Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3803 Esas 2022/2087 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3803
Karar No: 2022/2087
Karar Tarihi: 08.06.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3803 E.  ,  2022/2087 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3803
Karar No : 2022/2087
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVALI) : ...Bakanlığı
VEKİLİ: Av. ...
2- (DAVALI İDARE YANINDA MÜDAHİLLER):
I- ...Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. ...
II- ...Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş Adamları Derneği
VEKİLİ : Av. ...
III- ...Ticaret ve Sanayi Odası
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACILAR) : 1- ...

15- ...
VEKİLLERİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Sakarya ili, Söğütlü ilçesi, ..., ..., ...ve ...Mahallesi sınırları arasında kalan 298,5 hektar büyüklüğündeki, topografik haritada sınırları gösterilen alana ilişkin Söğütlü Karma Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulması amacıyla yapılan yer seçimi işlemi ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı kamu yararı kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla;
Dava dosyasının ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen raporun birlikte değerlendirilmesinden; kurulması planlanan organize sanayi bölgesinin ekili ve dikili tarım arazileri üzerinde yer aldığı ve Söğütlü Ovası'nın tarımsal faaliyeti ile bütünlük arz ettiği, alanın topoğrafik yapısı bozulduğunda çevresindeki tarım arazilerinin de risk altına gireceği ve geri dönülemez toprak kayıplarına yol açacağı, yöredeki mevcut organize sanayi bölgesinin % 50 kapasite ile faal olduğu, mevcut haliyle tarımsal ürün verme kabiliyetinde olan bir arazi parçasının, bu işlevinin sonlandırılmasının ancak çok büyük zaruret bulunması halinde tercih edilebileceği, toprağın korunmasında daha üstün bir kamu yararı olduğu, 1/100.000 ölçekli çevre düzeni planında alanın tarım arazisi kullanımına ayrıldığı ve OSB kullanımında yer almadığı, OSB alanından dolayı bölgede meydana gelecek nüfus ve istihdam yapısı değişikliğinin, arazi kullanım etkileşimlerinin, ulaşım ve lojistik ilişkilerinin, trafik yükünün, ulaşım taleplerinin imar planı kararlarında değerlendirilmemiş olması yönünden, işlemlerin şehircilik ilkeleri ve planlama esaslarına da aykırı olduğu; belirtilen nedenlerle, dava konusu alanın OSB alanı olarak yer seçiminin 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu'na aykırı olduğundan, kamu yararı kararının yerinde olmadığı gerekçesiyle dava konusu işlemlerin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla; istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davalı idare ile davalı yanında müdahiller tarafından ileri sürülen iddiaların, söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurularının reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 23/06/2021 tarih ve E:2020/1605, K:2021/3579 sayılı kararıyla;
Davalı ile davalı yanında müdahillerin temyiz istemleri yönünden yapılan değerlendirmede;
Dava konusu işlemlerin, Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği'ne dayalı olarak incelenmesinden;
-Yer Seçim Yönetmeliğinde gösterilen yetki ve yönteme uygunluk yönünden;
Sakarya Valiliği, Bilim Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü'nün ...tarih ve ...sayılı yazısı ile Sakarya ili, Söğütlü ilçesi, ..., ..., ......, ...mevkiinde yaklaşık 300 ha’lık (3000 dekar) bir alanda Söğütlü Karma Organize Sanayi Bölgesi kurulmasının talep edildiği, talepte öneri alan belirlendiği, öneri alanın Tarım ve Orman Bakanlığı haricindeki ilgili kurumlar tarafından uygun görüldüğü, Tarım ve Orman Bakanlığı Tarım Reformu Genel Müdürlüğü'nün ...tarih ve E....sayılı kararı ile de 229,3 hektarlık kısmın tarım dışı amaçla kullanımının uygun görülmesi üzerine, Bakanlık tarafından OSB yer seçiminin kesinleştirildiği; bu yönüyle işlemin, Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliğinde gösterilen usullere uygun olarak gerçekleştirildiği,
-Alternatif alan araştırması yönünden;
Dosya kapsamında yer alan 25/02/2019 tarihli bilirkişi raporunda, öneri alan dışında alternatif alanların değerlendirilmemesi nedeniyle, dava konusu işlemin hukuka aykırı olduğu görüşüne yer verilmiş ise de;
4562 sayılı Kanun'da, OSB yer seçimine ilişkin olarak, yürürlükteki mevzuat gereğince, korunması gereken ve sanayi tesislerinin kurulmasına izin verilmeyen alanların OSB yeri olarak incelemeye alınmaması ilkesinin getirildiği, OSB yer seçiminin, Bakanlığın koordinatörlüğünde ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla oluşan yer seçim komisyonunun yerinde yaptığı inceleme sonucunda, varsa 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı kararları dikkate alınarak oybirliği ile yapılması gerektiği ve yer seçimine ait ilke ve esasların Yönetmelik ile düzenlenmesi yönünde hükme yer verildiği,
4562 sayılı Kanun'da; OSB alanlarının, yer seçimi sonucunda sınırları tasdik edilmiş alanlar ile onaylı sınır kapsamında belirlenen alanların bütünü olarak tanımlandığı, bu alanların, önceden ve talep olmadan genel ölçekle belirlenmesi, diğer bir ifadeyle ülke genelinde bu nitelikte alanlardan uygun olanların planlanarak saptanması veya OSB kurulması teklifi üzerine, eğer bu tekliflerde bir de öneri alan bulunması durumunda, bu önerilen alanın yanı sıra, mutlaka alternatif alanların da tespit edilmesi gerektiği yönünde bir düzenlemeye yer verilmediği,
Nitekim, organize sanayi bölgelerinin yer seçimlerine ait esasları düzenleyen Yönetmeliğin, OSB kurmak isteyenlerin yer seçim talebiyle yer seçimi çalışmalarına başlanması ve buna göre yer seçimi sürecini açıkladığı; diğer bir ifadeyle, açıklanan yöntemin, kural olarak talepte bulunanların aynı zamanda önerdiği belirli bir alanın bulunmadığı hallere özgü olarak düzenlenmiş ve uygun bir OSB alanının belirlenebilmesi için etüt çalışması, eşik analizi, alternatif alanların özellikleri gösterilmiş, sonuçta uygun alan veya alternatif alanlar bulunamazsa yer seçimi komisyonunun toplanmamasının öngörüldüğü,
Dolayısıyla sözü edilen düzenleme kapsamında, OSB kurmak isteyenlerin yer seçim talebinde "öneri alanın" bulunması durumunda da alternatif alanların belirlenmesini zorunlu kıldığından söz edilemeyeceği, Yönetmeliğin "Alternatif alanların belirlenmesi ve sınırlarının işlenmesi" başlıklı 11. maddesinin üçüncü fıkrasında yer alan, önerilen alanlar hakkında bu madde hükümlerinin uygulanacağı hükmü ise, öneri alan dışında alternatif alanlar belirlenmesini değil, öneri alanın Yönetmeliğin 10. maddesinde belirlenen şekilde hazırlanan 1/100.000 ve/veya 1/25.000 ölçekli eşik analizi haritasında, hiçbir kurum ve kuruluşun yatırım ve proje alanına girmeyen, eğimi ve jeolojik açıdan yapılaşmaya elverişli olan, varsa çevre düzeni planı, nazım imar planı kararlarına uygun olan alanlardan olup olmadığının, gerekli görülen tüm incelemeler sonucunda OSB kurulabilecek alan olarak belirlenmesine ve belirlenen alan sınırlarının eşik analizi haritasına ve kadastro müdürlüğünden temin edilen 1/5.000 ölçekli kadastral pafta örneğine işlenmesine ilişkin olduğu,
Açıklanan nedenlerle, öneri alan dışında alternatif alanların belirlenmesi yolunda etüt ve eşik analizi yapılmadan, öneri alanın OSB alanı olarak yer seçimi komisyonuna sunulması ve bu alanın OSB yeri olarak seçiminin kesinleştirilmesinde hukuka ve dayanılan düzenlemelere aykırılık görülmediği,
-% 75 doluluk oranı şartına yönelik olarak:
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükteki haliyle, Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği'nin 5. maddesinin ikinci fıkrasında, yeni bir OSB yer seçimi talebinin değerlendirmeye alınabilmesinin, il genelindeki ihtisas OSB'ler hariç, diğer OSB'lerde bulunan toplam sanayi parsellerinin en az %75'inde üretim veya inşaata başlanmış olması koşuluna bağlandığı; aynı maddenin beşinci fıkrasında ise, yatırımcı ön talep formlarının değerlendirilmesi sonucunda, yatırımcı potansiyeli dikkate alınarak Bakanlıkça uygun görülen OSB taleplerinde ikinci fıkradaki oranın aranmayacağının belirtildiği,
Yönetmeliğin sözü edilen düzenlemesinin incelenmesinden, yeni bir OSB yer seçimi talebinin değerlendirilmeye alınması için diğer OSB'lerde belirli bir doluluk oranına ulaşılması öngörülmekte ise de, yatırımcı ön talep formlarının değerlendirilmesi sonucunda, yatırımcı potansiyeli dikkate alınarak Bakanlıkça uygun görülen OSB taleplerinin bu kuralın dışında tutulacağı,
Uyuşmazlıkta, yatırımcı taleplerinin mevcut OSB'lerden karşılanamadığından, yaklaşık 292 hektarlık alana ilişkin olarak ilk etapta 89 yatırımcının ön talep formu ile davalı idareye başvurulduğunun görüldüğü; öte yandan, .... Organize Sanayi Bölgesi Bölge Müdürlüğü'nün ...tarih ve ...sayılı yazısından da, 06/09/2019 tarihi itibarıyla bölgedeki doluluk oranının %83'e ulaştığı anlaşıldığından, bu yönden de dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı,
- Kamu yararı kararına yönelik olarak:
İdari işlemlerin amacının, kamu yararı olduğundan, OSB kurulması için de kamu yararının bulunması gerektiği,
Buna göre, dava konusu OSB'nin kurulması için gelinen aşamada 121 yatırımcının müracaatının bulunduğu, OSB'nin tam kapasiteyle faaliyete geçmesi durumunda bölgede yaklaşık 7300 kişinin istihdam edileceği ve 500.000.000 USD'lik yatırım yapılacağı, yıllık bazda 337.900.000 USD'lik ihracat yapılacağı, bölgede katma değeri yüksek ve yüksek teknoloji gerektiren ürünlerin üretileceği, AR-GE ve Tasarım Merkezi ile nitelikli eleman yetiştirecek okulların açılacağı, bölgenin kalkınmasının sağlanacağı ve çarpık sanayileşmenin önleneceği hususlarının tespit edildiği görüldüğünden, bu haliyle dava konusu işlemde kamu yararı bulunduğunun anlaşıldığı,
- İmar planlarına uygunluk hususuna yönelik olarak:
Dosya kapsamında yer alan bilirkişi raporunda, OSB alanının 1/100.000 ve 1/25.000 ölçekli çevre düzeni planlarına aykırı olduğu görüşüne yer verilmiş ise de;
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 3. maddesi uyarınca herhangi bir sahanın, her ölçekteki plan esaslarına, bulunduğu bölgenin şartlarına ve yönetmelik hükümlerine aykırı maksatlar için kullanılamayacağı, Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği uyarınca da, OSB kurulacak alanların varsa çevre düzeni planı, nazım imar planı kararlarına uygun olması gerektiği,
OSB olarak yer seçimi yapılan alanın, 1/25.000 ölçekli Kuzey ve Doğu Planlama Alt Bölgeleri Çevre Düzeni Planı ve 1/100.000 ölçekli Sakarya İli Çevre Düzeni Planında "diğer tarım alanları" ve "marjinal tarım alanı" olarak belirlendiği, tarımsal niteliği korunacak alan olarak belirlenmediği ve korunması gereken alan niteliğinde de olmadığından, bu alanda, 5403 sayılı Kanun uyarınca Tarım ve Orman Bakanlığından tarım dışı kullanım izni alınmak suretiyle OSB kurulmasında engel bulunmadığı,
-Tarım alanı hususuna yönelik olarak:
Bilirkişi raporunda, dava konusu alanın Söğütlü Ovasının bir bütünleyicisi olan çevredeki ekili ve dikili tarım alanları üzerinde bulunması nedeniyle tarımsal ürün verme kabiliyetinde olduğu, yapılmakta olan sulama göleti ile bir grup arazide sulu tarım da yapılabileceği, mevcut arazide OSB kurulması durumunda tarımsal üretim alanının azalmasıyla üretim miktarında haliyle bir azalma olacağı, bu durumun da özellikle tarımla geçimini sağlayan yöre halkını olumsuz etkileyeceği, görüşüne yer verilmiş ise de;
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu'nun 1. maddesinde, bu Kanunun amacının; toprağın korunması, geliştirilmesi, tarım arazilerinin sınıflandırılması, asgari tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazi büyüklüklerinin belirlenmesi ve bölünmelerinin önlenmesi, tarımsal arazi ve yeter gelirli tarımsal arazilerin çevre öncelikli sürdürülebilir kalkınma ilkesine uygun olarak planlı kullanımını sağlayacak usul ve esasların belirlenmesi olarak belirtildiği; 13. maddesinde, mutlak tarım arazilerinin, özel ürün arazilerinin, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazilerinin tarımsal üretim amacı dışında kullanılmasının yasaklandığı, ancak alternatif alan bulunmaması ve Toprak Koruma Kurulunun uygun görmesi şartıyla, Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plan ve yatırımlar için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydıyla yetkili Bakanlık tarafından izin verilmesine olanak tanındığı,
Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ...tarih ve E....sayılı işlemi ile, Sakarya İl Tarım ve Orman Müdürlüğünce, dikili tarım arazisi, özel ürün arazisi ve marjinal tarım arazisi olduğu tespit edilen 229,3 hektarlık alanın, Sakarya İl Toprak Koruma Kurulu'nun ...tarih ve ...sayılı kararı ile tarım dışı kullanımının uygun görüldüğü, alanın büyük ova sınırları içerisinde yer almadığı, alternatif alan olmadığı da belirtilerek, toprak koruma projesine uyulmak şartıyla, tarım dışı amaçla kullanımına izin verildiği ve bu işleme karşı açılmış bir davanın da bulunmadığı gerekçesiyle,
...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının özeti: ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararıyla;
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 2. maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca; idari yargı yerlerince, iptal davasına konu yapılan idari işlemlerin, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuki denetime tabi tutulması gerektiği,
İdare hukukunun temel prensiplerine göre,"maksat" yönünden idari işlemlerin, mutlak suretle "kamu yararı" amacıyla tesis edilmesinin zorunlu olduğu,
Kamu yararının, birey ve topluluk menfaatleri yarışmasında tercih edilen üst yarar olduğu, kamu idarelerince; idari işlemler tesis edilirken ve bu işlemlerin yargısal denetimi yapılırken tercih edilecek her iki durumda "kamu yararı" kavramına uygun ise, aralarında daha "üstün kamu yararına" uygun olanın tercih edilmesi gerektiği,
Uyuşmazlıkta; Sakarya ili, Söğütlü ilçesi, ..., ..., ...ve ...Mahallesi sınırları arasında kalan 298,5 hektar büyüklüğündeki alana yapımı düşünülen Söğütlü Karma Organize Sanayi Bölgesi (OSB)'nin, bozma kararında da belirtildiği üzere, yatırımlara bağlı olarak bölgede istihdamı artıracağı ve bunun ülke ekonomisine önemli bir katkı sağlayacağı açısından kamu yararı bulunduğu açık ise de, dosyadaki bilirkişi raporunda; "...Sakarya ili Söğütlü ilçesinde kurulması planlanan ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca kurulmasında kamu yararı bulunduğu gerekçesiyle olur verilen Karma Organize Sanayi Bölgesinin, ekili ve dikili tarım arazileri üzerinde bulunduğu, Söğütlü ovasının hemen üstünde bulunan bu ekili ve dikili tarım alanlarının, ovanın tarımsal faaliyeti ile bütünlük sağladığı,
OSB kuruluşu yapılacak alanın topoğrafik yapısı bozulduğunda, çevresindeki tarım arazilerinin de risk altına gireceği ve geri dönülemez toprak kayıplarına yol açacağı,
Sakarya ilinin ülkemiz tarım sektöründeki önemi göz önüne alındığında, bölgenin iklim özellikleri nedeniyle dikili tarım arazilerinin daha da önemli bir tarımsal faaliyet olduğu,
Yörede mevcut bir OSB alanı mevcut olup, bir tarım ilçesi olan Söğütlü için ikinci bir OSB alanının çevresel etkilerinin de göz ardı edilmemesi gerektiği,
Toprak kaynağının korunmasının daha üstün bir kamu yararı olduğu, mevcut haliyle tarımsal ürün verme kabiliyetinde olan bir arazi parçasının üzerine getirilecek yapılar ile bu işlevinin sonlandırılmasının ancak çok büyük zaruretler durumunda tercih edilebileceği,
Söz konusu yerin tarım dışı faaliyete dönüştürülmesinin hem yöre halkının ekonomik açıdan etkilenmesine hem arazilerinin bozulmasına hem de toprak kayıplarına yol açacağı" yolundaki değerlendirmeleri dikkate alınmak suretiyle; verimli tarım arazisinin geriye dönüşü mümkün olmayacak şekilde sürekli olarak kaybedilecek olması, söz konusu yere yapımı düşünülen tesisin yayacağı atıkların çevreyi kirletmesinin kaçınılmaz olması, tarımla geçimini sağlayan yöre halkının kamulaştırma yoluyla topraklarını kaybedecek olması; nedenleriyle söz konusu yerin mevcut haliyle tarım arazisi vasfının korunmasının daha üstün kamu yararına uygun olduğu..." yönündeki görüş ve tespitlere yer verildiği,
Öte yandan, dava konusu idari işlemlerin; ilgili mevzuat hükümlerinde öngörülen yetki, yöntem ve sıralamaya (yetkili kişi ve kurumca tesis edilmiş olması, ilgili kurumlardan olumlu görüş alınması, imar planındaki kullanım amacının uygun olması, OSB kurulması için yönetmelikte öngörülen başka şartların taşınması vs.gibi) uygun olarak tesis edilmiş olmasının, işlemlerin sadece, "yetki" ve "şekil" unsurları yönünden hukuka uygunluk kriterlerini sağlayacağı, diğer denetim unsurları (sebep, konu ve maksat) yönlerinden de işlemlerin yargısal denetime tabi tutulması gerektiği,
Bu itibarla, üstün kamu yararına aykırı tesis edildiği anlaşılan dava konusu işlemlerde; sebep, konu ve maksat unsurları yönünden hukuka uygunluk bulunmadığı, gerekçesiyle istinaf başvurusunun reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ_EDENLERİN_İDDİALARI :
I- Davalı Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından; dava konusu işlemler tesis edilmeden önce gerekli tüm görüşlerin alındığı, 5403 sayılı Kanun'un 13. maddesi kapsamında kamu yararı kararı verme konusunda yetkili oldukları, alınacak kamu yararı kararının tarım dışı kullanım için tek başına yeterli olmadığı, bu konuda Tarım ve Orman Bakanlığı'nın yetkili olduğu, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından da 229,3 hektarlık alanın tarım dışı kullanımının uygun görüldüğü, dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu ileri sürülmektedir.
II- Davalı idare yanında müdahil Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası tarafından; proje için alternatif alan bulunmadığı, Toprak Koruma Kurulu tarafından uygun görüş verildiği, diğer OSB'lerin doluluk oranının %83'e ulaştığı, projelerin eksiksiz bir şekilde hazırlandığı ileri sürülmektedir.
III- Davalı idare yanında müdahil Söğütlü Belediye Başkanlığı tarafından; davanın görüm ve çözümünde Ankara İdare Mahkemelerinin yetkili olduğu, iptal davasına konu olabilecek kesin ve yürütülebilir bir işlem bulunmadığı, mahkeme kararı ile yerindelik denetimi yapıldığı, OSB yerinin mevzuata uygun bir şekilde kesinleştirildiği, bilirkişi raporunun hatalı olduğu ileri sürülmektedir.
IV- Davalı idare yanında müdahil Söğütlü 2. OSB Sanayici İş Adamları Derneği tarafından; dava konusu işlemin hukuka uygun olduğu, Bölge İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacılar tarafından, ısrar kararının hukuka ve usule uygun bulunduğu, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen sebeplerin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesi kararının bozulmasının uygun olacağı düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı yazısı ile, yaklaşık 300 hektarlık alanda, karma organize sanayi bölgesi kurulması talep edilmiş, öneri bir alan da içeren bu yer seçimi talebi, Sakarya Valiliği Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü'nün ...tarih ve ...sayılı yazısı ile, Sakarya ilinin sosyo-ekonomik gelişmesine katkı sağlayacak sanayi yatırımlarının, çevre ile uyumlu bir şekilde kurulması hedeflenerek, Sakarya Ticaret ve Sanayi Odası Başkanlığı tarafından, Söğütlü ilçesi Fındıklı Mahallesi sınırlarında bulunan yaklaşık 300 hektarlık alanda, Söğütlü Karma OSB kurulmasının, Valiliklerince de uygun görüldüğü belirtilerek konuyla ilgili belgeler, davalı Bakanlığa gönderilmiştir.
Bu arada; OSB kurulması talep edilen alanın, tarım arazisi vasfında olması dolayısıyla, İl Toprak Koruma Kurulunun 02/06/2015 tarihli toplantısında yapılan değerlendirmede, arazinin özel ürün ve dikili tarım arazisi vasfında olması nedeniyle, ilgili Bakanlık tarafından kamu yararı kararı alındıktan sonra olumlu mütalaa edilerek talebin, Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığına sunulmasından sonra ve toprak koruma projesi hazırlanması kaydıyla uygun olduğuna oyçokluğu ile karar verilmiştir.
Daha sonra, Sakarya Valiliği Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü'nün ...tarih ve ...sayılı yazısı ile de; Sakarya il genelindeki OSB'lerde doluluk oranının % 75 oranının altında olduğu, ancak bölgeye gelen yatırımcı taleplerinin, diğer OSB'lerden karşılanamadığından bahisle, uyuşmazlığa konu talebin, 18/11/2015 tarih ve 29536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği'nin 5. maddesinin altıncı fıkrası kapsamında değerlendirilmesi, davalı Bakanlıktan talep edilmiştir.
Bu talep, kararın ilgili mevzuat kısmında yer verilen Yönetmelik hükümleri uyarınca davalı tarafından değerlendirilmiş ve Sakarya Söğütlü Karma OSB yeri olarak önerilen alan açısından, 01/03/2016 - 04/03/2016 tarihleri arasında, mahallinde yer seçimi etüt çalışmaları yapılmış, bu çalışmalar sonucunda, 19/07/2016 tarihinde mahallinde "yer seçimi komisyonu" toplanmış, yerinde incelemeler yapılmış ve aynı gün yer seçimi komisyon raporu hazırlanmış, 1/25.000 ölçekli topografik haritada sınırları gösterilen yaklaşık 298,5 hektar büyüklüğündeki öneri alan için Sakarya İl Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü dışında komisyona katılan tüm kurum ve kuruluşlar tarafından verilen olumlu görüşler, davalı idareye intikal ettirilerek süreç tamamlanmıştır.
Daha sonra, alana ilişkin olarak hazırlanan "kamu yararı kararı teknik raporunun", Sakarya Valiliği Bilim, Sanayi ve Teknoloji İl Müdürlüğü'nün 30/12/2016 tarihli yazısı ile davalı Bakanlığa gönderilmesi üzerine, uyuşmazlık konusu edilen ...tarih ve ...sayılı kamu yararı kararı alınmıştır.
Bunun üzerine, temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu'nun yer seçimi sürecinde yürürlükte olan haliyle 3. maddesinde, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB), sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, çarpık sanayileşme ve çevre sorunlarını önlemek, kentleşmeyi yönlendirmek, kaynakları rasyonel kullanmak, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, sanayi türlerinin belirli bir plan dahilinde yerleştirilmesi ve geliştirilmesi amacıyla; sınırları tasdik edilmiş arazi parçalarının imar planlarındaki oranlar dahilinde gerekli idari, sosyal ve teknik altyapı alanları ile küçük imalat ve tamirat, ticaret, eğitim ve sağlık alanları, teknoloji geliştirme bölgeleri ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dahilinde sanayi için tahsis edilmesiyle oluşturulan ve bu Kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgeleri; İhtisas Organize Sanayi Bölgeleri ise, aynı sektör grubunda ve bu sektör grubuna dahil alt sektörlerde faaliyet gösteren tesislerin yer aldığı OSB'ler ile lojistik amacıyla kurulan OSB'ler olarak tanımlanmıştır.
Aynı Kanun'un 4. maddesinde de, OSB'nin, Yer Seçimi Yönetmeliğine göre uygun görülen yerlerde Bakanlığın onayı ile kurulacağı, OSB’lere ait yer seçiminin Bakanlığın koordinatörlüğünde ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla oluşturulan Yer Seçimi Komisyonunun yerinde yaptığı inceleme sonucunda, varsa 1/25000 ölçekli çevre düzeni planı kararları dikkate alınarak oybirliği ile yapılacağı ve OSB'nin ilan edileceği, mer’i mevzuat gereğince korunması gereken ve sanayi tesislerinin kurulmasına izin verilmeyen alanların OSB yeri olarak incelemeye alınmayacağı, mülkiyet sınırları içinde Sağlık Bakanlığınca öngörülen sağlık koruma bandı bırakılacağı, OSB sınırları içerisinde yapılacak imar ve parselasyon planları ve değişikliklerinin, OSB tarafından Yönetmeliğe uygun olarak hazırlanacağı ve Bakanlığın onayına sunularak İl İdare Kurulu kararı ile yürürlüğe gireceği, onaylı OSB imar planlarının ilgili kurumlara bilgi için gönderileceği, 5. maddesinde ise, OSB'nin, müteşebbis heyetin başvurusu üzerine Bakanlıkça verilen kamu yararı kararı ve sınırları belirlenmiş yetki çerçevesinde kamulaştırma işlemleri yaptırabilen bir özel hukuk tüzel kişiliği olduğu, kamulaştırma işlemlerini Valilik, İl Özel İdaresi, Belediye veya Yatırım İzleme ve Koordinasyon Başkanlığına yaptırabileceği hükümlerine yer verilmiştir.
4562 sayılı Kanun'a dayalı olarak kabul edilen ve dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan (Mülga) 18 Kasım 2015 tarih ve 29536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği'nin "Yer Seçimi Talebi ve Etüt Safhası" başlıklı ikinci bölümünün, "Yer seçimi talebi ve Bakanlıkça yapılacak ön değerlendirme" başlıklı 5. maddesinde; "(1) OSB kurmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerce OSB bilgilendirme raporunun hazırlanarak valilik uygun görüşü ile birlikte yer seçimi talebinin Bakanlığa intikalini müteakip Bakanlık tarafından ön değerlendirme yapılır.
(2) Yer seçimi talebinde öneri alan bulunması durumunda valilik uygun görüşünün alınması gerekir.
(3) Yeni bir OSB yer seçimi talebinin değerlendirmeye alınabilmesi için il genelindeki ihtisas OSB’ler hariç diğer OSB’lerde bulunan toplam sanayi parsellerinin en az %75’inde üretim veya inşaata başlanmış olması gerekir.
(4) İlave alan yer seçimi talebinin değerlendirmeye alınabilmesi için, ilave alan talebinde bulunan OSB’de toplam sanayi parsellerinin en az %90’ında üretim veya inşaata başlanmış olması gerekir. Ancak o ilde başka bir OSB’nin bulunmaması halinde bu oran %75 olarak uygulanır.
(5) Aynı sektör grubunu içeren ihtisas OSB’lerde üçüncü ve dördüncü fıkralardaki oranlar aranır.
(6) Özel OSB’ler ile OSB’lerdeki parsellerin kamulaştırma, parselasyon ve tahsis durumları ile talep edilen yatırımın/yatırımların alan büyüklüğü gibi hususlar dikkate alınarak Bakanlıkça yapılan değerlendirme sonucu uygun görülen projelerde üçüncü ve dördüncü fıkralardaki oranlar aranmaz." hükmüne, "Etüt çalışmalarının başlatılması" başlıklı 6. maddesinde; "(1) Yer seçimi talebinin Bakanlıkça yapılan ön değerlendirmesinden sonra 5 inci maddedeki şartların sağlanması halinde etüt çalışmaları başlatılır.
(2) Bakanlıkça belirtilen iş ve işlemler, yer seçiminin sonuçlandırılmasına kadar OSB kuruluşuna katılacak kurum ve kuruluşlar tarafından valilik kanalıyla yürütülür." hükmüne, "Etüt raporunun bölümleri" başlıklı 8. maddesinde; "(1) Etüt raporu, aşağıda belirtilen bölümlerden oluşur: a) I. Giriş. - b) II. Eşik analizleri. - c) III. Alan/alanların belirlenmesi ve sınırlarının işlenmesi. ç) IV. Alan/alanların özellikleri. - d) V. Sonuç ve öneriler. - e) Kaynaklar. - f) Ekler." hükmüne, "Alanların belirlenmesi ve sınırlarının işlenmesi" başlıklı 11. maddesinde de; "(1) 1/100.000 ve/veya 1/25.000 ölçekli eşik analizi haritasında, hiçbir kurum ve kuruluşun yatırım ve proje alanına girmeyen, eğim ve jeolojik açıdan yapılaşmaya elverişli olan, varsa çevre düzeni planı, nazım imar planı kararlarına uygun olan alanlar, Bakanlık tarafından gerekli görülen tüm incelemeler sonucunda OSB kurulabilecek alan/alanlar olarak belirlenir.
(2) Belirlenen alan/alanların sınırları, 1/100.000 ve/veya 1/25.000 ölçekli eşik analizi haritasına ve ilgili kadastro müdürlüğünden temin edilen kadastral pafta suretine işlenir.
