Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2002/360 Esas 2002/418 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2002/360
Karar No: 2002/418
Karar Tarihi: 29.11.2002





Vergi Dava Daireleri Kurulu         2002/360 E.  ,  2002/418 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2002/360
Karar No: 2002/418
Temyiz Eden: ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: ... Anonim Şirketi
Vekili: ...

İstemin Özeti :Davacı kurumun 1994 yılının Şubat...Aralık dönemlerine ilişkin hesaplarının incelenmesi sonucu düzenlenen rapor ile haksız yere katma değer vergisi iadesi aldığı ve katma değer vergisi indiriminde bulunduğundan bahisle ilk belirlemelere göre hesaplanan cezalı vergi tutarı ve gecikme faizi kadar teminat istenilmesi ve ihtiyati haciz kararı alınması yolundaki işlemlere karşı dava açılmıştır.
... Vergi Mahkemesi ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla işlemleri iptal etmiştir.
Karara karşı yaptığı temyiz istemi reddedilen vergi dairesi müdürlüğünün karar düzeltme istemini kabul eden Danıştay Yedinci Dairesi 11.12.2001 günlü ve E:2001/3434, K:2001/3856 sayılı kararıyla; 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun uyarınca teminat istenmesi ve ihtiyati haciz kararı alınabilmesi ve alınan kararın uygulanabilmesi için, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun 344 üncü maddesi uyarınca ceza kesilmesini gerektiren veya 359 uncu maddesinde sayılan hallere temas eden bir kamu alacağının salınması için gerekli işlemlere başlanılmış olmasının yeterli olduğu, kamu alacağının korunması amacıyla getirilen bir önlem niteliğinde olan ihtiyati haciz müessesesinin işletilebilmesi için kamu alacağının tarh ve tahakkukuna ilişkin işlemlerin tamamlanmış olmasına gerek bulunmadığı, olayda, davacı şirket adına düzenlenen faturalardan bir kısmının, içeriği itibarıyla yanıltıcı fatura düzenlediği tespitli mükelleflere ait olduğunun saptanması üzerine, ilk hesaplamalara göre bulunan vergi farkı, kaçakçılık cezası ve gecikme faizi için ihtiyati tahakkuk işlemi yapıldığı, ihtiyaten tahakkuk ettirilen miktarlar için de teminat istendiği ve ihtiyati haciz işlemi tesis edildiğinin anlaşıldığı, bu bakımdan, 6183 sayılı Yasanın 9 uncu maddesine göre teminat isteme ve 13 üncü maddesine göre de ihtiyati haciz sebebinin varlığı açık bulunduğundan davanın reddine karar verilmesi gerekirken; faturaların yanıltıcı belge olduğu ve alımların gerçeği yansıtmadığı yolunda somut bir tespit bulunmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmesinde hukuka uygunluk bulunmadığı, 6183 sayılı Yasanın 1 inci maddesi uyarınca gecikme faizinin de teminat miktarının belirlenmesinde dikkate alınması gerektiğinin açık olduğu, gecikme faizinin teminat miktarına dahil edilemeyeceği yönündeki kararda yasal isabet bulunmadığı gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; teminat isteme işlemi ve buna bağlı olarak ihtiyati tahakkuk ve ihtiyati haciz kararının icrai nitelikte bir işlem olduğu, bu bakımdan ihtiyati tahakkuk üzerine alınan ihtiyati haciz kararları, uygulanmadan önce teminat istenilmesi halinde; teminat isteme işlemiyle birlikte ihtiyati tahakkuk sebeplerinin de mahkemece incelenmesi ve 213 sayılı Kanunun 344 üncü maddesi gereğince