Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3296 Esas 2022/1635 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3296
Karar No: 2022/1635
Karar Tarihi: 25.04.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3296 E.  ,  2022/1635 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3296
Karar No : 2022/1635
TEMYİZ EDENLER : I-(DAVACI):
1-… A.Ş.
VEKİLİ: Av. …
II-(DAVALILAR:)
1- … Bakanlığı
VEKİLİ: I.Huk. Müş. Yrd. …
2-… Bakanlığı
VEKİLİ: Huk. Müş. Av. …
3-… Büyükşehir Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
4-… Belediye Başkanlığı
VEKİLİ: Av. …
5-… A.Ş.
VEKİLİ: Av. …
İSTEMLERİN KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı ısrar kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, … mahallesi, … caddesi, … sokak, … numaralı işhanında 31/01/2008 tarihinde meydana gelen patlama sonucunda, davacı şirket tarafından sigortalanmış olan işhanı binası ile içerisinde bulunan işyerlerinin hasara uğraması nedeniyle poliçe sahiplerine ödenen toplam 563.343,10-TL tutarındaki hasar bedelinin, ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
Danıştay Sekizinci Dairesinin 30/01/2015 tarih ve E:2013/8135, K:2015/308 sayılı bozma kararına uyularak;
Davacı şirketin sigortalılarına ait işyerlerinde hasara sebep olan patlamanın meydana gelmesinde davalı idarelerin kusurlu olup olmadığı ve kusur oranlarının tespiti için bilirkişi incelemesi yaptırıldığı, bu kapsamda dosyaya sunulan 14/07/2017 tarihli bilirkişi raporunda özetle; "Patlamanın meydana geldiği işyerinin sahibi …- … ile … Belediye Başkanlığı, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı, … Bakanlığı, … A.Ş ve … Bakanlığı müştereken %100 kusurlu oldukları, bu kusurun %20 oranında …- …'a, %30 oranında … Belediye Başkanlığı'na, % 20 oranında … Büyükşehir Belediye Başkanlığı'na, %10 oranında … Bakanlığı'na, %10 oranında … A.Ş'ye ve %10 oranında … Bakanlığına ait olduğu, davacının sigortalılarının olayda kusursuz olduğu, somut olayda mücbir sebep ve kötü tesadüf rolünün bulunmadığı sonuç ve kanaatine ulaşılmıştır." kanaatinin bildirildiği,
Anılan rapora davalı idarelerce yapılan itiraz üzerine alınan 11/02/2018 tarihli ek bilirkişi raporunda, davacı sigorta şirketinin sigortalılarının kayıt dışı işyeri statüsünde olduğu için sigortalıların ruhsatlanma çabası göstermeyeceği, sigortalı işyerlerinin kayıt altına alınması sorumluluğunun davalı idarelere ait olduğu, patlamadan zarar gören işyerlerinin ruhsatsız olmasının davacı şirkete kusur atfedilmesine sebep olmayacağı, önceki bilirkişi raporundaki kusur oranlarına ilişkin görüşlerinin geçerli olduğunun bildirildiği,
Sorumlu idarelerin kusur oranlarının tespitine ilişkin olarak bilirkişi raporu ve ek bilirkişi raporunun hükme esas alınabilecek nitelikte görüldüğü, olayın meydana gelmesinde işyeri sahibi …-…'ın %20, … Belediye Başkanlığının %30, … Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın %20, … Güvenlik Bakanlığının %10, … AŞ.'nin %10, İçişleri Bakanlığı'nın %10 oranında kusurlu oldukları sonucuna varıldığı,
Sigorta ekspertiz şirketi tarafından yapılan tespitlere göre, davacı şirketin sigortalılarından; … İnşaat ve Turizm San. Tic. A.Ş.'nin 550.000-TL, … Kozmetik ve Itriyat Paz.Tic. Ltd. Şti.'nin 8.100,49-TL, …’ın 4.698,71-TL, … İplik San. ve Tic. AŞ'nin 125,00-TL ve … İplik ve Tekstil Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti. 'nin 418,90-TL zarara uğradığı, toplam hasar tutarının 563.343,10-TL olduğu ve poliçeler kapsamında davacı şirket tarafından sigortalı şirketlere ödendiği, davacı şirket tarafından sigortalılarına ödenen hasar tutarının rücuen tahsili için, 10/06/2008 tarihinde … Bakanlığı dışındaki davalı idarelere başvurduğu, ancak zararının davalı idarelerce tazmin edilmemesi üzerine, 18/08/2008 tarihli dava dilekçesi ile görülmekte olan davanın açıldığı, patlama sebebiyle davacının sigortalılarının uğradığı ve davacı tarafından tazmin edilen zarar tuarının 563.343,10-TL olduğu ancak bu zarar tutarından, davacının, poliçeler kapsamında sigortalılardan tahsil ettiği 23.089,26-TL prim tutarının indirilmesi gerektiği, bu tutar indirildiğinde, zarar tutarının 540.253,54-TL olduğu, bilirkişi raporuna göre patlamanın meydana gelmesinde davalı idareler dışında, patlamanın meydana geldiği işyeri sahibinin de %20 kusurlu olduğu, davacının uğradığı zarar tutarı olan 540.253,54-TL'nin %20'lik kısmından davalı idarelerin sorumlu olmadığı, bu kısım düşülerek (540.253,54-TLx%20= 108.050,70-TL), davacının maddi zararının 540.253,54-TL - 108.050,70-TL=432.202,84-TL olduğu, bu tutarın davalı idarelerden kusurları oranında tahsili ile davacı şirkete ödenmesi gerektiği,
Davacı şirket tarafından, zararın tazmini istemiyle … Bakanlığı dışındaki diğer davalı idarelere 10/06/2008 tarihinde başvuru yaptığı anlaşıldığından, davalılardan … Belediyesi, … Büyükşehir Belediyesi, … ve … Bakanlığının sorumlu olduğu tutara 10/06/2008 tarihinden, … Bakanlığının ödemekle sorumlu olduğu tutara ise dava tarihinden (18/08/2008) itibaren yasal faiz işletilmesi gerektiği gerekçesiyle,
Davanın kısmen kabulü ile, 432.202,84-TL maddi tazminatın davalı idarelerden kusurları oranında, İçişleri Bakanlığından dava tarihi olan 18/08/2008 tarihinden, diğer davalılardan ise başvuru tarihi olan 10/06/2008 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davacıya ödenmesine, davacının fazlaya ilişkin maddi tazminat ile faiz isteminin ise reddine karar verilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 12/02/2019 tarih ve E:2018/3785, K:2019/917 sayılı kararıyla;
3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanun'un 5/2. maddesine, İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmelik'in 10. ve 6. maddelerine, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 31. ve 32. maddelerine atıfta bulunularak,
Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları, işyeri açma ve çalıştırma izni olmayan işyerlerinin faaliyette bulunamayacağı, ancak söz konusu izinler bulunmamasına karşın davacının sigortalılarının davalı idareler tarafından sunulan kamu hizmetlerinden faydalandığının anlaşılması halinde, sigortalı şirketlerin olay nedeniyle meydana gelen zararın tamamına katlanmalarını beklemenin davalı idarelerin yürüttüğü hizmetten kaynaklanan sorumluluğunun yok sayılması anlamına geleceği, bu durumun ise hukuka ve hakkaniyete aykırı olacağı, buna göre davacının (sigortalılarının) da müterafik kusuru olduğunun kabulü gerekeceği,
Olayda, davacının sigortalılarından … İplik ve Tekstil Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin, … Belediye Başkanlığından alınan işyeri açma ve çalışma ruhsatının bulunduğu, ancak davalı … Belediye Başkanlığından alınan bir ruhsatının olmadığı görülmekle, İdare Mahkemesince adı geçen şirket yönünden, dava konusu olay tarihi itibarıyla usulüne uygun şekilde alınmış bir ruhsatın bulunup bulunmadığının araştırılarak, davacının sigortalılarından yapı kullanım izni veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı tespit edilen sigortalılar yönünden müterafik kusurun varlığının kabulü gerekeceği,
Öte yandan, davacı tarafından temyiz dilekçesinde İçişleri Bakanlığı'na başvuruda bulunulduğu belirtilmiş ise de, dosya kapsamında bu başvuruya ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin bulunmadığı,
Bu durumda, eksik incelemeye dayalı ve davacının (sigortalılarının) olaydaki müterafik kusur durumu dikkate alınmaksızın verilen İdare Mahkemesi kararında hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna varılarak, ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının bozulmasına karar verilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi ısrar kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla;
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 52/1. maddesine atıfta bulunularak, somut olayda patlamanın gerçekleştiği işyerinin faaliyette bulunduğu betonarme 3 katlı, kullanma izni ve yangın güvenlik dosyası olmayan binanın, 3. ve çatı katında ruhsatsız olarak plastik oyuncak üretimi adı altında patlayıcı madde depoladığı ve bu madde ile havai fişek, maytap imalatında bulunduğunun dosyada mevcut raporlardan görüldüğü, söz konusu imalatın ruhsata bağlanmasının mevzuat gereği mümkün olmadığı, bu nedenle işyeri sahibinin kusuru yanında davalı idarelerin de, patlamanın meydana geldiği imalathanede yapılması zorunlu denetim görevlerini yerine getirmeyerek toplum için tehlike yaratacak bir faaliyete göz yummaları nedeni ile hizmet kusurlarının bulunduğu, ancak Zeytinburnu ilçesi Maltepe mahallesi içerisinde "… Sanayi Bölgesi" adı altında çeşitli sanayi kollarında