Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/496 Esas 2021/2129 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/496
Karar No: 2021/2129
Karar Tarihi: 01.11.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/496 E.  ,  2021/2129 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/496
Karar No : 2021/2129
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 06/07/2020 tarih ve E:2017/5197, K:2020/3148 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun v tarih ve ... sayılı kararı ile bu karara karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun ... tarih ve ... sayılı kararının iptali ve bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 06/07/2020 tarih ve E:2017/5197, K:2020/3148 sayılı kararıyla;
Davacının, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden işin esasına geçilerek; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda ... Ağır Ceza Mahkemesinin ... tarih ve E: ..., K: ... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
ByLock delili yönünden, davacının kardeşi üzerine kayıtlı ... no'lu GSM hattının davacının kullanımında olduğu; davacının kardeşi hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden, davacı tarafından ... GSM numarasından, ... IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği ve anılan program için kiralanan IP adreslerine sahip sunuculara 11 farklı tarihte toplam 4.459 kez bağlanıldığının anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine ve seçim günü örgüt lehine müşahitlik yaptığına yönelik ifadeler ile davacının bu ifadeye karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği,
Öte yandan, davacı tarafından dava açma süresi geçtikten sonra verilen 26/09/2018 tarihli savunmaya cevap dilekçesi ile dava konusu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı özlük haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte iadesine karar verilmesi talep edilmişse de, dosyanın tekemmül aşaması dikkate alındığında ayrı bir davanın konusunu oluşturabilecek nitelikte olan ve davanın genişletilmesi yasağı kapsamında kalan istemin incelenme olanağının bulunmadığı gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, 667 sayılı KHK'nın (6479 sayılı Kanun) 3. maddesinin 1. fıkrasının Anayasa'ya aykırı olduğu; meslekten çıkarma gibi önemli bir karar ya da işlem öncesi ilgili kişinin savunmasının alınmamasının idarenin ön yargı ile hareket ettigini gösterdiği, savunma hakkının geregi gibi kullandırılmamasının işlemin iptalini gerektirdiği; her idari işlemin uygulandığı an itibarıyla hukuka ve kanuna uygun olup olmadığının değerlendirilmesi gerektiği, daha sonra meydana gelen gelişmelerin işlemi hukuki hâle getirmeyeceği; olayda yasaların geriye yürümezliği / idari işlemlerin geriye yürümezliği ve hukuki güvenlik ilkesinin ihlal edildiği, meslekten çıkarma kararına dayanak teşkil eden hiçbir bilgi ya da belgenin davacıya ya da yasal temsilcilerine tebliğ edilmediği; meslekten çıkarma kararı sonrası elde edilen bu iddialar/deliller, silahlı terör örgütü ile irtibatlı ve iltisaklı olduğunu kanıtlamaya elverişli olmadığı, birçoğu da gerçeklerle bağdaşmadığı; hakkındaki idari soruşturmanın 2802 sayılı Kanun koşulları ile başlanıldığı, devamında Anayasa ve 2802 sayılı Kanun ile tanınan güvencelere uyulmadığı, bunun yetkide ve usulde paralellik ilkesinin ihlali olduğu; gerekçeli karar hakkının, masumiyet karinesinin ihlal edildiği; hakkında yürütülen yargılama sonucu beklenilmeden meslekten çıkarıldığı ve bu işlemin iptali için açılan davanın reddedildiği; makul sürede yargılanma hakkının ihlal edildiği; yeniden inceleme talebinin, ilk kararı veren HSK genel kurulu tarafından reddedilmesi nedeniyle, yeterli hukuki koruma sağlanmadığı ve tarafsızlık ilkesinin ihlal edildiği; demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair somut hiçbir delilin bulunmadığı; mülkiyet hakkının ihlal edildiği; ByLock uygulamasını kullanmadığı, kullandığına dayanak oluşturan verilerin hukuka aykırı elde edildiğinden delil niteliği taşımadığı; ... nün mahkemedeki beyanı dikkate alınmaksızın, bahsi geçen not alma iddiasının doğru olmadığının ispat edilmesine rağmen davanın reddine gerekçe yapılmasının adil yargılanma hakkının ihlali niteliğinde olduğu; ifadesinden hareketle bağımsız adayları desteklediği yönünde varsayıma dayalı gerçeklerle örtüşmeyen gerekçeye itibar edilemeyeceği; Dairenin, meslekten çıkarılmasına karar verilmesi suretiyle özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin durumun gerektirdigi ölçüde bir tedbir olduğu yönündeki görüşünün isabetli olmadığı; suç ve cezaların yasallığı ilkesinin ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek işin esası incelendi, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 06/07/2020 tarih ve E:2017/5197, K:2020/3148 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 01/11/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.






























Full & Egal Universal Law Academy