Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1800 Esas 2022/937 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1800
Karar No: 2022/937
Karar Tarihi: 23.03.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1800 E.  ,  2022/937 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1800
Karar No : 2022/937
TEMYİZ EDENLER : I- (DAVACI) : … Vasisi …
II- (DAVALILAR):
1- …
2- … Bakanlığı
VEKİLLERİ: I. Hukuk Müşaviri Yrd. V. …
3- … Genel Müdürlüğü
VEKİLİ: Av. …
İSTEMİN_KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 17/12/2020 tarih ve E:2016/21252, K:2020/5933 sayılı kararının, davalı idareler tarafından iptale ilişkin kısmının, davacı tarafından ise davanın reddine ilişkin kısmı ile aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi yönünden temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacı tarafından, 25-29/06/2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik rütbe terfi sözlü sınavlarının ve sözlü sınav sonucunda kendisinin başarısız sayılmasına ilişkin işlem ile bu işlemlerin dayanağı olan ve 10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in 28. maddesinin 2. ve 3. fıkraları ile 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan ''sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla,'' ibaresinin iptaline karar verilmesi; 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 6638 sayılı Kanun'la değişik 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan ''... sözlü sınavda ..." ibaresinin iptali için Anayasa Mahkemesine başvurulması istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 17/12/2020 tarih ve E:2016/21252, K:2020/5933 sayılı kararıyla;
Davacının Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmeyerek uyuşmazlığın esasına geçilmiş;
Dava konusu Yönetmelik'in 28. maddesinin 2. fıkrası yönünden;
Söz konusu düzenleme uyarınca sözlü sınava çağrılan adayların yeterliliğinin tespiti amacıyla yapılan sınavda görevlendirilen personelin sınava girenlere göre daha üst rütbede olmasının, sınava girecek personelin objektif değerlendirilmesi bakımından memur güvencesine hizmet ettiği ve değerlendirmeyi yapacak personel açısından da kariyer ve liyakat ilkelerine uygun olduğu; öte yandan, idarenin 3201 sayılı Kanun'un 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendi uyarınca kendisine verilmiş olan sözlü sınav yapma görev ve yetkisini yerine getirebilmesi amacıyla anılan Kanun'a uygun olarak Yönetmelik'le düzenleme yapma konusunda takdir yetkisinin bulunduğu, bu kapsamda söz konusu Yönetmelik ile sınava girenlere göre daha üst rütbedeki kişilerin sınavda görevlendirilmesi öngörülmek suretiyle söz konusu takdir yetkisinin objektiflik ilkesine uygun olarak kullanıldığı sonucuna ulaşıldığı, bu nedenle, anılan Yönetmelik'in 28. maddesinin 2. fıkrasında hukuka aykırılık bulunmadığı,
Dava konusu Yönetmelik'in 28. maddesinin 3. fıkrası yönünden;
Dava konusu Yönetmelik'in dayanağı olan Kanun hükmünde açıkça "sözlü sınav" şeklinde yapılan düzenlemeye uygun olarak Yönetmeliğin 28. maddesinin başlığında da "sözlü sınav" ibaresine yer verildiği halde, madde içeriğinde sadece mülakata yönelik değerlendirmelerin düzenlendiği, buna karşın, sözlü sınavın amacı olan bilgi ölçmeye yönelik hususlara yer verilmediği, bu durumda dava konusu maddede eksik düzenleme nedeniyle hukuka uyarlık bulunmadığı,
Dava konusu Yönetmelik'in 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan "sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla," ibaresi yönünden;
İptali istenen Yönetmelik hükmünün, 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun 55. maddesinin 11. fıkrasının (c) bendinde yer alan yazılı ve sözlü sınavda başarılı olunması şartına uygun olduğu,
Yazılı sınavın tamamlayıcısı olan ve görevin gerektirdiği niteliklere en uygun personelin bir üst rütbeye terfi için mesleki bilgisini ve genel kültür düzeyini ölçmeyi amaçlayan sözlü sınav notuna da önem atfedilerek, anılan Yönetmelik'in 29. maddesinin 1. fıkrasının birinci cümlesinde yer alan başarı puanının, yazılı ve sözlü sınavlarda alınan puanların aritmetik ortalaması ile belirleneceği şeklindeki düzenleme de dikkate alındığında, başarılı sayılmak için "sözlü sınavda en az elli puan almış olmak" şartının aranmasının asgari başarı kriteri açısından makul olduğu,
Öte yandan, yazılı sınava giren adayların (hiçbir başarı kriteri aranmadan) tamamının sözlü sınava çağrılması şeklinde düzenleme getiren aynı Yönetmeliğin 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin, Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı ile,"3201 sayılı Kanun'da emniyet personelinin rütbe terfiinin görüşülebilmesi için, liyakat ve kariyer ilkelerinin gereği olarak, yazılı sınavda başarılı olma şartının aranması karşısında, anılan kanuni düzenlemeye aykırı olarak, yazılı sınava katılan adayların tamamının herhangi bir başarı kriteri aranmadan sözlü sınava çağrılmasına ilişkin düzenlemede Kanun hükmüne uyarlık bulunmadığı" gerekçesiyle iptaline karar verildiği dikkate alındığında, sözlü sınav yönünden bir başarı kriteri getiren Yönetmelik'in 29. maddesinin 1. fıkrasının ikinci cümlesinde yer alan ''sözlü sınavda en az elli puan almış olmak kaydıyla," ibaresinde hukuka aykırılık görülmediği,
Davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlem yönünden;
10/05/2015 tarih ve 29351 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Emniyet Hizmetleri Sınıfı Personeli Rütbe Terfileri ve Değerlendirme Kurullarının Çalışma Usul ve Esaslarına İlişkin Yönetmelik'in dava konusu bireysel işlemin dayanağı hükümlerinden olan 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrasının yukarıda belirtilen gerekçelerle, ayrıca 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin de Dairelerinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle, söz konusu sınavda puanların belirlenmesinde dayanak Kanun hükmünde öngörüldüğü şekilde ölçme ve değerlendirme esaslarına uygun bir değerlendirme yapıldığından söz edilmesine hukuken imkan bulunmadığından, davacının sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemde de hukuka uyarlık bulunmadığı,
Öte yandan, bu kararın, davacının sözlü sınavda başarılı olduğu yolunda bir sonuç doğurmayacağı, dava konusu başarısız sayılma işleminin dayanağı olan ve hukuka aykırılığı tespit edilen Yönetmelik hükümlerinin düzenlediği hususlarda yapılacak yeni düzenlemelerle belirlenecek usul ve esaslar çerçevesinde, yeniden yapılacak sözlü sınav sonucunda ortaya çıkacak olan değerlendirme ve puana göre işlem tesis edilmesine yönelik olduğu,
25-29/06/2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik rütbe terfi sözlü sınavları yönünden;
Dava konusu sözlü sınavların dayanağı olan Yönetmelik hükümlerinin yukarıda belirtilen gerekçelerle hukuka aykırılığı tespit edildiğinden, söz konusu hukuka aykırı düzenlemeler dayanak alınarak tesis edilen ve 25-29/06/2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik rütbe terfi sözlü sınavlarında da hukuka uyarlık bulunmadığı gerekçesiyle,
Dava konusu Yönetmelik'in 28. maddesinin 3. fıkrasının ve 25-29/06/2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen 3. sınıf emniyet müdürlerine yönelik rütbe terfi sözlü sınavları ile davacının katıldığı sözlü sınav sonucunda başarısız sayılmasına ilişkin işlemin iptaline, dava konusu edilen diğer kısımlar yönünden ise davanın reddine, dava "kısmen iptal, kısmen ret" ile sonuçlandığından yargılama giderinin yarısının davacı üzerinde bırakılmasına ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 3.000,00-TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı idarelere verilmesine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu sınavın, hukuka aykırı olarak önceden belirlenmiş kişilerin terfi ettirilmemesini hedeflediği; davalı idarelerce dosyaya, dava ve işlem tarihinde mevcut olmayan içerikler sunulduğu; sınavda keyfi davranılarak hukuk devleti ilkesinin ihlal edildiği; uyuşmazlığın makul sürede çözümlenmediği; idarenin yargısal denetiminin yapılmadığı belirtilerek davanın önceki aşamalarında sunduğu dilekçelerde yer alan iddialar çerçevesinde Daire kararının, davanın reddine ilişkin kısmı ile aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama gideri yönlerinden bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
Davalı idareler tarafından, iptali istenen idari işlemlerin ve dayanağı Yönetmelik hükümlerinin Anayasa ve kanunlara uygun olduğu, bahse konu Yönetmelik'te, dayanağı 3201 sayılı Emniyet Teşkilat Kanunu'nun amir hükümleri uyarınca rütbe terfiinde yazılı ve sözlü sınavlarda başarılı olunması şartının arandığı, sözlü sınavında başarı barajının aday lehine düşük tutulduğu, elli puan alma şartı konulmasının kamu yararı ve hizmet gereği olduğu, sözlü sınavın, adaylara önceden bastırılan sorular arasından soru kartı çektirilmek suretiyle icra edildiği, bu yönüyle farklı komisyonlar tarafından farklı değerlendirme yapıldığı iddiasının hukuki dayanaktan yoksun olduğu, adayların değerlendirme kriterlerinin Yönetmelik'te açıkça ortaya konulduğu, dolayısıyla, dava konusu Yönetmelik hükümleri ile bu hükümlere dayanılarak tesis edilen idari işlemlerde hukuka aykırılık bulunmadığı belirtilerek, Daire kararının iptale ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Davacı tarafından, savunma verilmemiştir.
Davalı idareler tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın davacı tarafından temyiz edilen kısmının usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra, dosya tekemmül ettiğinden davalı idarelerin yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin gereği görüşüldü:
Başkan … ile Üyeler … ve …'in, 3. sınıf emniyet müdürü rütbesinde görev yapan davacının, hukuki durumunda değişiklik meydana getirerek menfaatini etkilemesi nedeniyle rütbe terfi sözlü sınavında başarısız sayılmasına ilişkin işleme karşı dava açma ehliyeti bulunmakta ise de, bulunduğu rütbede yapılan tüm sözlü sınavların iptalini istemekte meşru ve güncel bir menfaatinin bulunmadığı anlaşıldığından, bu istemine ilişkin olarak davanın ehliyet yönünden reddine karar verilmesi gerektiği yolundaki usule ilişkin ayrışık oylarına karşılık, davacının, menfaatinin etkilendiği, kaldı ki, bulunduğu rütbede gerçekleştirilen tüm rütbe terfi sözlü sınavlarının bireysel olarak hukuka aykırılığı nedeniyle değil, dayanağı düzenleyici işlemin hukuka aykırılığı iddiasıyla dava konusu edilmiş olmaları nedeniyle, Yönetmelik'e dayalı yapılan tüm sözlü sınavların iptali istemine ilişkin olarak davacının dava açmakta ehliyetinin bulunduğu sonucuna varılarak, uyuşmazlığın esasına geçildi:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçelerinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, 25-29/06/2015 tarihleri arasında gerçekleştirilen rütbe terfi sözlü sınavının dayanaklarından olan dava konusu Yönetmelik'in 28. maddesinin sözlü sınavın içeriğine ilişkin 3. fıkrası ile 28. maddesinin 1. fıkrasında yer alan "Yazılı sınava giren adaylar" ibaresinin iptali yolunda verilen Danıştay Beşinci Dairesinin 20/06/2018 tarih ve E:2016/24760, K:2018/15074 sayılı kararı, Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 25/11/2020 tarih ve E:2019/179, K:2020/2522 sayılı kararı ile kesin olarak onanmıştır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Tarafların temyiz istemlerinin reddine,
2. Yukarıda özetlenen gerekçeyle kısmen davanın reddine, kısmen iptale yönelik Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 17/12/2020 tarih ve E:2016/21252, K:2020/5933 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 23/03/2022 tarihinde, usulde oyçokluğu, esasta oybirliği ile karar verildi.




























Full & Egal Universal Law Academy