Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi 2021/10 Esas 2023/56 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/10
Karar No: 2023/56
Karar Tarihi: 11.01.2023

T.C. GAZİANTEP BAM 17. HUKUK DAİRESİ Esas-Karar No: 2021/10 - 2023/56
T.C.
GAZİANTEP
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
17. HUKUK DAİRESİ

DOSYA NO: 2021/10
KARAR NO: 2023/56

T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
B Ö L G E A D L İ Y E M A H K E M E S İ K A R A R I

BAŞKAN: ..... (...)
ÜYE: ..... (...)
ÜYE: ..... (...)
KATİP: ..... (...)
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ADANA 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 22/09/2020
NUMARASI: 2018/233 E., 2020/599 K.
DAVACI: 1-
VEKİLİ: Av.
DAVALI: 1 -
VEKİLİ: Av.
DAVALI: 2 -
VEKİLLERİ: Av.
Av.
Av.
Av.
DAVALI: 3 -
VEKİLLERİ: Av.
Av.
DAVANIN KONUSU: Tazminat (Ölüm Ve Cismani Zarar Sebebiyle Açılan Tazminat)
İSTİNAF KARARININ
TARİHİ:11/01/2023
YAZIM TARİHİ :26/01/2023
Davalı Anadolu Sİgorta A.Ş. vekili süresinde verdiği dilekçe ile Adana 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 22/09/2020 tarih ve 2018/233 E., 2020/599 K. sayılı kararının istinaf incelemesi yapılarak kaldırılması talep edilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; .......... tarihinde, müvekkillerinin murisi .......... kullandığı, davalı ........... ait olup, davalı ........... Sigorta A.Ş. de ZMMS poliçesi bulunan ........... plakalı traktörle, davalı ............ Sigorta A.Ş de ZMMS poliçesi bulunan .......... plakalı aracın çarpışması sonucunda ............ vefaat ettiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, her bir davacı için ........... TL olmak üzere toplam ............ TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müştereken ve müteselsilen davalılardan tahsiline karar verilmesini dava etmiş, yargılama aşamasında talebini HMK'nın 107/2. maddesi gereğince .......... TL olarak arttırmıştır.
Davalı..................... plaka sayılı aracın şirketleri nezdinde sigortalı olduğunu, doğru bir değerlendirme yapılabilmesi için kusur incelemesi yapılmasını, ardından tazminat hesaplaması yapılırken davacının murisinin SGK kayıtlarına göre tespit edilmesi gerektiğini belirtip davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ............. Türk Sigorta Şirketi vekili cevap dilekçesinde özetle; kazaya karışan.................. şirketlerinde sigortalı olduğunu, davacıların talebinin Karayolları Trafik Kanunun hükümleri uyarınca poliçe kapsamında olmadığını, kazanın meydana gelmesinde araç işleteninin herhangi bir kusurunun bulunmadığını, bu yüzden destekten yoksun kalma tazminatı hakkının doğmadığını, doğru bir değerlendirme yapılabilmesi için öncelikle adli tıp kurumu trafik ihtisas dairesinden,sonsarısında aktüer sıfatına sahip bir bilirkişiden tazminat raporu alınmasının gerektiğini, SGK kayıtlarının celp edilerek müteveffanın kaza tarihinde çalışıp çalışmadığının, çalışıyorsa aldığı maaşın tespitinin gerektiğini, davacıların sosyal ve ekonomik durumlarının SGK'dan herhangi bir ödeme alıp almadıklarının tespitini talep etmekle davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ........... vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu olayın .......... sınırlarında meydana geldiğini, davanın .......... Mahkemelerinde görülmesi gerektiğini, ......... tarihli kazada davacıların murisinin kazanın meydana gelmesinde tam kusurlu olduğunu, kazaya karışan idareye ait .............. plakalı traktör ve arkasındaki kasanın yönetmelikte belirtilen nizami kurallar dahilinde olduğunu, sonuç olarak davanın reddine karar verilmesini, masraf ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece davanın kabulüne dair verilen karar davalı ............ Sigorta A.Ş. ve davalı Tarım İşletme Genel Müdürülüğü vekilinin istinaf itirazı üzerine dairemizin ..........K. sayılı ilamıyla; ".............. Ağır Ceza Mahkemesinde açılan ceza dosyasında alınan ATK raporu ile mahkemece bu dosyada (2015/1597) hükme esas alınan ........... tarihli kusur raporu arasında açık çelişki bulunmaktadır. Bu durumda mahkemece olaya ilişkin ceza dosyasındaki olayın oluşuna ilişkin mevcut belge, rapor vs. celp edilerek davacılar desteği ile dava dışı sürücü .............. kusurlarının tespiti ve raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi açısından Karayolları Fen Heyetinden seçilecek konusunda uzman bilirkişi heyetinden rapor alındıktan sonra oluşacak sonuca göre diğer deliller değerlendirilip karar verilmemesi..." isabetsizliğinden kararın kaldırılmasına karar verilmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonununda; davanın kabulü ile davalı ........... ve ..............Sigorta A.Ş yönünden davanın konusuz kalması nedeni ile esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına, davacılar .......... için ............ TL , ............. için ........... TL, ......... için ........... TL olmak üzere toplam ............. TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ........... Sigorta A.Ş den alınarak davacılara ayrı ayrı ödenmesine karar verilmiştir.
İSTİNAF SEBEPLERİ:
İstinaf başvurusunda bulunan davalı .............. Sigorta A.Ş. vekili dilekçesinde özetle; ilk karardaki bilirkişi raporuna davacı tarafın itiraz etmemesi nedeniyle lehlerine usuli kazanılmış hak doğduğunu, ....... tarihindeki verilere göre hesaplama yapılması gerekirken güncel verilere göre hesaplama yapılmasının doğru olmadığını, erkek çocukların destek ihtiyacının 18 yaşına kadarolması gerekirken müteveffanın iki erkek çocuğu için 20 yaşına kadar hesaplama yapılmasının hatalı olduğunu, davacının bozma öncesi davayı ıslah ettikten sonra bozma sonrası da ıslah ettiğini, dava kısmi dava olarak açıldığından ıslah tarihinden itibaren faize hükmedilmesi gerektiğini, müterafik kusur indirimi yapılması gerektiğini, bu nedenlerle mahkemece verilen kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Üye hakimin inceleme raporu okunup, açıklamaları dinlendikten sonra, istinaf sebepleri ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda;
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Dava, trafik kazası sonucu ölüm nedeniyle ölenin yakınlarının destekten yoksun kalma tazminatı ile manevi tazminat talebine ilişkindir.
1-HMK'nin Belirsiz Alacak ve Tespit davası başlığı altındaki 107/1.maddesinde “Davanın açıldığı tarihte alacağın miktarını yahut değerini tam ve kesin olarak belirleyebilmesinin kendisinden beklenemeyeceği veya bunun imkânsız olduğu hâllerde, alacaklı, hukuki ilişkiyi ve asgari bir miktar ya da değeri belirtmek suretiyle belirsiz alacak davası açabilir.” hükmüne, aynı maddenin 2. fıkrasında ise “Karşı tarafın verdiği bilgi veya tahkikat sonucu alacağın miktarı veya değerinin tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında belirtmiş olduğu talebini artırabilir.” hükmüne yer verilmiştir.
Aynı yasanın Islah ve Maddi Hataların Düzeltilmesi Kapsamı ve sayısı başlığı altındaki 176. maddesinin 1.fıkrasında taraflardan her birinin yapmış olduğu usul işlemlerini kısmen veya tamamen ıslah edebileceği, 2.fıkrasında aynı davada tarafların ancak bir kez ıslah yoluna başvurabileceği hüküm altına alınmıştır.
Bu itibarla davacı vekilinin 12/12/2016 tarihli dilekçesi HMK'nin 107/2. fıkrası uyarınca talebin arttırılması niteliğinde olup, hesap bilirkişinin ek raporunun ibrazı ve buna göre alacak miktarının belirlenmesinden sonra ibraz ettiği 18/08/2020 tarihli dilekçenin ise aynı yasanın 176.maddesi anlamında ıslah dilekçesi olduğu anlaşılmaktadır.
22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen HMK’nın 177/2. maddesinde; “Yargıtayın bozma kararından veya bölge adliye mahkemesinin kaldırma kararından sonra dosya ilk derece mahkemesine gönderildiğinde, ilk derece mahkemesinin tahkikata ilişkin bir işlem yapması halinde tahkikat sona erinceye kadar da ıslah yapılabilir. Ancak bozma kararına uymakla ortaya çıkan hukuki durum ortadan kaldırılamaz.” düzenlemesine yer verilerek bozmadan sonra ıslah konusuna yasal açıklık getirilmiştir.
Bu durumda, 22.07.2020 yürürlük tarihli 7251 sayılı Kanun ile değişen 6100 sayılı HMK’nın 177/2. maddesi ile dairemizin kaldırma kararından sonra yeni bir aktüer raporu alındığına göre; davacının ıslah talebinde bulunabileceği gözetilerek, mahkemece davacı vekilinin ıslah dilekçesi doğrultusunda karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
2- Dava trafik kazasından kaynaklanan ölüm nedeniyle maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir. Davanın belirsiz alacak davası olarak açılmasından sonra yapılan yargılama sonucu alacağın miktarının tam ve kesin olarak belirlenebilmesinin mümkün olduğu anda davacı, iddianın genişletilmesi yasağına tabi olmaksızın davanın başında gösterdiği dava değerini arttırabilir. Arttırılan miktar artık kesinleşmiş talep sonucudur. Belirsiz alacak davası açılırken faiz istenmişse başlangıçtaki geçici talebe göre değil, yargılama sonucu belirlenip arttırılmış tutar da dahil olmak üzere tüm alacağa faiz işletilmesi gerekir. Bu bakımdan mahkemece, davalı ............... A.Ş. yönünden dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
3-Kamu düzeni; toplumun temel yapısını ve bireylerin güvenlik, huzur ve sağlık içinde yaşamaları için kamusal yararları koruyan; devletin güvenliğini, düzenini ve bireyler arasındaki ilişkilerde hukuku sağlamaya yarayan kurallar bütününün oluşturduğu hukuk düzenidir (Türk Hukuk Lügatı, Ankara, 2021 Baskı, Cilt-I, s.636).
Kamu düzeniyle ilgili durumlarda, kazanılmış usulî haktan söz edilemeyecektir. Bu niteliği dikkate alındığında asgari ücretteki değişiklikler de usulî kazanılmış hakkın istisnası niteliğinde bulunup aynı davada ve yargılamanın her aşamasında hâkim tarafından re'sen gözetilmesi gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 28/01/2004 tarihli, 2004/10-24 E., 2004/47 K. sayılı kararında da aynı yaklaşım benimsenmiştir.
Tazminat hesabında hüküm tarihine en yakın tarihteki ücretlerin esas alınmasının nedeni tazminatların hesaplanma yöntemiyle ilgili olup tazminat miktarının belirlenmesi ileriye dönük varsayımsal hesaplamaları gerektirmesi ve gerçek belli iken varsayıma dayalı hesaplama yapılıp buna göre karar verilmesinin mümkün olmaması esasına dayalıdır. Bu durumun “gerçek belli iken varsayıma gidilemez” ilkesine uygun olduğu Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 15/05/1991 tarih 1991/9-102 E., 1991/267 K. sayılı kararında da belirtilmiştir.
Hüküm tarihine en yakın tarihteki ücretlerin esas alınması mahkemenin vereceği ilk hükümle ilgili olup bu hükmün yeniden rapor alınmasını gerektirmeyen bir nedenle bozulması hâlinde yeni verilecek hüküm tarihini esas alan bir hesaplama yapılması gerekmeyecek ancak bozma nedeni tazminat hesabı için yeniden rapor alınmasını gerektiriyor ise bu takdirde alınacak raporda sonradan değişen ücretler esas alınarak önceki rapordaki miktarlar itibarıyla varsa usulî kazanılmış hak oluşturan durumların da gözetilmesi gerektiğinden, mahkemece hüküm tarihine en yakın tarihteki ücrete göre yapılan ......... tarihli hesap raporunun hükme esas alınmasında bir yanlışlık yoktur.
4- Sürücü desteğin olay sırasında 1,30 promil alkolü olduğu ve dolayısıyla güvenli biçimde araç kullanamayacağı halde trafiğe çıktığı, kaza anına kadar bu halde araç kullandığı ve kazanın oluşumunda %75 oranında kusurlu olduğu anlaşılmıştır. Sürücü desteğin alkol alarak araç kullanması karşı araç sürücüsünün de kusurlu bulunması nedeniyle müterafik kusur oluşturmadığından davalı vekilinin bu husustaki istinaf itirazı da yerinde görülmemiştir.(Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 09/02/2022 tarih, 2021/8915 E., 2022/1996 K. Sayılı ilamı)
5-Mahkemenin ilk kararına karşı istinaf itirazında bulunan davalı vekilince istinaf itirazı olarak belirtilmeyen ve kesinleşen yönlere ilişkin tarafların kazanılmış hakları da nazara alınarak davalı tarafın istinaf itirazları yerinde görülmemiş ve başvurunun HMK'nın 353/1-b,1. maddesi gereğince esastan reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla;
KARAR:
Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-İncelenen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu anlaşıldığından davalı Anadolu Sigorta A.Ş.vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b,1. maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE.
2-Alınması gerekli ............ TL nisbi istinaf karar ve ilam harcından istinaf yoluna başvurulurken peşin alınan ............. TL harcın mahsubu ile bakiye kalan ........... TL harcın davalı ........... Sigorta A.Ş. taraftan alınarak hazineye irad kaydına,
3-İstinaf yargılaması sırasında duruşma açılmadığından vekalet ücreti takdirine yer olmadığına,
4-Davalı ........ Sigorta A.Ş. tarafından yapılan istinaf yargılama giderinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Gider avansından varsa artan kısmın yatırana iadesine dair,
Dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda, 6100 Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 7035 sayılı ile değişik 361. maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren iki hafta süre içinde Yargıtay nezdinde temyiz kanun yolu açık olmak üzere oy birliği ile karar verildi.11/01/2023
Başkan

Üye

Üye

Katip

İ.P.





Full & Egal Universal Law Academy