Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2022/634 Esas 2022/1749 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2022/634
Karar No: 2022/1749
Karar Tarihi: 12.05.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2022/634 E.  ,  2022/1749 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2022/634
Karar No : 2022/1749
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Belediye Başkanlığı
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) :… Valiliği
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İzmir ili sınırları dahilinde ve davacı uhdesinde bulunan …, …, …, … ve … sayılı jeotermal kaynak işletme ruhsatı ile ilgili olarak 2008 yılına ilişkin idare payının süresinde ödenmediğinden bahisle teminatın irat kaydedilmesine, 29.142,60-TL tutarındaki eksik teminat tutarınının iki ay içerisinde tamamlanması gerektiğine ve belirtilen sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda faaliyet durdurmanın söz konusu olabileceğine ilişkin İzmir İl Özel İdaresi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: …. İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; 5686 sayılı Kanun'un 10/e maddesi kapsamında ilgili yılın idare payının her yıl Haziran ayı sonuna kadar idareye ödenmesi gerektiği halde davacı Belediye'nin 2008 yılı idare payını 30/07/2009 tarihinde ödediği, dolayısıyla, vaktinde ödenmeyen idare payı nedeniyle teminatın irat kaydedilmesinin yasanın amir hükmü olduğu dikkate alındığında, mevcut teminatın irat kaydedilmesine ilişkin işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 02/05/2019 tarih ve E:2014/4429, K:2019/4028 sayılı kararıyla; ilgili mevzuat hükümleri değerlendirildiğinde, hesaplanan idare payının her yıl haziran ayı sonuna kadar ödenmesi gerektiği, idare payının süresi içerisinde ödenmemesi halinde teminat irat kaydedilerek iki aylık süre verileceği, bu süre zarfında idare payı yatırılmaz ve teminat tamamlanmaz ise faaliyetlerin durdurulacağı anlaşılmakla birlikte, Kanun'un "İdarî yaptırımlar" başlıklı 11. maddesinin 3. fıkrasında yer alan, "Bu süre zarfında idare payı yatırılmaz ve teminat tamamlanmaz ise faaliyetler durdurulur.
" hükmü irdelendiğinde, idare payının haziran ayı sonundan sonra ancak davalı idarece teminat irat kaydedilmeden önce yatırılması halinde, diğer bir ifade ile idarece teminatın irat kaydedilmesi yönünde bir yaptırım uygulanmadan idare payının ödenmesi ve ödeme tarihinden sonraki bir tarihte davalı idarece süresinden sonra idare payının ödendiğinin tespit edilmesi halinde, teminatın irat kaydedilmesinin mümkün olmadığı, bu itibarla, dava konusu işlemde hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; olayda, 2009 yılına ilişkin idare payının Haziran ayı sonuna kadar ödenmediğinin açık olduğu, 5586 sayılı Kanun'un 11. maddesinin 3. fıkrasında, Haziran ayının sonuna kadar idare payının ödenmemesi durumunda teminatın irat kaydedilerek iki aylık süre verileceğinin vurgulandığı, iki aylık sürede idare payının yatırılmadığı ve teminat tamamlanmadığı takdirde faaliyetlerin durdurulacağının düzenlendiği, söz konusu maddede teminatın irat kaydı için idare payının Haziran ayı sonuna kadar ödenmemiş olmasının yeterli olduğu, anılan süre dolduktan sonra yapılan ödemenin teminatın irat kaydına engel olacağına dair maddede hüküm bulunmadığı dikkate alındığında, idare payının süresinden sonra ödenmesi halinde teminatın irat kaydedilmesinin mümkün olmadığı gerekçesiyle Mahkemelerinin kararının bozulmasına İlişkin Daire kararına uyulmadığı gerekçesi eklenmek suretiyle davanın reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI: Davacı tarafından, idare payının haziran ayı sonundan sonra ancak davalı idarece teminat irat kaydedilmeden önce yatırılması halinde, diğer bir ifade ile idarece teminatın irat kaydedilmesi yönünde bir yaptırım uygulanmadan idare payının ödenmesi ve ödeme tarihinden sonraki bir tarihte davalı idarece süresinden sonra idare payının ödendiğinin tespit edilmesi halinde, teminatın irat kaydedilmesinin mümkün olmadığı iddiasıyla kararın bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, idare payının süresi içerisinde ödenmemesi halinde teminat irat kaydedilmesine ilişkin hükmün, yaptırım hükmü olması nedeniyle uygulanmasının zorunlu olduğu, idare payının sonradan yatırılmasının ilgili hükmün uygulanmasını engellemeyeceği, aksine bir yorumun kabulünün kanunda yer almayan ve kanunun amaçlamadığı bir af düzenlemesi niteliğinde olacağı, bu durumun firmaları idare payını zamanında yatırmamaya teşvik edeceği ve kamu zararının oluşacağı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile İdare Mahkemesi ısrar kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davacının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan …-TL yürütmeyi durdurma harcı ile fazladan yatırılan …-TL harcın istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 12/05/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- 5686 sayılı Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu'nun "Devir, sicil, ihale, harç, teminat ve idare payı" başlıklı 10. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde; "İdare payı: Akışkanın doğrudan ve/veya dolaylı kullanıldığı tesislerin gayrisafi hasılatının % 1’i tutarında idare payı, her yıl Haziran ayı sonuna kadar idareye ödenir. Tahsil edilen tutarın beşte biri, idare tarafından, kaynağın bulunduğu belediye veya köy tüzel kişiliğine bir ay içerisinde ödenir." hükmüne ile aynı Kanun'un "İdarî yaptırımlar" başlıklı 11. maddesinin 3. fıkrasında; "İdare payının süresi içerisinde ödenmemesi halinde, teminat irat kaydedilerek iki aylık süre verilir. Bu süre zarfında idare payı yatırılmaz ve teminat tamamlanmaz ise faaliyetler durdurulur.
" hükmüne yer verilmiştir.
Jeotermal Kaynaklar ve Doğal Mineralli Sular Kanunu Uygulama Yönetmeliği'nin "İdare payı" başlıklı 20. maddesinin 3. fıkrasında ise; "İdare payının belirtilen süre içerisinde ödenmemesi halinde teminat irat kaydedilerek iki aylık süre verilir. Bu süre sonuna kadar idare payı yatırılmaz ve teminat tamamlanmaz ise faaliyetler durdurulur. İdare payının yatırılmadığı ve teminat tamamlanmadığı sürece faaliyet durdurma kararı kaldırılmaz." düzenlemesi yer almaktadır.
Uyuşmazlıkta; 2010 yılından geriye dönük olarak yapılan Sayıştay denetiminde İzmir ili sınırları dahilinde ve davacı şirket uhdesinde bulunan …, …, …, … ve … sayılı jeotermal kaynak işletme ruhsatı ile ilgili olarak Haziran 2009 ayı sonuna kadar ödenmesi gereken 2008 yılına ilişkin idare payının 30/07/2009 tarihinde ödendiğinin tespit edildiği, bu tespit üzerine … İl Özel İdaresi Mali İşler ve Strateji Daire Başkanlığının … tarih ve … sayılı yazısı ile mevcut teminatın irat kaydedilmesi ve teminatın tamamlanmasına ilişkin işlemlerin yapılması hususunda … İl Özel İdaresi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığından gereğinin rica edildiği, akabinde 2008 yılına ilişkin idare payının süresinde ödenmediğinden bahisle 20.000,00-TL teminatın irat kaydedilmesine ve yeniden değerleme oranına göre hesaplanan güncel 29.142,60-TL teminatın yatırılması, güncel eksik teminat tutarının iki ay içerisinde tamamlanması gerektiğine, belirtilen sürede eksikliğin tamamlanması durumunda faaliyet durdurmanın söz konusu olabileceğine ilişkin … İl Özel İdaresi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığının … tarihli ve … sayılı işleminin tesis edilmesi üzerine bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Buna göre, davacı Belediye'nin idare payını Kanun'da öngörülen sürede ödemediği açık olmakla birlikte, söz konusu payın süresinde ödenmediği hususunun davalı idarece tespit edilmediği, anılan hususun davacı tarafından süresinden sonra idare payının ödendiği tarihten sonra yapılan Sayıştay denetimi ile ortaya konulduğu, davacının idare payını geç ödemesinde herhangi bir kötü niyetinin olmadığı ve idare payının süresinde ödenmediği hususunun tespit edildiği tarih itibarıyla oluşan bir kamu zararının bulunmadığı, 5686 sayılı Kanun'un 11. maddesinde yer alan "teminatın irat kaydedilmesi" yaptırımının amacının idare payının ödenmesini sağlamak olduğu, mevcut uyuşmazlıkta ise, idare payının çok kısa bir gecikme ile davalı idarenin herhangi bir bildirimi de bulunmaksızın ödenmiş olduğu dikkate alındığında, Kanun'un teminatın irat kaydedilmesi yaptırımının düzenlenme amacı gözetilmeksizin, davacının 2008 yılına ilişkin idare payını süresinde ödemediğinden bahisle teminatının irat kaydedilmesine, 29.142,60-TL tutarındaki eksik teminat tutarınının iki ay içerisinde tamamlanması gerektiğine ve belirtilen sürede eksikliğin tamamlanmaması durumunda faaliyet durdurmanın söz konusu olabileceğine ilişkin … İl Özel İdaresi Sağlık ve Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığının … tarih ve … sayılı işleminde hukuka ve hakkaniyete uyarlık bulunmamaktadır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesi ısrar kararının, yukarıda yer alan gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği düşüncesiyle, çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.




























Full & Egal Universal Law Academy