Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2019/1139 Esas 2021/378 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2019/1139
Karar No: 2021/378
Karar Tarihi: 14.04.2021





DANIŞTAY VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2019/1139 E.  ,  2021/378 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2019/1139
Karar No : 2021/378
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …

KARŞI TARAF (DAVACI) : … Kimyevi ve Plastik Ham Madde İnşaat Hırdavat Boya Sanayi Ticaret Limited Şirketi
İSTEMİN KONUSU : ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının komisyon geliri karşılığında gerçek bir mal teslimine dayalı olmayan fatura düzenlediği yolundaki tespitleri içeren vergi tekniği raporu ve basit raporunun dayanak alındığı takdir komisyonu kararları uyarınca re'sen salınan 2007 yılına ait kurumlar vergisi, aynı yılın Ocak ilâ Haziran dönemlerine ait katma değer vergisi ile bu vergilerin bir katı tutarında kesilen vergi ziyaı cezalarının kaldırılması istemiyle dava açılmıştır.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı:
Dava konusu vergi ve cezaların dayanağı takdir komisyonu kararına done alınan vergi tekniği raporundaki tespitlerden, davacının gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı, 2006 yılının Nisan ilâ 2008 yılının Ağustos dönemleri arasında düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna varılmıştır.
Ancak, Danıştayın yerleşik içtihadına göre davacı tarafından düzenlenen fatura tutarlarının %2'sinin komisyon geliri olarak takdir edilmesi gerekirken bu hususa uyulmamıştır.
Dolayısıyla herhangi bir dayanağı bulunmayan takdir komisyonu kararıyla belirlenen matrah üzerinden yapılan cezalı tarhiyatlar hukuka uygun düşmemiştir.
Vergi Mahkemesi bu gerekçeyle vergi ve cezaları kaldırmıştır.
Davalının temyiz istemini inceleyen Danıştay Üçüncü Dairesinin 17/05/2017 tarih ve E:2016/1948, K:2017/3980 sayılı kararı:
Temyiz istemine konu yapılan vergi mahkemesi kararının, 2007 yılının Ocak ilâ Haziran dönemleri için re'sen salınan vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrası aynı hukuksal nedenler ve gerekçeyle uygun bulunmuştur.
Hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitler, davacının gerçek bir emtia teslimi ve hizmet ifasına dayanmaksızın komisyon karşılığı fatura düzenlendiğinin kabulünü gerektirmekte olup Vergi Mahkemesinin bu yöndeki yargısında hukuka aykırılık bulunmamaktadır.
Ancak, davacının gerçek bir ticari faaliyetinin olmadığı ve düzenlediği faturaların sahte olduğu sonucuna ulaşan Vergi Mahkemesince, söz konusu faturaların Danıştayın istikrar kazanmış içtihatları uyarınca %2 komisyon karşılığı düzenlendiği kabul edilerek yapılacak hesaplama sonucu ortaya çıkan tarh matrahının hukuka uygun olup olmadığı incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, Vergi Mahkemesi kararının, Danıştayın istikrar kazanmış içtihatları uyarınca %2 komisyon oranına uygun olarak matrah belirlenmediğinden takdir komisyonu kararının dayanaksız olduğu gerekçesiyle vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasında hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire, bu gerekçeyle kararın, bir kat vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasını onamış, bir kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılmasına ilişkin hüküm fıkrasını ise bozmuş; davalının karar düzeltilme istemini reddetmiştir.
... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararı:
Kararda yer verilen, davacının düzenlendiği faturaların sahte olduğu yolundaki değerlendirmenin Danıştayca hukuka uygun olduğu sonucuna varılmıştır. Dolayısıyla bu hususta herhangi bir ihtilaf bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın çözümü, takdir komisyonu tarafından takdir edilen matrahın hukuka uygun olup olmadığına ilişkindir.
Olayda, takdir komisyonu tarafından 73.618,26 TL matrah takdir edilmiştir. Dayanak olarak alınan basit raporda, 2007 yılına ilişkin olarak davacı tarafından katma değer vergisi matrahının 1.517.691,02 TL olarak beyan edildiği, davacıdan fatura alanların bildiriminin ise 4.146.617,00 TL olduğu, davacının bildirdiği tutar ile alıcıların bildirdiği tutar arasında 2.628.925,97 TL fark bulunduğu, ele geçirilen belgeler arasında 2007 yılında … Kimya Limited Şirketi adına düzenlenmiş 46.667,50 TL tutarındaki faturanın bulunduğu, bu faturanın alıcı tarafından Ba formu ile beyan edilmediği ve 2007 yılının Ağustos dönemi için matrah belirlenirken bu tutarında matraha ilavesi gerektiği hususlarına yer verilmiştir. Bu rapor uyarınca takdire sevk edilen davacı adına takdir komisyonu tarafından ise rapora atıfla matrah takdir edilmiştir.
Bozma kararında, düzenlenen faturalardan Danıştay içtihatları uyarınca %2 oranında gelir elde edildiğinin kabul edilmesi gerektiği belirtilmiştir. Bu durumda, davacının, düzenlediği faturaların %2'si oranında gelir elde ettiği kabul edilmek suretiyle takdir komisyonunca matrah takdiri yapılması gerektiği yönünde bir duraksama bulunmamaktadır.
Bununla birlikte basit raporda davacının beyan ettiği satış tutarlarına ve alıcıların beyan ettiği alış tutarlarına ilişkin miktarlara yer verilmiş olup takdir komisyonu tarafından matrah takdir edilirken davacının beyan ettiği tutarların mı yoksa alıcıların beyan ettiği tutarların mı dikkate alındığı, yine davacı ve alıcılar tarafından bildirilmeyen tutarın da dikkate alınıp alınmadığı hususları açık değildir.
Öte yandan, savunmada ve dava dosyadaki belgelerde, takdir komisyonunca, düzenlenen faturalardan hangi oranda gelir elde edildiği kabul edilmek suretiyle matrah takdir edildiği hususuna ilişkin herhangi bir veri bulunmamakta olup davalının temyiz dilekçesinde alıcıların bildirdiği tutar ile davacının bildirdiği tutar arasındaki farka (2.628.925,97 TL) yer verilerek yaklaşık %2,8 oranı uygulanmak suretiyle matrah takdir edildiği belirtilmiştir.
Dava aşamasında belirtilmeyen ancak temyiz aşamasında ileri sürülen bu hususun kabul edilmesi halinde davacının düzenlediği faturaların tamamının değil davacının beyan ettiği faturalar dışındaki faturaların sahte olduğu gibi bir sonuç doğacak olup belirtilen satış tutarı ve hesaplanan oran üzerinden hukuka uygunluk denetiminin yapılması mümkün değildir.
Bu durumda davacının beyan ettiği tutarlar üzerinden mi, alıcıların beyan ettiği tutarlar üzerinden mi, yine davacı ve alıcılar tarafından bildirilmeyen tutarın da ilavesi suretiyle mi matrah takdir edildiğine ve takdir komisyonu tarafından hangi oranda gelir elde edildiğine ilişkin bir belirlemenin bulunmadığı dikkate alındığında takdir komisyonu kararının hukuka uygun olmadığı ve hukuki denetime izin vermediği sonucuna varılmıştır.
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin (2) numaralı fıkrasında yer verilen kural gereği mahkemelerce, idarece tesis edilen bir işlemin veya gerçekleştirilen bir eylemin ancak hukuka uygun olup olmadığı yolunda bir denetim yapılması gerekmekte olup mahkemelerin idarenin yerine geçerek işlem tesis etmesi mümkün bulunmamaktadır.
Mahkemece, alıcıların ya da satıcıların beyanı dikkate alınarak, yine bu beyana her iki tarafça beyan edilmeyen tutarın eklenmesi ya da eklenmemesi suretiyle bulunacak tutarın %2'si oranında gelir elde edildiği kabul edilmek suretiyle hesaplama yapılması yoluna gidilmesi, doğrudan idarenin yerine geçerek matrah takdir edilmesi ve idarenin takdir yetkisinin ortadan kaldırılması sonucunu doğuracaktır. Bu itibarla, takdir komisyonu kararının usul ve yasaya uygun olmadığı sonucuna varılmıştır.
Öte yandan dava konusu katma değer vergisi tarhiyatına ilişkin takdir komisyonu kararının usul ve yasaya uygun olmadığı gerekçesiyle vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması yolundaki Mahkeme kararı temyiz incelemesi sonucunda onanmak suretiyle kesinleşmiştir. Nitekim, kurumlar vergisi matrahının yargı merciince belirlenmesi yoluna gidilmesi halinde belirlenen tutar üzerinden katma değer vergisi matrahının da belirlenmesi mümkün olup bu durumda onanarak kesinleşen kısım ile bozulan kısımların gerekçeleri arasında da çelişki meydana gelecektir.
Bütün bu hususlar birlikte değerlendirildiğinde kararın bozulan kısmı yönünden matrah takdirinin usul ve yasaya uygun olmadığı ve hukuki denetime açık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Vergi mahkemesi bu gerekçeyle bozulan hüküm fıkrası yönünden ısrar etmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacının, hakkında tanzim edilen rapordaki tespitlerle gerçek bir emtia teslimine dayanmayan belge düzenlediğinin somut bir şekilde ortaya konulduğu dolayısıyla 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 30. maddesi uyarınca yapılan tarhiyatta, 341 ve 344. maddeleri uyarınca kesilen vergi ziyaı cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI: Cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ …'İN DÜŞÜNCESİ: Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, ısrar kararının dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçe karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından, istemin reddi gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan ısrar kararı, aynı hukuksal nedenler ve gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın bozulmasını gerektirecek durumda görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1- Davalının temyiz isteminin REDDİNE,
2- ... Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/04/2021 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

X - KARŞI OY:
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Üçüncü Dairesinin kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca bozulması gerektiği oyu ile karara katılmıyorum.




























Full & Egal Universal Law Academy