Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi 2021/207 Esas 2023/585 Karar
Karar Dilini Çevir:

Dairesi: Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/207
Karar No: 2023/585
Karar Tarihi: 17.04.2023

T.C.
ERZURUM
BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ
3. HUKUK DAİRESİ
DOSYA NO: 2021/207
KARAR NO: 2023/585
T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
İ S T İ N A F K A R A R I
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ: ERZURUM ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ
TARİHİ: 04/12/2020 (Karar)
NUMARASI: 2019/513 Esas, 2020/379 Karar
DAVA: Genel Kurul Kararının İptali (Kooperatif Genel Kurul Kararının İptali)
Taraflar arasında görülen davanın yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olup, söz konusu karara karşı davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine HMK 353. madde uyarınca dosya üzerinden inceleme yapıldı.
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA:
Davacı dava dilekçesinde özetle; davalı kooperatife hisse devir yolu ile üye olduğunu, yönetim kurulunun yapmış olduğu Genel Kurul'da şuanki yönetim kurulunda bulunan yönetim ortak olmayan kooperatife bir bedel ödemeden hayali üyelerle yapıldığını, genel kurulda yönetim kuruluna asil olarak baba başkan.........., oğlu ............ muhasip yine denetim kuruluna..........'in damatlarını kendilerinin seçtirdiğini, Kooperatif Kanunlarının 1163 maddelerinde yine kooperatifin ana sözleşmesinde kooperatifte baba oğul olmadığı gibi ve yine denetim kurulunda birinci derecede yakın hiç kimsenin denetim kuruluna seçilemeyeceği maddelerinin mevcut olduğunu, kooperatifin 2018 tarihinde yapmış olduğu genel kurulun iptali için de Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesinin 2018/546 Esas sayılı dosyası ile dava açıldığını, dava sonuçlandırılmadan yeni bir genel kurul toplantısı yapılamayacağını, yönetime seçilen şahısların kooperatif malını üzerilerine geçirdiklerinden dolayı savcılık makamına şikayette bulunduğunu, kooperatif başkanı .............................'in zimmet suçundan dolayı yargılandığını, yönetim kurulunun genel kurulda sunmuş olduğu gelir gider bilançosunun hileli bir bilanço olduğunu, bu nedenlerle 30/11/2019 tarihinde yapılan Genel Kurul kararının iptaline ve kayyum atanmasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP:
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddialarının gerçeği yansıtmadığını, davacının 2017 yılında gerçekleşen Genel Kurul için açtığı iptal davasının reddolunduğunu, davacının her sene yapılan genel kurul kararlarının iptali için dava açmayı ihtiyat haline getirdiğini, davacının dolandırıcılık suçundan yargılandığını, davacının daha önce kooperatifte yöneticilik yaptığını, yöneticiliğinin bitmesi akabinde sahte senet tanzim ederek kooperatif aleyhine takip yaptığını, kooperatif üyelerine ait 17 adet taşınmazın satışını yapmaya çalıştığını, davacının davasının haksız olduğunu, genel kurul için davacıya iadeli taahhütlü davet mektubu gönderildiğini, haksız ve hukuki mesnetten yoksun davanın reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Tüm dosya kapsamından ; Davacı ... tarafından 30/11/2019 tarihinde davalı kooperatifin genel kurulunun yapıldığı yönetim kuruluna baba.......... ve oğlu ............'in seçildiği, denetim kuruluna ise.......... 'in damadının seçildiğinden bahisle kooperatifler kanununa aykırılıktan dolayı yine kooperatif yönetimi hakkında açılan zimmet davasının devam ettiği, genel kurul kararının iptal edilerek, kooperatife kayyım atanması talebinde bulunduğu anlaşılmıştır. Uyap üzerinden taraflara ait nüfus aile kayıt tabloları çıkarılmış, yine davacı tarafın aşamalardaki beyanlarında.........., ............, ..............'nun yönetim kurulu üyesi olduğu, denetim kurulu üyesi olarak da damatları ........... ve ...............'nun görev yaptığını beyan ettiği, ............ son celse duruşmada.......... 'in babası olduğunu, ............ 'in kız kardeşi olup denetim kurulu üyesi ........... ile evli olduğunu, diğer kişinin damatları olmadığını, ...............'nun sadece babasının teyzesinin oğlu olduğunu, ........... dışında denetim kurulunda damatlarının olmadığını beyan etmiştir. Ankara Nöbetçi Ticaret Mahkemesi aracılığı ile kooperatif bilirkişisinden alınan bilirkişi raporunda; akrabalık ve ... olma ilişkisinin denetim kurulunda görev yapmaya engel olduğu, denetçilerden birinin akraba olduğunun tespiti halinde iptal edilerek, yerine yedek üye geçebileceğinin belirtildiği ancak yönetim kurulu üyeleri ile akrabalık ilişkisi bulunanların denetçi seçilemeyeceği açıkça beyan edildiğinden, ........... 'in kooperatif yönetim kurulu üyesi..........'in damadı, ...............'nun da teyzesinin oğlu olduğu anlaşıldığından, davacı tarafın davasının kabulü ile, 30/11/2019 tarihli Genel Kurul Kararı'nın iptaline karar vermek gerekmiş" gerekçesiyle davanın kabulüne, 30/11/2019 tarihli Genel Kurul Kararının iptaline karar vermiştir.
İSTİNAF NEDENLERİ:
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı tarafın genel kurul kararının iptali için iş bu davayı açtığını, müvekkili şirket aleyhine davacı tarafça, kendisine menfaat elde etmek için sürekli hukuki dayanaktan uzak, mesnetsiz davalar açtığını, davacı tarafın müvekkili kooperatifin yönetim kurulunda bulunan yönetime ortak olmayan kooperatife bir bedel ödemeden hayali üyelerle yapıldığını, genel kurulda yönetim kuruluna asil olarak baba başkan.........., oğlu ............ muhasip yine denetim kuruluna..........'in damatlarını kendilerinin seçtirdiğini iddia ettiğini, davacı tarafın iddiasına binaen mahkemece kooperatifler konusunda uzman bilirkişiye tevdine karar verildiğini, bilirkişi raporunda uyuşmazlık konusunun denetçilerin yönetim kurulu üyelerinin akrabası olup olmadığı konusu olduğu tespit edilerek 1163 sayılı yasa ve .............nolu tebliğle üyelerde aranacak şartlarda "Aynı zamanda kooperatifte yönetim kurulu üyesi, kooperatif personeli veya yönetim kurulu üyeleriyle 3. Derece dahil kan ve sıhri hısım (kendisinin ve eşinin, anne, baba, çocuk, büyükanne, büyükbaba, torun, amca, hala, dayı, teyze, kardeş, kardeş çocuğu) olmamak, yönetim kurulu üyeleriyle aralarında iş ortaklığı bulunmamak" maddesine dayanarak denetçilerin yönetim kurulu üyeleri ile akraba olmayacaklarının öngörüldüğünü, bilirkişi raporunda 30/11/2019 tarihinde yapılan genel kurulda denetim kurulu asıl üyeliğine seçilen ........... ve ...............'nun ".............." olup olmadığının araştırılması gerektiğini, her iki denetçinin "..............." olduklarının tespiti halinde denetçi asil üye seçiminin maddesinin iptali gerekeceğini ve yedek üyelerinin göreve devam edebileceklerini, bir denetçinin akraba olduğunun tespiti halinde o üyenin üyeliğinin iptal edilerek yerine yedek üye gelebileceği sonuç ve kanaatine varıldığının belirtildiğini, bilirkişi raporuna dayanarak mahkemenin vermiş olduğu kararın hukuka aykırı olduğunu, raporda bilirkişi "Her iki denetçinin '........' olduklarının tespiti halinde denetçi, asil üye seçiminin maddesinin iptali gerekeceği" ni belirtiğini, ancak denetçilerden sadece birinin ... vasfında olduğunu, ancak mahkemenin direkt Genel Kurul Kararı'nın iptaline karar verdiğini, bu durumun bilirkişi raporuna aykırı olduğunu, denetim kurulunda ki kişilerden birinin ... olması gerekçesine dayanarak Genel Kurul Kararı'nın iptaline karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, belirterek kararın kaldırılması istemiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
DELİLLERİN TARTIŞILMASI, HUKUKİ SEBEP VE GEREKÇE:
Dava, kooperatif genel kurul kararının iptali istemine ilişkindir.
İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; 6100 sayılı HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme gereğince, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine aykırılık bulunup bulunmadığı hususlarıyla sınırlı olarak inceleme yapılmıştır.
