Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/886 Esas 2022/1923 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/886
Karar No: 2022/1923
Karar Tarihi: 30.05.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/886 E.  ,  2022/1923 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/886
Karar No : 2022/1923

TEMYİZ EDEN (DAVALILAR) : 1- … Kurulu
VEKİLİ: Av. …
2- … Birliği
VEKİLİ: Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Değerleme ve Danışmanlık A.Ş.
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onüçüncü ve Sekizinci Daireleri Müşterek Kurulunun 20/10/2021 tarih ve E:2021/1210, K:2021/3376 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği (TDUB)'nin 26/05/2012 tarihinde yapılan Üçüncü Olağan Genel Kurul toplantısında, Sermaye Piyasası Kurulu (SPK) tarafından gayrimenkul değerleme hizmeti vermek üzere listeye alınmış gayrimenkul değerleme şirketlerinden 2012 yılı için alınacak yıllık katkı paylarının belirlenmesi konusunda alınan ve 21/06/2012 tarihinde SPK tarafından onaylanan kararın iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onüçüncü ve Sekizinci Daireleri Müşterek Kurulunun 20/10/2021 tarih ve E:2021/1210, K:2021/3376 sayılı kararıyla;
Danıştay Onüçüncü ve Sekizinci Daireleri Müşterek Kurulunun 09/04/2019 tarih ve E:2012/3828 K:2019/1138 sayılı davanın reddi yolundaki kararının Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/10/2020 tarih ve E:2019/2345, K:2020/1700 sayılı kararıyla bozulması üzerine, dava dosyasının yeniden incelendiği,
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46. maddesinin birinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihaî kararlarının Danıştay'da temyiz edilebileceği; 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesinde, İdarî Dava Daireleri Kurulu'nun, idarî dava dairelerinden ilk derece mahkemesi olarak verilen kararları temyizen inceleyeceği; 2577 sayılı Kanun'un 49/4. ve 50. maddelerinde, Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmayıp, Danıştay İdarî ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına uyulmasının zorunlu olduğunun kurala bağlandığı,
Aktarılan kanun hükümlerine göre, Danıştay dava dairelerince ilk derece mahkemesi olarak verilen kararların Danıştay İdarî ve Vergi Dava Daireleri Kurullarınca bozulması hâlinde Danıştay dava dairelerine ısrar imkânı tanınmadığından, bozma kararına uyularak İdarî Dava Daireleri Kurulu kararında belirtilen gerekçelerle, dava konusu işlemin iptaline karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle, dava konusu Sermaye Piyasası Kurulu tarafından gayrimenkul değerleme hizmeti vermek üzere listeye alınmış gayrimenkul değerleme şirketlerinden 2012 yılı için alınacak yıllık katkı paylarının belirlenmesine ilişkin Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği kararının iptaline karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI :
Davalı Sermaye Piyasası Kurulu tarafından, üyeleri üzerinde kamu gücü kullanma yetkisine sahip olan kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan TDUB'a üyelik esasının iradi olmasının düşünülemeyeceği, meslek mensuplarının, meslek kuruluşlarının kamu yararı sağlamak üzere giriştiği faaliyetler ile yaptırımlardan üye olmamayı tercih ederek muaf kalmasının, meslek örgütünün varlık nedenini ortadan kaldıracağı, davacı şirketin sermaye piyasası mevzuatı çerçevesinde değerleme hizmeti verebilmek amacıyla Kurul listesine alınma talebinde bulunduğu ve 26/02/2008 tarihinde lisans sahibi olduğu göz önünde tutulduğunda, davacı şirketten katkı payı alınmasının hukuka uygun olduğu, 30/12/2012 tarih ve 28513 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu ile 2499 sayılı Kanun'un yürürlükten kaldırıldığı, 6362 sayılı Kanun'un 76. maddesinin 1. fıkrası gereğince gayrimenkul değerleme uzmanlığı lisansına sahip olanlar ile değerleme kuruluşlarının TDUB'a üye olmak için başvurmak zorunda olduğunun açık bir şekilde yer aldığı, 2499 sayılı Kanun'un 40/D maddesinin de aynı mahiyette olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği tarafından, gayrimenkul değerleme şirketlerinden alınan katkı paylarının üyelik ile hiçbir ilgisinin bulunmadığı, bu sebeple dava tarihinde şirketlerin TDUB'a üye olmasında zorunluluk olmaması ile dava konusu arasında hukuki bir bağın bulunmadığı, iptaline karar verilen Genel Kurul kararının ilgili maddesinin mevzuata uygun olduğu, statülerinin, 2499 sayılı Sermaye Piyasası Kanunu'nun 40/C ve 40/D maddelerine dayanılarak Bakanlar Kurulu tarafından çıkarıldığı ve 17/12/2009 tarih ve 27435 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girmiş olan “Türkiye Değerleme Uzmanları Birliği Statüsü” başlıklı düzenleme ile oluşturulduğu, davacı şirketin de içinde bulunduğu sermaye piyasasında gayrimenkul değerleme hizmeti veren değerleme şirketlerinin doğrudan kendileriyle bağlantılı şirketler olduğu, katkı payının, tüm değerleme şirketlerinden değil kendi istekleri ile mevzuattan kaynaklanan tüm yükümlülükleri yerine getiren ve SPK listesine girme talebinde bulunarak bu alanda faaliyette bulunan doğrudan doğruya bağlantılı olan değerleme şirketlerinden alındığı, benzer şekilde, avukatlık ortaklıklarının da barolara üye olmamalarına rağmen katkı payı, kesenek, aidat adı altında çeşitli ödemeler yaptıkları ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." denilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onüçüncü ve Sekizinci Daireleri Müşterek Kurulunun temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 01/10/2020 tarih ve E:2019/2345, K:2020/1700 sayılı bozma kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davalı idarelerin temyiz istemlerinin reddine,
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin Danıştay Onüçüncü ve Sekizinci Daireleri Müşterek Kurulunun temyize konu 20/10/2021 tarih ve E:2021/1210, K:2021/3376 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 30/05/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy