Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/894 Esas 2022/258 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/894
Karar No: 2022/258
Karar Tarihi: 31.01.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/894 E.  ,  2022/258 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/894
Karar No : 2022/258
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : Bilgi ...Başkanlığı
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Onuncu Dairesinin 14/10/2020 tarih ve E:2020/4379, K:2020/3834 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: ...tarih ve ...sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararı ile onaylanan "Posta Gönderilerine İlişkin Güvenlik Tedbirlerine Yönelik Usul ve Esaslar"ın 4. maddesinin 2. fıkrasının kaldırılması istemiyle Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumuna yapılan başvurunun zımnen reddine dair işlemin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 14/10/2020 tarih ve E:2020/4379, K:2020/3834 sayılı kararıyla;
Davacı tarafından, adına gelen gönderinin PTT ilgili şubesinden alınmak istendiği esnada, kendisinden vatandaşlık numarası ibrazının istendiği, davacı tarafından bu talebin reddi üzerine teslimatın gerçekleşmediği, bu olayın gerçekleştiği tarihin dava dilekçesi ve eklerinde bildirilmediği; ancak, davacı tarafından bu olay üzerine, 16/05/2019 ve 17/05/2019 tarihlerinde PTT ve Kişisel Verileri Koruma Kuruluna dava konusu edilen ...tarih ve ...sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararı ile onaylanan Posta Gönderilerine İlişkin Güvenlik Tedbirlerine Yönelik Usul ve Esasların 4. maddesinin 2. fıkrasının hukuka aykırılığı ile ilgili olarak başvurularda bulunulduğu; bu başvurulardan istediği neticeyi elde edememesi üzerine ise 20/01/2020 tarihinde anılan düzenlemenin kaldırılması istemiyle davalı BTK'ya başvuruda bulunulduğu ve talebin zımnen reddi üzerine bakılan davanın açıldığı; olayda aktarıldığı üzere, ...barkod numaralı gönderinin dava konusu edilen düzenleme nedeniyle davacıya vatandaşlık numarası ibraz edilmeksizin tesliminin yapılmadığı tarihin (dava dilekçesinde olay tarihi net olarak belirlenememesi nedeniyle) en geç PTT'ye başvuru tarihi olan 16/05/2019 tarihi olarak nitelenebileceği ve bu tarihin dava konusu edilen düzenlemenin davacıya uygulandığı tarih olduğunun görüldüğü,
Bu durumda; ...tarih ve ...sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararı ile onaylanan Posta Gönderilerine İlişkin Güvenlik Tedbirlerine Yönelik Usul ve Esasların 4. maddesinin 2. fıkrasının davacıya 16/05/2019 tarihinde uygulanması üzerine, bu tarihi takip eden günden itibaren dava açma süresinin işlemeye başladığı; davacının işlemeye başlayan altmış günlük dava açma süresi (15/07/2019 tarihinin resmi talil olması sebebiyle) 16/07/2019 tarihinde dolduktan sonra 22/01/2020 tarihinde dava konusu edilen düzenlemenin kaldırılması istemiyle davalı idareye yapılan başvurunun zımnen reddinin, uygulama işlemi niteliğinde bir işlem olmaması nedeniyle, dolmuş olan dava açma süresinin bu başvuru neticesinde canlanmayacağı görüldüğünden, bakılan davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine hukuki olanak bulunmadığı gerekçesiyle davanın süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, Dairece, “davanın uygulama işlemine karşı açılan dava niteliğinde olmadığı” tespitinin yapılmasına rağmen; dava açma süresinin, PTT'ye başvuru tarihi olan 16/05/2019 tarihindan başlatıldığı, Dairenin süre hususunda farklı verdiği kararlarının mevcut olduğu, süregelen bir temel hak ve özgürlük kaybına sebebiyet veren işlemlerin 2577 sayılı Kanun'un 10. maddesi kapsamında değiştirilmesine veya kaldırılmasına yönelik yazılı bir talep üzerine idarenin verdiği ret yanıtı ile birlikte dayanak işlemin de sonradan iptalini istemenin mümkün olduğu, PTT ve KVKK'nın Anayasa'nın 40. maddesine aykırı davrandığı, haberleşme özgürlüğünün temel haklardan olduğu; Danıştay içtihatlarına göre, kişilerin idareye yaptıkları her yeni müracaat üzerine idare tarafından verilen cevabın yeni bir dava açma süresini başlattığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle süre aşımı nedeniyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu 14/10/2020 tarih ve E:2020/4379, K:2020/3834 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kullanılmayan ...TL yürütmeyi durdurma harcının istemi hâlinde davacıya iadesine,
4. Kesin olarak, 31/01/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.

KARŞI OY
X- 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Dava Açma Süresi" başlıklı 7. maddesinin 4. fıkrasında, "İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler... " kuralına yer verilmiştir.

Anılan maddede açıkça ifade edildiği üzere bir düzenleyici işlemin uygulanması üzerine ilgililerin, düzenleyici işlemi veya uygulama işlemini ya da her ikisini birlikte iptal davasına konu yapabileceği kuşkusuzdur.
Öte yandan, 2577 sayılı Yasa'nın 10. maddesinde ise; ilgililerin haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabileceği, altmış gün içinde bir cevap verilmezse isteğin reddedilmiş sayılacağı, ilgilerin altmış günün bittiği tarihten itibaren ya da istemin reddine ilişkin işlemin tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilecekleri hükme bağlanmıştır.

Dava konusu olayda, ...barkod numaralı gönderiyi teslim almak üzere Posta ve Telgraf Teşkilatı Anonim Şirketine (PTT) ait Bursa İli, Orhangazi İlçesi'nde bulunan şubeye başvuran davacıdan vatandaşlık numarası ibrazının talep edildiği, davacının bu işleme rıza göstermemesi üzerine gönderinin kendisine teslim edilmediği, davacının da 20/01/2020 tarihli dilekçe ile, kendisinden vatandaşlık numarasının istenilmesinin dayanağı olan ve ...tarih ve ...sayılı Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu kararı ile onaylanan Posta Gönderilerine İlişkin Güvenlik Tedbirlerine Yönelik Usul ve Esaslar'ın 4. maddesinin 2. fıkrasının kaldırılmasını davalı idareden talep ettiği, bu talebin altmış günlük süre içerisinde cevap verilmemek suretiyle zımnen reddi üzerine 07/05/2020 tarihinde bakılan davayı açtığı anlaşılmaktadır.

Bu durumda, davacının söz konusu düzenlemenin kaldırılması istemiyle 2577 sayılı Yasa'nın 10. maddesi kapsamında düzenlemeyi tesis eden davalı idareye yaptığı başvurunun zımnen reddi üzerine 07/05/2020 tarihinde açmış olduğu davanın süresinde olduğu açıktır.

Belirtilen nedenlerle, davacının temyiz isteminin kabulü ile davanın süre yönünden reddine ilişkin Daire kararının bozulması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.






























Full & Egal Universal Law Academy