Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi 2018/1714 Esas 2020/345 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2018/1714
Karar No: 2020/345
Karar Tarihi: 19.06.2020



(5580 S. K. m. 12) (2577 S. K. m. 15, 45) (652 S. KHK. m. 43)

İSTEMİN ÖZETİ: Van ili, İpekyolu ilçesinde faaliyet gösteren Özel Öz Akdamar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinin sahibi olan davacı tarafından, Van Valiliği İl İdare Kurulu tarafından yapılan inceleme neticesinde gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle toplam 651,00-TL fazladan ödemeye sebebiyet verdiğinin tespit edildiğinden bahisle, 5580 Sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanunu ve 652 Sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin 43. maddesinin 2. fıkrası uyarınca bu miktarın iki katına karşılık gelen 1.302,00-TL'nin 15 gün içerisinde ödenmesinin istenilmesine ilişkin İpekyolu Kaymakamlığının 10/01/2018 tarih ve E.712788 Sayılı işleminin iptali istemiyle açılan davada; "Bakılan uyuşmazlıkta; dava konusu edilen işlemin, gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet verildiğinin tespit edildiği gerekçesiyle davacıyı 1.302,00-TL'nin 15 gün içerisinde rızaen ödemeye çağrı yazısı niteliğinde olduğu, davacının ödemeyi yapmaması halinde ise yukarıda metnine yer verilen 5580 Sayılı Kanun'un 12. maddesinin 5. fıkrası uyarınca alacağın vergi daireleri tarafından takip ve tahsil edileceği görülmüş olup; bu aşamada söz konusu işlemin re'sen icra kabiliyeti bulunan bir işlem niteliğinde olmadığı ve tek başına hukuki sonuç doğurmayacağı anlaşıldığından ortada idari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gerekli bir işlem bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır." gerekçesiyle davanın incelenmeksizin reddine karar veren Van 2. İdare Mahkemesi'nin 06/04/2018 tarih ve E:2018/197, K:2018/678 Sayılı kararının; istinaf yolu kapalı olmak üzere karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, işlemin rızaen ödemeye çağrı yazısı mahiyetinde olmadığı, kurumda usulsüzlük yapıldığına ilişkin bir tespit işlemi olduğu öne sürülerek 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMALARIN ÖZETİ: Davalı idarelerce istinaf aşamasında savunma dilekçesi verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesince, Üye A. Ö.'ın; davanın konusunu oluşturan işlemin 1.302,00-TL'nin 15 gün içinde ödenmesi istemine yönelik olduğu, işlemin bunun haricinde konusu parayla değerlendirilmesi mümkün olmayan herhangi bir içerik taşımadığı, bu nedenle dava konusu uyuşmazlık miktar olarak beş bin Türk lirasının altında kaldığından bu davada Mahkemece verilen kararın 2577 Sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45/1. maddesine göre kesin olduğu ve istinaf yoluna başvurulamayacağı yönündeki görüşüne karşılık, çoğunluğun; 2577 Sayılı Kanun'un 45. maddesi bir bütün olarak incelendiğinde, maddenin ilk dört fıkrasının ilk derece mahkemelerince işin esası hakkında verilen kararlara ilişkin olduğu, ilk inceleme konularında verilen kararlar da bu maddenin 1. fıkrası kapsamında olsaydı, devamında (dördüncü fıkrasında) Bölge İdare Mahkemesi'nin işin esası hakkında yeniden bir karar vereceğinin düzenlenmemiş olması gerektiği, zira maddenin 5. fıkrasında ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı istinaf yoluna başvurulması ve başvurunun haklı bulunması halinde ilk derece mahkemesinin kararının kaldırılmasına karar verileceğinin özel olarak düzenlendiği, Bölge İdare Mahkemesi'nin ilk incelemeden karar verilmesi üzerine kendisine istinaf yoluyla gelen başvurular hakkında davanın esası hakkında karar verme yetkisinin bulunmadığı, ayrıca 2577 Sayılı Kanun'un 15/4. maddesinde yer alan; "ilk inceleme üzerine Danıştay veya mahkemelerce verilen, idari yargının görevli olduğu konularda davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin kararlarla, gerçek hasma tebliğ ve dilekçe ret kararları dışındaki kararlara karşı ilgisine göre istinaf ya da temyiz yoluna başvurulabileceği" hükmünün miktar sınırı koymaksızın ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı kanun yolunu açtığı, son olarak 20.07.2016 tarihinde uygulanmaya başlanan istinaf sisteminde kural olarak ikili yargılama sisteminin benimsendiği, ilk derecede kesin kararın istisna olduğu ve istisnaların yorum yoluyla genişletilemeyeceği ilkesi gereği 45.maddenin 1.fıkrası hükmünün ilk inceleme üzerine verilen kararları da kapsadığı şeklinde yorumlanamayacağı hususları dikkate alındığında, bir usul kararı olan ''davanın incelenmeksizin reddine" dair istinafa konu kararın, dava konusu değer beş bin türk lirasının altında da olsa istinaf yoluyla incelenmesi ve başvurunun esası hakkında bir karar verilmesi gerektiği yönündeki görüşleriyle, oy çoğunluğuyla işin esasına geçilerek gereği görüşüldü:
 
KARAR: 652 Sayılı Millî Eğitim Bakanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun Hükmünde Kararnamenin "Özel eğitim giderleri" başlıklı 43. maddesinde; "(1) Engelliler için sağlık kurulu raporu düzenlemeye yetkili sağlık kurum veya kuruluşlarınca verilen sağlık kurulu raporuyla asgarî %20 oranında engelli olduğu tespit edilen ve özel eğitim değerlendirme kurulları tarafından da eğitsel değerlendirme ve tanılamaları yapılarak 5580 Sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunu kapsamında açılan özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde verilen destek eğitimini almaları uygun görülen görme, işitme, dil-konuşma, spastik, zihinsel, ortopedik veya ruhsal engelli bireylerin eğitim giderlerinin her yıl Maliye Bakanlığınca belirlenen tutarı, Bakanlık bütçesine bu amaçla konulan ödenekten karşılanır. Bu engelli bireylerin engel grupları ve dereceleri ile engelinin niteliğine göre eğitim programlarının kapsamı ve eğitim süreleri, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının görüşü alınmak suretiyle yönetmelikle belirlenir. (2) Birinci fıkrada belirtilen eğitim hizmetini sunan veya yararlananların gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarlar, iki katı ve kanunî faiziyle birlikte ilgililerden müteselsilen tahsil edilir. Bu fiillerin özel eğitim okulları ile özel eğitim ve rehabilitasyon merkezleri tarafından tekrarı hâlinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal edilir." hükümlerine yer verilmiştir.
 
Diğer yandan, 5580 Sayılı Özel Eğitim Kurumları Kanununun "Mali hükümler" başlıklı 12. maddesinin 5. fıkrasında; "Söz konusu eğitim öğretim hizmetini sunan veya yararlananların, gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet vermeleri durumunda bu tutarların, ödemenin yapıldığı tarihten itibaren 21/7/1953 tarihli ve 6183 Sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 51. maddesine göre hesaplanacak gecikme zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmesi, yapılacak tebligatla sebebiyet verenlerden istenir. Bu süre içinde ödenmemesi hâlinde bu tutarlar, anılan Kanun hükümlerine göre Maliye Bakanlığına bağlı vergi daireleri tarafından takip ve tahsil edilir. Bu fiillerin tekrarı hâlinde, ayrıca kurum açma izinleri iptal edilir." hükmü düzenlenmiştir.
 
Dava dosyasının incelenmesinden; Van Valiliği İl İdare Kurulu tarafından yapılan inceleme ve soruşturma neticesinde, davacı tarafından sahibi olduğu Özel Öz Akdamar Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezinde engelli bireylere eğitim verilmediği halde verilmiş gibi gösterilerek gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet verdiğinin tespit edildiğinden bahisle, 1.302,00-TL'nin 15 gün içerisinde ödenmesinin istenilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
 
Yukarıda bahsedilen mevzuat hükümleri ile fazladan ödemeye sebebiyet verildiği durumlarda ilgiliden bir ay içerisinde ödeme yapmasının istenileceği, ödeme yapmaması durumunda 6183 Sayılı Kanun hükümleri uyarınca tahsil yoluna gidileceği düzenlenmiştir.
 
Uyuşmazlıkta, idarece fazladan ödenilmesine sebep olunan tutarın davacıdan 15 gün içerisinde ödenmesinin istenilmesinin tahakkuk işlemi niteliğinde olduğunun kabulü gerektiğinden 6183 Sayılı Kanun çerçevesinde tesis edildiği görülen dava konusu işlemin idarece kamu gücü kullanılarak tek yanlı iradeyle tesis edildiği ve davacının hukukunu etkilediği, ödeme yapılmaması halinde 6183 Sayılı Kanunda bahsedilen cebren tahsil yöntemlerine başvurulacağı dikkate alındığında idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir nitelikte bir işlem olduğu açık olduğundan, niteliği itibariyle rızaen ödemeye davet olduğu şeklindeki hatalı değerlendirme neticesinde verilen istinaf istemine konu Mahkeme kararında hukuki isabet bulunmamaktadır.
 
Kaldı ki, gerçek dışı beyanda bulunmak suretiyle fazladan ödemeye sebebiyet verme fiillerinin tekrarı halinde kurum açma izni iptal edileceğinden, dava konusu işlem kurum açma izninin iptali işleminin dayanağı olabileceğinden bu haliyle de idari davaya konu olabilecek kesin ve yürütülebilir nitelikte bir işlem olduğu açıktır.
 
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle; istinaf başvurusunun kabulüyle Van 2. İdare Mahkemesi'nin 06/04/2018 tarih ve E:2018/197, K:2018/678 Sayılı kararının kaldırılmasına, yukarıda belirtilen hususlar doğrultusunda yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Mahkemesine gönderilmesine, yargılama giderleri hakkında Mahkemece yapılacak yargılama neticesinde bir karar verileceğinden bu aşamada hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 2577 Sayılı Kanun'un 45/5. maddesi uyarınca kesin olarak, 19/06/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (¤¤)
 


Full & Egal Universal Law Academy