Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1385 Esas 2021/747 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1385
Karar No: 2021/747
Karar Tarihi: 26.05.2021





DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1385 E.  ,  2021/747 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1385
Karar No : 2021/747
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı - …
(… Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
İSTEMİN KONUSU :… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından gerçek bir emtia teslimine dayanmaksızın düzenlendiği tespit edilen faturaları kayıtlarına dahil etmesi nedeniyle 2008 yılının Mayıs ilâ Ağustos, Ekim, Kasım, Aralık dönemleri ile 2009 yılının Ocak, Mart, Nisan, Mayıs dönemleri için re’sen tarh edilen katma değer vergileri, verginin bir katı tutarında kesilen ve tekerrür hükmü uygulanmak suretiyle artırılan vergi ziyaı cezaları ile 2008 yılı için 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 353. maddesinin birinci fıkrası uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
…Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen … tarih ve … sayılı vergi tekniği raporunda şu tespitlere yer verilmiştir:
i. 23/01/1995 tarihinde iş yeri adresinde yapılan yoklamada, … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi'nin 17/01/1995 tarihi itibarıyla oto yedek parça toptan ticareti işi ile iştigal etmek üzere mükellefiyet tesis ettirdiği tespit edilmiştir.
ii. 12/01/2004 tarihinde mükellefin yeni adresinde yapılan yoklamada faaliyetine devam ettiği, iş yerinin 100 metrekare civarında olduğu, iş yerinde yaklaşık 60.000,00 TL tutarında emtiasının bulunduğu, 3 işçi çalıştırdığı tespitlerine yer verilmiştir.
iii. 19/06/2008 tarihli yoklama tutanağı ile mükellefin aynı adreste faaliyetine devam ettiği, merkez iş yerinin iki kattan oluştuğu, büyüklüğünün toplam 140 metrekare olduğu, şirkette altı işçi çalıştığı, iş yerinde mevcut emtia değerinin 80.000,00 TL civarında olduğu hususları, şirketin sigortalı çalışanı nezdinde tespit edilmiştir.
iv. Şirketin Ba ve Bs bildirimleri arasında uyumsuzluk olduğu, nitekim 2007 yılında verdiği Ba formunda toplam 1.185.824,00 TL tutarında alım beyanına karşılık, Bs formunda toplam 1.511.170,00 TL mal ve hizmet satışı beyanında bulunduğu, 2008 yılında vermiş olduğu Ba formunda toplam 4.055.713,00 TL mal ve hizmet alımına karşılık, Bs formuyla toplam 4.025.129,00 TL tutarında mal ve hizmet satışı beyan ettiği belirtilmiştir.
v. Şirketin 2007 ve 2008 yıllarına ilişkin defter tasdik bilgilerine rastlanılmamıştır. Defter ve belge ibrazına ilişkin yazının tebliği üzerine şirket müdürü tarafından defter ve belgelerin zayi olması nedeniyle ibraz edilemediği, ibrazı istenilen defter ve belgelerin zayii olmasına ilişkin bilirkişi raporunun bulunduğu ancak bu hususa ilişkin mahkeme kararının bulunmadığı belirtilmiştir.
vi. Şirketin banka aracılığı ile gerçekleştirdiği ödemelerin düşük tutarlı olduğu, gerçek ticari faaliyetinin yanında sahte fatura düzenleme faaliyetinin de bulunduğu, ayrıca bilanço verileri ile yapılan tüm bu tespitler karşılaştırıldığında düzenlediği faturaların gerçek ticari faaliyetiyle uyumlu olmadığı değerlendirmesi yapılmıştır.
Buna göre; … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi tarafından davacı adına düzenlenen faturalarda yazılı emtiaların gerçekten alınıp alınmadığı, davacının yapmış olduğu işin niteliği ve büyüklüğüyle orantılı olup olmadığı araştırılıp gerçek durum somut olarak ortaya konulmamıştır.
Anılan şirketin Ba ve Bs bildirimlerindeki uyumsuzluktan hareketle, davacı adına düzenlenen faturalarda gösterilen emtia alımlarının gerçekte yapılmadığı hususu hukuken geçerli bir delil veya belgeye dayandırılmaksızın, davacı tarafından kullanılan faturaların sahte olduğu sonucuna varılarak dava konusu tarhiyatlar yapılmışsa da hukuken geçerli şekilde yapılmış tespitler bulunmadıkça, karine, yorum, kıyas, kanaate dayalı olarak vergi tarh edilmesi hukuken kabul edilemez.
