Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/708 Esas 2022/1940 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/708
Karar No: 2022/1940
Karar Tarihi: 01.06.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/708 E.  ,  2022/1940 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/708
Karar No : 2022/1940
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 19/02/2021 tarih ve E:2018/5126, K:2021/343 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hakimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile yine aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ile mali haklarının görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 19/02/2021 tarih ve E:2018/5126, K:2021/343 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazlarının yerinde görülmediği,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmeler yapılarak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 8 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, ... Bölge Adliye Mahkemesi ... Ceza Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile verilen esastan red kararı üzerine de davacının cezasının ... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı onama kararı ile kesinleştiğinin anlaşıldığı,
ByLock delili yönünden, davacının kullandığı yargı kararı ile de kesinleşen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden; davacının "..." ID numarasıyla bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgütün yönlendirmesiyle katalog evlilik yaptığına, örgüt toplantılarına katıldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine, örgüt evlerine göre daha gizli nitelikte olan misafir evi olarak bilinen evlerde kaldığına, bu evde meslekteki hakim savcıların çocuklarına eğitim verdiğine, abilik yaptığına ve diğer hususlara yönelik yukarıda yer verilen ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının iadesi ile mali haklarının görevden uzaklaştırıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte ödenmesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, görevden uzaklaştırma kararının 6087 sayılı Kanun uyarınca kendisine tebliğ edilmesi gerekmesine rağmen tebliğ edilmeyerek itiraz hakkının engellendiği, meslekten ihraç kararına dayanak hiçbir belgenin tebliğ edilmediği gibi sonrasında da bu belgelere erişiminin yasaklandığı silahların eşitliği ilkesinin ihlal edildiği, savunma hakkının verilmediği; görevden uzaklaştırma ve meslekten çıkarma kararının fişleme bilgileri ile alındığı, istihbari bilgilerin idare hukukunda hükme esas alınamayacağı; dava konusu işlem disiplin işlemi niteliğinde olduğundan disiplin hukukunun kurallarının işletilmesi gerektiği; davalı idarece dava konusu işlemin tesisinde kişiselleştirme yapılmadığından adil yargılanma hakkının ihlal edildiği, bylock kullanmadığı, bir an için aksi düşünülse dahi hukuka aykırı yol ve yöntemle elde edilen bylock uygulamasına dair delillerin hem ceza hem de disiplin hukukunda kullanılamayacağı; özgür iradeyi sakatlayan uygulama ve ağır hapis tehditleri bir arada değerlendirildiğinde tanık/sanık ifadelerinin hiçbir değerinin ve geçerliliğinin bulunmadığı, CMK 148. madde kapsamında yasa dışı delil niteliğinde olduğu, ifadelerde suç işlediğine dair herhangi bir iddianın bulunmadığı; ceza yargılamasında aldığı mahkumiyet kararının meslekten ihraç tarihinden çok sonra ortaya çıkan bir durum olduğu, sonradan ortaya çıkan bir hususun daha önce verilmiş bir cezayı hukuka uygun hale getirmeyeceği; aynı suçlama ve faaliyetlere dayalı olarak ağır hapis cezasına mahkum edildiğinin bilinmesine ve dava dilekçesinde non bis in idem ilkesinin ihlal edildiğinin belirtilmesine rağmen bu husus incelenmeden karar verildiği; makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'UN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, davacının Anayasaya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 19/02/2021 tarih ve E:2018/5126, K:2021/343 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 01/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy