Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/1651 Esas 2022/506 Karar
Karar Dilini Çevir:
Danıştay
Dairesi: İdare Dava Daireleri Kurulu
Esas No: 2021/1651
Karar No: 2022/506
Karar Tarihi: 17.02.2022





DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU         2021/1651 E.  ,  2022/506 K.
"İçtihat Metni"

T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/1651
Karar No : 2022/506

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVALI) : … Kurulu
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : Danıştay Beşinci Dairesinin 24/11/2020 tarih ve E:2017/4692, K:2020/5369 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı tarafından, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun …tarih ve …sayılı kararının iptali ile görevden uzaklaştırıldığı 16/07/2016 tarihinden yeniden inceleme talebinin reddedildiği 29/11/2016 tarihine kadar ödenmeyen maaşlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve uğradığı zararlara karşılık 100.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesi istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Beşinci Dairesinin 24/11/2020 tarih ve E:2017/4692, K:2020/5369 sayılı kararıyla;
Davacının, 667 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile ilgili Anayasa'ya aykırılık iddiası ciddi görülmediğinden işin esasına geçilerek; "Maddi Olay ve Hukuki Süreç" ile "İlgili Mevzuat"a yer verilmiş; "Yargılamada İzlenen Usul ve Süreç", "FETÖ'ye İlişkin Tespit ve Değerlendirmeler", "Demokratik Anayasal Düzene Sadakat Yükümlülüğü", "Dava Konusu Edilen Kararın Hukuki Niteliği" başlıkları altında genel; "Kişiselleştirme ve Delillerin Değerlendirilmesi" başlığı altında hem genel hem de davacıya özel değerlendirmelerde bulunularak,
Davacı Yönünden Yapılan Değerlendirmede;
Davacının, ceza yargılaması sonucunda …Ağır Ceza Mahkemesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararı ile silahlı terör örgütüne üyelik suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anılan karara karşı yapılan istinaf başvurusunun …Bölge Adliye Mahkemesi …Ceza Dairesinin …tarih ve E:…, K:…sayılı kararıyla reddedildiği, Dairelerinin karar verdiği tarih itibarıyla UYAP ortamında yapılan inceleme sonucu anılan mahkumiyet kararının kesinleşmediğinin görüldüğü,
ByLock delili yönünden, davacının yargılandığı …Ağır Ceza Mahkemesinin E:…sayılı dosyasında, davacının adına kayıtlı ve kendi kullanımında bulunan …numaralı GSM hattı ile 19/09/2014-09/02/2015 tarihleri arasında ByLock programına tahsis olunan IP adreslerine toplam 122 kez bağlantı kurduğunun tespit edildiği; davacı hakkında düzenlenen "ByLock Tespit Tutanağı"nın incelenmesinden, davacı tarafından …GSM numarasından, …IMEI numaralı cihazla ByLock uygulamasının yüklendiği ve anılan program için kiralanan IP adreslerine sahip sunuculara bağlanıldığının anlaşıldığı,
Davacı hakkındaki tanık beyanları yönünden, davacının örgüt mensubu olduğuna, örgüt tarafından düzenlenen etkinliklere katıldığına, 2014 yılı HSK seçimlerinde örgütün sözde ''bağımsız'' adaylarını desteklediğine, bağımsız adaylar lehine oy istediğine, seçim günü örgüt adına sandık başında beklediğine ve diğer hususlara yönelik ifadeler ile davacının bu ifadelere karşı beyanlarının değerlendirilmesi sonucunda, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek FETÖ ile süregelen bir ilişki içerisinde olduğu,
Davacının FETÖ'nün Adalet Bakanlığında ve HSK'da etkin olduğu dönemde 2011-2012 yılları arasında (9 ay) yurt dışına gönderildiğine ilişkin tespitin, davacı hakkındaki diğer tespitlerle birlikte değerlendirildiğinde, davacının beyanlarına itibar edilmeyerek anılan örgütle iltisak ve irtibatına yönelik destekleyici bir unsur olduğu sonucuna varıldığı belirtilerek,
Dava dosyasında bulunan bilgi ve belgeler ile kararda yer verilen açıklamalar bir bütün olarak değerlendirildiğinde; davacının, FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu ve bu nedenle demokratik anayasal düzene sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, dava konusu kararla özel hayatına saygı hakkına yapılan müdahalenin AİHS ve Anayasa anlamında durumun gerektirdiği ölçüde bir tedbir niteliğinde olduğu anlaşıldığından dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediği,
Dava konusu kararda hukuka aykırılık görülmediğinden davacının görevden uzaklaştırıldığı 16/07/2016 tarihinden yeniden inceleme talebinin reddedildiği 29/11/2016 tarihine kadar ödenmeyen maaşlarının yasal faiziyle birlikte ödenmesine ve uğradığı zararlara karşılık 100.000,00-TL manevi tazminatın yasal faiziyle birlikte tazminine karar verilmesine yönelik isteminin de reddi gerektiği gerekçesiyle, davanın reddine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca belirlenen 5.940,00-TL vekâlet ücreti ile buna ilaveten davacının manevi tazminat isteminin de reddedilmesi nedeniyle 5.940,00-TL maktu vekâlet ücretinin de davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, yapılan ceza yargılamalarında özellikle ByLock konusunda ilgili Yargıtay Ceza Dairesinin görüş değişikliğine gittiği, bu suç nedeni ile cezalandırılma kriterlerinde değişiklik yapıldığı, hakkında henüz kesinleşmiş bir hüküm olmadan, meslekten çıkarılmasının masumiyet karinesi gereği hukuka aykırı olduğu;
Anayasa'nın 140 ve 151. maddeleri ile ilgili yasal düzenlemeler gereği idari soruşturma yürütülmeden, yetkisiz kişiler tarafında verilen kararla, hiçbir yasal düzenlemeye uyulmadan meslekten ihraç edilmesinin hukuka aykırı olduğu, beraat etme ihtimali kuvvetle muhtemel olmasından ötürü ceza yargılamasının bekletici mesele yapılması gerekir iken, bu husus beklenmeksizin tesis edilen işlemlerin usulsüz olduğu ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından, Danıştay Beşinci Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile Daire kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine,
2. Davanın yukarıda özetlenen gerekçeyle reddine ilişkin Danıştay Beşinci Dairesinin temyize konu 24/11/2020 tarih ve E:2017/4692, K:2020/5369 sayılı kararının ONANMASINA,
3. Adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasına ilişkin yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca davacıdan tahsili için Dairesince müzekkere yazılmasına,
4. Kesin olarak, 17/02/2022 tarihinde, kararın manevi tazminat isteminin reddedilmesi nedeniyle davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmı yönünden oyçokluğu, diğer kısımlar yönünden oybirliği ile karar verildi.

KARŞI OY

X- Dava konusu uyuşmazlığın, 667 sayılı Olağanüstü Hal Kapsamında Alınan Tedbirlere İlişkin Kanun Hükmünde Kararname'nin 3/1. maddesi uyarınca FETÖ ile iltisak ve irtibatının olduğu gerekçesiyle meslekte kalmasının uygun olmadığına ve meslekten çıkarılmasına ilişkin Hâkimler ve Savcılar Kurulu Genel Kurulunun …tarih ve …sayılı kararına karşı yaptığı yeniden inceleme talebinin reddine ilişkin aynı Kurulun …tarih ve …sayılı kararından kaynaklanması ve bireysel işlemin iptali ve görevden uzaklaştırıldığı 16/07/2016 tarihinden yeniden inceleme talebinin reddedildiği 29/11/2016 tarihine kadar ödenmeyen maaşlarının yasal faiziyle ödenmesine ve 100.000,00-TL manevi tazminata karar verilmesine yönelik olması; temyize konu Daire kararında, dava konusu bireysel işlemin ve yoksun kaldığı maddi ve manevi zararlarının tazmini taleplerinin reddine karar verilmesi karşısında, olayın özelliği gereği, reddedilen kısımlar yönünden davalı idare lehine tek bir avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekmekte olup, manevi tazminat isteminin reddine karar verildiğinden bahisle, davalı idare lehine ikinci kez vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet bulunmadığından, davacının bu kısma yönelik temyiz isteminin kabulüyle, Daire kararının reddedilen manevi tazminat istemine bağlı olarak davacı aleyhine vekâlet ücretine hükmedilmesine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyorum.





























Full & Egal Universal Law Academy