Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi 2019/130 Esas 2020/260 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 2. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2019/130
Karar No: 2020/260
Karar Tarihi: 20.03.2020



(2577 S. K. m. 45) (6100 S. K. m. 333)
 
İSTEMİN ÖZETİ: Davacı tarafından, Kat Mülkiyeti Kanunu hükümleri uyarınca hissedarı olduğu, Hatay ili, İskenderun ilçesi …… Mahallesi, 37 sayılı parselde kayıtlı bulunan taşınmazın riskli yapı olarak belirlenmesine dair 03/03/2016 tarih ve 111498 sayılı riskli bina tespit raporunun; riskli yapının taşınmazın tapu kütüğünün beyanlar hanesine şerh düşülmesi amacıyla tesis edilen 01/04/2016 tarih ve E2736 sayılı işlemin, davalı Hatay Valiliği tarafından tesis edilen 20.06.2016 tarih ve 4974 sayılı işlemin ve riskli olduğu tespit edilen yapının verilen süre içerisinde boşaltılması, aksi takdirde yıkılacağı yönünde tesis edilen 28/06/2016 tarih ve 723/5435 sayılı ve 07.09.2016 tarih ve 934/6946 sayılı İskenderun Belediye Başkanlığı işleminin iptali istemiyle açılan davada, Hatay 1. İdare Mahkemesi'nce verilen 18/10/2018 gün ve E:2016/1607, K:2018/1149 sayılı "davanın reddine" ilişkin kararın, davacı vekili tarafından; hukuka aykırı olduğu, tebligatların maliklere usûlüne uygun şekilde yapılmadığı, alınan riskli yapı tespitine dair raporun gerçeği yansıtmadığı gibi mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucunda düzenlenen raporun yeterli inceleme yapılmadan düzenlendiği ileri sürülerek istinaf yoluyla incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: Savunma verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Gaziantep Bölge İdare Mahkemesi 2. İdari Dava Dairesi'nce, dosyadaki bilgi ve belgeler ile dairemiz tarafından talep edilen ek bilirkişi raporu incelenerek işin gereği görüşüldü:
 
İstinaf istemine konu mahkeme kararında; naip hakim tarafından "dava konusu taşınmazın riskli yapı olarak belirlenmesine dair riskli yapı tespit raporunun; 6306 sayılı Kanun ile Uygulama Yönetmeliği ve tespitin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan Riskli Yapı Tespitine İlişkin Esaslara (RYTE) uygun olarak hazırlanıp hazırlanmadığı, taşınmazda yapılan ölçümlerin mühendislik ilkeleri ile bağdaşıp bağdaşmadığı, yapının bütününü temsil edip etmediği, raporda yer alan statik ve jeolojik hesaplamaların usulüne uygun olarak yapılıp yapılmadığı, hususları ile taraflarca ileri sürülen diğer tüm hususları açıklığa kavuşturacak şekilde teknik bilgi ve görüşleri doğrultusunda" rapor hazırlanması talep edilerek mahallinde keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve yaptırılan bu keşif sonrasında hazırlanan rapor doğrultusunda; "dava konusu binanın 29 yıllık yapı niteliğinde olduğu, binanın yapım yılı da dikkate alınarak, özelliği olmayan ve ekonomik ömrünü kısmen tamamlamış olduğundan güçlendirme müessesinin önerilmediği, mevcut durumda yapının yıpranmış olduğu, taşıyıcı sisteminin yürürlükte olan yönetmeliklere göre yetersiz kaldığı anlaşıldığından; söz konusu yapının riskli yapı olarak tespitine dair işlem ile söz konusu işlem doğrultusunda alınan ve tamamlayıcı nitelikte olan diğer davalı idare işlemlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı" gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
 
Dairemizce yapılan incelemede, hükme esas alınan bilirkişi raporunda; bilirkişilerce taşınmazın riskli yapı olarak belirlenmesine dair riskli yapı tespit raporunun mevzuata uygun olup olmadığına ilişkin inceleme ve değerlendirme yapıldığı, bu bağlamda, yapıya ilişkin riskli yapı tespit formunun Afet Riski Altındaki Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği ve Riskli Yapı Tespitine İlişkin Esaslara uygun hazırlandığı, raporda yer alan, taşınmaza ait ölçümlerin mühendislik ilkeleri ile bağdaştığı, yine raporda yer alan statik ve jeolojik hesaplamaların doğru yapıldığı şeklindeki tespitlere istinaden mevcut yapının yıprandığı ve taşıyıcı sitemim yürürlükte olan yönetmeliklere göre yetersiz kaldığından binanın "riskli" yapı olduğu kanaatine varıldığının belirtildiği, keşif sırasındaki gözlem ve varsa almış oldukları numunelere göre bir değerlendirme yapılıp yapılmadığının tam olarak anlaşılamaması üzerine dairemizin 23.10.2019 günlü ara kararıyla bilirkişilerden keşif ve tespit gözlemleri ile dosya içeriği doğrultusunda ek rapor istenildiği, buna göre de taraflarınca dava konusu taşınmazın riskli yapı olduğu tespitinin nasıl yapıldığı sorularak, keşif ve bilirkişi incelemesi sırasında yapılan tespitler doğrultusunda taşınmazın taşıyıcı sistemlerinin ve kolonların tamamı dikkate alınarak binanın bütünü hakkında riskli yapı kararı verilmesinin mümkün olup olmadığının açıklanmasının istenildiği, 12.02.2020 tarihinde kayda giren ve taraflara tebliğ edilen ek bilirkişi raporunda, mahkeme dosyasında yer alan binanın kritik katı ile ilgili donatı-beton durumlarını, taşıyıcı sistemin analiz edildiği program çıktılarının incelenmesinin yanı sıra, keşif sırasında gözlem neticesinde, kullanılan donatıların düz donatı(nervürsüz) olduğu, kullanılan nervürsüz donatıların Türkiye Bina Deprem Yönetmeliği (2007/2018) gereği günümüzdeki nervürlü donatıların niteliklerini taşımadığı, kullanılan donatı çaplarının yetersiz olduğu, kullanılan etriye aralıklarının yönetmelik gereği olmasın gerekenden daha fazla olduğu, betonun donatı ile yeteri kadar aderansının sağlanamadığı, betonu oluşturan malzemelerde ayrıştırmaların meydana geldiği yönünde açıklamalar yapılmıştır.
 
Buna göre; dairemiz ara kararı ile talep edilen ek raporun incelenmesi neticesinde davacının hissedarı olduğu, Hatay ili, İskenderun ilçesi ……. Mahallesi, 37 sayılı parselde kayıtlı bulunan taşınmazın bulunduğu yerde bilirkişiler tarafından gerekli incelemeler yapılarak bilirkişi raporu düzenlendiği, düzenlenen bu rapor ile dairemizce talep edilmesi üzerine düzenlen ek bilirkişi raporu birlikte değerlendirildiğinde ise davacıya ait taşınmazın riskli yapı niteliğinde olduğu anlaşıldığından, davacıya ait taşınmazın riskli yapı olarak belirlenmesinde ve buna bağlı olarak tesis edilen işlemlerde hukuka aykırılık, mahkeme kararında da hukuki isabetsizlik görülmemiştir.
 
Açıklanan nedenlerle; Hatay 1. İdare Mahkemesince verilen 18/10/2018 gün ve E:2016/1607, K:2018/1149 sayılı karar usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığından, istinaf isteminin reddine, aşağıda dökümü yapılan 300,80-TL yargılama giderinin istinaf isteminde bulunan taraf üzerinde bırakılmasına, istinaf aşamasında davacı tarafından yatırılan 44,40-TL Karar Harcı ve 73,10 TL YD harcının istemi halinde harcı tahsil eden ilgili idarece davacıya iadesine, posta gideri avansından artanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 333. maddesi uyarınca mahkemesince ilgili tarafa re'sen iadesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 45/6 maddesi gereğince temyiz yolu kapalı olmak üzere kesin olarak 20/03/2020 tarihinde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy