Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi 2019/903 Esas 2020/1283 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/903
Karar No: 2020/1283
Karar Tarihi: 27.10.2020



(2577 S. K. m. 31, 45, 49) (6100 S. K. m. 334, 336) (5233 S. K. m. 2, 6, 7, Geç. m. 1, 4)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Siirt İdare Mahkemesi'nce verilen 17/12/2018 gün ve E:2018/111, K:2018/1102 sayılı kararın; dilekçede belirtilen nedenlerle ve 2577 sayılı Kanun'un 45.maddesi uyarınca istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: İdare mahkemesince verilen kararın hukuka ve usule uygun olduğu ileri sürülerek, istinaf başvurusunun reddine karar verilmesi gerektiği savunulmuştur.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi Üçüncü İdari Dava Dairesi'nce, davacının adli yardım isteminde bulunduğu görülmekle, işin gereği görüşüldü:
 
2577 sayılı İdarî Yargılama Usulü Kanunu'nun 31/1 maddesinin atıfta bulunduğu 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 334/(1) maddesinde, "Kendisi ve ailesinin geçimini önemli ölçüde zor duruma düşürmeksizin, gereken yargılama veya takip giderlerini kısmen veya tamamen ödeme gücünden yoksun olan kimseler, iddia ve savunmalarında, geçici hukukî korunma taleplerinde ve icra takibinde, haklı oldukları yolunda kanaat uyandırmak kaydıyla adlî yardımdan yararlanabilirler." hükmüne yer verilmiş; 336/(2) maddesinde ise, talepte bulunan kişinin, iddiasının özeti ile birlikte, iddiasını dayandıracağı delilleri ve yargılama giderlerini karşılayabilecek durumda olmadığını gösteren malî durumuna ilişkin belgeleri mahkemeye sunmak zorunda olduğu belirtilmiştir.
 
Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler incelenmesinden; davacının yargılama giderlerini karşılamaktan yoksun bulunduğu kanaatine varıldığından, yukarıda aktarılan Kanun hükümlerinde belirtilen koşulların gerçekleşmiş olduğu anlaşılmakla, adlî yardım talebinin kabulüne karar verilmesi gerekmekle davacının adlî yardım talebinin kabulü ile dava dosyası incelenerek işin esası hakkında gereği görüşüldü:
 
Dava; davacı tarafından, Siirt ili, Pervari ilçesi, ….. Köyü ……… mevkiinde bulunan taşınmazlarına terör olayları ve güvenlik sebebiyle ulaşılamadığından bahisle, 2004 yılı ve sonrası için uğradığı zararının 5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun uyarınca karşılanması istemiyle 13.10.2017 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin Siirt Valiliği Terör Zararları Tespit Komisyonu'nun 07.12.2017 gün ve T.Z.T.B./2017/538 sayılı işleminin iptali istemiyle açılmıştır.
 
İdare Mahkemesi'nce; dava konusu işlemin 01.01.2004-30.05.2007 tarihleri arasında oluştuğu ileri sürülen maddi zararlara ilişkin kısmı bakımından yapılan değerlendirme;5233 sayılı Kanun'a eklenen Geçici 4. madde ile 19/7/1987 tarihi ile geçici 4. maddenin yürürlüğe girdiği 30.05.2007 arasında terör nedeniyle meydana geldiği iddia edilen maddi zararların karşılanması için en geç 30.05.2008 tarihine kadar başvuru yapılabileceğinin düzenlendiği, bu durumda davacıya ait 13.10.2017 tarihli başvuruda 2004 yılı ve sonrası için maddi zararların karşılanması talebinde bulunulduğu anlaşıldığından 01.01.2004-30.05.2007 tarihleri arasında terör sebebiyle oluştuğu iddia edilen maddi zararlar için en geç 30.05.2008 tarihine kadar 5233 sayılı Kanun kapsamında idareye başvuru yapılması gerekirken, 13.10.2017 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemin 01.01.2004-30.05.2007 tarihlerine ilişkin kısmı bakımından sonucu itibariyle hukuka aykırılık bulunmadığı, dava konusu işlemin 30.05.2007 tarihinden sonrasında oluştuğu ileri sürülen maddi zararlara ilişkin kısmı bakımından yapılan değerlendirme; Siirt ili, Pervari ilçesi, …… Köyü'nün terör olayları nedeniyle 1993 yılında tamamen boşaldığı, 2007 ile 2017 yılları arasındaki nüfus verilerinin incelenmesinden, köyde her yıl en az 657 kişinin yaşadığı, 1998 yılında …… Köyü'ne atanan ve 1998-2018 yılları arasında kesintisiz görev yapmış ve halen görev yapmakta olan imam-hatip bulunduğu, köyün geçici askeri güvenlik bölgesi ilan edilen yerlere uzaklığının 2,5 km olduğu, 2004-2017 yılları arasına ….. köyü'ne ve köye bağlı tüm mevkiilere geri dönüş yasağı bulunmadığı ve herhangi bir terör olayı yaşanmadığı, her ne kadar davacı vekili tarafından bölgede güvenlik gerekçesiyle keşif yapılamadığı iddia edilmekte ise de ... Köyü'nde güvenlik gerekçesiyle keşif yapılamadığına ilişkin herhangi bir tutanak sunulmadığı görülmüş olup; Siirt ili, Pervari ilçesi, …….. köyü ve köye bağlı tüm mevkilerde 2004-2017 yılları vatandaşların can ve mal güvenliğine yönelik herhangi bir terör tehdidi bulunmadığı, nesnel güvenlik kaygısı bulunmadığı ve davacı ve/veya ailesine yönelik herhangi bir münferit terör saldırısı yaşanmadığı anlaşıldığından, Siirt ili, Pervari ilçesi, ……. Köyü ve mevkiilerinde bulunan taşınmazlara 2004 yılından sonra terör nedeniyle ulaşılamadığından bahisle maddi zararların karşılanması istemiyle yapılan başvurunun reddine ilişkin dava konusu işlemde hukuka aykırılık gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
 
Davacı tarafça; her sene askeri güvenlik bölgesi ilan edilen ve ilgili Valilik kararlarını da dosyaya sunmuş olduğu, ... bölgesinin terör koridoru olma özelliğini halen sürdürdüğü, güvenlik kaygıları nedeniyle köye dönülemediği ileri sürülerek kararın istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
İstinafa konu kararın, malvarlıklarına terör sebebiyle ulaşılamadığından bahisle başvuru tarihinden geriye doğru 30.05.2007 - 13.10.2016 tarihleri arasındaki bir yıllık dönemi aşan kısmı yönünden davanın reddine ilişkin kısmın incelenmesinden;
 
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun'un 2. maddesinin (d) bendinde; terör dışındaki ekonomik ve sosyal sebeplerle uğranılan zararlar ile güvenlik kaygıları dışında kendi istekleriyle bulundukları yerleri terk edenlerin bu sebeple uğradıkları zararlar, Kanunun kapsamı dışında tutulmuş, aynı Kanunun 'Başvurunun Süresi, Şekli, İncelenmesi ve Sonuçlandırılması' başlıklı 6. maddesinde; "Zarar gören veya mirasçılarının veya yetkili temsilcilerinin zarar konusu olayın öğrenilmesinden itibaren altmış gün içinde, her hâlde olayın meydana gelmesinden itibaren bir yıl içinde zararın gerçekleştiği veya zarar konusu olayın meydana geldiği il valiliğine başvurmaları hâlinde gerekli işlemlere başlanır. Bu sürelerden sonra yapılacak başvurular kabul edilmez. Bu Kanun kapsamındaki yaralanma ve engelli hâle gelme durumlarında, yaralının hastaneye kabulünden hastaneden çıkışına kadar geçen süre, başvuru süresinin hesaplanmasında dikkate alınmaz." hükmüne yer verilmiş, 7. maddesinde ise; hayvanlara, ağaçlara, ürünlere ve diğer taşınır ve taşınmazlara verilen her türlü zararlar, yaralanma, sakatlanma ve ölüm hallerinde uğranılan zararlar ile tedavi ve cenaze giderleri; terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle kişilerin mal varlıklarına, ulaşamamalarından kaynaklanan maddi zararların, bu Kanun hükümlerine göre sulh yoluyla idarece ödeneceği kurala bağlanmıştır.
 
5233 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanun incelendiğinde, terör eylemleri ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle uğranılan maddi zararların tazmini bakımından iki ayrı başvuru süresinin düzenlendiği görülmektedir.
 
1-)5233 sayılı Kanun’un geçici 1. maddesinde, 19/07/1987 tarihi ile Kanun’un yürürlüğe girdiği 27/07/2004 tarihi arasındaki döneme ilişkin zararlar bakımından, Kanun’un yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içinde ilgili valilik ve kaymakamlıklara başvuru yapılması öngörülmüştür. Anılan maddede belirtilen bir yıllık süre içinde müracaat edemeyen hak sahiplerinin mağduriyetlerinin önlemesi ve söz konusu zararların sulh yolu ile karşılanması amacıyla; 03/01/2006 tarih ve 26042 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan 28/12/2005 tarih ve 5442 sayılı Terör ve Terörle Mücadeleden Doğan Zararların Karşılanması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un geçici 1. maddesi ve 5233 sayılı Kanuna, 30/05/2007 tarih ve 26537 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 5666 sayılı Kanunla eklenen geçici 4. maddesi ile kanun kapsamındaki zararların ödenmesi istemiyle idareye yapılacak başvuru süreleri uzatılmıştır. Sözü edilen yasal düzenlemelere göre, 19/07/1987 ile 27/07/2004 tarihi arasındaki dönemde terör eylemleri ve terörle mücadele kapsamında yürütülen faaliyetler nedeniyle uğranılan maddi zararların karşılanması istemiyle en geç 30/05/2008 tarihine kadar idareye başvurulabileceği kurala bağlanmıştır.
 
2-)5233 sayılı Kanun’un 6. maddesinde, bu Kanun'un yürürlüğe girdiği 27/07/2004 tarihinden sonra meydana gelen zararların karşılanması istemiyle, zarar konusu olayın öğrenilmesinden itibaren altmış gün ve her halde olayın meydana gelmesinden itibaren bir yıl içinde idareye başvurulabileceği, bu sürelerden sonra yapılacak başvuruların kabul edilmeyeceği hükme bağlanmıştır.
 
Buna göre, 5233 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği 27/07/2004 tarihinden sonra meydana gelen zararlar bakımından Kanun’un 6. maddesinde belirlenen süreler içinde, 19/07/1987 ile 27/07/2004 tarihleri arasında meydana gelen zararlar bakımından ise 5233 sayılı Kanun'un geçici 4. maddesinde öngörülen süre içinde idareye başvurulabileceği hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; Davacı tarafından, Siirt ili, Pervari ilçesi, ... Köyü ... mevkilerinde bulunan taşınmazlarına terör olayları ve güvenlik sebebiyle ulaşılamadığından bahisle, 2004 yılı ve sonrası için uğradığı zararının 5233 sayılı Kanun uyarınca karşılanması istemiyle 13.10.2017 tarihinde yapılan başvurunun reddine ilişkin Siirt Valiliği Terör Zararları Tespit Komisyonu'nun 07.12.2017 gün ve T.Z.T.B./2017/538 sayılı işleminin; söz konusu yerlerde güvenlik sorunu olmadığı, geri dönüşlere ilişkin herhangi bir engelleme ve yasaklama olmadığı gerekçesiyle reddine ilişkin Siirt Valiliği Terör Zararları Tespit Komisyonu'nun 07.12.2017 gün ve T.Z.T.B./2017/538 sayılı işleminin iptali istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Dava konusu olayda, davacının, 5233 sayılı Kanun’un yürürlüğe girdiği tarihten sonraki bir tarih olan 01.01.2004 tarihinden sonrası için malvarlığına ulaşamaması nedeniyle meydana gelen zararının karşılanması istemiyle idareye yaptığı 13.10.2017 tarihli başvurunun, Kanun’un 6. maddesi kapsamında idareye yapılmış bir başvuru olduğunun kabulü gerekmektedir. Davacı tarafından ... Köyü'nün terör olayları nedeniyle terkedildiği öne sürülerek başvuru tarihinden geriye doğru tüm zararlarının karşılanması istenilmişse de, davacının iddia ettiği zararları yönünden başvuru tarihinden geriye doğru 1 yıllık dönemi kapsayan zararlarına ilişkin tazmin isteminin kabul edilebileceği, bu tarihten geriye doğru 1 yılı aşan döneme ilişkin tazmin isteminin ise hukuken kabul edilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
 
Nitekim, Danıştay 10.Dairesi'nin 23.12.2019 tarih ve E:2019/2547, K:2019/10771 sayılı ve Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun 27.03.2019 tarih ve E:2017/1935, K:2019/1374 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
 
İstinafa konu kararın, malvarlıklarına terör sebebiyle ulaşılamadığından bahisle 01.01.2004 - 30.05.2007 tarihleri arasındaki kısmı ve başvuru tarihinden itibaren geriye doğru bir yıllık dönem olan 13.10.2016 - 13.10.2017 tarihleri arasındaki kısmı yönünden davanın reddine ilişkin kısmın incelenmesinden;
 
İdare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararların istinaf yolu ile incelenip kaldırılabilmeleri, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45.maddesinin 2.fıkrasının atıfta bulunduğu aynı Kanunun 49.maddesinin 2.fıkrasında yazılı nedenlerden birinin bulunması halinde mümkündür.
 
Dosyadaki belgeler ile istinaf dilekçelerindeki iddiaların incelenmesinden; istinaf başvurularına konu kararın ve dayandığı gerekçenin hukuka ve usule uygun olduğu, kararın kaldırılmasını gerektirecek yasal bir sebebin bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
 
Açıklanan nedenlerle; Siirt İdare Mahkemesi'nce verilen 17/12/2018 gün ve E:2018/111, K:2018/1102 sayılı kararın, malvarlıklarına terör sebebiyle ulaşılamadığından bahisle 01.01.2004 - 30.05.2007 tarihleri arasındaki kısmı ve başvuru tarihinden itibaren geriye doğru bir yıllık dönem olan 13.10.2016 - 13.10.2017 tarihleri arasındaki kısmı yönünden istinaf başvurusunun reddine, malvarlıklarına terör sebebiyle ulaşılamadığından bahisle davacının tazminat istediği dönemin 30.05.2007 - 13.10.2016 tarihleri arasındaki kısmı yönünden ise karar sonucu itibariyle hukuka uygun olduğundan istinaf başvurusunun yukarıda belirtilen gerekçeyle reddine, aşağıda dökümü yapılan 189,80.-TL yargılama giderinin istinaf yoluna başvuran davacı üzerinde bırakılmasına, adli yardım kararı ile alınmayan ve genel bütçeden karşılanan 121,30.-TL istinaf başvuru harcı ve 24,50.-TL posta gideri olmak üzere toplam 145,80.-TL'nin davacıdan tahsiline ve bunun için Mahkemesince ilgili merciiye müzekkere yazılmasına, kullanılmayan posta gideri avansının ilgilisine iade edilmesine, 27/10/2020 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
(¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy