Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu 2013/466 Esas 2015/3479 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdari Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2013/466
Karar No: 2015/3479
Karar Tarihi: 12.10.2015





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2013/466 E.  ,  2015/3479 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2013/466
Karar No : 2015/3479
Temyiz Edenler : 1- (Davalı) : - ANKARA
Vekili : Hukuk Müşaviri
2- (Davacı) :
Vekili : Av.
İstemin Özeti : Danıştay İkinci Dairesinin 24/04/2012 günlü, E:2008/7402, K:2012/1919 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması, taraflarca istenilmektedir.
Savunmaların Özeti : Davalı idarece, Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş; davacı tarafından ise savunma verilmemiştir.
Danıştay Tetkik Hakimi :
Düşüncesi : Davacının temyiz isteminin reddi ile Daire kararının davanın reddine ilişkin kısmı ile davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının onanması; davalı idarenin vekalet ücreti yönünden temyiz isteminin ise incelenmeksizin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA
Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca dosya incelendi, gereği görüşüldü:
Dava; 24/04/2008 günlü, 26856 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliği'nin, 15/10/2008 günlü, 27025 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 1. maddesiyle değişik Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formu'nun; "Ödüller, Sicil, Ceza" bölümündeki "Son Üç Yılın Sicil Ortalaması" başlığı altında yer verilen 10 ve 8 puanın, "Aldığı Cezalar" başlığı altında yer alan cezalar nedeniyle eksi puanlar (-1,-3 ve -5) verilmesi, "Ek Puan" bölümündeki "Kurucu Müdür Olarak Görev Yapanlardan, Kurucu Müdür Olarak Görev Yaptıkları Eğitim Kurumuna Yapılacak İlk Müdür Ataması Kapsamında Atanmak İsteyenler İçin" 8 ek puan verilmesi, "Yöneticilik Hizmetleri" bölümünün 1., 3. ve 5. satırındaki müdür yardımcılığı, müdür başyardımcılığı ve müdürlük görevlerinde "Görevlendirme Olarak veya Vekaleten Yürütülen/Geçen Her Yıl İçin" ibareleri ile bu durumdakilere 0,84, 0,96 ve 1,08 puanlar verilmesi düzenlemelerinin ve "Hizmet" bölümündeki "..Vekaleten/Görevlendirme Olarak..." ibarelerinin iptali istemiyle açılmıştır.
Danıştay İkinci Dairesinin 24/04/2012 günlü, E:2008/7402, K:2012/1919 sayılı kararıyla; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 76. maddesinin 1. fıkrasındaki düzenleme ile, memurların sınıflarının da değiştirilmesi suretiyle naklen atanmaları konusunda idareye tanınan takdir yetkisinin kullanımının mutlak ve sınırsız olmayıp, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle sınırlı olduğunun ve bu açıdan yargı denetimine tabi bulunduğunun idare hukukunun bilinen ilkelerinden olduğu; buna karşılık, sözü edilen takdir yetkisinin, ancak kamu yararı ve hizmet gerekleri gözardı edilerek kullanıldığının kanıtlanması ya da idari yargı merciince saptanması halinde, sözü edilen bu durumun dava konusu idari işlemin sebep ve maksat yönlerinden hukuka aykırılığı nedeniyle iptalini gerektireceği hususunun yerleşmiş yargısal içtihatlarla kabul edilmiş bulunduğunu da vurgulamak gerektiği; aynı Yasanın 3. maddesinde de, "sınıflandırma", "kariyer" ve "liyakat" ilkelerinin bu Kanunun temel ilkeleri olarak belirlendiği, "kariyer" ilkesinin, Devlet memurlarına yaptıkları hizmetler için lüzumlu ve yetişme şartlarına uygun şekilde, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlamak, "liyakat" ilkesinin ise, kamu görevlerine girmeyi, sınıflar içinde ilerleme ve yükselmeyi, görevin sona erdirilmesini yeterlik sistemine dayandırmak ve bu sistemin eşit imkanlarla kullanılmasında Devlet memurlarını güvenceye sahip kılmak olarak