Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 2017/315 Esas - Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdari Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2017/315
Karar No: -
Karar Tarihi: 10.07.2017





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2017/315 E.  ,  / K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
YD İtiraz No : 2017/315
İtiraz Eden (Davacı) :
Vekili :
Karşı Taraf (Davalı) :
Vekili :
İstemin Özeti : Danıştay Ondördüncü Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin 24/01/2017 günlü, E:2016/11722 sayılı karara, davacı itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini istemektedir.
Danıştay Tetkik Hâkimi :
Düşüncesi : İtirazın reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
19/10/2016 günlü, 29862 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan 13/10/2016 günlü, 639 sayılı Kültür Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulu İlke Kararının iptali ve yürütmenin durdurulması istemiyle açılan davada; Danıştay Ondördüncü Dairesince verilen yürütmenin durdurulması isteminin reddine ilişkin 24/01/2017 günlü, E:2016/11722 sayılı karara, davacı itiraz etmekte ve yürütmenin durdurulmasına karar verilmesini istemektedir.
2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun "Tespit ve Tescil" başlıklı 7. maddesinde, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ile ilgili yapılan tespitlerin koruma bölge kurulu kararı ile tescil olunacağı; 8. maddesinde ise, 7. maddeye göre tescil edilen korunması gerekli kültür ve tabiat varlıklarının korunma alanlarının tespiti ve bu alanlar içinde inşaat ve tesisat yapılıp yapılamayacağı konusunda karar alma yetkisinin Koruma Kurullarına ait olduğu hükme bağlanmıştır. Aynı Kanunun, "İzinsiz müdahale ve kullanma yasağı" başlıklı 9. maddesinde, "Koruma Yüksek Kurulunun ilke kararları çerçevesinde koruma bölge kurullarınca alınan kararlara aykırı olarak, korunması gerekli taşınmaz kültür ve tabiat varlıkları ve koruma alanları ile sit alanlarında inşaî ve fizikî müdahalede bulunulamaz, bunlar yeniden kullanıma açılamaz veya kullanımları değiştirilemez. Esaslı onarım, inşaat, tesisat, sondaj, kısmen veya tamamen yıkma, yakma, kazı veya benzeri işler inşaî ve fizikî müdahale sayılır." kuralı yer almıştır.
Dava konusu ilke kararında, "Kamu düzeni veya güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulduğu ya da doğal afet yaşanan yerlerde; can ve mal güvenliği açısından ilgili Bakanlık veya Valilikçe tehlikeli, hasarlı, yıkılmaya yüz tutmuş veya yıkılmış olduğunun tespiti yapılan tescilli taşınmaz kültür varlığı kalıntılarının, hazırlanacak rölöve, restitüsyon, restorasyon ve rekonstrüksiyon projelerine esas olmak üzere, rölövesi için sayısal veri oluşturacak, taşınmazın durumuna göre üç boyutlu lazer taramalarına yönelik işlemler ile fotoğraf, video gibi görsel belgelerin ilgili Koruma Bölge Kurul Müdürlüğüne iletilmesi ve Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünün uygun görüşü sonrasında ilgili idaresince kaldırılabileceğine; koruma alanlarında bulunan benzer durumdaki diğer yapıların ise ilgili Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğüne bilgi verilerek ilgili idaresince kaldırılabileceğine" düzenlemesi yer almaktadır.
Yukarıda ilgili hükümlerine yer verilen mevzuatın değerlendirilmesinden, tescilli taşınmaz kültür varlığı kalıntılarının kaldırılması hususunda Koruma Kurullarının yetkili olması gerekirken, konunun Koruma Kurullarına intikal ettirilmeyerek bu konuda yetkisi bulunmayan Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğünce karar verilebileceğini öngören ilke kararında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Açıklanan nedenlerle, davacının itirazının KABULÜNE, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun değişik 27. maddesinde öngörülen ve yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için gerekli olan koşulların, dava konusu uyuşmazlıkta gerçekleştiği anlaşıldığından, dava konusu ilke kararının YÜRÜTMESİNİN DURDURULMASINA, 10/07/2017 gününde oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy