Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/3199 Esas 2021/2975 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/3199
Karar No: 2021/2975
Karar Tarihi: 09.12.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/3199 E.  ,  2021/2975 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/3199
Karar No : 2021/2975
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … Derneği
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) : 1- …
VEKİLİ : …
2- … Bakanlığı
VEKİLİ : I. Huk. Müş. Yrd. V. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Onuncu Dairesinin 01/04/2021 tarih ve E:2020/3093, K:2021/1533 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı Derneğin kamuya yararlı dernek statüsünün kaldırılmasına ilişkin Bakanlar Kurulunun 04/04/2011 tarih ve 2011/1797 sayılı kararı ile anılan kararın dayanağı olan 31/03/2005 tarih ve 25772 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bendinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 01/04/2021 tarih ve E:2020/3093, K:2021/1533 sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 14/11/2018 tarih ve E:2016/2081, K:2018/4674 sayılı bozma kararına uyularak;
2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun 38. maddesine, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 46/1, 49/4. maddelerine; 5253 sayılı Dernekler Kanunu'nun 2. maddesinde yer alan "dernek" tanımına, işlem tarihinde yürürlükte olan 27. maddesine, 31/03/2005 tarih ve 25772 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Dernekler Yönetmeliği'nin 49 52. maddelerine yer verildikten sonra,
Dava konusu Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bendi incelendiğinde;
Uyuşmazlık konusu Yönetmelik'te, kamu yararına çalışan dernek sayılma, kamu yararına çalışma için aranan şartlar, başvuru ve istenen belgeler ile başvurunun değerlendirilmesi ve kamu yararına çalışan dernek statüsünün kaybedilmesi hâllerinin düzenlendiği,
Derneklere verilen kamu yararı statüsüyle, idarenin bu kuruluşlarla olan ilişkisinin sınırlarının çizildiği ve ilişkinin içeriğinin şekillendirildiği, bu statü ile sivil toplum kuruluşlarına saygınlık ve imtiyaz sağlayan bazı uygulamaların yanında vergi istisnası gibi kolaylıkların da sağlandığı, bu nedenle, kamu yararı statüsüne ilişkin esasların ayrıntılı olarak belirlenmesi zorunluluğunun doğduğu,
Yönetmeliğin dava konusu edilen düzenlemeleriyle, Kanun'un 27. maddesinde öngörülen derneğin amacı ve bu amacı gerçekleştirmek üzere giriştiği faaliyetlerin topluma yararlı sonuçlar verecek nitelik ve ölçüde olması şartının; kamuya yararlı dernekler tarafından yerine getirilip getirilmediğinin tespitine, başka bir deyişle, Kanun'un uygulanmasına yönelik kriterler içeren kurallar belirlendiği,
Bu kapsamda, kamu yararına çalışan dernek statüsünün verilebilmesi için, derneğin amacını gerçekleştirmeye yetecek mal varlığı ve yıllık gelir aranması ve bu gelirin en az yarısının kamu yararı amacını gerçekleştirmek için harcanması yolunda getirilen düzenlemelerin Kanun'a uygun olduğu, bu itibarla Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bendinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Bakanlar Kurulu kararı incelendiğinde;
Dava konusu Bakanlar Kurulu kararının Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bendine uygun olup olmadığı yönünden;
Kurulca verilen bozma kararında, Yönetmelik'teki dava konusu düzenlemelerin hukuka uygun olduğu kanaatine varılmasının ardından, Bakanlar Kurulu kararının Yönetmeliğin 49. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bentlerine uygun olup olmadığı yönünden Dairesince bir inceleme yapılması gerektiğinin ifade edildiği, ancak devamında Yönetmeliğin 49. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi bakımından inceleme yapılarak Bakanlar Kurulu kararının hukuka uygun olup olmadığı yönünden bir kanaate varıldığı,
Bir derneğin, kamu yararına çalışan dernek statüsü kazanabilmesi şartlarının Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasında sayıldığı, derneğin bu şartlardan birini kaybetmesinin kamu yararına çalışan dernek statüsünün kaybedilmesine neden olacağı, Kurul kararında da Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendi yönünden işin esasına girilerek Bakanlar Kurulu kararına yönelik inceleme yapıldığı dikkate alındığında, Bakanlar Kurulu kararının Yönetmeliğin 49. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bendi yönünden hukuki incelemesinin yapılmasının gerekli görülmediği,
Dava konusu Bakanlar Kurulu kararının Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine uygun olup olmadığı yönünden;
Uyuşmazlıkta, davacı Dernek hakkında düzenlenen 11/04/2008 tarih ve 98/8 sayılı teftiş raporunda; "Dernek şubeleri ve üyelerince gerçekleştirilen yetişkinlere ve öğrencilere yönelik okuma-yazma ve destek kursları, panel ve seminerler gibi bazı faaliyetlerin derneğin tüzüğünde belirtilen amaçları gerçekleştirmeye yönelik olduğu tespit edilmiş ise de, dernek tüzüğünde belirtilen çalışma alanları ve kollarının kurulmadığı, faaliyetlerin halkı sokak eylemlerine yöneltmek şeklinde yoğunlaştığı kanaatinin hâsıl olduğu, Derneğin internet sitesinde "Halkın Muhalefeti Derneği" logosunun yer aldığı, bu bağlamda, Derneğin toplumsal ve siyasi her konuda muhalif olduğu, yapılan muhalefetin siyasi otoritenin bütün temel icraatlarını kapsadığı, derneğin tamamen siyasi ve günlük politika ile ilgili olduğu, Dernek şube ve üyelerinin sürekli meydanlarda izinli-izinsiz gösteri ve eylem yaptığı, siyasi otoriteyi yıpratıcı propaganda yaptığı" hususlarının belirtildiği,
22/09/2010 tarih ve 30/3 sayılı denetim raporunda da; "Dernek beyannamesinde belirtilen hususlarla dernek iş ve işlemleri arasında genel anlamda uygunluk bulunduğu tespit edilmiş ise de, Derneğin "Akp'ye Kul Köle Olmayacağız, Halkın Hakları Programı ile Yerel Seçimlere, Emperyalizme Karşı Mücadele Kesintisiz Sürüyor, Kardeşliğin Ülkesini Kuracağız, Gericiliğe ve Faşizme Karşı Halkevleri Var, Hak Mücadeleleri" başlıkları altında özetlenebilecek konularda imza kampanyaları, propaganda çalışmaları, panel ve seminerler, basın açıklamaları, mitingler yaptığı; dolayısıyla, Dernekçe yapılan faaliyetlerin büyük bir kısmının siyasi ve güncel politik meselelerle ilgili olduğu, Dernek üyelerinin gösteri ve çeşitli eylemlerle siyasi otoriteyi yıpratıcı propaganda yaptığı, herhangi bir siyasi partinin temsilcisiymiş gibi hareket ettiği, oysa tüzüklerinde böyle bir amacın belirtilmediği, amaç dışı faaliyette bulundukları hususlarının belirlendiği, bu nedenle, Derneğin tüzüğünde yazılı amaçların üyelerinin dışında ulusal düzeyde toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek nitelikte faaliyette bulunmayı gerekli görmesine rağmen, Dernekçe gerçekleştirilen olumlu faaliyetlerin yanı sıra tüzüğünde yer alan amaçlarla çelişen olumsuz faaliyetlerinin üyelerinin dışında ulusal düzeyde toplumun ihtiyaç ve sorunlarına yönelik çözümler üretecek nitelikte ve toplumsal gelişmeye katkı sağlayacak düzeyde olması şartını ihlal edici nitelikte olduğu" değerlendirmelerine yer verilerek durumun Dernekler Yönetmeliği'nin 49. maddesinin 1. fıkrasının (c) bendine uygun olmadığının ifade edildiği,
Bir derneğe "kamuya yararlı dernek statüsü" tanınmasının, bir imtiyaz, başka bir deyişle, ayrıcalık tanınması niteliğinde olduğu, ancak bu imtiyaz veya ayrıcalığın tanınmasının belirli şartlara bağlandığı, bu şartların da Kanun'un öngördüğü üzere Yönetmelik kuralları ile belirlendiği, Yönetmeliğin kamuya yararlı dernek statüsünün tanınması için öngörülen şartların kaybedildiğinin yapılan denetimler sonucu tespit edilmesi hâlinde kaldırılacağının da ayrıca düzenlendiği,
Olayda; idarece, dava konusu Bakanlar Kurulu kararına sebep olarak gösterilen tespitlerin 11/04/2008 ve 22/09/2010 tarihli denetim raporları ile gerçekleştirildiği,
Bu denetim raporları ile eklerindeki belgeler bütün olarak incelendiğinde, raporların somut ve objektif nitelik taşıdığı ve davacı Derneğe tanınmış olan kamuya yararlı dernek statüsü ayrıcalığının sonlandırılması için yeterli mahiyette olduğu sonucuna varıldığı,
Bu durumda, dava konusu Bakanlar Kurulu kararında hukuka ve mevzuata aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle,
Davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, dava konusu Yönetmeliğin 49. maddesinin 1. fıkrasının (d) ve (e) bentleri ile üst norm mahiyetinde olan ve Yönetmeliğin dayanağını oluşturan Dernekler Kanunu'nun 27. maddesine aykırı olacak şekilde bir derneğin kamuya yararlı dernek sayılabilmesi için aranan şartlara yeni şartlar eklendiği, söz konusu bu şartların normlar hiyerarşisine aykırı olduğu gibi Kanun'un amacına da aykırı olduğu, Kanun'da derneklerin, kazanç paylaşma dışında kanunlarla yasaklanmamış belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere oluşturulan tüzel kişiliğe sahip kişi toplulukları olarak tanımlandığı, idarece Yönetmeliğe eklenen şartların ise, maddi olanaklara ilişkin olduğu ve Kanun'da belirtilen tanım ile örtüşmediği, kamuya yararlı dernek statüsünün kaldırılmasına ilişkin dava konusu Bakanlar Kurulu kararının esas aldığı teftiş ve denetim raporlarının kendi içinde çelişkili ve soyut olduğu, subjektif değerlendirmelere dayandığı, 2008 tarihli teftiş raporunun gerçeğe aykırı rapor tanzim etmekten yargılanan kişilerce yazıldığı, Kurulca verilen bozma kararı gerekçesiz olduğundan gerekçeli karar hakkının ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI : Davalı idarelerden Cumhurbaşkanlığı tarafından; Yönetmeliğin dava konusu edilen hükümleriyle kamu yararına çalışma statüsü kazanacak derneklerin gelirleri, tüzüklerindeki amaçları ve giderleri arasında orantı kurularak ilgili Kanun maddelerini tamamlayıcı ve düzenleyici bir düzenleme getirildiği, bu çerçevede, kamu yararına çalışan dernek statüsünün verilebilmesi için, amacı gerçekleştirmeye yetecek malvarlığı ve yıllık gelir aranması ve bu gelirin en az yarısının amacı gerçekleştirmek için harcanması şartlarının getirilmesinde Kanun'un amacına aykırılık bulunmadığı, öte yandan, davacı Dernek hakkında yapılan denetim sonucunda düzenlenen denetim raporlarında, Derneğin kamu yararına çalışan dernek statüsünün kaldırılması hususunda teklifte bulunulduğu, söz konusu raporların incelemesi sonucunda, raporda yer alan tespitler uyarınca davacı Derneği kamu yararına çalışan dernek statüsünün kaldırılmasına karar verildiği, dava konusu Bakanlar Kurulu kararı ile anılan kararın dayanağı Yönetmelik hükümlerinde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek davacı Derneğin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
Davalı idarelerden İçişleri Bakanlığı tarafından; Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın esas yönünden usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek davacı Derneğin temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinin ikinci fıkrasında, Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulmasının;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkün olduğu belirtilmiş; dördüncü fıkrasında, "Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50. madde hükümleri kıyasen uygulanır." hükmüne yer verilmiş; 50. maddesinin dördüncü fıkrasında ise, Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın temyiz incelemesinin, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılacağı hükme bağlanmıştır.
Danıştay Onuncu Dairesinin temyize konu kararı; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 14/11/2018 tarih ve E:2016/2081, K:2018/4674 sayılı kararında belirtilen gerekçeler göz önüne alınarak verilmiş bir karar olduğundan, usul ve hukuka uygun bulunmakta ve bozulmasını gerektirecek bir hukuka aykırılık taşımamaktadır.


KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Onuncu Dairesinin 01/04/2021 tarih ve E:2020/3093, K:2021/1533 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren 15 (onbeş) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




























Full & Egal Universal Law Academy