gerçekten ihtiyati tahakkuku gerektirecek kaçakçılık hallerinin bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerektiği, aksi halde, ihtiyati haciz kararının fiilen uygulanmasından sonra ihtiyati tahakkuk sebeplerine ve ihtiyati hacze karşı açılacak davada verilecek karar davacı lehine olsa da, davacının işlediği fiilin hiçbir şekilde kaçakçılık cezasını gerektirmeyeceği çok somut bir şekilde ortada bulunsa da mahkeme kararının kesinleşmesine kadar idarece alınan haciz kararının yürürlükte kalacağı, kaldı ki, cezalı tarhiyata karşı da dava açıldığı, dava konusu olayda, sektörel dış ticaret şirketi olan davacı şirketin 1994 yılının Şubat...Aralık dönemlerinde tekstil ürünleri ihracatı nedeniyle yüklendiği katma değer vergisinin iadesini istemesi üzerine düzenlenen 25.11.1999 tarih ve ... sayılı vergi inceleme raporunda, yükümlü şirketin mal alımlarına ilişkin karşıt incelemeler yapıldığı, adreslerinde bulunamadıkları için tahsil ettikleri katma değer vergilerinin Hazineye intikal edip etmediği tesbit edilemediğinden bahisle bu mükelleflerden yapılan alımlara ilişkin katma değer vergisinin iade ve indirim konusu yapılamayacağı, katma değer vergilerinin kaçakçılık cezalı olarak geri alınması önerisinde bulunulduğu anlışılmakta ise de, indirim ve iade konusu katma değer vergisinin Hazineye intikal etmediğinin kesin olarak ispat ve tevsik edilemediği, bu mükelleflerin incelemenin yapıldığı yıldan yaklaşık 5 yıl önceki adreslerinde bulunamamalarında kusurun davacıya yükletilmesinin yasal açıdan mümkün olmadığı, bu bakımdan ortada ihtiyati tahakkuk sebepleri bulunmadığından teminat isteme işleminin dolayısıyla (uygulanmama imkanı bulunmayan ve bu haliyle alındığı tarihten itibaren icrai nitelikte bir işlem olan) ihtiyati haciz kararının iptali gerektiği, ayrıca, tahakkuku tahsile bağlı olarak hesaplanan gecikme zammı ile tarhiyatın tahakkukuna (kesinleşmesine) bağlı olan gecikme faizinin ayrı ayrı unsurlar olduğunun kabulü gerektiği, bu durumda ihtiyati tahakkukun kapsamını belirleyen 6183 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde Maliye Bakanlığına verilen yetkiye dayanılarak çıkarılan 359 sayılı Tahsilat Genel Tebliğinde belirtilen çeşitli vergilerle bu vergilere ait zam ve cezaların ihtiyati tahakkukun kapsamına dahil edilebileceği ve ancak bu konuda teminat istenebileceği, istenilen teminat miktarına, gecikme faizinin hesaplanarak dahil edilmesinde yasal uyarlık bulunmadığı, kaldıki idareden getirtilen tarh dosyasındaki ihbarnamelerde gecikme faizine yer verilmemesinin de gecikme faizinin zamansız hesaplandığını bu aşamada tahakkuka alınmayacağını ortaya koyduğu gerekçesiyle kararında direnmiştir.
Direnme kararı vergi idaresince temyiz edilmiş ve ilk hesaplamalara göre belirlenen kamu alacağının güvenceye bağlanması amacıyla davacıdan teminat istenmesi ve adına ihtiyati haciz kararı alınmasının hukuka aykırı olmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenmiştir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi ...'ın Düşüncesi: İhtiyati haciz kararı alınmasına ve teminat istenmesine neden olan tarhiyatın kaldırılması yolundaki mahkeme kararına karşı yapılan temyiz isteminin reddedildiği anlaşıldığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.
Danıştay Savcısı ...'ın Düşüncesi: Mükellef şirketin 1994 yılı Şubat Aralık dönemlerine ait işlemlerinin incelenmesi neticesinde tanzim edilen vergi inceleme raporunda haksız alındığı belirtilen katma değer vergisi ile buna ilişkin kaçakçılık cezası ve gecikme cezası tarhiyatı için teminat istenmesi ve ihtiyati haciz kararını iptal eden ... Vergi Mahkemesi kararını bozan Danıştay 7 inci Dairesi kararına uymayarak ilk kararında ısrar eden ... Vergi Mahkemesi kararı 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkındaki Kanunun 2347 sayılı Kanunla değişik 9 uncu maddesi ile 13 üncü, 15 inci 17 inci ve 20 inci maddeleri amir hükümlerine uygun bulunduğundan hukuki mesnedi bulunmayan temyiz talebinin reddi ile ... Vergi Mahkemesi kararının tasdiki gerekeceği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
Davacı kurumun 1994 yılına ilişkin işlemlerinin incelenmesi sonucu düzenlenen rapor ile haksız yere katma değer vergisi iadesi aldığı ve katma değer vergisi indiriminde bulunduğundan bahisle ilk belirlemelere göre hesaplanan cezalı vergi tutarı ve gecikme faizi kadar teminat istenilmesine ve ihtiyati haciz kararı alınmasına ilişkin işlemleri iptal eden vergi mahkemesi ısrar kararı temyiz edilmiştir.
Teminat ve ihtiyati haciz 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun birinci kısmının "Amme Alacağının Korunması" başlıklı ikinci bölümünde düzenlenmiştir. Belirtilen bölümün 9 uncu ve 13 üncü maddelerinde Vergi Usul Kanununun kaçakçılık eyleminin varlığını gösteren ve bu cezanın uygulanmasını gerektiren bir işleme başlanması, ilgiliden teminat istenmesi ve hakkında ihtiyati haciz uygulanmasına yeterli sayılmıştır.
Davacının, 1994 yılı işlemlerinin incelenmesi sonucunda düzenlenen 25.11.1999 günlü ve ... sayılı vergi inceleme raporunda; adına bu yıl için yaklaşık dörtyüzaltı milyar lira vergi ve bir trilyon ikiyüzonaltı milyar lira kaçakçılık cezası kesilmesinin önerildiği, bu öneri uyarınca hakkında 24.12.1999 günlü ... sayılı yazıyla ihtiyati haciz kararı alındığı, 27.12.1999 günlü ve ... sayılı yazı ile de teminat istendiği anlaşılmaktadır. Hakkındaki ihtiyati haciz kararını teminat istem yazısıyla öğrenen ve bu iki işlemin iptalini isteyerek dava açan mükellefe inceleme raporunda önerilen tarhiyatın ihbarnamelerle duyurulduğu ve tarhiyatın da dava konusu yapıldığı dosyadaki belgelerle kanıtlanmıştır.
İhtiyati haciz kararı ve teminat istem yazısının dayanağının söz konusu tarhiyata konu vergi ve cezalar olduğu, söz konusu işlemlerle bunların güvenceye kavuşturulması amaçlandığına göre işlemlerin sebebini oluşturan tarhiyatın yargı kararıyla kaldırılmasının, bu davaya konu yapılan işlemleri etkileyeceğinde kuşku bulunmamaktadır.
İhtiyati haciz ve teminat isteminin dayanağı olan tarhiyatlara karşı açılan davanın ... Vergi Mahkemesinin ... günlü ve E: ..., K; ... sayılı kararıyla kaldırılmış bulunması ve bu karara karşı yapılan temyiz isteminin de Danıştay Dokuzuncu Dairesinin 28.11.2002 günlü ve E:2001/5733, K:2002/4931 sayılı kararıyla reddedilmiş olması karşısında, bu davanın konusunu oluşturan işlemlerin de iptali gereklidir. Zira teminat isteme ve ihtiyati haciz işlemleri, yargı yerince kaldırılmış bir tarhiyatın güvence altında tutulması amacını taşımaktadır. Mahkemece verilen karar bu nedenlerle hukuka aykırı bulunmamıştır.
Açıklanan nedenlerle temyiz isteminin reddine, 29.11.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
X - K A R Ş I O Y
Temyiz isteminin kabulü ile ısrar kararının Danıştay Yedinci Dairesinin K:2001/3856 sayılı bozma kararında yer alan esaslar doğrultusunda bozulması gerektiği görüşüyle karara katılmıyoruz.






























Full & Egal Universal Law Academy