Genel kurul kararlarının iptali için dava açabilecek kişiler ve dava açma süresi 1163 sayılı Kooperatifler Kanunun 53. maddesinde düzenlenmiş olup, genel kurul toplantısında hazır bulunup da, karara aykırı kalarak keyfiyeti tutanağa geçiren ortağın toplantıyı kovalayan günden başlamak üzere bir ay içinde dava açabileceği belirtilmiştir. Aynı madde de, genel kurul toplantısına katılmaya yetkili olmayan kimselerin karara katılmış bulunduklarını ya da kendisinin ve/veya bir kısım ortakların toplantıya çağrılmadığını iddia eden ortağın, alınan kararların yasaya, anasözleşmeye ve iyiniyet kurallarına aykırı olduğunu ileri sürerek, iptali için açtığı davada, genel kurulda alınan kararlara red oyu vermesi ve muhalefette bulunmuş olma şartı aranmaz. Davacının söz konusu genel kurula katılmadığı, iş bu davayı genel kurul tarihinden itibaren bir ay içinde süresinde açtığı anlaşılmıştır.
Davacı tarafça genel kurulun hayali üyeler ile yapıldığı, denetim kurulunun usulsüz oluşturulduğu, kooperatif başkanının zimmet suçundan dolayı yargılandığı, bilançonun hayali bir bilanço olduğu iddiası ile dava açılmış, alınan bilirkişi raporunda uyuşmazlığın denetçiler ile yönetim kurulu üyeleri arasında akrabalık bağı olup olmadığı noktasında toplandığı, ................ nolu tebliğe göre denetçilerin yönetim kurulu üyeleri ile akraba olamayacağının öngörüldüğünü, denetim kurulu asıl üyeliğine seçilen üyelerin "..." olduklarının tespiti halinde genel kurul kararının iptalinin gerektirecek bir durum olmadığı, her iki denetçinin "..." olduğunun tespiti durumunda denetçi asil üye seçiminin maddesinin iptali gerekeceği, yedek üyelerin görevine devam edebileceği, bir denetçinin akraba olduğunun tespiti halinde o üyenin üyeliğinin iptal edilerek yerine yedek üye gelebileceği kanaati bildirilmiş, mahkemece yukarıda yazılı gerekçe ile 30/11/2019 tarihli genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir.
Kooperatifler ve Üst Kuruluşlarının Yönetim Kurulu Üyeleri ve Denetçileri ile Bunların Eş ve Hısımlarının Bağdaşmayan Görevlerine İlişkin Tebliğ (Tebliğ No: TGM-2011/01)'de kooperatifler ve üst kuruluşlarının yönetim kurulu üyeleri ve denetçileri ile bunların eş ve ikinci derece dahil kan ve kayın hısımlarının bağdaşmayan görev alma yasaklarına ilişkin usul ve esasların düzenlendiği, denetim kurulu asil üyeliğine seçilen ...........'in yönetim kurulu başkanının kızının eşi, ...............'nun ise yönetim kurulu başkanının teyzesinin oğlu olduğunun tespit edildiği, bu tespite göre asil üyelerden sadece biri yönünden görev yasağının bulunduğu, mahkeme gerekçesi ile hüküm arasında çelişki olduğu, kaldı ki kabulü göre denetçi seçimine ilişkin maddenin iptal gerekirken genel kurulun tamamının iptaline karar verilmesinin hatalı olduğu, davacının dava konusu diğer talepleri konusunda bir değerlendirme yapılmadığı anlaşıldığından davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne karar vermek gerekmiştir.
Açıklanan bu nedenlerle davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile mahkemece verilen kararın HMK'nın 355, 353/(1)-a-6. maddeleri uyarınca kaldırılmasına dair aşağıda belirtilen şekilde karar verilmiştir.
HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davalı vekilinin istinaf isteminin KABULÜ ile, Erzurum Asliye Ticaret Mahkemesi 'nin 04/12/2020 tarih ve 2019/513 Esas, 2020/379 Karar sayılı kararının, HMK’nın 355, 353/(1)-a-6. maddesi gereğince KALDIRILMASINA,
2-Dava dosyasının HMK’nın 355, 353/(1)-a maddesi gereğince davanın yeniden görülmesi için mahkemesine GÖNDERİLMESİNE,
3-Davalı tarafından yatırılan istinaf peşin harcının davalıya iadesine,
4-İstinaf başvurusu aşamasında davalı tarafından yapılan yargılama giderlerinin mahkemesince verilecek nihai kararla hüküm altına alınmasına,
5-İstinaf incelemesi duruşmasız yapıldığından vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına,
6-Gerekçeli kararın yerel mahkemece taraflara tebliğine,
Dosya üzerinden yapılan inceleme neticesinde HMK’nın 353/(1)-a maddesi uyarınca kesin olmak üzere ...........tarihinde oy birliği ile karar verildi.

Full & Egal Universal Law Academy