yüzlerce imalathanenin bulunduğu mahalde çeşitli alanlarda imalat yapan davacı sigortalılarına ait işyerlerinin ruhsatsız olmasının, yasa dışı patlayıcı madde depolayan işyerinin tehlikeli faaliyetinden kaynaklanan zarardan kaçınma görevlerini yerine getirmemek olarak nitelendirilemeyeceği, zira davacı sigortalılarının, işyerlerinin yakınındaki plastik oyuncak üretimi adı altında tehlikeli madde depolayan ve imal eden işyerinin kaçak ve tehlikeli faaliyetinden haberdar olmaları ve tedbir almalarının beklenemeyeceği, bu durumda yasa dışı olarak patlayıcı ve tehlikeli madde depolayan ve imal eden imalathanenin patlaması ile meydana gelen zararda, yakın çevresinde bulunan gerek ruhsatlı gerekse ruhsatsız olarak işletilen işyerleri ile bu çevredeki iş merkezi, mesken ve gerçek kişilerin hukuki durumlarının zarara razı olma ya da zararın doğmasında veya artmasında etkili olma şeklinde ortak kusurunun kabulünün hakkaniyete aykırı olacağı gerekçesi eklenmek suretiyle davanın kısmen kabulü kısmen reddi yolundaki ilk kararda ısrar edilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI : Davacı tarafından; poliçeler kapsamında sigortalı iş yerlerinden tahsil edilen 23.089,26-TL prim tutarının ödenecek tazminat tutarından indirilmesinin hukuka aykırı olduğu, hüküm altına alınan tazminattan davalı idarelerin müteselsilen sorumlu oldukları yolunda karar verilmesi gerektiği, kusur oranlarının davalılar arasındaki iç ilişkide önemli olduğu, patlamanın meydana geldiği iş yeri sahibinin %20 oranındaki kusurunun davalı idarelerin olaydaki kusur oranları açısından indirim nedeni sayılamayacağı, idarelerin zararın tamamından (%100) sorumlu oldukları, oluşan zararın tazmini için İçişleri Bakanlığına 10/08/2008 tarihinde başvuru yapıldığı, bu nedenle anılan idare yönünden hesaplanacak faizin belirtilen tarihten itibaren hesaplanması gerektiği, davalı Zeytinburnu Belediyesi tarafından; davacı şirketin sigortalılarının yapı kullanma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatlarının bulunmaması nedeniyle kusurlu oldukları, aynı olay nedeniyle açılan başka bir davada, Danıştay Sekizinci Dairesince ruhsatsız faaliyet gösteren işyerinin de olayda %20 kusurunun bulunduğu kabul edilerek davalı idarelerin zararın %60'ından sorumlu olduklarına karar verildiği ve bu kararın kesinleştiği, bu nedenle davalı şirketin sigortalılarının kusurları oranında tazminattan indirim yapılması gerektiği, davalı … A.Ş. tarafından; patlamanın gerçekleştiği binaya … Belediyesinin … tarih ve … sayılı yazısına istinaden 21/10/1992 tarihinde enerji verildiği, verilen iznin binanın tümü için geçerli olduğu, aynı olay nedeniyle açılan başka bir davada Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, olay nedeniyle idarelerine kusur atfedilemeyeceği kabul edilerek …'ın hasım mevkiinden çıkartılmasına kesin olarak karar verildiği ve bu kararın da kesinleştiği, bu nedenle olayda herhangi bir kusuru bulunmayan idarelerinin hasım mevkiinden çıkartılması gerektiği, diğer davalılar … Büyükşehir Belediyesi, … Bakanlığı ve … Bakanlığı tarafından; dava konusu olayda idarelerinin kusuru bulunmadığı, temyize konu kararın aleyhe olan kısımlarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı … Bakanlığı tarafından, İdare Mahkemesince verilen kararın lehlerine olan kısımlarının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın lehe kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davacı tarafın temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır. Davacı ve diğer davalılar tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NİN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin kabulü ile İdare Mahkemesi ısrar kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden, davalı idarelerden … Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile … A.Ş.'nin yürütmenin durdurulması istemleri hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:

İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
İstanbul ili, Zeytinburnu ilçesi, … mahallesi, … caddesi, … sokak, … numaralı işhanında 31/01/2008 tarihinde meydana gelen patlama sonucunda, davacı şirket tarafından sigortalanmış olan işhanı binası ile içerisinde bulunan işyerlerinde maddi hasar nedeniyle sigortalı işyerlerine toplam 563.343,10-TL ödeme yapılmıştır.
Bunun üzerine, davacı sigorta şirketi tarafından, ödenen hasar bedelinin ödeme tarihlerinden itibaren hesaplanacak yasal faiziyle birlikte davalı idarelerden tazminine karar verilmesi istemiyle temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nın 125. maddesinin son fıkrası hükmüne göre idareler, kendi eylem ve işlemlerinden doğan zararı ödemekle yükümlü bulunmaktadırlar.
5216 sayılı Büyükşehir Belediye Kanununun 7. maddesinin (j) bendinde; birinci sınıf gayri sıhhi müesseseleri ruhsatlandırmak ve denetlemek; (u) bendinde, patlayıcı ve yanıcı madde üretim ve depolama yerlerini tespit etmek, bu konuda mevzuatın gerektirdiği izin ve ruhsatları vermek Büyükşehir Belediyesinin görevleri arasında sayılmıştır.
5393 sayılı Belediye Kanunu'nun 15. maddesinin (c) bendinde ise; gerçek ve tüzel kişilerin faaliyetleri ile ilgili olarak kanunlarda belirtilen izin veya ruhsatı vermek, (ı) bendinde de; gayrisıhhi müesseseler ile umuma açık istirahat ve eğlence yerlerini ruhsatlandırmak ve denetlemek belediyenin görevleri olarak belirlenmiştir.
3572 sayılı İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin Değiştirilerek Kabulüne Dair Kanunun 5. maddesinin 2. fıkrasında; ilgililerin, işyeri açma ve çalışma ruhsatı adlı belgeye dayanarak işyeri açabileceği belirtilmiştir.
10/08/2005 tarih ve 25902 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan İşyeri Açma ve Çalışma Ruhsatlarına İlişkin Yönetmeliğin 10. maddesinde, işyerlerinin depo olarak kullandıkları yerlerin işyeri açma ve çalışma ruhsatında gösterileceği; 6. maddesinde, yetkili idareden usulüne uygun işyeri açma ve çalışma ruhsatı alınmadan açılan işyerlerinin yetkili idarelerce kapatılacağı düzenlenmiş, 24. maddesinde; "Gayrısıhhi müesseseler, çevre ve toplum sağlığı açısından yetkili idareler tarafından denetlenir. Yetkili idarenin en üst amiri veya görevlendirileceği kişi gerekli tedbirleri almak veya aldırmakla sorumludur." kuralına yer verilmiştir.
3194 sayılı İmar Kanunu'nun 31. maddesinde; inşaatın bitme gününün, kullanma izninin verildiği tarih olduğu, kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları, ancak kullanma izni alan bağımsız bölümlerin bu hizmetlerden istifade ettirileceği kuralına yer verilmiş, 32. maddesinde de, ruhsatsız veya ruhsat ve eklerine aykırı olarak başlanan yapılar hakkında düzenlemeler yapılmıştır.
3146 sayılı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının Görevleri Hakkında Kanun'un 2. maddesinin (g) ve (h) fıkralarında; iş sağlığı ve güvenliğini sağlayacak tedbirlerin uygulanmasını izlemek ve çalışma hayatını denetlemek Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının görevleri arasında sayılmıştır.
4857 sayılı İş Kanunu'nun 91. maddesinde ise; ''Devlet, çalışma hayatı ile ilgili mevzuatın uygulanmasını izler, denetler ve teftiş eder. Bu ödev Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına bağlı ihtiyaca yetecek sayı ve özellikte teftiş ve denetlemeye yetkili iş müfettişlerince yapılır.'' hükmü düzenlenmiştir.
Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin Tüzüğün 1. maddesinde; ''Av ve taş barutlarının, lağım patlatmakta kullanılan patlayıcı maddelerin ve bunların fitil, kapsül, ateşleme aletleriyle malzemelerinin, nişan, tüfek ve tabanca fişeklerinin, şenlik fişeklerinin, havai fişeklerin, maytapların ve benzerlerinin, dolu veya boş av fişekleriyle bunların hazırlanmasında kullanılan, tapa, kapsül gibi av malzemesinin, av saçmasının ve av kurşunlarının, potas güherçilesinin, üretilmesi için işyeri kurulması ve işletilmesi, üretilen maddelerin ambalajlanması, taşınması, saklanması, depolanması, ithali, satışı, kullanılması, yok edilmesi, denetimi, yivsiz av tüfeklerinin, hava ve gaz basıncı ile çalışan ateşsiz nişan tüfek ve tabancalarının ve bunların parçalarının ithali ve alınacak güvenlik önlemlerine ilişkin usul ve esaslar bu Tüzükte gösterilmiştir.'' kuralı, 4. maddesinde; ''Bu Tüzük kapsamına giren patlayıcı maddelerin üretimi ve işlenmesi için işyeri kurmak isteyenler, üretecekleri patlayıcı maddelerin cins ve özellikleri ile işletmenin kapasitesi ve nerede kurulacağına ilişkin bilgileri içeren bir dilekçe ile İçişleri Bakanlığından ön izin belgesi almak üzere iş yerinin kurulacağı il valiliğine başvururlar. Girişimci gerçek kişi ise nüfus cüzdanının onaylı örneğinin, tüzelkişi ise temsile yetkili olanların nüfus cüzdanlarının onaylı örneğinin başvuru dilekçesine eklenmesi gerekir. Başvurunun yapıldığı valilik, dilekçe ve eki belgeleri inceleyerek görüşü ile birlikte İçişleri Bakanlığına gönderir. İçişleri Bakanlığınca, ön izin belgesi isteyenin genel güvenlik bakımından durumunun uygun olduğunun belirlenmesinden ve kuruluş yeri bakımından Genelkurmay Başkanlığının görüşünün alınmasından sonra, ilgiliye ön izin belgesi verilir.'' kuralı, Ek 3. maddesinde de; ''Yılda en az üç defadan az olmamak üzere, patlayıcı madde depolarının Tüzük hükümlerine uygun olup olmadığı valilikçe oluşturulacak komisyon tarafından denetlenir. Her denetlemede, güvenlik uzaklıklarına etki eden unsurların bulunup bulunmadığı da belirtilerek, hazırlanan depo denetim formlarının bir örneği valilikçe İçişleri Bakanlığına gönderilir. Gerek görüldüğünde İçişleri Bakanlığınca oluşturulacak komisyonca da depo denetlemeleri yapılabilir.'' kuralı yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Yukarıda yer verilen mevzuat hükümleri incelendiğinde, yapı kullanma izni verilmeyen ve/veya alınmayan yapıların, izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmayacakları, işyeri açma ve çalıştırma izni olmayan işyerlerinin faaliyette bulunamayacakları açıktır.
Ancak, söz konusu izinler bulunmamasına rağmen davacı şirketin sigortalılarının davalı idareler tarafından sunulan kamu hizmetlerinden faydalandığının anlaşılması halinde, sigortalı şirketlerin olay nedeniyle meydana gelen zararın tamamına katlanmasını beklemek, davalı idarelerin yürüttüğü hizmetten kaynaklanan sorumluluklarının göz ardı edilmesi anlamına gelecektir. Bu durum ise, yukarıda aktarılan Anayasa kuralına, hukukun genel ilkelerine ve hakkaniyete aykırı sonuçları doğuracaktır. Bu halde, davacının (sigortalılarının) da olayda müterafik kusuru olduğunun kabulü gerekecektir.
Olayda, davacının sigortalılarından Zer İplik ve Tekstil Ürünleri San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin Bayrampaşa Belediye Başkanlığından alınan işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunduğu, ancak davalı Zeytinburnu Belediye Başkanlığından alınan bir ruhsatının olmadığı görülmekle, İdare Mahkemesince, adı geçen şirket yönünden, dava konusu olay tarihi itibarıyla usulüne uygun şekilde alınmış bir ruhsatın bulunup bulunmadığının araştırılarak, davacının sigortalılarından yapı kullanma izni veya işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmadığı tespit edilenler yönünden müterafik kusurun varlığının kabulü gerekmektedir.
Nitekim, aynı olayla ilgili olarak açılan başka bir davada, Danıştay Sekizinci Dairesince, patlamadan zarar gören işyeri sahiplerinin de müterafik kusurunun bulunduğu, davalı idarelerin meydana gelen zararın %60'ından sorumlu olduklarına karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. (Danıştay Sekizinci Dairesi; 20/02/2018 tarih, E:2017/7288, K:2018/913)
Öte yandan, her ne kadar Danıştay Sekizinci Dairesinin bozma kararında, uyuşmazlıkta kusuru olan idarelerden birinin de … A.Ş. olduğu ifade edilmişse de, yapı kullanma izni ve iş yeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmayan davacı şirketin sigortalılarına 3194 sayılı Kanun'un 31. maddesine aykırı olarak, elektrik hizmeti sağlayan … AŞ'nin (…) bu eyleminin, söz konusu patlama olayının meydana gelmesinde etkili olduğuna yönelik dosya kapsamında herhangi bir tespit bulunmadığından, salt elektrik hizmetinin sağlanmış olması sebebiyle … A.Ş.'ye patlama olayı ile ilgili kusur atfedilemeyeceği sonucuna ulaşılmıştır.
Yine, aynı olayla ilgili olarak açılan başka bir davada, Kurulumuzca yukarıda belirtilen gerekçeyle …'ın hasım mevkiinden çıkartılması gerektiğine karar verilmiş ve bu karar kesinleşmiştir. (İDDK; 01/11/2017 tarih, E:2015/1291, K:2017/3303)
Bu durumda; yukarıda belirtilen nedenlerle, İdare Mahkemesince … hasım mevkiinden çıkartılarak, dava konusu olay nedeniyle oluşan zararın %60'ından diğer davalıların sorumlu oldukları kabul edilerek yeni duruma göre belirlenecek kusur oranlarına göre yeniden karar verilmesi gerekmektedir.
Bu itibarla; davacı şirketin (sigortalılarının) müterafik kusuru dikkate alınmadan ve … hasım mevkiinden çıkartılmadan verilen İdare Mahkemesi ısrar kararında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1.Tarafların temyiz istemlerinin kabulüne,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen kabulüne, kısmen reddine ilişkin ... İdare Mahkemesinin temyize konu … tarih ve E:…, K:…. sayılı ısrar kararının, davacının (sigortalılarının) müterafik kusuruna ilişkin kısmı yönünden oybirliğiyle, … A.Ş.'nin husumetine ilişkin kısmı yönünden oyçokluğuyla BOZULMASINA,
3. Kullanılmayan ve ayrı ayrı yatırılan …-TL yürütmeyi durdurma harcının, istemi hâlinde davalı … Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile … A.Ş.'ye iadesine,
4.Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... İdare Mahkemesine gönderilmesine,
5. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 25/04/2022 tarihinde karar verildi.


KARŞI OY
X- 3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Kullanma izni alınmamış yapılar" başlıklı 31. maddesinde; "İnşaatın bitme günü, kullanma izninin verildiği tarihtir. Kullanma izni verilmeyen ve alınmayan yapılarda izin alınıncaya kadar elektrik, su ve kanalizasyon hizmetlerinden ve tesislerinden faydalandırılmazlar. Ancak, kullanma izni alan bağımsız bölümler bu hizmetlerden istifade ettirilir." kuralına yer verilmiştir.
Buna göre; dava konusu olayda patlama nedeniyle zarar gören ve yapı kullanma izni ile işyeri açma ve çalışma ruhsatı bulunmayan davacı sigortalılarına, elektrik hizmeti sunduğu açık olan … AŞ'nin de kusurlu olduğu tartışmasızdır.
Bu durumda; dava konusu olay nedeniyle meydana gelen zararın %60'lık kısmından, … AŞ'nin de yeniden belirlenecek kusur oranına göre sorumlu tutulması gerektiği oyuyla, çoğunluk kararının bu kısmına katılmıyoruz.




























Full & Egal Universal Law Academy