Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1668 Esas 2022/2255 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1668
Karar No: 2022/2255
Karar Tarihi: 20.06.2022




T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1668
Karar No : 2022/2255
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : … adına vasi …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : …Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2021 tarih ve E:2016/56048, K:2021/241 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ile bu karara karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin zımnen reddine ilişkin işlemin iptaline, yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 12/02/2021 tarih ve E:2016/56048, K:2021/241 sayılı kararıyla;
Davalı idarenin usule ilişkin itirazları yerinde görülmeyerek işin esasına geçilmiş; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş;
Dava konusu …tarih ve …sayılı kararın iptali ile davacının yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemi yönünden:
"Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararların Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı yönünden yapılan değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun …Bölge Adliye Mahkemesi … Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağı"nın incelenmesinden; davacının "…" ID numarasıyla ve bir kullanıcı adı ve şifre almak suretiyle bu ağa dâhil olduğunun anlaşıldığı,
Öte yandan, davalı Hâkimler ve Savcılar Kurulunun 11/06/2019 tarihli ek beyan dilekçesi ekinde dava dosyasına sunulan …ID numaralı ByLock kullanıcısına ait ByLock Tespit ve Değerlendirme Tutanağında yer alan yazışma içeriklerinin incelenmesinden, örgüt mensupları tarafından "Bağımsız Yargı Derneği" adında bir dernek kurulmasının planlandığı ve bu derneğin kurucularından birisinin de davacı olmasının uygun olacağı yönünde mesajlar gönderildiğinin görüldüğü; davacının adına açıkça yer verilen ve örgüt içerisinde etkin bir konumda olduğunu gösteren ByLock yazışma içeriklerinin de diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının FETÖ ile iltisak ve irtibatını ortaya koyan bir unsur olarak değerlendirildiği,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgütün içinde yer aldığına, örgüt toplantılara katıldığına, 2014 yılı HSK üye seçimlerinde örgütün sözde "bağımsız" adaylarından birisi olarak seçimlere katıldığına, örgüt mensupları tarafından seçimlerde oy kullanacak olan hakim ve Cumhuriyet savcılarına davacıya oy verilmesi yönünde telkinlerde bulunulduğuna ve diğer hususlara yönelik ifadelerin değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilemeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu sonucuna varıldığı,
Unvanlı görev yönünden, davacının FETÖ'nün Adalet Bakanlığında etkin olduğu dönemde Bakanlık bünyesindeki Avrupa Birliği Genel Müdürlüğüne sırasıyla Daire Başkanı, Genel Müdür Yardımcısı ve Genel Müdür olarak atanmasının ve Bakanlık Yüksek Müşaviri olarak görevlendirilmesinin diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı,
Yurtdışı eğitimi yönünden, davacının FETÖ/PDY terör örgütünün HSK'da ve Adalet Bakanlığında etkin olduğu dönemde yurt dışına yüksek lisans eğitimi yapmak üzere gönderilmesinin diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararlarla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği,
Dava konusu zımni ret işleminin iptali istemi yönünden:
Davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin …tarih ve …sayılı kararın, bu karara karşı yapılan yeniden inceleme talebinin HSK Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararı ile reddedilmesi suretiyle kesinleştiği anlaşıldığından, dava konusu edilen kesinleşmiş bu kararın iptali isteminin incelenmesi gerektiği,
Bununla birlikte, davacının meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin 24/08/2016 tarih ve 2016/426 sayılı karara ilişkin yeniden inceleme talebine davalı idarece (60) gün içerisinde cevap verilmemesi suretiyle oluştuğu öne sürülen zımni ret işlemine ilişkin iptal istemi yönünden ise, bu istemin ortada oluşmuş bir zımni ret işleminden bahsedilemeyeceğinden incelenmeksizin reddi gerektiği sonucuna varıldığı gerekçesiyle,
Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararının iptali ve davacının bu karar nedeniyle yoksun kaldığı parasal haklarının işlem tarihinden itibaren işletilecek yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve özlük haklarının iadesine karar verilmesi istemi yönünden davanın reddine; Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararına karşı yapılan yeniden inceleme talebine 60 gün içerisinde cevap verilmemek suretiyle oluştuğu ileri sürülen zımni ret işleminin iptali istemi yönünden davanın incelenmeksizin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yargılamanın davalı idarenin haklılığı ön kabulü üzerinden yapıldığı; devlete/millete sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğine dair somut bir tespitin bulunmadığı, bu sonuca başkaları hakkındaki iddia ve tespitler üzerinden varıldığı, bu kabulün suç ve cezaların şahsiliği ve kanuniliği ilkelerine aykırı olduğu; delil olarak gösterilen iddia ve olguların ihraç kararından sonra ortaya atıldığı, elde edildiği; savunma hakkı tanınmadan, somut sebepler açıklanmadan kamu hizmetinden çıkarılması kararının durumun gerektirdiği türden ve ölçülü olduğunun kabulünün içtihatlara ve doktrin görüşlerine aykırı olduğu; yargılamada ve kararda adil yargılanma hakkının temel gereklerine riayet edilmediği; daimi olarak hâkimlik mesleğinden çıkarılmasına dair işlemin tedbir olmadığı, ceza olduğu; dava konusu işlem tesis edilirken ve Mahkemece karar verilirken, soruşturma yapıldığı, kişiselleştirme yapıldığı, delil/olay/olguların tespit edildiği iddialarının doğru olmadığı, işlem öncesinde soruşturma yapılmadığı, delillerin meslekten çıkarma kararının kesinleşmesinden sonra ileri sürüldüğü; işlemin amacının meşru olmadığı; henüz kesinleşmemiş ceza mahkemesi kararının davanın reddine gerekçe yapıldığı; masumiyet karinesinin ihlal edildiği; bir kısım kamu personelinin subjektif kanaat ve yorumlarıyla kamu görevinden geri dönüşü olmayacak şekilde çıkarıldığı; bu karar ile mülkiyet hakkına müdahale edildiği; hakkındaki kararın ölçülülük ilkesine aykırı olduğu, özel hayata ve aile hayatına saygı hakkının ihlal edildiği; suç isnadı olarak yöneltilen ve meslekten ihracına dayanak yapılan tüm hususların yasalarda suç olarak tanımlanmadığı; ByLock programını kullanmadığı, tespit ve değerlendirme tutanağının istihbarat verisi olduğu, istihbarat verisinin diğer delillerle desteklenmesinin gerektiği, somut olayda tutanak ile CGNAT verileri ve diğer verilerin uyumsuz olduğu; üçüncü kişilerin ByLock'ta hakkında yazışmış olmasının kendisini bağlamadığı; ByLock verilerinde suç unsurunun bulunmadığı; ByLock programının gizlilik temelli çalışmasının suçlama sebebi olmasının, haberleşmenin gizliliğine ilişkin hükümler nedeniyle Anayasa'ya aykırı olduğu; Adalet Bakanlığında önemli görevlerde bulunmasının suç sayılmasının hukuka aykırı olduğu; itirafçı sanık/tanık beyanlarında yer alan örgütle irtibatlı olduğu, düzenlenen örgüt toplantılarına katıldığı, HSYK seçimleri için bağımsız aday olduğu iddialarının gerçek dışı olduğu, bu kişilerin görgüye/bilgiye dayalı hiçbir bilgilerinin olmadığı; HSYK seçimlerine bağımsız aday olarak katılmasının anayasal bir hakkın kullanımı olduğu; lehine tanık beyanlarının Daire tarafından dikkate alınmadığı; özgür iradeye dayanmayan, aldatma ve yasaya aykırı vaade dayalı olarak elde edilen ifadelerin delil olarak kabulünün mümkün olmadığı, hükme esas alınamayacağı; olayda, özel hayata saygı hakkının, düşünce, din, inanç ve ifade hürriyetinin ihlal edildiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
Öte yandan, Daire kararının "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" kısmının "Davacıya İlişkin Süreç" bölümünde, davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 9 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği ve bu mahkumiyet kararının kesinleşmediği belirtilmişse de; temyiz aşamasında UYAP kayıtlarının incelenmesi sonucunda, davacının mahkumiyetine ilişkin anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun, … Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararı ile esastan reddine karar verildiği, anılan kararın Yargıtay … Ceza Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla düzeltilerek onanmak suretiyle kesinleştiği görülmüştür.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 12/02/2021 tarih ve E:2016/56048, K:2021/241 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 20/06/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.