Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2124 Esas 2022/745 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/2124
Karar No: 2022/745
Karar Tarihi: 07.03.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/2124 E.  ,  2022/745 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2124
Karar No : 2022/745
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ... adına vasi ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Kurulu
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2021 tarih ve E:2017/4980, K:2021/243 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin ... Genel Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararının iptaline ve bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2021 tarih ve E:2017/4980, K:2021/243 sayılı kararıyla;
"Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda .... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 11 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, ... Kurulu tarafından dava dosyasına sunulan ve davacının yargılandığı .... Ceza Dairesinin E:... sayılı dosyasında mevcut davacı hakkında düzenlenen ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanaklarının incelenmesinden; davacının beyanlarına itibar edilmeyerek, davacının "..." ve "..." ID numaralarıyla ve iki ayrı kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Bununla birlikte, davacıya ait olduğu tespit edilen ... ID nolu ByLock hesabından yapılan mesaj çözümleri incelendiğinde; davacının, örgütün sivil kanadından gelen örgütsel talimatların grup sorumlularına iletilmesini sağlama ve örgüt adına himmet toplama gibi örgütsel faaliyetlerde bulunduğu ve örgüt içerisinde aktif görev aldığını gösteren söz konusu ByLock yazışma içeriklerinin, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgüt içerisinde yer aldığına, örgüt mensubu olduğuna, örgüt toplantılarına katıldığına, lise döneminde örgüt evlerinde kaldığına, örgüt içerisinde "grup sorumlusu" olarak görev aldığına, örgüt adına himmet topladığına ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Unvanlı görev yönünden, davacının FETÖ'nün HSK'da ve Adalet Bakanlığında etkin olduğu dönemde Bakanlık bünyesinde Daire Başkanı ve Genel Müdür olarak görevlendirilmesi ve akabinde yargıda önemli bir makam olan Yargıtay üyeliğine (örgüt kontenjanından) atanmasının diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
MASAK raporu yönünden, davacı tarafından uluslararası bir sivil toplum kuruluşundan organize bir şekilde maddi yardım talebinde bulunulmasının, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu,
HTS kayıtları yönünden, davacının örgütün sivil imamları olduğu gerekçesiyle haklarında soruşturma açılan kişilerle çeşitli tarihlerde birbirine yakın saatlerde aynı yerde ortak baz hareketliliği bulunduğuna yönelik tespitin, diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ/PDY terör örgütü ile iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, minimum güvenceler sunulmadan kamu görevinden sürekli şekilde çıkarma işleminin geçici bir tedbir niteliğinde olmadığından OHAL KHK'sı ile düzenlenemeyeceği, dava konusu işlemin ve dayanağı KHK'nın Anayasa'ya aykırı olduğu; disiplin soruşturması prosedürünün usule uygun şekilde uygulanmadığı, savunmasının alınmadığı, etkili başvuru yolunun işletilmediği; unsurları oluşmayan bir suç ve fiilden kaynaklı olarak meslekten çıkarıldığı, bu durum Dairece incelenmeden karar verildiği, isnat edilen suçun tarihinin 15/07/2016 olduğu, dosya kapsamında isnat edilen fiillerin tümünün suç tarihinden öncesine ait olduğu; dayanılan ByLock delilinin ve etkin pişmanlıktan yararlanan tanıkların beyanlarının hukuka aykırı olduğu, bir an için yasal delil olduğu varsayılırsa bile isnat edilen fiillerin maddi ve manevi unsurları bilerek ve istenerek gerçekleştirilmediğinden suçun oluşmadığı, buna bağlı olarak da meslekten çıkarma kararının dayanaktan yoksun kaldığı; ByLock iddiasının herhangi bir teknik ispata tabi tutulmadığı, tutanakların tutarsızlıklar içerdiği, herhangi bir teknik inceleme ve araştırma yapılmaksızın ByLock kullanıcısı olduğunun kabulünün mümkün olmadığı; tanıkların etkin pişmanlıktan yararlanma saiki ile taraflı şekilde verilen ifadelerin Daire kararına esas alınırken, tanık anlatımlarındaki çelişkilerin irdelenmediği, özgür beyan niteliğinde olmadıklarından yasal delil olarak kabul edilemeyeceği, tanık anlatımları çerçevesinde örgütsel fiil ve faaliyetleri ispat edilememişken davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu; darbe girişimine karışmamış olmasına rağmen adil yargılanma hakkının gereğine uygun şekilde yargılama yapılmadan, savunması alınmadan meslekten ihraç edildiği, kalıcı şekilde kamu görevinden çıkarma, avukatlık vb. meslekleri icra etmeyi yasaklama, sağlık güvencesinden mahrum bırakma ve zamanında emeklilik hakkını elde etmeyi engellemenin mülkiyet hakkına müdahale teşkil ettiği; meslekten çıkarma kararı sonrasında deliller elde edilmeye çalışıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek işin esası incelendi, gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Daire kararının "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" kısmının "Davacıya İlişkin Süreç" bölümünde, davacının, ceza yargılaması sonucunda Yargıtay .... Ceza Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 11 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve mahkumiyet kararının kesinleşmediği belirtilmişse de; temyiz aşamasında UYAP kayıtlarının incelenmesi sonucunda, davacının mahkumiyetine ilişkin anılan kararın 15/10/2020 tarihinde kesinleştiği görülmüştür.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 12/02/2021 tarih ve E:2017/4980, K:2021/243 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Kesin olarak, 07/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.




























Full & Egal Universal Law Academy