Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/364 Esas 2021/1608 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/364
Karar No: 2021/1608
Karar Tarihi: 24.11.2021





DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/364 E.  ,  2021/1608 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/364
Karar No : 2021/1608
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...

KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
İSTEMİN KONUSU : .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ... Makine Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin 2007 yılına ait kurumlar vergisi, kurumlar vergisi üzerinden kesilen vergi ziyaı cezası, hesaplanan gecikme faizi ile 2007 yılının Aralık ve 2008 yılının Şubat dönemi için kesilen özel usulsüzlük cezalarına ilişkin borçlarının tahsili amacıyla kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen ...tarih ve ...sayılı ödeme emirlerinin iptali istemiyle dava açılmıştır.
...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı:
İlgili mevzuat uyarınca kanuni temsilcinin takip edilebilmesi için öncelikle amme alacağının asıl borçlusu şirket adına vergi borcunun kesinleştirilmesi, şirket hakkında malvarlığı araştırması yapılması, malvarlığı tespit edilmişse bu malvarlığı paraya çevrilmek suretiyle amme alacağının tahsilinin denenmesi ve nihayetinde amme alacağının şirketten tahsil edilemediğinin açık ve net olarak ortaya konulması gerekmektedir.
Uyuşmazlıkta, 31/12/2014 tarihinde verilen ara karar ile davalıya, davacının kanuni temsilcisi olduğu ileri sürülen şirketin vergi borçlarının neler olduğu, anılan borçların şirketten takip ve tahsiline yönelik olarak hangi işlemlerin yapıldığı, şirket hakkında malvarlığı araştırması yapılıp yapılmadığı, amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceği hususunun ne şekilde ortaya konulduğu sorulmuş ve bunlara ilişkin bilgi ve belgeler istenmiştir. Davalı idarece, şirket hakkındaki malvarlığı araştırmasına yönelik olarak ara karar tarihinden sonraki 29/01/2015 tarihli taşınmaz ve motorlu taşıt sorgulama sonucunun çıktısı gönderilmiş, bankalar hariç tutulmak üzere malvarlığı araştırması yapılması yönünde iç yazışmalar sunulmuştur.
Bu durumda, şirketin banka hesaplarına haciz konulmadığı ve bu haliyle amme alacağının şirketten tahsil edilemeyeceği hususunun davalı tarafından tam ve net olarak ortaya konulamadığı anlaşıldığından, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen dava konusu ödeme emirlerinin hukuka uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle dava konusu ödeme emirlerini iptal etmiştir.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 26/03/2019 tarih ve E:2015/8907, K:2019/2368 sayılı kararı:
Uyuşmazlıkta, şirket adına düzenlenen ihbarnameler 29/04/2011 tarihinde şirket müdürü olarak davacıya tebliğ edilmiştir. İhbarnamelere karşı dava açılmamış ve şirket adına düzenlenen ödeme emrinin tebliğ edilmesine rağmen borç ödenmemiştir.
Şirket hakkında 06/12/2007 ve 21/02/2008 tarihlerinde yurt çapında malvarlığı araştırması yapılmıştır. Ayrıca 29/01/2015 tarihli taşınmaz ve motorlu araç sorgulama sonucuna göre şirket adına kayıtlı malvarlığı bulunmamaktadır.
Bu durumda, amme alacağının asıl borçlusu şirketin borcunu karşılayacak malvarlığına sahip olduğuna dair herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmaması ve davacı tarafından da dosyaya aksi yönde herhangi bir bilgi, belge sunulmaması hususları birlikte değerlendirildiğinde davacı adına kanuni temsilci sıfatıyla dava konusu ödeme emirlerinin düzenlenmesinde hukuka aykırılık görülmemiştir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
.... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararı:
Vergi mahkemesi, aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Israr kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında ısrar kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2- .... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin (1) numaralı fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/11/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.






























Full & Egal Universal Law Academy