(3) 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanununun 26 ncı maddesine göre özel hukuk tüzel kişilerince veya gerçek kişilerce kurulması talep edilen ve mülkiyeti kendisinde bulunan Özel OSB yeri olarak önerilen alanın uygunluğu hakkında da bu madde hükümleri uygulanır." hükmüne yer verilmiştir.
Etüt raporlarının bölümlerden "Sonuç ve öneriler" kısmında, Yönetmeliğin 13. maddesi uyarınca, Yönetmeliğin 11. maddesi çerçevesinde, OSB kurulabilecek uygun alan/alanlar ile uygun olmayan alanların, gerekçeleriyle özel OSB’lerde önerilen alanın OSB yeri olarak uygun olup olmadığının etüt raporunun sonucunda belirtileceği, hükme bağlanmış, "OSB yerinin kesinleşmesi" başlıklı 20. maddede de, Bakanlık tarafından nihai olarak OSB yerinin kesinleştirilmesine ilişkin kurallara yer verilmiştir.
Anılan Yönetmelik'te, 29/12/2017 tarih ve 30285 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklik ile Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği'nin 4. maddesinin birinci fıkrasına, “h) Yatırımcı ön talep formu: İçeriği Bakanlıkça belirlenen ve Ek-2’de örneği verilen formu,” şeklindeki bent eklenmiş, 5. maddesi ise; “(1) OSB kurmak isteyen gerçek ve tüzel kişilerce, yatırımcı ön talep formlarını da içeren OSB bilgilendirme raporunun hazırlanarak valilik uygun görüşü ile birlikte yer seçimi talebinin Bakanlığa intikalini müteakip Bakanlık tarafından ön değerlendirme yapılır.
(2) Yer seçimi talebinde öneri alan bulunması durumunda söz konusu alan için;
a) İl özel idaresinin,
b) Belediye sınırları veya mücavir alan sınırları içerisinde olması halinde ilgili belediye/belediyelerin, olumlu görüşünün alınması, sayısal koordinatların belirlenmesi ve havadan görüntülerin alınması gerekir.
(3) Yeni bir OSB ya da ilave alan yer seçimi talebinin değerlendirmeye alınabilmesi için il genelindeki ihtisas OSB’ler hariç diğer OSB’lerde bulunan toplam sanayi parsellerinin en az %75’inde üretim veya inşaata başlanmış olması gerekir.
(4) Aynı sektör grubunu içeren ihtisas OSB’ler için de üçüncü fıkradaki oranlar aranır.
(5) Yatırımcı ön talep formlarının değerlendirilmesi sonucunda, yatırımcı potansiyeli dikkate alınarak Bakanlıkça uygun görülen OSB’ler ile özel OSB taleplerinde üçüncü fıkradaki oran aranmaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Organize Sanayi Bölgesi Yer Seçimi Yönetmeliği ile anılan Yönetmelik yürürlükten kaldırılmış, bu Yönetmeliğin "OSB yerinin kesinleşmesi" başlıklı 9. maddesinde; "(1) 8 inci maddede açıklanan şekilde hazırlanan yer seçimi komisyon raporu ve varsa Bakanlığa sonradan gönderilen kurum ve kuruluş görüşleri ile Bakanlığın kararı doğrultusunda OSB yeri; a) Bakanlıkça belirlenen teknik şartname doğrultusunda gözlemsel jeolojik etüt raporunun hazırlanmasını,
b) İhtisas OSB söz konusu ise Çevresel Etki Değerlendirmesi olumlu belgesinin alınmasını,
c) Seçilen arazi içerisinde mera vasfında parsel olması durumunda ilgili kuruma yapılacak başvuru ile vasıf değişikliğinin yapılarak hazine adına tescil edilmesini,
ç) Seçilen arazi içerisinde devletin hüküm ve tasarrufunda tescil harici yerler bulunması halinde hazine adına tescilinin yapılmasını müteakip Bakanlık tarafından kesinleştirilir." hükmüne yer verilmiştir.
5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanım Kanunu'nun "Tanımlar" başlıklı 3. maddesinde, "Bu Kanunda geçen;(...) d) Tarım arazisi: Toprak, topografya ve iklimsel özellikleri tarımsal üretim için uygun olup, hâlihazırda tarımsal üretim yapılan veya yapılmaya uygun olan veya imar, ihya, ıslah edilerek tarımsal üretim yapılmaya uygun hale dönüştürülebilen arazileri, f) Özel ürün arazisi: Mutlak tarım arazileri dışında kalan, toprak ve topografik sınırlamaları nedeniyle yöreye adapte olmuş bitki türlerinin tamamının tarımının yapılamadığı ancak özel bitkisel ürünlerin yetiştiriciliği ile su ürünleri yetiştiriciliğinin ve avcılığının yapılabildiği, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri, g) Dikili tarım arazisi: Mutlak ve özel ürün arazileri dışında kalan ve üzerinde yöre ekolojisine uygun çok yıllık ağaç, ağaççık ve çalı formundaki bitkilerin tarımı yapılan, ülkesel, bölgesel veya yerel önemi bulunan arazileri, ... " şeklinde tanımlanmış, "Tarım arazilerinin amaç dışı kullanımı" başlıklı 13 maddesinde, "Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri tarımsal üretim amacı dışında kullanılamaz. Ancak, alternatif alan bulunmaması ve Kurulun uygun görmesi şartıyla;(...) d) Bakanlıklarca kamu yararı kararı alınmış plân ve yatırımlar,(...) için bu arazilerin amaç dışı kullanım taleplerine, toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile Bakanlık tarafından izin verilebilir.
Bakanlık bu yetkisini valiliklere devredebilir. Mutlak tarım arazileri, özel ürün arazileri, dikili tarım arazileri ile sulu tarım arazileri dışında kalan tarım arazileri; toprak koruma projelerine uyulması kaydı ile valilikler tarafından tarım dışı kullanımlara tahsis edilebilir." hükmüne yer vermiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Uyuşmazlıkta öncelikle, dava konusu edilen işlem/işlemlerin açıklığa kavuşturulması gerekmektedir:
Dava dilekçesinin incelenmesinden, "yer seçimi ile ilgili talep üzerine tesis edilen kamu yararı kararı işlemi" şeklinde ifadelere ve yer seçiminin hukuka aykırı olduğu yönünde iddialara yer verildiği görülmüştür.
OSB mevzuatı uyarınca, dava konusu işlemin tesis edildiği ve davanın açıldığı tarihlerde, henüz kesinleştirilmiş bir yer seçimi kararının bulunmadığı, yer seçimine ilişkin ön değerlendirme sürecinin devam ettiği görülmüş, diğer yandan, yargılama devam ederken, 02/02/2019 tarih ve 30674 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Organize Sanayi Bölgesi Yer Seçimi Yönetmeliği'nin 9. maddesi uyarınca, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı işlemi ile de OSB yer seçimi sınırlarının kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
Bu nedenle, .... İdare Mahkemesi tarafından, davanın konusu olarak "kamu yararı kararının" belirlendiği, Danıştay Onuncu Dairesince verilen bozma ve ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesince verilen ısrar kararında, davanın konusu "yer seçimi ile ...tarih ve ...sayılı kamu yararı kararı" olarak belirlendiğinden, bölge idare mahkemesince, "yer seçimi" ifadesi yönünden yeniden bir değerlendirme yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.
Diğer yandan, yer seçimi işlemine ilişkin ön değerlendirme süreci ile dava konusu edilen kamu yararı kararının alındığı tarihte yürürlükte olan ve olaya uygulanması gereken mevzuatın ortaya konulması zorunluluğu doğmuştur:
Dosyanın incelenmesinden, .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının yasal düzenlemelere yer verilen kısmında; "...Dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte bulunan (Mülga) 18/11/2015 tarih ve 29536 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği..." ifadesine yer verilerek, anılan Yönetmeliğin 5., 11., 13. ve 20. maddelerine dayalı karar verilmiştir.
Ancak; .... İdare Mahkemesinin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararı ile Danıştay Onuncu Dairesince verilen 23/06/2021 tarih ve E:2020/1605, K:2021/3579 sayılı kararda, 2015 yılında yürürlüğe giren ve yer seçimine ilişkin ön değerlendirme ile etüt çalışmalarının yapıldığı süreçte yürürlükte bulunan Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği'nin 11. ve 13. maddelerine yer verilmesi gerekirken, anılan Yönetmelik ile yürürlükten kaldırılan, 17/01/2008 tarih ve 26759 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan mülga Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği'nin 11. ve 13. madde metinlerine yer verilerek, değerlendirmelerin bir kısmının yanlış hukuki zemin üzerinde yapıldığı anlaşılmaktadır.
Bu doğrultuda, somut olayın "alternatif alan araştırması" kriterleri yönünden değerlendirilmesinden;
2008 tarihli Yönetmelik'te, öneri alanda, Bakanlık tarafından yürütülecek etüt çalışmalarında ve hazırlanacak olan etüt raporlarında, alternatif alan değerlendirilmesinin yapılması zorunlu kılınmış iken; uyuşmazlık açısından olaya uygulanması gereken 2015 tarihli Yönetmelik'te "alternatif alan" ibaresine yer verilmemiş, bir diğer deyişle, Bakanlık tarafından yapılacak etüt çalışmaları ve daha sonra hazırlanacak etüt raporlarında, öneri alan dışında, alternatif alan araştırması yapılması zorunluluğu kaldırılmıştır.
Öte yandan, OSB mevzuatı çerçevesinde alternatif alan araştırması yapılması gerekmemekte ise de; OSB kurulması planlanan arazinin, özel ürün ve dikili tarım arazisi vasfında olması nedeniyle, alanın bu özelliğinden dolayı, 5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanunu ve ilgili mevzuat uyarınca, öncelikle tarım arazisi olan bu alan yerine OSB yapılabilecek alternatif alan bulunup bulunmadığının ortaya konulması gerekmektedir.
5403 sayılı anılan Kanun'un 13. maddesinde hükme bağlanan bazı koşullar dahilinde, Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan izin alınmasının yasal zorunluluk olduğu; uyuşmazlıkta, 5403 sayılı Kanun'un 13. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, alanın tarım dışı kullanımına izin verilebilmesi amacıyla, dava konusu edilen kamu yararı kararının alındığı ve 16/04/2018 tarihli yazı ile
Tarım ve Orman Bakanlığı'na bildirildiği, bunun üzerine anılan Bakanlık tarafından, OSB kurulması planlanan alana ilişkin alternatif alan araştırması yapılmasının Sakarya Valiliği İl Bilim, Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğünden 31/05/2018 tarihli yazı ile talep edildiği, Sakarya Valiliğinin ...tarih ve ...sayılı yazısı ile de, sanayicilerin talep ettikleri yatırım büyüklüğü, alanın alt yapı yatırımlarına bağlantısı, konumu vb. gibi bir çok kriter göz önünde bulundurularak, bu kriterlerde başka bir alan bulunamadığından dolayı, yer seçimi çalışmalarına başlanması amacıyla Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na gönderilen talep yazısında, alternatif alana yer verilemediğinin ifade edildiği görülmüştür.
Buna dayalı olarak, Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı kararı ile, OSB kurulması talep edilen alanın dikili tarım arazisi vasfındaki 69,2 hektarlık kısmının, OSB yapımında kullanılmasının uygun olmadığına; kalan 229,3 hektarlık kısmı açısından ise, talep edilen amaç doğrultusunda kullanılmasına izin verildiği anlaşılmaktadır.
Bu itibarla, İdare Mahkemesince hükme esas alınan ve mahallinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda; her ne kadar, Söğütlü ilçesinde kurulması planlanan karma organize sanayi bölgesinin, ekili ve dikili tarım arazileri üzerinde bulunduğu, Söğütlü Ovası'nın kuzeyinde bulunan bu ekili ve dikili tarım alanlarının, ovanın tarımsal faaliyeti ile bütünlük gösterdiği, OSB kuruluşu yapılacak alanın topoğrafik yapısı bozulduğunda, çevresindeki tarım arazilerinin de risk altına gireceği ve geri dönülemez toprak kayıplarına yol açacağı, OSB kurulması planlanan alanının, yaklaşık dörtte birinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından, tarım dışı kullanımına izin verilmediği, Sakarya ilinin tarım sektöründeki önemi göz önüne alındığında, bölgenin iklim özellikleri nedeniyle dikili tarım arazilerinin daha da önemli hale geldiği, yörede mevcut bir OSB alanı bulunduğundan, bir tarım ilçesi olan Söğütlü için ikinci bir OSB alanının çevresel etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiği, toprak kaynağının korunmasında daha üstün bir kamu yararı olduğu, mevcut haliyle tarımsal ürün verme kabiliyetinde olan bir arazi parçasının üzerine getirilecek yapılar ile bu işlevinin sonlandırılmasının ancak çok büyük zaruret halinde tercih edilebileceği, tarım arazisi niteliğindeki alanın OSB yeri olarak belirlenmesinin uygun olmadığı, tarım arazisi vasfında arazi açısından alternatif alan olup olmadığının tartışılmadığı ve alanın korunmasının kamu yararı açısından daha uygun olacağı görüşlerine yer verilmiş ise de; dava konusu edilen işlemin, alana ilişkin olarak Tarım ve Orman Bakanlığınca verilmesi gereken "tarım dışı kullanım izni" kararına altlık oluşturmak üzere, OSB kurulabilmesi amacıyla Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından tesis edilen "kamu yararı kararı" olduğu, tarım dışı kullanım izninin ise, işbu davaya konu edilmediği gözetildiğinde, bilirkişi raporunda yer verilen hususların, bu davada değerlendirilemeyeceği sonucuna varılmıştır.
Dava konusu alana ilişkin getirilen OSB kararının, üst ölçekli imar planları yönünden değerlendirilmesinden;
Alana ilişkin olarak 1/5000 ölçekli nazım ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planlarının henüz onaylanmadığı görülmekle birlikte; OSB kurulması planlanan bölgenin, üst ölçekte Sakarya İli 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı ile Merkez Planlama Alt Bölgesi 1/25.000 ölçekli Nazım İmar Planı kapsamında bulunduğu, alanın, her iki planda da tarım arazisi olarak belirlendiği anlaşılmaktadır.
Dosyada yer alan bilirkişi raporunda, bölgede geçerli imar planlarında, dava konusu alanın genel olarak korunan alan kapsamında olduğu; planlama esasları bakımından da “tarım arazisi” olarak belirlenen yerin başka bir amaçla kullanılamayacağı, öneri OSB alanının, bölgede neden olacağı nüfus ve istihdam yapısının, arazi kullanım etkileşimlerinin, ulaşım ve lojistik ilişkilerinin, trafik yükünün ve ulaşım taleplerinin imar planı kararlarında değerlendirilmediği, bu büyüklükteki bir OSB alanının çekeceği nüfusun, yürürlükteki 1/100.000 ölçekli çevre düzeni ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planında ortaya konulan ulaşım sistemini ve planlama kararlarını etkileyeceği, bu sahanın OSB alanı olarak belirlenmesinin 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu'nun ruhuna aykırı olduğu ve kamu yararı kararının yerinde olmadığı yönünde görüş ve tespitlere yer verilmiş ise de; Sakarya ili 1/100.000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, Plan Hükümleri'nin "Organize Sanayi Bölgeleri (OSB)" başlıklı III.14. maddesinde, "Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, kentleşmeyi yönlendirmek, çevre sorunlarını önlemek, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, imalat sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmeleri ve geliştirilmeleri amacıyla, sınırları tasdikli arazi parçalarının gerekli alt yapı hizmetleriyle ve ihtiyaca göre tayin edilecek sosyal tesisler ve teknoparklar ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dahilinde sanayi için tahsis edilmesiyle, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu doğrultusunda yapılan yer seçimi kararı sonucu oluşturulan/oluşturulacak, aynı Kanuna göre Organize Sanayi Bölgesi statüsü kazanmış/kazanacak ve bu Kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgeleri" düzenlemesine yer verildiği görüldüğünden, sınırları kesinleştirilen OSB alanlarının, üst ölçekli imar planlarına sonradan da işlenebileceği açıktır.
Alandaki mevcut OSB'nin doluluk oranı yönünden olayın değerlendirilmesinden;
Her ne kadar, Danıştay Onuncu Dairesinin bozma kararında, mevcut Sakarya III. Organize Sanayi Bölgesi'nin 06/09/2019 tarihli yazısına dayanılarak, anılan OSB'nin, parsellerin tahsis edilmesi yönünden %83 doluluk oranına ulaşıldığı belirtilmekte ise de; uyuşmazlık konusu olayın başlangıcı olan 2015 yılı itibarıyla doluluk oranının belirtilmediği, kaldı ki "parsel tahsisinin" mevzuat uyarınca hüküm ifade etmediği ve tahsis edilen parsellerde inşaat veya üretime başlanılmasının, doluluk oranında dikkate alınması gerektiği şüphesizdir.
Öte yandan; uyuşmazlık konusu olayda, 2015 tarihli Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği'nin 5. maddesinin altıncı fıkrasına uygun şekilde, OSB kurulması planlanan yer açısından, alandaki mevcut OSB'deki doluluk oranının dikkate alınmayacağının, Bakanlıkça karara bağlandığı görüldüğünden, yer seçimine ilişkin sürecin başlatılmasına yönelik olarak, doluluk oranı açısından yapılan değerlendirmede isabet görülmemiştir.
Bu itibarla; maddi olaya ilişkin olarak, yukarıda yer verilen süreç ve hukuki değerlendirmeler doğrultusunda, uyuşmazlık konusu edilen işlem/işlemlerin ortaya konulması ve irdelenmesi suretiyle yeniden bir karar verilmesi gerektiğinden, ısrar kararında hukuki isabet görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Davalı idare ile davalı yanında müdahillerin temyiz istemlerinin kabulüne;
2.Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik yapılan istinaf başvurusunun reddi yolundaki ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesinin temyize konu ...tarih ve E:..., K:...sayılı ısrar kararının BOZULMASINA,
3.Kullanılmayan 97,70'er-TL yürütmeyi durdurma harcının, istemleri hâlinde ...Belediye Başkanlığı ile .... Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İş Adamları Derneğine iadesine,
4.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ...Bölge İdare Mahkemesi .... İdari Dava Dairesine gönderilmesine, 08/06/2022 tarihinde, kesin olarak, oyçokluğu ile karar verildi.


KARŞI OY
X- Dava dosyasının ve yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunun birlikte değerlendirilmesinden, OSB kurulması planlanan arazinin, özel ürün ve dikili tarım arazisi vasfında olması nedeniyle, alanın bu özelliğinden dolayı, öncelikle alternatif alan bulunmadığının ortaya konularak belirli şartlar dahilinde Tarım ve Orman Bakanlığı'ndan izin alınmasının yasal zorunluluk olduğu; olayda, 5403 sayılı Kanun'un 13. maddesinin birinci fıkrasının (d) bendi uyarınca, alanın tarım dışı kullanımına izin verilebilmesi amacıyla, dava konusu edilen kamu yararı kararının alındığı, 16/04/2018 tarihli yazı ile Tarım ve Orman Bakanlığı'na bildirildiği, bunun üzerine anılan Bakanlık tarafından, OSB kurulması planlanan alana ilişkin alternatif alan araştırması yapılmasının Sakarya Valiliği İl, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Müdürlüğünden 31/05/2018 tarihli yazı ile talep edildiği, Sakarya Valiliğinin ...tarih ve ...sayılı yazısı ile de, sanayicilerin talep ettikleri yatırım büyüklüğü, alanın alt yapı yatırımlarına bağlantısı, konumu gibi bir çok kriter göz önünde bulundurularak, bu kriterlerde başka bir alan bulunamadığından dolayı, yer seçimi çalışmalarına başlanması için Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'na gönderilen talep yazısında alternatif alan belirtilmediğinin ifade edildiği, daha sonra Tarım ve Orman Bakanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı kararı ile, talep edilen alanın 69,2 hektarlık kısmının OSB yapımında kullanılmasının uygun olmadığına, kalan 229,3 hektarlık kısmı açısından talep edilen amaç doğrultusunda kullanılmasına izin verildiği, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı işlemi ile de OSB yer seçimi sınırları kesinleştirildiği anlaşılmıştır.
Görülmekte olan davanın konusunu, Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı kamu yararı kararı oluşturmaktadır.
Her ne kadar yargılama sürecinde, hem mahkemelerce hem de Danıştay Onuncu Dairesince, Organize Sanayi Bölgesi Yer Seçimi Yönetmeliği'nin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan hükümlerine yer verilmeyerek, yürürlükten kaldırılmış olan 2008 yılı Yönetmelik hükümlerine dayalı olarak değerlendirme yapılmış ise de; kurulması talep edilen karma OSB'nin değerlendirmeye alınabilmesi için, alandaki mevcut OSB'de %75 oranında inşaat veya üretime başlanılmış olması zorunluluğunun aranmayacağı, buna göre 2015 yılı Organize Sanayi Bölgeleri Yer Seçimi Yönetmeliği'nin 5. maddesinin altıncı fıkrasına uygun şekilde Bakanlıkça işlem tesis edildiği;
Alandaki üst ölçekli imar planları yönünden, Sakarya İli 1/100.000 Ölçekli Çevre Düzeni Planı, Plan Hükümleri'nin "Organize Sanayi Bölgeleri (OSB)" başlıklı III.14. maddesinde, "Sanayinin uygun görülen alanlarda yapılanmasını sağlamak, kentleşmeyi yönlendirmek, çevre sorunlarını önlemek, bilgi ve bilişim teknolojilerinden yararlanmak, imalat sanayi türlerinin belirli bir plan dâhilinde yerleştirilmeleri ve geliştirilmeleri amacıyla, sınırları tasdikli arazi parçalarının gerekli alt yapı hizmetleriyle ve ihtiyaca göre tayin edilecek sosyal tesisler ve teknoparklar ile donatılıp planlı bir şekilde ve belirli sistemler dahilinde sanayi için tahsis edilmesiyle, 4562 sayılı Organize Sanayi Bölgeleri Kanunu doğrultusunda yapılan yer seçimi kararı sonucu oluşturulan/oluşturulacak, aynı Kanuna göre Organize Sanayi Bölgesi statüsü kazanmış/kazanacak ve bu Kanun hükümlerine göre işletilen mal ve hizmet üretim bölgeleri" düzenlemesine yer verildiği görüldüğünden, sınırları kesinleştirilen OSB alanının üst ölçekli imar planlarına işleneceğinin açık olduğu;
Alternatif alan değerlendirmesi yönünden, uyuşmazlık açısından o tarihte yürürlükte olan OSB mevzuatı uyarınca alternatif alan araştırması yapılması zorunlu olmadığı halde, yürürlükten kaldırılan Yönetmelik hükümlerine göre isabetsiz değerlendirme yapıldığı, Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından alanın tarım dışı kullanımına izin verildiği, tarım dışı kullanım iznine karşı açılmış bir davanın bulunmadığı, bilirkişi raporunda tartışılan hususların, verilen izne karşı açılan davada değerlendirilebileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Diğer yandan; OSB'nin tam kapasiteyle faaliyete geçmesi durumunda bölgede, yaklaşık 7300 kişinin istihdam edileceği ve 500.000,000-USD'lik yatırım yapılacağı, yıllık bazda 337.900,000-USD'lik ihracat yapılacağı, bölgede katma değeri yüksek ve yüksek teknoloji gerektiren ürünlerin üretileceği, AR-GE ve Tasarım Merkezi ile nitelikli eleman yetiştirecek okulların açılacağı, bölgenin kalkınmasının sağlanacağı ve çarpık sanayileşmenin önleneceği hususları dikkate alındığında, kamu yararına uygun olarak tesis edilen dava konusu işlem açısından, davanın reddine karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla, temyiz istemlerinin kabulü ile ısrar kararının yukarıda yer verilen gerekçe doğrultusunda bozulması gerektiği oyuyla, karara gerekçe yönünden karşıyız.

KARŞI OY
XX- Dava, Sakarya ili, Söğütlü ilçesi, …, ..., ...ve ...Mahallesi sınırları arasında kalan 298,5 hektar büyüklüğündeki, topografik haritada sınırları gösterilen alana ilişkin Söğütlü Karma Organize Sanayi Bölgesi (OSB) kurulması amacıyla yapılan yer seçimi işlemi ile Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın ...tarih ve ...sayılı kamu yararı kararının iptali istemiyle açılmıştır.
Dosyanın incelenmesinden; davacılar tarafından, OSB yapılması planlanan arazinin, özel nitelikte, toprağın özelliğinden dolayı uzun süre kuraklığa dayanan ve yılda bir kaç defa ürün alınabilen bir alan olduğu, orman köyü statüsünde yer alan bir bölgede yer aldığı, oysa sanayi bölgelerinin doğal niteliği korunacak alan ve yerleşim yerlerinden uzakta yapılması gerektiği, bu nedenlerle yer seçiminin isabetsiz olduğu, ayrıca dava konusu edilen alana 6 km mesafede iki adet OSB alanının mevcut olduğu ve bu OSB'lerin doluluk oranına ulaşmadığı iddiaları ile görülmekte olan davanın açıldığı; .... İdare Mahkemesince, yerinde yaptırılan keşif ve bilirkişi incelemesi neticesinde düzenlenen bilirkişi raporunda ise, Söğütlü ilçesinde kurulması planlanan ve Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca, kurulmasında kamu yararı bulunduğu gerekçesiyle olur verilen karma organize sanayi bölgesinin, ekili ve dikili tarım arazileri üzerinde bulunduğu, Söğütlü Ovası'nın kuzayinde bulunan bu ekili ve dikili tarım alanlarının, ovanın tarımsal faaliyeti ile bütünlük gösterdiği, OSB kuruluşu yapılacak alanın topoğrafik yapısı bozulduğunda, çevresindeki tarım arazilerinin de risk altına gireceği ve geri dönülemez toprak kayıplarına yol açacağı, OSB kurulması planlanan alanının, yaklaşık dörtte birinin Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı tarafından, tarım dışı kullanımına izin verilmediği, Sakarya ilinin tarım sektöründeki önemi göz önüne alındığında, bölgenin iklim özellikleri nedeniyle dikili tarım arazilerinin daha da önemli hale geldiği, yörede mevcut bir OSB alanı bulunduğundan, bir tarım ilçesi olan Söğütlü için ikinci bir OSB alanının çevresel etkilerinin göz ardı edilmemesi gerektiği, toprak kaynağının korunmasında daha üstün kamu yararı olduğu, mevcut haliyle tarımsal ürün verme kabiliyetinde olan bir arazi parçasının üzerine getirilecek yapılar ile bu işlevinin sonlandırılmasının ancak çok büyük zaruret halinde tercih edilebileceği, dava konusu alana ilişkin getirilen OSB kararının, üst ölçekli her iki planda da tarım arazisi olarak tanımlandığı, bölgede geçerli imar planlarında, dava konusu alanın genel olarak korunduğu; planlama esasları bakımından da “tarım arazisi” olarak belirlenen yerin başka bir amaçla kullanılamayacağı, öneri OSB alanının, bölgede neden olacağı nüfus ve istihdam yapısının, arazi kullanım etkileşimlerinin, ulaşım ve lojistik ilişkilerinin, trafik yükünün ve ulaşım taleplerinin imar planı kararlarında değerlendirilmediği, bu büyüklükteki bir OSB alanın çekeceği nüfusun, yürürlükteki 1/100.000 ölçekli çevre düzeni ve 1/25.000 ölçekli nazım imar planında ortaya konulan ulaşım sistemini ve planlama kararlarını etkileyeceği, bu sahanın OSB alanı olarak belirlenmesinin 5403 sayılı Toprak Koruma Kanunu'nun ruhuna aykırı olduğu ve kamu yararı kararının yerinde olmadığı yönünde görüş ve tespitlere yer verildiği anlaşılmaktadır.
Hem İdare Mahkemesince, hem de Danıştay Onuncu Dairesi ile Bölge İdare Mahkemesince, Organize Sanayi Bölgesi Yer Seçimi Yönetmeliği'nin dava konusu işlemin tesis edildiği tarihte yürürlükte olan hükümlerine yer verilmeyerek, yürürlükten kaldırılmış olan 2008 yılı Yönetmelik hükümlerine dayalı olarak değerlendirme yapılmasında isabet bulunmamıştır.
Öte yandan; İl Toprak Koruma Kurulu'nun 02/06/2015 tarihli toplantısında da belirtildiği üzere arazinin, korunması gereken özel ürün ve dikili tarım arazisi vasfında olduğu, ayrıca Sakarya ilinin %49'unu tarım arazilerinin oluşturduğu, yılda ikili veya üçlü tarımın yapıldığı, Marmara Bölgesi'nin tarımsal kaynak üretiminde Sakarya'nın ilk sırada yer aldığı, Adapazarı Ovası ile Söğütlü Ovası'nın bitişiğinde yer aldığı ve ovaların tarımsal faaliyeti ile bütünlük sağladığı, OSB kurulması halinde çevredeki tarım arazilerinin de risk altına gireceği ve geri dönülemez toprak kayıplarına yol açacağı, Sakarya ilinin, ülkemiz tarım sektöründeki önemi göz önüne alındığında, bölgenin iklim özellikleri nedeniyle, dikili tarım arazilerinin korunmasının daha önemli halde geldiği, OSB alanının bu yerde kurulması ile tarım arazisinin korunması yönlerinden yapılan değerlendirmede; toprağın korunmasında daha üstün bir kamu yararı bulunduğu, zira alanda alternatif başka alanlarının araştırılarak, tarım arazilerinin korunması suretiyle de OSB yapılabileceği hususları birlikte değerlendirildiğinde, dava konusu edilen işlemde hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Bu itibarla, temyiz istemlerinin reddi ile, temyize konu kararın belirtilen gerekçeler doğrultusunda onanması gerektiği oyuyla, karara katılmıyorum.































Full & Egal Universal Law Academy