Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu 2002/149 Esas 2002/336 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: Vergi Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2002/149
Karar No: 2002/336
Karar Tarihi: 27.09.2002





Vergi Dava Daireleri Kurulu         2002/149 E.  ,  2002/336 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
VERGİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No: 2002/149
Karar No: 2002/336
Temyiz Eden: ... Vergi Dairesi Müdürlüğü
Karşı Taraf: ..., ..., ...
Vekili: ...

İstemin Özeti: 9.8.1996 tarihinde vefat eden ...'ın varislerince 26.11.1997 tarihinde verilen veraset ve intikal vergisi beyannamesinde, muris ve eşinin müşterek banka hesaplarında bulunan paranın murise ait kısmının beyan edilmediğinden bahisle, davacılar adına veraset ve intikal vergisi salınmış ve ağır kusur cezası kesilmiştir.
... Vergi Mahkemesi ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla; veraset ve intikal vergisine konu olan meblağın ... Bankasında muris ve eşi tarafından açılmış "veya" lı müşterek kredi mektuplu döviz tevdiat hesabı olduğu, dosyada mevcut ... Bankası yazısından eşler adına "veya" lı müşterek olarak açılan hesapların, eşlerin ayrı ayrı tasarruf yetkisine sahip, yani eşlerden herhangi birinin dilediği zaman para çekebileceği bir hesap türü olduğu, uyuşmazlık konusu matrahın da yer aldığı meblağın tümü olan ... Alman markının 14.8.1996 tarihinde ...'a ödendiğinin belirtildiği, bu durumun murisin varisleri tarafından davalı idareye 25.3.1999 gününde yazı ile bildirildiği, aralarında davacının da bulunduğu murisin varisleri tarafından ... Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılarak murisin ölüm tarihinden sonra eşi ... tarafından çekilen meblağdan kendi hisselerine düşen miktarın adı geçen şahıstan tahsiline karar verilmesinin talep edildiği, vergi ve ceza ihbarnamesinin tebliğ edildiği tarihte bu davanın derdest olduğunun anlaşıldığı, ihbarnamenin düzenlendiği tarihte vergi matrahına konu paranın kesin olarak davacılara intikal etmediği ve bu durumun aksi de davalı idarece kanıtlanmadığından tarh edilen ağır kusur cezalı veraset ve intikal vergisinde hukuka uygunluk bulunmadığı, miras yolu ile intikallerde taşınır veya taşınmaz mallarda mülkiyet; mirasın açılması ile intikal etmiş sayılırsa da, uyuşmazlık konusu matrahın muris ile eşinin birlikte açtırdıkları ve murisin eşinin de tasarruf yetkisi bulunan hesaptan çekilmiş olması ve bunun sonucunda da olayın yargıya intikal etmiş olması karşısında mahkemece verilecek karara kadar davacılar için şüpheli alacak durumuna geldiğinden söz konusu meblağın ihbarnamelerin düzenlendiği tarihte davacıya intikal ettiğinin kabul edilmesine olanak bulunmadığı gerekçesiyle cezalı tarhiyatı kaldırmıştır.
Vergi dairesi müdürlüğünün temyiz istemini inceleyen Danıştay Yedinci Dairesi 27.2.2001 günlü ve E:2000/1367, K:2001/648 sayılı kararıyla; muristen mirasçılarına intikal eden malların tespitinde, Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 11 ve 20 nci maddeleri ile Medeni Kanunun 517 ve 623 üncü maddelerindeki düzenleme karşısında, mirasın açıldığı tarihin, yani ölüm tarihi olan 9.8.1996 gününün esas alınmasının zorunlu olduğu, murisin vefat ettiği 9.8.1996 tarihinde eşi ... ile ... Bankası nezdinde "veya"lı müşterek olarak açtırdığı kredi mektuplu döviz tevdiat hesabında ... Alman markının bulunduğu ve bu paranın ölüm tarihinden beş gün sonra 14.8.1996 tarihinde eşi ... tarafından çekildiğinin ihtilafsız bulunduğu, öte yandan; Medeni Kanunun 623 üncü maddesi uyarınca, müşterek olarak açtırılan bu hesaptaki paranın yarısının murise ait olduğunun açık olduğu, buna göre, murisin vefatı tarihinde mirasçılarına diğer menkul ve gayrimenkul malların yanısıra müşterek hesaptaki paranın da intikal ettiğinin kabulü gerekeceğinden; söz konusu paranın, murisin eşi tarafından daha sonra çekilmiş ve bu nedenle aleyhine mirasçılar tarafından Asliye Hukuk Mahkemesinde dava açılmış olmasının, mirasçıların kendilerine intikal eden paranın beyan edilmesi ödevini ortadan kaldırıcı bir etkisinin mevcut olmadığı, bu itibarla; miras yoluyla intikal ettiği ihtilafsız olan parayı beyana çağrı mektubuna rağmen beyan etmeyen mirasçılar adına, veraset ve intikal vergisi salınmasında isabetsizlik görülmediği gerekçesiyle kararı bozmuştur.
Bozma kararına uymayan ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla ilk kararında yer alan hukuksal nedenler ve gerekçe uyarınca ısrar etmiştir.
Israr kararı vergi dairesi müdürlüğü tarafından temyiz edilmiş, dava konusu vergide yasaya aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek bozulması istenmiştir.
Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Danıştay Tetkik Hakimi ...'in Düşüncesi: Miras yoluyla intikallerde ister taşınır ister taşınmaz mal olsun mülkiyet mirasın açılması ile intikal etmiş olduğundan, mirası reddetmeyen mirasçılara intikal ettiği açık olan müşterek hesaptaki paranın yarısının da terekeye dahil edilerek veraset ve intikal vergisine tabi tutulmasında yasaya aykırılık bulunmadığı, aksi yoldaki ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı ...'in Düşüncesi: Murisin ... Bankası nezdinde eşi ile birlikte açılmış müşterek döviz hesabının varislere intikal ettiği, ancak beyan edilmediğinden bahisle tarh olunan veraset ve intikal vergisi ile kesilen ağır kusur cezasının kaldıran vergi mahkemesi kararını bozan Danıştay Yedinci Daire Kararı üzerine ilk kararında ısrar eden mahkeme kararı temyiz edilmektedir.
Veraset ve intikal vergisine konu meblağın murisin hayatta kalan eşinin de hesap üzerinde tasarruf yetkisine sahip bulunması nedeniyle bankadan çekilmesi sonucunda, diğer mirasçılar ile arasında yargıya intikal etmiş uyuşmazlık mevcut olmakla, ihbarnamenin düzenlendiği tarihte vergi matrahına konu paranın kesin olarak davacıya intikal edip etmediği belli olmadan, tarh edilen vergide hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Her ne kadar, miras yolu ile intikallerde mülkiyet, mirasın açılması ile intikal etmiş sayılırsa da, uyuşmazlık konusu matrahın muris ile eşi tarafından açılmış ve her ikisinin de tasarruf yetkisi bulunan hesaptan kaynaklanması ve bu olayın yargıya intikal etmesi karşısında, adli yargı mahkemesince bu hususta verilecek karara kadar davacı için şüpheli alacak konumuna gelen meblağın ihbarnamelerin düzenlendiği tarihte davacıya intikal ettiğinin kabulü mümkün bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenle, temyiz isteminin reddi ile Vergi Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay Vergi Dava Daireleri Genel Kurulunca, dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
...'ın 9.8.1996 tarihinde ölümü nedeniyle verilen veraset ve intikal vergisi beyannamesinde, muris ve eşinin müşterek banka hesaplarında bulunan paranın murise ait kısmının beyan edilmediğinden bahisle, davacılar adına salınan ağır kusur cezalı veraset ve intikal vergisinin terkini yolundaki vergi mahkemesi ısrar kararı vergi dairesi tarafından temyiz edilmiştir.
7338 sayılı Veraset ve İntikal Vergisi Kanununun 11 inci maddesinde veraset ve intikal vergisine mevzu olacak malların değerleme gününün, miras yoluyla intikallerde mirasın açıldığı, diğer suretle vaki intikallerde malların hukuken iktisap edildiği gün olduğu, 734 sayılı Medeni Kanunun 517 nci maddesinde, mirasın ölüm ile açılacağı, 539 uncu maddesinde miras açılınca mirasçıların, onun tamamına sahip olacakları, kanunda açıkça yazılı haller müstesna olmak üzere, müteveffanın alacakları ve bilcümle hakları ve zilyet bulunduğu malların, mirasçılarına intikal edeceği ve bu mirasçıların müteveffanın borçlarından şahsen mesul olacakları belirtilmiş, 213 sayılı Vergi Usul Kanununun "Vergiyi Doğuran Olay" başlıklı 19 uncu maddesinde ise, vergi alacağının vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülü ile doğacağı kurala bağlanmıştır.
Medeni Kanunun 623 üncü maddesinde de "Birden ziyade kimseler şayian bir şeye malik olur ve hisseleri bilfiil taksim edilmemiş bulunursa onlar o şeyin hissedarıdırlar. Hissedarların şayi hisseleri birbirine müsavi olmak asıldır. Hissedarlardan herbiri kendi hissesi hakkında malik hak ve mükellefiyetlerini haiz olup, hissesini temlik veya terhin edebilir. Alacaklıları da bu hisseyi haczettirebilirler." hükmü yer almıştır.
Sözü edilen kurallar karşısında muris ...'ın mirasçılarına intikal eden malların tespitinde, mirasın açıldığı tarihin, yani ölüm tarihi olan 9.8.1996 tarihinin esas alınması gerekmektedir.
Murisin, eşi ... ile ... Bankasında açtırdığı "veya"lı müşterek kredi mektuplu döviz tevdiat hesabında ölüm tarihi itibarıyla ...-Alman Markı bulunduğu ve paranın tümünün ölüm tarihinden beş gün sonra eşi tarafından çekildiği anlaşılmaktadır.
Murisin ölümünden sonra çekilen paranın murisin hissesine düşen kısmının iadesi istemiyle davacılar tarafından ... aleyhine açılan davada, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı kararıyla, davacıların hissesine düşen ...-Alman Markının paranın çekildiği 14.8.1996 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan alınıp davacılara verilmesine karar verilmiş olup, ölüm tarihinde diğer menkul ve gayrimenkul mallarla birlikte müşterek hesaptaki paranın murise ait kısmının da davacılar tarafından beyan edilmesi gerekmektedir.
Miras yoluyla intikal eden parayı beyana çağrı mektubuna karşın beyan etmeyen mirasçılar adına salınan veraset ve intikal vergisinde isabetsizlik bulunmadığından aksi yolda verilen ısrar kararı hukuka uygun görülmemiştir.
Bu nedenlerle temyiz isteminin kabulüne, ... Vergi Mahkemesinin ... günlü ve E: ..., K: ... sayılı ısrar kararının bozulmasına, yeniden verilecek kararda karşılanacağından, yargılama giderleri yönünden hüküm kurulmasına gerek bulunmadığına, 27.9.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.






























Full & Egal Universal Law Academy