Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2020/1118 Esas 2022/87 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2020/1118
Karar No: 2022/87
Karar Tarihi: 09.02.2022





DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2020/1118 E.  ,  2022/87 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2020/1118
Karar No : 2022/87
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ...Vergi Dairesi Başkanlığı - ...
(...Vergi Dairesi Müdürlüğü)
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...Gıda Tekstil Emlak İnşaat ve Turizm Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ...Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının, 2007 yılının Şubat ve Mart dönemlerine ait katma değer vergisi beyannamelerini vermemesi nedeniyle takdir komisyonunca takdir edilen matrah üzerinden aynı dönemler için adına re'sen salınan katma değer vergisi ve verginin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezasının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
.... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı:
Takdir komisyonunca, davacının 2007 yılının Ocak-Mart dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin ekinde yer alan gelir tablosundaki brüt satış tutarı ile 2007 yılının Ocak dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde beyan ettiği matrah arasındaki fark tutarın dikkate alınması suretiyle davacının süresi içerisinde vermediği katma değer vergisi beyannamelerinin ait olduğu 2007 yılının Şubat ve Mart dönemleri için matrah takdir edilmiştir. Takdir edilen matrah üzerinden dava konusu cezalı tarhiyat yapılmıştır.
Olayda, gerek davalı idarece gerek takdir komisyonunca, kendilerine yasayla tanınan inceleme ve araştırma yetkileri kullanılmak suretiyle davacı nezdinde ihtilaf konusu döneme ilişkin olarak herhangi bir inceleme yapılmamış ve davacının alımlarını yasal defter ve belgelerine kaydedip kaydetmediği ortaya konulmamıştır.
Ayrıca davacı tarafından düzenlenen faturaların hangi dönemlerde alındığı ve hangi faturaların defterlere kaydedilip beyanlara intikal ettirildiği hususlarının tespit edilmediği ve davacının ilgili dönem defter ve belgeleri yahut indirim listeleri üzerinden kullandığı fatura tutarları dikkate alınmak suretiyle dönem beyanları, özellikle sonraki döneme devreden katma değer vergisi tutarları karşılaştırılarak ödenmesi gereken tutarın doğruluğunun belirlenmediği görülmüştür.
Diğer taraftan, davalı idarece veya takdir komisyonunca, davacının 2007 yılının Ocak dönemine ait katma değer vergisi beyannamesinde beyan ettiği sonraki döneme devreden 21.462,33 TL katma değer vergisi bulunduğu iddiasının doğruluğu araştırılmamıştır.
Bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu vergi ve cezalarda hukuki isabet bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle vergi ziyaı cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemi Danıştay Üçüncü Dairesinin 06/02/2018 tarih ve E:2016/2758, K:2018/339 sayılı kararıyla reddedilmiştir.
Davalının karar düzeltme istemini kabul ederek önceki kararını kaldırdıktan sonra temyiz istemini yeniden inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 11/06/2019 tarih ve E:2018/6372, K:2019/4111 sayılı kararı:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20. maddesinin (1) numaralı fıkrasında, idari yargılama usulünde re'sen araştırma ilkesi benimsenmiştir. Bu ilke uyarınca idari yargı yerleri, uyuşmazlık konusu olayı hukuki çözüme kavuşturma açısından her türlü inceleme ve araştırmayı yapma, iddia ve savunmalarda ortaya konulan hususlara ilişkin bilgi ve belgeleri isteme ve inceleme yetkisine sahiptir. Re'sen araştırma ilkesi gereği bu tür bir araştırma ve inceleme yapılması, yargılama yetkisinin kullanımına getirilen sınırlamaya ilişkin 2577 sayılı Kanun'un 2. maddesinin (2) numaralı fıkrasına da aykırı değildir.
Davacı 2007 yılının Şubat ve Mart dönemlerine ait katma değer vergisi beyannamelerini vermemiş olması nedeniyle olayda, 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesinin ikinci fıkrasının (1) numaralı bendi uyarınca re'sen takdir nedeni bulunmaktadır.
Vergi inceleme elemanı tarafından davacı hakkında 2007 yılına ilişkin olarak inceleme yapılarak kurumlar vergisi, geçici vergi ve katma değer vergisi matrahlarının 213 sayılı Kanun'un 30. maddesi uyarınca takdir edilmesi gerektiğinin belirtilmesi üzerine takdir komisyonu tarafından matrah takdirine gidilmiş, takdir komisyonunca 2007 yılının Ocak-Mart dönemine ilişkin geçici vergi beyannamesinin ekinde yer alan gelir tablosundaki brüt satış tutarı ile 2007 yılının Ocak dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde beyan edilen katma değer vergisi matrahının arasındaki fark dönem matrahı olarak takdir edilmiştir.
Sözü edilen hususlar ve davacı tarafından ileri sürülen diğer hususlar nazara alınarak re'sen araştırma ilkesi gereği gerekli araştırma ve inceleme yapıldıktan sonra tarh matrahının hukuka uygunluğu yönünden yapılacak inceleme sonucuna göre karar verilmek üzere Mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
Daire, bu gerekçeyle kararı bozmuştur.
.... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararı:
Mahkeme, ilk kararında yer alan aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Israr kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ: Dava konusu vergi ve cezaların dayanağı takdir komisyonu kararlarında, 2007 yılının Ocak dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde "Özel Matrah Şekline Tabi İşlemlerde Matraha Dahil Olmayan Bedel" sütununda beyan edilen tutarın, geçici vergi beyannamesinin eki gelir tablosunun "yurtiçi satışlar" hesabına dahil olduğu; davacının 2007 yılının Şubat ve Mart dönemlerinde de özel matrah şekline tabi teslimlerinin bulunabileceği ve aynı zamanda davacının 2007 yılının Şubat ve Mart dönemlerinde kendisine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin, yasal defterlere kaydedilmesi şartıyla indirim konusu yapılabileceği hususu göz ardı edilmiştir.
Bununla birlikte, davacının 2007 yılının Ocak dönemine ilişkin katma değer vergisi beyannamesinde beyan ettiği sonraki döneme devreden katma değer vergisinin bulunduğu, davacının faaliyet konusu market işletmeciliği olması nedeniyle yasal süresi içerisinde verilen beyannamelerde vergiye tabi işlemlerinin %1, %8 ve %18 oranına tabi olduğu ve kendi teslimlerinin yoğunluğunun %8 oranında olduğu dikkate alınmaksızın takdir edilen matrahın %18'i esas alınarak cezalı tarhiyat yapılmasında hukuki isabet bulunmamaktadır.
Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe ile ayrıca belirtilen nedenler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2- ... Vergi Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.






























Full & Egal Universal Law Academy