Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2547 Esas 2021/3096 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2547
Karar No: 2021/3096
Karar Tarihi: 16.12.2021





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2547 E.  ,  2021/3096 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2547
Karar No : 2021/3096
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) :… Kurulu
VEKİLİ :Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 26/10/2020 tarih ve E:2017/5303, K:2020/4740 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun … tarih ve … sayılı kararı ile bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin … tarih ve … sayılı kararının iptali ile yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 26/10/2020 tarih ve E:2017/5303, K:2020/4740 sayılı kararıyla;
Davacının Anayasa'ya aykırlık iddiası ciddi görülmeyerek,
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 7 yıl 15 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğinin, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun …Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin … tarih ve E:… K:… sayılı kararıyla reddedildiğinin, söz konusu istinaf kararının Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile düzeltilerek onanmasına karar verildiğinin ve mahkumiyet kararının kesinleştiğinin anlaşıldığı; diğer yandan, davacının Danıştay Üyesi …'nin odasına ses kayıt cihazı yerleştirdiği olayla ilgili olarak yargılandığı davada … Ağır Ceza Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile iş yeri dokunulmazlığını ihlal etme suçundan 7 ay 15 gün hapis, kişiler arasındaki konuşmaların dinlenmesi ve kayda alınması suçundan ise 4 ay 5 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiğinin, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararlarının kesinleşmediğinin anlaşıldığı,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden; davacının … ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılarına katıldığına, örgüte maddi yardımda bulunduğuna, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği anlaşıldığından dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararlarda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu kararlar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte iadesi isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Davacı tarafından, terör örgütü kavramının ilk olarak 26/05/2016 tarihli Milli Güvenlik Kurulu toplantısında kullanıldığı, ancak bunun bir yargı kararı olmadığı, Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 16/09/2017 tarihli kararında ilk kez terör örgütü olarak ifade edilen FETÖ/PDY'ye bu tarihten önce üyelikten bahsedilemeyeceği, aksi durumun kabulünün suç ve cezaların geçmişe yürümezliği ve öngörülebilirlik ilkelerinin ihlali olacağı; temyize konu kararın non bis in idem ilkesine aykırı olduğu; sonradan yürürlüğe giren 667 sayılı KHK'nın, yürürlüğünden önceki olaylara uygulanamayacağı; cezalandırmaya dayanak yapılan faaliyetlerin gerçekleştirildiği tarihte ortada "iltisak veya irtibat"ı suç sayan bir kanun hükmü bulunmadığı; idarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza konulamayacağı; geçerliliği sadece OHAL süresi ile sınırlı olan bir hükmün kendisine uygulanan cezanın yasal dayanağı olarak kabul edilemeyeceği; OHAL uygulaması sona erdiğinden, dava konusu işlemin Anayasal dayanağının kalmadığı; dava konusu işlemden sonra ortaya çıkan tanık beyanları ile ilgili bir soruşturma mevcut olmadığından ve bu beyanlara cevap verilemediğinden, bu beyanların aleyhine delil olarak kullanılamayacağı; davalı idarenin bireyselleştirmede esas alındığını ileri sürdüğü belgelerin hemen hepsinin meslekten çıkarmadan sonra tesis edilen işlemler olduğu, davalı idarece dava konusu işlem tesisinde kişiselleştirme yapılmadığı, meslekten ihraç nedeninin gösterilmediği;, meslekten çıkarma cezasının verilebilmesi için bir disiplin soruşturmasının yapılması, ilgiliye yasal tüm haklarının tanınması ve fiilin subuta erdirilmesinin şart olduğu; hakkında, iş yeri dokunulmazlığını ihlal ve kişiler arası konuşmaların kayda alınması suçunu işlediğinden bahisle 17/09/2020 tarihinde kurulan mahkumiyet hükmünün, bu tarihten önce tesis edilen dava konusu işlemin dayanağı olamayacağı; ByLock verilerinin yasa dışı delil olduğu, tanık beyanları yerine maddi gerçeğin başka delillerle ortaya çıkarılmasının gerektiği; çekişmeli yargılama ve silahların eşitliği ilkelerine, özel hayat ve aile hayatına saygı, masumiyet karinesinden yararlanma ve adil yargılanma hakkına aykırı yargılama yapılarak karar verildiği ileri sürülmektedir.

KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'NUN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a)Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b)Hukuka aykırı karar verilmesi,
c)Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1.Davacının temyiz isteminin reddine,
2.Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 26/10/2020 tarih ve E:2017/5303, K:2020/4740 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4.Kesin olarak, 16/12/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





























Full & Egal Universal Law Academy