tanımlandığı; görüldüğü üzere Yasanın, Devlet memurluğunu bir meslek olarak kabul ettiği ve bunlara, sınıfları içinde en yüksek derecelere kadar ilerleme imkanı sağlanmasını, sınıflar içinde ilerleme ve yükselme işlemlerinin liyakat sistemine dayandırılmasını öngördüğü, bu iki ilkenin temelinde, objektif kurallar çerçevesinde işin ehline verilmesi ve hak etme kavramının yatmakta olduğu ve kamu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde gerçekleştirilmesinin en önemli güvencesinin de, hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesinin sağlanmasından geçeceğinin de tabii olduğu; işin ehline verilmesi ve hak etme durumunun mutlak anlamda sağlanabilmesinin ise, ancak kriterleri objektif olarak belirlenmiş ölçme ve değerlendirme tekniklerinin kullanılması, kamu yararı ve eşitlik ilkesine uyulması ile mümkün olabileceği, bu anlamda, dava konusu düzenlemenin anılan ölçüt ve ilkeler yönünden irdelenmesi gerektiği; Anayasa'nın 128. maddesinde, "Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir." hükmünün yer aldığı; 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun "Vekalet görevi ve aylık verilmesinin şartları" başlıklı 86. maddesinde, memurların kanuni izin, geçici görev, disiplin cezası uygulaması veya görevden uzaklaştırma nedenleriyle işlerinden geçici olarak ayrılmaları halinde yerlerine kurum içinden veya diğer kurumlardan veya açıktan vekil atanabileceğinin, "İkinci görev verilecek memurlar ve görevler" başlıklı 88. maddesinde de, asıl görevlerinin yanında, öğretmenlere, okul ve enstitü müdürlüğü, başyardımcılığı ve yardımcılığı görevinin ikinci görev olarak yaptırılabileceğinin öngörüldüğü; belirtilen açıklamalardan anlaşılacağı üzere, vekaletin, hizmet gereklerinden kaynaklanan "geçici" bir uygulama olduğu ve asıl olanın, yönetim ve memuriyet kadrolarına yasal koşulları taşıyanların kariyer ve liyakat ilkelerine uyularak atanmaları olduğu; yöneticiliğe asaleten atanmalarda ise, geçmiş yıl uygulamaları da dikkate alındığında, mevzuatta öngörülen genel şartlara sahip olma dışında, yazılı, sözlü, çeşitli ölçütlere göre verilen değerlendirme puanı, daha önce belli sürelerle yöneticilik yapma koşulu gibi yöntemler uygulanmak suretiyle atama işlemlerinin gerçekleştirildiğinin görüldüğü; atamaların nesnel değerlendirmeye dayalı olarak gerçekleştirilmesi gerektiği dikkate alındığında, yönetici adayının puanlamaya dahil edilecek önceki hizmetlerinin belirlenmesinde, öznel, adaylar arasında eşitsizliğe yol açacak ölçütlerin bulunmamasının zorunlu olduğu; uygulamada vekaleten atama yöntemine sıkça başvurulduğu, geçici nitelikte olması gereken vekalet yöntemine süreklilik kazandırıldığı da dikkate alındığında, bu uygulamanın hizmetin yetişmiş, ehil kamu görevlilerince yerine getirilmesi ilkesinden uzaklaşılmasına neden olacağının açık olduğu; bu durumda, vekaletin hizmet gereklerinden kaynaklanan geçici, kısa süreli bir uygulama olması gerektiği halde, bu tür görevlendirme yöntemine süreklilik kazandırılmak suretiyle temel ilkeden uzaklaşıldığı ve bu görevde geçen yılların yönetici atamalarında puanlamaya dahil edilmesi nedeniyle, hem geçici nitelikteki bu uygulamanın özendirildiği, hem de adaylar arasında eşitsizliğe yol açıldığı sonucuna varıldığı; konunun geçici görevlendirme yöntemi yönünden incelenmesine gelince; 657 sayılı Yasada, aynı kurum içinde geçici görevlendirmeye ilişkin bir düzenleme bulunmadığı, bu nedenle, davalı idarenin geçici görevlendirilme nedeniyle bir hak elde edilmesini sağlayan, diğer bir ifadeyle yöneticilik görevlerinde geçici görevlendirilen öğretmenlerin bu görevlerde geçen süreleri için puan verilmesine ilişkin düzenleme yapmasında da hukuka uyarlık bulunmadığı; buna göre, dava konusu Yönetici Değerlendirme Formunun "Yöneticilik Hizmetleri" bölümünün 1., 3. ve 5. satırındaki müdür yardımcılığı, müdür başyardımcılığı ve müdürlük görevlerinde "Görevlendirme Olarak veya Vekaleten Yürütülen/Geçen Her Yıl İçin" ibareleri ile bu durumdakilere 0,84, 0,96 ve 1,08 puanlar verilmesi düzenlemeleri ve "Hizmet" bölümündeki "..Vekaleten/Görevlendirme Olarak..." ibarelerinde hukuka uyarlık bulunmadığı; anılan Formun dava konusu edilen diğer maddeleri yönünden ise kamu yararı, hizmet gerekleri ve hukuka aykırılık görülmediği sonucuna varıldığı ve bu gerekçelere dayanılarak, 24/04/2008 günlü,26856 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Eğitim Kurumları Yöneticileri Yönetmeliği'nin, 15/10/2008 günlü, 27025 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yönetmeliğin 1. maddesiyle değişik Ek-2 Yönetici Değerlendirme Formu'nun; "Ödüller, Sicil, Ceza" bölümündeki "Son Üç Yılın Sicil Ortalaması" başlığı altında yer verilen 10 ve 8 puan, "Aldığı Cezalar" başlığı altında yer alan cezalar nedeniyle eksi puanlar (-1,-3 ve-5) verilmesi, "Ek Puan" bölümündeki "Kurucu Müdür Olarak Görev Yapanlardan,Kurucu Müdür Olarak Görev Yaptıkları Eğitim Kurumuna Yapılacak İlk Müdür Ataması Kapsamında Atanmak İsteyenler İçin" 8 ek puan verilmesine ilişkin kısmı yönünden davanın reddine, "Yöneticilik Hizmetleri" bölümünün 1., 3. ve 5. satırındaki müdür yardımcılığı, müdür başyardımcılığı ve müdürlük görevlerinde "Görevlendirme Olarak veya Vekaleten Yürütülen/Geçen Her Yıl İçin" ibareleri ile bu durumdakilere 0,84, 0,96 ve 1,08 puanlar verilmesi düzenlemelerinin ve "Hizmet" bölümündeki "..Vekaleten/Görevlendirme Olarak..." ibarelerinin iptaline karar verilmiş; Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 1.200,00 TL vekalet ücretinin davalı idareden alınarak davacıya verilmesine, 02/11/2011 günlü, 28103 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe konulan 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 14. maddesinin 1. fıkrası uyarınca Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre belirlenen 1.200,00 TL vekalet ücretinin de davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.
Anılan kararı, davalı idare, idareleri lehine vekalet ücretine hükmedilmediği iddiasıyla; davacı ise, anılan kararın, davanın reddine ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedirler.
Davalı idare, idareleri lehine 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca vekalet ücretine hükmedilmediğini belirterek, kararın bu yönden temyizen incelenerek bozulmasını istemektedir.
Ancak, temyize konu kararda, davalı idarenin iddiasının aksine, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararname uyarınca davalı lehine vekalet ücretine hükmedilmiş olduğundan, davalı idarenin temyiz isteminin incelenmeksizin reddi gerekmektedir.
Kararın, davanın reddi ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden davacının temyiz istemine gelince;
Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay İkinci Dairesince verilen kararın, davanın reddine ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşılmaktadır.
Açıklanan nedenlerle; davalı idarenin temyiz isteminin İNCELENMEKSİZİN REDDİNE, davacının temyiz isteminin reddi ile Danıştay İkinci Dairesinin 24/04/2012 günlü, E:2008/7402, K:2012/1919 sayılı kararının, davanın reddine ve davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının ONANMASINA, kararın tebliğ tarihini izleyen 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/10/2015 gününde, incelenmeksizin redde ve davanın reddi kararının onanmasına ilişkin kısım yönünden oybirliği, davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilmesi kararının onanmasına ilişkin kısım yönünden oyçokluğu ile karar verildi.




























Full & Egal Universal Law Academy