiği, bu düzenlemeye göre toplum üyesi kişiler için yıllık doz miktarının 1mSv olduğu, ilgili maddede belirtilen radyasyon alanlarında görev yapan kişiler için kişisel dozimetri kullanılması zorunluluğu getirilmiş ve bu kişilerin belirli aralıklarla sağlık kontrollerinin yapılması gerektiğinin belirtildiği, davacı vekilince söz konusu husus ilişkin ölçüm raporları getirilmeden yerel mahkemece değerlendirme yapıldığı iddialarının asılsız olduğu, dava dilekçesi ekinde davacıya ait doz ölçümlerinin ayrıntılı şekilde sunulduğu, davacının 2016 ve 2017 yıllarına ilişkin doz ölçümleri 0,1 mSv'den daha düşük olduğu gözlemlendiği ileri sürülerek istinaf başvurusunun reddi gerektiği savunulmaktadır.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 5. İdari Dava Dairesi'nce 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca dava dosyası incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
KARAR: Dava; Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalında sağlık teknisyeni olarak görev yapan davacının, şua izinlerinin kullandırılması ve fiili hizmet süresinden yararlandırılmasına yönelik talebinin reddine ilişkin 01.11.2017 tarih ve 57545 Sayılı Gaziantep Üniversitesi Personel Daire Başkanlığı işleminin iptaline karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
 
İdare Mahkemesince; "... Uyuşmazlıkta; Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği'nin 15. Maddesi uyarınca maruz kalınacak yıllık dozun 1 mSv değerini geçme olasılığı bulunan alanların "radyasyon alanı" olarak nitelendirileceği, aynı Yönetmeliğin 3.maddesi uyarınca ise; 15.maddede belirtilen denetimli ve gözetimli alanlarda görevi gereği radyasyon kaynağı ile çalışan kişilerin radyasyon görevlisi sayılacağı, yukarıda anılan mevzuat hükümlerine göre kişinin şua izni ve fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmesi için radyasyon görevlisi olması gerektiği ve radyasyon alanlarında fiilen çalışması gerektiği, davacının Diş Hekimliği Fakültesinde sağlık teknisyeni olarak görev yaptığı, 2016 yılında 5 defa ve 2017 yılında 4 defa yapılan denetlemede davacının maruz kaldığı radyasyon oranının 0,1 mSv'den daha düşük olduğu görülmektedir. Bu durumda, Radyaloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Tüzüğün 19.maddesindeki, "diş muayenehanelerinde diş resmini almağa mahsus filmlerin bizzat hasta tarafından tutulmalıdır" amir hükmü uyarınca çekim sırasında filmin hasta veya yakını tarafından tutulması gerektiğinden, sağlık teknisyeninin şuaya maruz kalmasının söz konusu olamayacağı, öte yandan Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği'nin 3. Maddesi uyarınca davacının maruz kaldığı radyasyon oranının 1 mSv'den daha düşük olduğu dikkate alındığında, Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği uyarınca radyasyon alanında çalışmayan ve dolayısıyla radyasyon görevlisi sayılmayan davacının şua izni ve fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmaması yönünde tesis edilen dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı" gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
Davacı vekili tarafından; davalı idarenin davacının sağlık iznini hiçbir şarta bağlı olmadan radyasyonlu alanda sürekli çalışmış olması sebebiyle hak etmiş olmasına rağmen davalı idare radyasyon çalışanı görmeyerek sağlık iznini kullandırmadığı ancak 35 saat kuralına göre davacıyı çalıştırdığı, bu durumdan da görüleceği üzere davalı idarenin çelişkili davranışlarda bulunduğu, radyasyon çalışanı olarak sayılmayan davacının 35 saat esasına göre çalıştırılması ve özel kıyafetler giymek suretiyle Atom Enerjisi Kurumundan onay ve sertifika alma zorunluluğu gibi şartları taşımasının beklendiği ve bu sebeplerin bile davacının radyasyon alanında çalıştırıldığının ispatı olduğu, Sağlık Bakanlığının B.10.1.TKH.0.27.00.00 Sayılı yazısında radyasyon kaynağı olan cihazların tek tek sayıldığı ve davacının bu cihazlar içerisinden panoromik diş, periapikal diş, periapikal mobil diş, volümetrik diş tomografi cihazlarının hepsini kullandığı ileri sürülerek İdare Mahkemesi kararının kaldırılması istenilmektedir.
 
5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa, 08/05/2008 tarih ve 26870 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5754 Sayılı Kanun'un 68. maddesiyle eklenen "5434 Sayılı Kanuna İlişkin Geçiş Hükümleri" başlıklı Geçici 4. maddesinin 4. fıkrasında, "Bu Kanunda aksine bir hüküm bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunun 4. maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar ... hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 Sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır..."; 5. fıkrasında, "Bu madde kapsamına girenlerin aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması, toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 Sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır..." kurallarına yer verilmiş; 8. fıkrasında ise, bu kapsamda olanların fiili hizmet zammı, kesenek ve karşılıkları hakkında da 5434 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca işlem yapılacağı belirtilmiştir.
 
Ancak, davacı memuriyete 20/09/2005 tarihinde başlasa da, davanın konusunun, davacının Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalında göreve başladığı 2013 yılı ve sonrası fiili hizmet süresi zammına ilişkin olduğu dikkate alındığında, davacıya uygulanması gereken kuralın 5434 Sayılı Kanun'un fiili hizmet süresi zammına ilişkin kuralı yerine 5510 Sayılı Kanun'un 40. maddesinde yer alan kural uygulanmak suretiyle uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmekte olup, anılan Kanun'un "Fiili Hizmet Süresi Zammı" başlıklı 40. maddesinin 2. fıkrasının 11. bendinde, radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işlerde, 4. maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında çalışan sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayılarının, fiilî hizmet süresi zammı olarak ekleneceği" kuralı düzenlenmiştir.
 
27/09/2008 tarih ve 27010 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Fiili Hizmet Süresi Zammı Uygulamasının Usul ve Esasları Hakkında Yönetmeliğin "Fiili hizmet süresi zammından yararlanma şartları" başlıklı 5. maddesinin 11. bendinde, radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işlerde, doğal ve yapay radyoaktif, radyoiyonizan maddeler veya bütün diğer korpüsküler emanasyon kaynakları ile yapılan işlerin risklerine maruz kalan sigortalıların, fiili hizmet süresi zammı uygulamasından yararlandırılacakları belirtilmiştir.
 
3153 Sayılı Kanuna dayanılarak yayımlanan "Radyoloji, Radyom ve Elektrikle Tedavi Müesseseleri Hakkında Nizamnamenin 19. maddesinde; diş muayenehanelerinde diş resmini almağa mahsus filimlerin bizzat hasta tarafından tutulması gerektiği, 21. maddesinde; röntgen ve radyum ile daimi olarak günde 5 saatten fazla çalışılamayacağı, 24.maddesinde de; bu gibi müesseselerde, her röntgen mütahassısının veya röntgen ve radyom ile iştigal eden kimsenin senede dört hafta muntazaman devamlı tatil yapmasının mecburi olduğu, 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 103. maddesinin 3. fıkrasında ise; hizmetleri sırasında radyoaktif ışınlarla çalışan personele, her yıl yıllık izinlerine ilaveten bir aylık sağlık izni verileceği kurallarına yer verilmiştir.
 
07/09/1985 tarih ve 18861 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Radyasyon Güvenliği Tüzüğü'nün 2/K maddesinde, "radyasyon görevlisi", sürekli olarak denetimli alanlarda veya radyasyon kaynaklarıyla çalışan kişi olarak tanımlanmış; (D) bendinde de, "radyasyon kaynağı", iyonlaştırıcı radyasyon yayınlayan radyoaktif maddelerle radyasyon yayınlayıcı veya üretici aygıtlar olarak tanımlanmıştır.
 
24/03/2000 tarih ve 23999 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği'nin 4. maddesinin -03/06/2010 tarihli ve 27600 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmelikle değişik- (h) bendinde; "radyasyon görevlisi"; radyasyon kaynağı ile yürütülen faaliyetlerden dolayı görevi gereği, bu Yönetmeliğin 10. maddesinde toplum üyesi kişiler için belirtilen doz sınırlarının üzerinde radyasyona maruz kalma olasılığı olan kişi olarak tanımlanmış; "Yıllık doz sınırları" başlıklı 10 maddesinin (b) bendinde, toplum üyesi kişiler için etkin dozun yılda 1 mSv.'yi geçemeyeceği kurala bağlanmıştır.
 
30/01/2010 tarih ve 27478 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 5947 Sayılı "Üniversite ve Sağlık Personelinin Tam Gün Çalışmasına ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun"un 9. maddesiyle 3153 Sayılı Kanuna eklenen Ek 1. maddede, "İyonlaştırıcı radyasyonla teşhis, tedavi veya araştırmanın yapıldığı yerler ile bu iş veya işlemlerde çalışan personelin haftalık çalışma süresi 35 saattir. Bu süre içerisinde, Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte belirtilen radyasyon dozu limitleri de ayrıca dikkate alınır. Doz limitlerinin aşılmaması için alınması gereken tedbirler ile aşıldığı takdirde izinle geçirilecek süreler ve alınacak diğer tedbirler Sağlık Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikle belirlenir." kuralına yer verilmiştir.
 
3153 Sayılı Kanun'un Ek 1. maddesine dayanılarak düzenlenen 05/07/2012 tarih ve 28344 Sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan, Sağlık Hizmetlerinde İyonlaştırıcı Radyasyon Kaynakları ile Çalışan Personelin Radyasyon Doz Limitleri ve Çalışma Esasları Hakkında Yönetmeliğin 2. maddesinde, Yönetmeliğin kapsamı radyasyon kaynağı ile teşhis, tedavi veya araştırmanın yapıldığı kamu ve özel tüm sağlık kurum ve kuruluşları ile radyasyon kaynaklarıyla çalışan personel olarak belirtilmiş; "Tanımlar" başlıklı 4. maddesinin (b) bendinde, "denetimli alanlar", "radyasyon görevlilerinin giriş ve çıkışlarının özel denetime, çalışmalarının radyasyondan korunma bakımından özel kurallara bağlı olduğu ve görevi gereği radyasyon ile çalışan kişilerin ardışık beş yılın ortalama yıllık doz sınırlarını 3/10'undan fazla radyasyon dozuna maruz kalabilecekleri alanlar" olarak; (d) bendinde "gözetimli alanlar", "radyasyon görevlileri için yıllık doz sınırlarının 1/20'sinin aşılma ihtimali olup, 3/10'unun aşılması beklenmeyen, kişisel doz ölçümünü gerektirmeyen fakat çevresel radyasyonun izlenmesini gerektiren alanlar" olarak; (ı) bendinde "radyasyon görevlisi" ise "radyasyon kaynağı ile yürütülen faaliyetlerden dolayı görevi gereği, 24/03/2000 tarih ve 23999 Sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinde toplum üyesi kişiler için belirtilen doz sınırlarının üzerinde radyasyona maruz kalma olasılığı olan kişi" olarak tanımlanmıştır.
 
Dosyanın incelenmesinden, davacının Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalında sağlık teknisyeni olarak görev yapmaktayken şua izni ve fiili hizmet süresi zammından yararlanmak için yaptığı 28.09.2017 tarihli başvurunun 01.11.2017 tarih ve 57545 Sayılı Gaziantep Üniversitesi Personel Daire Başkanlığı işlemi ile reddedilmesi üzerine bakılmakta olan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Yukarıda aktarılan mevzuat birlikte değerlendirildiğinde, personelin 657 Sayılı Kanun'da düzenlenen şua izni ve 5510 Sayılı Kanun'da düzenlenen, fiili hizmet süresi zammından yararlanabilmesi için, mesleği gereği, röntgen, radyum ve benzeri iyonizan radyasyon laboratuvarlarında, röntgen, radyum ve benzeri iyonizan radyasyonlarla bilfiil çalışması gerektiği, gerek 657 Sayılı Kanun'un 103/3. maddesi, gerekse yukarıda yer verilen Tüzük ve Yönetmelik kurallarının, bu ve benzeri radyasyona maruz kalınan görevlerde bulunanların radyasyonun zararlı etkilerinden korunması, bu zararların azaltılması ve sonuçta bu kişilerin ileride telafisi güç sağlık sorunları ile karşılaşma ihtimallerinin en az seviyeye indirilmesi için alınacak önlemleri belirlemek amacıyla getirilmiş olduğu ve bu düzenlemelerin yapılmış olmasının ilgili kamu görevlilerinin radyasyondan etkilenmediklerine karine oluşturmayacağı açıktır.
 
İnsan ve toplum açısından yaşamsal önemde bulunan sağlık hizmetinin kesintisiz olarak topluma sunan idarenin, bu alanda görev alan personelin de her türlü riskten ve tehlikeden uzak tutmanın çarelerini bulmakla yükümlü olduğu, bu alanda hizmet yürüten personelin mümkün olabilen en az miktarda ışına maruz kalmalarının hedeflenmesi gerekmektedir.
 
Bu alanda yapılan çalışmalar sonucu, Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinin 10. maddesinde belirlenen yıllık doz sınırları insan sağlığını etkileyeceği belirlenen en yüksek radyasyon doz sınırları olup, insan sağlığını etkileyecek en düşük doz sınırı konu edilmemiştir. Keza radyasyonun insan bünyesinde ne gibi tahribata neden olduğu tam olarak bilinmediği gibi daha sonraki kuşaklarda ne gibi kalıtsal problemlere neden olabileceği de önceden bilinememektedir.
 
Bu durumda, radyasyon kaynaklarının bulunduğu alanda görev yaptığı ve toplum üyesi kişiler için belirtilen doz sınırlarının üzerinde radyasyona maruz kalma olasılığı bulunduğundan dolayı radyasyon görevlisi sayılan davacının, radyoaktif ışınlara maruz kalması nedeniyle kontrollerinin düzenli olarak Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından yapıldığı ve radyoaktif ışınları ölçmeye yarayan dozimetre cihazını kullandığı dikkate alındığında, radyasyondan etkilendiğinden şua izni ve fiili hizmet süresi zammından yararlanacak kişilerden olduğu açıktır. Aksi bir düşünce radyasyonla çalışan röntgen, muayene, laboratuvar gibi yerlerde görevli personelin şua izni ve fiili hizmet süresi zammından yararlandırılmasını amaçlayan mevzuat hükümlerine aykırılık teşkil edecektir.
 
Buna göre, Gaziantep Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, Ağız, Diş ve Çene Radyolojisi Anabilim Dalında sağlık teknisyeni olarak görev yapan davacının, 657 Sayılı Kanun'un şua izninden faydalandırılması ve mesleği gereği radyasyonla bilfiil çalıştığı sürelere 5510 Sayılı Kanun'un 40. ikinci fıkrasının 11. bendine maddesinde belirtilen fiili hizmet zammı süresinin eklenmesi gerekmekte olup, aksi yönde tesis edilen dava konusu işlemde ve davanın reddi yolundaki mahkeme kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun KABULÜ ile istinafa konu mahkeme kararının KALDIRILMASINA, dava konusu işlemin İPTALİNE, ilk derece ve istinaf aşamalarında davacı tarafından yapılan ve aşağıda dökümü gösterilen toplam 326,20-TL yargılama giderleri ile kararın verildiği tarihte yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.700,00-TL avukatlık ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, posta gideri avanslarından artan miktarın ilgili tarafa re'sen iadesine, 02/06/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy