Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesi 2018/1684 Esas 2020/667 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: 3. İdari Dava Dairesi
Esas No: 2018/1684
Karar No: 2020/667
Karar Tarihi: 26.11.2020



İSTEMİN ÖZETİ: Van ili, Gevaş ilçesi, .... mahallesi, .... mevkii, 157 ada, 2 numaralı parselde bulunan taşınmazın maliki olan davacı tarafından; söz konusu taşınmazın 26,54 m²'lik kısmının, Van-Gevaş-Tatvan Devlet Yolu kamulaştırma sahasında kaldığı için karayolu yapılmak suretiyle davalı idarece kamulaştırılması üzerine kamulaştırılmayan alanda kalan ve kamulaştırma işleminden sonra oluşan 157 ada, 11 numaralı parselde bulunan taşınmaz üzerinde yer alan ve davacı tarafından ev ve müştemilat olarak kullanılan yapının, karayoluna olan mesafesinin azalması ve can güvenliğini tehlikeye düşürmesi nedeniyle kullanılamadığı ve yıkılması gerektiğinden bahisle, uğranıldığı ileri sürülen zararlara karşılık 7.000,00.-TL maddi tazminatın, el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılan davada; "Bakılan uyuşmazlıkta; Gevaş Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2014/68 esas sayılı dosyasında yer alan, Gevaş Belediye Başkanlığı Fen İşleri Müdürlüğü'nün 04.01.2012 tarih ve 23 sayılı yazısında, dava konusu taşınmazın belediye imar planı ve mücavir alanı sınırları dışında olduğunun belirtildiği görüldüğünden, yukarıda metnine yer verilen 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 27. maddesi ile Plansız Alanlar İmar Yönetmeliğinin 57. maddesi gereğince yapılan değerlendirme sonucunda, Mahkememizin 13.10.2017 tarihli ara kararı ile davacıdan, dava konusu taşınmazda bulunan ev ve müştemilatın fen ve sağlık kurallarına uygun olup olmadığı yönünde valilik görüşü alınıp alınmadığı, ayrıca söz konusu ev ve müştemilatın yapımı için muhtarlıktan izin alınıp alınmadığı sorulmuş olup, davacı vekilince ara kararına verilen cevapta, sorulan hususların hiç birisinin bulunmadığı belirtilmiştir. Şu halde, dava konusu yapının, herhangi bir görüş veya izin alınmaksızın yapıldığı hususunda tereddüt bulunmamaktadır... Bu durumda, alınan kamu yararı ve kamulaştırma kararı üzerine yol genişletme kapsamında yolun geçeceği sınırlar dahilinde kalan davacıya ait taşınmazın 26,54 m²'lik kısmının kamulaştırılmasına karar verilerek kamulaştırılan alanın bedelinin ödendiği, dava konusu yapının ise kamulaştırma sınırına 1,75 metre mesafede ve kamulaştırılmayan kısım içerisine dahil olduğu, yapılan yol güzergahında yer almadığı, yapının yukarıda belirtildiği üzere gerekli görüş ve izinler alınmaksızın kaçak yapıldığı hususları dikkate alındığında, söz konusu yapının kamulaştırmadan kaynaklı kullanılamaması nedeniyle davacının ortaya çıkan zararının tazmini konusunda idarenin kusur sorumluluğundan söz etmenin mümkün olmadığı sonucuna varılmaktadır. Ancak, davalı idare, kamu yararını gerçekleştirmek, toplumsal bir ihtiyacı karşılamak için hizmet yürütmüş ve bir faaliyette bulunmuştur. İdarenin bu hizmetinden toplumun geneli yararlandığı halde, kaçak yapı niteliğinde de olsa yukarıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere davacının "mülkü" olarak kabul edilmesi gerekenyapının yola olan mesafesinin kısalarak 1,75 metre olması ve can güvenliğini tehlikeye düşüreceğinden kullanılamayacak olması nedeniyle sunulan kamusal hizmetten kaynaklanan külfetin bir kısmı davacı üzerinde bırakılmış ve davacı kamu lehine özel bir fedakarlığa katlanmak zorunda bırakılmıştır. Bu şekilde bozulan kamu külfetlerinin dağılımındaki dengesizliğin bir denkleştirme ile giderilmesi, dengenin yeniden kurulması gerekir. Bu denkleştirme ise kamu yararını gerçekleştirmek için girişilen bu hizmet nedeniyle zarara uğramış olan davacının yapıyı kullanamaması ve yıkılması durumu söz konusu olduğundan kamu külfetleri karşısındaki eşitlik ve fedakarlığın denkleştirilmesi ilkeleri kapsamında davacıya ait yapının değeri olan 1.260,40 TL'nin tazminat olarak davalı idarece davacıya ödenmesi gerekmektedir. Öte yandan, yukarıda yer verilen bilirkişi raporunda, yapının bedeli 2011, 2014 ve en son 2017 yılı esas alınarak ayrı ayrı hesaplanmıştır. Van ili, Gevaş ilçesi, .... mevkii, .... köyü, 157 ada, 2 parsel sayılı taşınmazın 26,54 m² kısmının yol genişletme çalışmalarında kamulaştırma koridoru içinde kalması nedeniyle kamulaştırılması için 10.06.2010 tarihinde kamu yararı kararı alındığı, anlaşma sağlanamaması üzerine Gevaş Asliye Hukuk Mahkemesi nezdinde bedel tespiti ve tescil davası açıldığı, anılan Mahkemenin09.08.2011tarih ve E:2010/171, K:2011/166 sayılı kararı ile söz konusu taşınmazın 26,54 m² kısmının hazine adına tapuya tesciline karar verildiği, dolayısıyla tazminata esas olay 2011 yılında gerçekleştiğinden, zarar miktarının tespitinde 2011 yılının esas alınması gerekmiştir." gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile kısmen reddine karar veren Van 2. İdare Mahkemesinin 03/04/2018 tarih ve E:2017/1983, K:2018/620 sayılı kararının; dava konusu 157 ada, 2 parsel nolu taşınmazda bulunan ev ve müştemilatın kamulaştırma koridoru dışında olduğu, taşınmaza fiili olarak bir el atma durumunun söz konusu olmadığı, davacının dava konusu edilebilecek herhangi bir zararının olmadığı, dava konusu taşınmazın mevcut haliyle herhangi bir değer kaybına uğramadığı, davacının dava açmakta kişisel, meşru, güncel ve mevcut bir zararının olmadığı, İdari Yargı hukukunda zarar doğması ihtimaline binaen dava açılamayacağının belirtildiği, ayrıca taşınmazların değerinde bir artışın söz konusu olduğu öne sürülerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesi uyarınca incelenerek kaldırılması istenilmektedir.
 
SAVUNMANIN ÖZETİ: İstinaf aşamasında savunma dilekçesi verilmemiştir.
 
TÜRK MİLLETİ ADINA
 
Karar veren Erzurum Bölge İdare Mahkemesi 3. İdari Dava Dairesince işin gereği görüşüldü:
 
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesine göre yapılan inceleme sonucu, mezkur kararın usul ve hukuka uygun olup kaldırılmasını gerektiren bir neden bulunmadığı anlaşıldığından, istinaf başvurusunun reddine, posta giderinden ibaret olan 60,00.-TL yargılama giderinin istemde bulunan üzerinde bırakılmasına, posta gideri avansından artan miktarın Mahkemesince re'sen yatırana iadesine, 2577 sayılı Kanun'un 45/6. maddesi uyarınca kesin olarak, 26/11/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi. (¤¤)


Full & Egal Universal Law Academy