Bu nedenle, … Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkındaki tespitler tek başına davacıya düzenlenen faturaların sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge olduğuna delil olamayacağından davacı adına tarh edilen vergi ziyaı cezalı katma değer vergileri ile kesilen özel usulsüzlük cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle dava konusu vergi ve cezaları kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Dördüncü Dairesinin 02/10/2018 tarih ve E:2016/2085, K:2018/8529 sayılı kararı:
Davacının ihtilaflı dönemde fatura aldığı Sezgin Otomotiv Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında düzenlenen vergi tekniği raporunda özetle şu tespitlere yer verilmiştir:
i. Şirket, motorlu kara taşıt parçalarının alım ve satımı konusunda faaliyet göstermektedir.
ii. 2007 ve 2008 yılı yasal defter tasdik formlarına ve bilgilerine rastlanılmamıştır. 2007 ve 2008 yıllarına ilişkin kurumlar vergisi, kurum geçici vergi, katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerinin verildiği, bazı dönemler cüzi tutarda ödenecek verginin çıktığı, bazı dönemlerde ise ödenecek verginin çıkmadığı tespit edilmiştir.
iii. 19/08/2008 tarihli yoklama fişinde, şirketin oto yedek parça satışı faaliyetine halen devam ettiği, merkez iş yeri dışında şubesi veya deposu bulunmadığı, merkez iş yerinin 2 katlı olup takriben toplam 140 metrekare olduğu, iş yerinin kira olduğu ve aylık kirasının 400,00 TL olduğu, altı işçi çalıştırıldığı, muhasebe işlemlerinin kendi bünyesinde gerçekleştirildiği, ayrı bir muhasebecisinin olmadığı, takriben 80.000,00 TL tutarında emtianın bulunduğu tespitlerine yer verilmiştir.
iv. Şirketin 2007 yılına ait katma değer vergisi beyannamelerinde toplam 2.628.577,63 TL satış beyan etmesine ve Bs bildiriminde 1.511.170,00 TL tutarında satış faturası düzenlediğinin bildirilmesine rağmen, diğer mükelleflerin Ba bildirimlerine göre toplam 6.690.731,00 TL tutarında satış faturası düzenlendiğinin bildirildiği, 2007 yılında şirkete mal ya da hizmet satışı yapan mükellefler tarafından verilen Bs bildirimlerinde toplam 1.061.104,00 TL tutarında fatura düzenlendiği, buna karşın şirketin verdiği Ba bildiriminde 1.185.824,00 TL mal veya hizmet alımında bulunduğunu beyan ettiği tespit edilmiştir.
v. 2008 yılında ise; vermiş olduğu katma değer vergisi beyannamelerinde toplam 4.025.132,93 TL satış beyan etmesine ve Bs bildiriminde toplamda 4.025.129,00 TL tutarında satış faturası düzenlendiğinin bildirilmesine rağmen, diğer mükelleflerin Ba bildirimlerine göre toplam 10.787.180,00 TL tutarında satış faturası düzenlediğinin bildirildiği, 2008 yılında mükellefe satış yapan mükellefler tarafından verilen Bs bildirimlerinde toplam 984.553,00 TL tutarında fatura düzenlendiği, buna karşın mükellefin verdiği Ba bildiriminde toplam 4.055.713,00 TL tutarında mal veya hizmet alımında bulunduğunun beyan ettiği tespit edilmiştir.
vi. Şirketin 2007 ve 2008 yılına ilişkin yasal defter ve belgelerinin incelenmek üzere 19/11/2012 tarihli sayılı defter belge isteme yazısı ile istenildiği, şirket müdürünün aynı tarihli ifadesinde, defter ve belgelerin 2009 yılında meydana gelen sel felaketinde zayi olduğu, incelemeye ibraz edilebilecek defter ve belgelerinin bulunmadığı, ibrazı istenilen defter ve belgelerin zayi olmasına ilişkin bilirkişi raporunun bulunduğu ve yetkili mahkemeden alınmış zayi belgesinin de olmadığı beyan edilmiştir.
vii. 2007 ve 2008 yılı ticari işlemlerinde bankaların kullanılmadığı anlaşılmıştır.
viii. Mükellefin 2007 yılında katma değer vergisi hariç 5.503.582,00 TL tutarında, 2008 yılında ise 8.703.937,00 TL tutarında sahte belge düzenlediği sonucuna ulaşılmıştır.
Buna göre, yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden anılan mükellef tarafından davacıya düzenlenen faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmayan sahte faturalar olduğu sonucuna ulaşıldığından davayı kabul eden Vergi Mahkemesi kararında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Öte yandan, verilecek kararda özel usulsüzlük cezası yönünden ayrıca değerlendirme yapılacağı tabidir.
Daire bu gerekçeyle kararı bozmuştur. Davacının karar düzeltme istemini de reddetmiştir.
… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Vergi Mahkemesi aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ilk kararında ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Temyize konu kararın usul ve yasaya aykırı olduğu belirtilerek bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2-… Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/05/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Dördüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyoruz.




























Full & Egal Universal Law Academy